Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.457.895

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Surre Alayi

Osmanlı pâdişâhlarının her yıl hac mevsiminde Haremeyn-i şerifeyn ahâlisine, zâhidlere, mukaddes yerlerin ve hac yollarının emniyetini sağlayan Mekke şeriflerine ve Hicaz bölgesinde yaşayanlara gönderdikleri para ve değerli eşyâlara surre; bunları götüren topluluğa da surre alayı denirdi.Bilinen ilk surre alayları, Abbâsiler devrinde (750-1258) gönderildi. Eyyûbiler (1174-1250) ve Memlukler (1250-1517), bu güzel âdeti devam ettirdiler. Herşeyin en güzelini Haremeyn-i şerifeyne lâyık gören Osmanlılar da, surre alaylarının en güzellerini gönderdiler. Osmanlı Devletinde bilinen ilk surre alayı, Yıldırım Bâyezid Han tarafından Edirne'den gönderildi. Gönderilen hediyeler arasında 80.000 altın para da vardı. Çelebi Sultan Mehmed Han, Sultan İkinci Murâd Han ve Fâtih Sultan Mehmed Han zamânında artarak devam etti. Yavuz Sultan Selim Hanın Halife-i Müslimin olmasından sonra daha da sistemleştirildi. Bu hizmet devletin yıkılışına kadar en zor şartlarda bile devam ettirildi.

Vehbi Tülek

Sabetay Sevi Ve VÂnî Muhammed Efendi

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud Han’in Takdiri

Vehbi Tülek

Kanli Zarf

Vehbi Tülek

27 Mart 1916 tarihinde, Irak Cephesi Felâhiye Muhârebesi'nde boğazından ağır yaralanan 18. Kolordu, 51. Tümen, 9. Alay emir subayı İstanbullu üsteğmen Muzaffer, hayatının son dakikalarına geldiğini görünce, sükûnetle son görevini yapmaya başlamış ve konuşamadığından cebinden çıkardığı bir mektup zarfının üzerine, kurşun kalemle önce: Kıble ne yöndedir?" diye yazıp o tarafa dönerek, kalbindeki şehâdeti dille söyleyeme diğinden, kana boyanan zarfın ortasına, okunaklı bir şekilde kelime-i şehâdet-i yazdıktan sonra, zarfın üç yerine; "Bölük cihada devam etsin! Benim kanım da yerde kalmasın!" cümlesini yazmış, ikisini imzalayıp üçüncüyü imzalayamadan son nefesini vermiştir.
Muzaffer efendinin bu yüce davranışı, yâni bir Türk subayının hareketi olan o kanlı zarf, Askeri Müze'ye gönderilerek, Türk çocuklarına ve gelecek nesillere cevher değerinde bir miras olmuştur. 6. Ordu Komutanı Halil (11 Temmuz 1916)

İngilizlerin El Koyduklari Osmanli Gemileri

Vehbi Tülek

Batililari Utandiran Manzara

Vehbi Tülek

İstanbul'un Fethi Ve İnsan Haklari

Vehbi Tülek

Üç Ahbab Çavuşlar

Vehbi Tülek

Occhiali (kiliç Ali Paşa)

Vehbi Tülek

Zağanos Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Rumeli Hisari Ve Fatih

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Abdullah Bin Necmüddîn

Abdullah bin Necmüddin Mısri hazretleri, Mâliki mezhebi fıkıh âlimidir. 616 (m. 1219) senesinde, Mısır'daki Dimyat'ta vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sırâtı Geçerken Kendisine Nûrdan Işık Verilen Kullar

Vehbi Tülek

Küçük Ahmed Efendi Rufâî tarîkatı şeyhlerindendir. Samsun’un Ladik ilçesinde yaşadı ve orada vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Onun Yanındakilere Müjdeler Olsun

Vehbi Tülek

Kader Üzerinde Akıl Yürütenler

Vehbi Tülek

Alemî Mehmed Efendi Halveti şeyhlerindendir. Amasya’da doğdu. Medrese tahsilinden sonra Sultan II. Beyazıt Camiinde kürsü şeyhi oldu. Sonra Halveti Şeyhi Abdülmecid Sivasî'ye intisab etti ve icazet alarak halifesi oldu. 1045 (m. 1635)’de memleketinde vefat etti. Kitabü'l-Makbul Fi Hali'l-Huyûl isimli eserini Sultan II. Osman'a takdim etti ve iltifatına mazhar oldu. Bu kitabında şöyle buyuruyor:

Cihadla Geçen Bir Ömür Şem'un Aleyhisselam

Vehbi Tülek

Müslümanlığın Zayıf Olduğu Bir Asırdayız

Vehbi Tülek

Cehennem Ateşinden Kurtaran Sadaka

Vehbi Tülek

Ebû Muhammed Cerîrî

Vehbi Tülek

Abdürrahîm Irâkî

Vehbi Tülek

Tasavvufu Inkâr Edenler Ve Kerîmüddîn Bâbâ Ebdâl

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Sarayda İftar

Sarayda İftar

Padişahlardan biri bir Ramazan günü hizmetkarına tembih etti: -Akşam namazında camiye git, namaza gelen herkesi iftara davet et. Akşam oldu, namaz kılındı, namazdan sonra, ilim ve irfan sahibi olan bu hizmetkar, 5-10 kişilik bir grupla çıka geldi. Padişah şaşırdı: -Bunlar kim? Ben sana namaza gelen herkesi saraya iftara çağır diye tembih etmedim mi? Sen o kadar cemaatin arasından bir sofralık bile adam getirmemişsin.. -Efendimiz, siz bana camiye gelenleri değil, namaza gelenleri iftara çağır dediniz. Namazdan sonra bendeniz cami kapısında durdum, çıkan herkese hocanın namaz kıldırırken hangi sureyi okuduğunu sordum. Onu da yalnız bu getirdiğim kişiler bildi. Camiye gelen çoktu ama namaza gelen demek ki yalnız bunlarmış.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Adam Olmazsan

Şikayet

"encümen-i Bîzebân"

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek