Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.465.239

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

O Kendini Tanitti

Kânûni, bir gün kayıkla Boğaz'da gezmeye çıkmıştı. Ortaköy hizâsına gelince kıyıya yanaşıp, bir adam göndererek Yahyâ Efendiyi çağırttı. O da yanında bir ahbâbı ile gelip kayığa bindiler. Birlikte giderlerken, Yahyâ Efendinin ahbâbı, devamlı olarak Kânûni'nin parmağında bulunan çok kıymetli bir yüzüğe bakıyor ve bu bakış dikkati çekiyordu. Kânûni bu hâli farkedince, parmağındaki o kıymetli yüzüğü çıkarıp; "Buyurun, daha yakından iyice bakıp ince leyebilirsiniz." dedi. O zât yüzüğü aldı. Evirip çevirdikten sonra, denize atıverdi. Yahyâ Efendi hâriç, kayıkta bulunanlar çok hayret ettiler. Bir müddet gittikten sonra, o zât inmek istediğini bildirince, kayık kıyıya yanaştı. O zât, ineceği sırada denizden bir avuç su alıp Sultana uzattı. Avucunda biraz önce denize attığı yüzük vardı. Yahyâ Efendi hâriç, kayıkta bulunan herkes, yine çok hayret ettiler. Kânûni, elini uzatıp yüzüğü alınca, o zât birdenbire gözden kayboluverdi. Kânûni, Yahyâ Efendiye dönüp;"Ağabey, neler oluyor?" dedi. O da; "O gördüğünüz Hızır aleyhisselâm idi." dedi. Bunun üzerine Kânûni; "O hâlde bizi niye tanıştırmadınız?" deyince, Yahyâ Efendi; "O kendini tanıttı. Ama siz tanımakta geç kaldınız." buyurdu.

Vehbi Tülek

Osman Gazi Ve Kumral Ebdal

Vehbi Tülek

Asirlarca Araliksiz Okunan Kur’Ân-i Kerîm

Vehbi Tülek

Selanik Vak’asi

Vehbi Tülek

6 Mayıs 1876 târihinde Avrethisarlı bir Bulgar kızı İslâmiyeti inceleyerek Müslüman olmaya karar vermişti. Bu maksatla Müslümanlığı tescil ettirmek için Selanik'e gitmek üzere yola çıktı. Ancak kızın niyetini öğrenen bâzı Hıristiyanlar telgrafla Amerikan konsolosunu durumdan haberdar ettiler. Telgrafı alan ve koyu bir İslâm düşmanı olan konsolos, kıza mâni olmak için 150 kişilik bir Rum ve Bulgar çapulcusunu istasyona yığdı. Kız, istasyona geldiğinde, konsolosun emriyle harekete geçen kalabalık, kızı, hükümet konağına götürmekle görevli üç zaptiyenin elinden zorla aldılar. Hakâretlerde bulunarak yaşmağını ve ferâcesini parçaladılar. Gözü dönmüş saldırganlar sürüsünün elinden kurtulmak isteyen kız, Müslüman olduğunu haykırmaya ve imdat istemeye başladı. Kızın yardımına koşan birkaç Müslüman feci şekilde dövüldü. Kız da konsolosluk arabasıyla Amerikan konsolosluğuna götürüldü. Bir Osmanlı şehrinde Bulgar da olsa Müslüman olmuş bir kıza yapılan saygısızca muâmele ve mâni olmak isteyenlerin ağır şekilde hırpalanması havanın elektriklenmesine sebep oldu.

Sadece Emredileni Yaptik

Vehbi Tülek

Otlukbeli Savaşi

Vehbi Tülek

Çapanoğlu Gibi Arkan Var

Vehbi Tülek

Y Kilidi

Vehbi Tülek

Akçakoca Kalesi

Vehbi Tülek

Osmanli Sultanlarinin Yüksek Dereceleri

Vehbi Tülek

Kayiğa Karşi Araba

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

O, Sizlere Dîninizi Öğretmek Için Geldi

İbn-i Sabbâg el-Bağdâdi hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 400 (m. 1009)'da Bağdad'da doğdu. 477 (m. 1084)'de orada vefât etti. "Et-Tarik-üs-sâlim ilallah" kitabından alınan bir bölüm:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Tâceddin Ibn-i Arabşah

Vehbi Tülek

Tâceddin ibn-i Arabşah hazretleri Hanefi fıkıh âlimidir. 813 (m. 1411)'de, Altınordu Devletine ait Astrahan şeh­rinde doğdu. Babası oradan Osmanlı Devleti'nin başşehri Edirne'ye gitti. İbn-i Arabşah ilk tahsilini burada tamamladı. Oradan Şam'a göç etti ve zamanın büyük âlimlerinden Hanefi fıkhı tahsil etti. Daha sonra Kahire'ye giderek Sargatmışiyye Medresesi'nde ders­ verdi. 901 (m. 1496)'de vefat etti. Bu mübarek zat, bir dersinde Kur'ân-ı kerim okumanın fazileti hakkında buyurdu ki:

Allahü Teâlânın Koruduğu Kullar

Vehbi Tülek

Evliyânın Sevgisini Kazanmak Için

Vehbi Tülek

Seyyid Abdullah-ı Şemdînî hazretleri Silsile-i aliyye adı verilen büyük âlim ve velîler silsilesinin otuzuncusudur. Hakkari-Şemdinli’de doğdu. Irak'ın Süleymâniye beldesine giderek oradaki medresede Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî ile bir kardeş gibi yaşadılar. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî aldığı bâzı mânevî işâretler üzerine Hindistan'a giderek Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin huzur ve sohbetleriyle şereflendi. İcâzet ve hilâfet verilerek Bağdâd'a gönderildi.

Fırtınaya Yakalanan Tüccarın Adağı!

Vehbi Tülek

Uğursuzluğa Inanan Bizden Değildir

Vehbi Tülek

Hasan Bin Abdullah Askerî

Vehbi Tülek

Uzun Emelli Kul Olmak!..

Vehbi Tülek

Ali Bin Âsım El-vâsıtî

Vehbi Tülek

Nûreddîn Şevnî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abayi Yakmak

Abayi Yakmak

"Abayı yakmak." Bu tâbir mecâzen, "birine âşık olmak, tutulmak, gönül vermek" gibi mânâlar ihtivâ eder. Dervişler arasında birilerinin aşkının büyüklüğünden bahsedilecekse eskiden, "Ooo! Abası hayli yanıktır!" gibi ifadeler kullanılırmış.Eski tekke mimarimizin kompleksi içinde; bir mescid veya câmi, ortada şadırvanı olan bir avlu ve avluyu çevreleyen derviş hücreleri, büyükçe bir dershâne, mutfak, kiler, ambar v.s. bulunduğu bilinmektedir. Bilhassa kış aylarında dershânenin ocağı harlı ateşle yakılarak dervişânın burada toplanmaları sağlanır, böylece hem iktisat yapılmış, hem de uzun saatler mürşidden istifade ve istifâza etmeleri temin edilirmiş.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Altıyüz Dirhemlik İp

İcÂzetin Sirri

Fani Dünya

Abdullah-i EnsÂrî

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Adam Olmazsan

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek