Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.306.157

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kötüler, Dâima Zelîldir, Azîz Olamazlar!

Ebû Muhammed el-Baltacî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 658 (m. 1260) senesinde vefât etti. Ebü’l-Feth el-Vâsıtî’nin ileri gelen talebelerindendi. Çok kerâmetleri görüldü. Şöyle anlatılır: “Ebû Muhammed bir şehre geldi ve oradaki mescidlerden birine girdi. Tahıyyet-ül-mescid namazı kıldı. Daha sonra orada uyuyakaldı. Câminin İmâmı akşam namazı için câmiye geldi ve Ebû Muhammed’i çok azarladı. Daha sonra, gelen cemâate İmâm oldu ve iftitâh tekbîrini aldı. Lâkin bir türlü birşey okuyamadı. Namaz bozuldu, İmâm biraz önce yaptığı hatâyı anladı ve önceki bağırdığı zâtı aramaya başladı. Câmide o zâtı göremeyince arkasından koştu ve şehir dışında yolda giderken ona rastladı. Ellerine yapışıp özür ve af diledi. Ebû Muhammed el-Baltacî’nin affetmesi üzerine, İmâm, konuşur hâlde geri döndü.”

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Fatih’in Medreseleri

Fatih'in bilime olan hizmetlerine tanıklık eden anıtların en önemlisi, kuşkusuz camisinin etrafına yaptırdığı medreselerdir... Ancak ilk medrese eğitimi, fetihten hemen sonraki günlerde cami haline getirilen Ayasofya'da başlamış ve caminin yanındaki papaz odaları boşaltılarak öğrencilerin buralarda kalmaları sağlanmıştır. Molla Hüsrev'in başmüderrisliğe getirildiği bu ilk öğretim kurumunda, İstanbul'un ilk kadısı,Ayasofya'yı Cami olarak "tescil eden" Hızır Çelebi 'nin ilk müderrisler arasında bulunduğu görülmektedir. Bu sıralarda molla Zeyrek de müderris olarak Zeyrek camisinde derslere başlamıştır. (Türkiye Tarihi 2 s: 243) İşte İstanbul'da fetihten sonra öğretime başlayan ilk iki medrese bunlarrdır. Fatih medreselerinin yapımı bitince, Zeyrek'teki öğrenciler oraya taşınmış, Ayasofya'da ise öğretim sürdürülmüştür. Vakfiyesinde de belirtildiği üzere, Medaris-i Semaniye adı ile Fatih Camii'nin etrafında yapılmış olan bu yeni kuruluş, sekiz medrese ve her medresenin arkasında Tetimme adı verilen daha küçük sekiz medreseden oluşmaktadır. Ayrıca müderris ve öğrencilerin yararlanması için bir kitaplık, bir Darüşşifa ve bir de misafirhane bulunmakta idi. medreselerin her birinde "akli" ve "natli" bilimlerde birer müderris, Daruşşifada ise hangi ulustan olursa olsun iki hekim, bir göz hekimi, bir cerrah ve bir de eczacı görevlendirilmişti. Hekimlerin hastaları günde iki kez ziyaret etmeleri şart koşulmuştur.Fatih döneminde üzerinde durulması gereken önemli bir kuruluş da hızla geliştiği görülen bir yüksek okul niteliğindeki Enderun Okulu'dur. Bu kuruluş içinde askerlik, yöneticilik,güzel sanatlar bölümleri olduğu gibi, ayrıca bir de hastane bulunmakta idi. tanzimat dönemine kadar yaşadığı görülen Enderun Okulu'nda Galata Sarayı,Eski Saray ve Edirne Sarayı gibi sarayların orta dereceli saray okullarını bitirenler kabul edilmekte idi.

Vehbi Tülek

Kirimli Ahmet

Vehbi Tülek

Hakani Mehmed Bey’in Ricasi

Vehbi Tülek

Terzi Sûfî Baba

Vehbi Tülek

Gargarofça kasabasından Koca Şâban adlı bir sipâhi, Terzi Sûfi nâmında sâlih bir kimse ile berâber Zigetvar seferine katıldı. Sirem sancakbeyi, Bâli Beyin yanında karakol hizmetinde idiler. Çevreyi kontrol ettikten sonra, sahrada uyuya kaldılar. Bir müddet sonra uyanan Terzi Sûfi, Şâban Beyi uyandırıp; "Gel Şâban Bey, hücûma katılalım. İnşâallah hisar fetholunur." dedi. O da latife edip; "Düşte görmüşsen hayrola." dedi. Terzi Sûfi de; "İnşâallah olur. Ak abalı dervişler gelip, hisarı ateşe verip içeri girerler, hayır alâmetidir." dedi. Abdest alıp yola koyuldular. Kaleye yaklaştıklarında, sevinç çığlıkları atan askerler; "Muslihuddin Efendi geldi. Kalenin fethini haber verdi." diyorlardı. Onlar yürüyüşe devâm ettiler. İşte bu sırada, hisarın alevler içinde yandığını gördüler. Hep berâber hücûm edip, fetihten ümitsiz iken, o gün kaleyi ele geçirdiler.

Artik Serbestsiniz

Vehbi Tülek

Venediklilerin Zulmüne Karşilik Osmanli Devletinin Vergi Adaleti

Vehbi Tülek

Lütfi Paşa Ve Ya’kub Efendi

Vehbi Tülek

Hey Sultan MurÂd’im VÂ’den Yakin Geldi!..

Vehbi Tülek

Aşçi Yahya Baba Ve Sultan Ii. Bayezid

Vehbi Tülek

Fransiz Kadinlarin İftar Ve Teravih Seyri

Vehbi Tülek

Müftî Olsa Gerektir

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Allah Için Kardeşlik Edinenin Derecesi

Saîd bin Keysân Makbürî hazretleri tâbiînin hadis alimlerindendir. Hazret-i Âişe, Ebû Hüreyre, Sa‘d b. Ebû Vakkas, Ümmü Seleme, Abdullah bin Ömer, Ebû Saîd el-Hudrî, Enes bin Mâlik “radıyallahü anhüm” gibi sahâbîlerden hadis rivayet etti. 125 (m. 743)’de Medine’de vefat etti. Bildirdiği hadîs-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ölümden Nasıl Gaflette Olunur

Vehbi Tülek

Hüseyn ibn-i Kâvân Geylâni hazretleri tefsir, usûl, nahiv ve Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 842 (m. 1438)'de İran'daki Geylân'da doğdu. 889 (m. 1484)'de Mekke'de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

ömür Çok Değerli Sermayedir

Vehbi Tülek

Ahmed Kudsi Efendi

Vehbi Tülek

Topbaşzâde Ahmed Kudsi Efendi, son devir İslam âlimlerindendir. 1819'da Konya'nın Kadınhanı ilçesinde doğdu. Mevlana Hâlid-i Bağdadi hazretlerinin halifelerinden Bozkırlı Memiş Efendi'nin halka-i tedrisine katılarak, Nakşibendi-Hâlidi icazeti aldı ve halifesi olmakla şereflendi. 1889'da Konya'da vefat etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Ahmed Şemseddîn Marmaravî

Vehbi Tülek

Faydalı Ve Zararlı Her Şey Kur'ânda Bildirilmiştir

Vehbi Tülek

Yabancı Kadından Süt Emen Çocuklar

Vehbi Tülek

Rabbinden Bizim Için Şefaat Dile

Vehbi Tülek

Bizi, Hayır Duadan Unutmayalar

Vehbi Tülek

niyet Hayır, âkıbet Hayır

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Üç Kandil

Üç Kandil

Emir Sultan, âlim ve ilim menbaı olan Buhârâ'da yetişti. Mekke-i mükerreme ve Medine-i münevvere'de ilim tahsil etti. Medine-i münevvereye yerleşmek ve ömürlerinin sonuna kadar orada kalmak niyetindeyken, bir rüyâ gördü. Rüyâsında Peygamber efendimiz ile hazret-i Ali yanyana oturmuşlardı. Yanlarına vardı ve diz çöküp oturdu. Hazret-i Ali ona; "Ey oğlum! Sana cenâb-ı Hak tarafından ceddin Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) sünnetini, takvâ yoluyla öğretmen için Rûm iline gitmen işâret olundu. Önünde giden nûrdan üç kandil belirecek, o kandiller nerede gözünden kaybolursa orada kalacaksın. Mezârın da orada olacak" dedi. Emir Sultan uykudan uyanınca; "Demek ki takdir-i ilâhi böyle" diyerek yola çıktı. Hazret-i Ali'nin dediği gibi, üç kandil ona kılavuzluk etti. Bursa'ya geldiği zaman, önündeki nûrdan üç kandil, pınar başında üç servi civârında fakirler için tahsis edilmiş eski bir kilisenin yanında kayboldular. Böylece Emir Sultan Bursa'ya yerleşti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Geç Gelen Kurtarıcı

Kum Ve Kaya

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Gerçek Zehir

A'meş Ve Hanımı

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Allah Nasil Misafir Edilir?

Vehbi Tülek

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek