Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.535.381

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kıyâmet Günü Vardır Ve O Gün Gökler Yarılır!

Abdürrahmân Hadramî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 945 (m. 1538) senesinde, Yemen’in Terim şehrinde doğdu. Zamanının en meşhûr âlimlerinden ders okudu. Hocaları ona icâzet verdiler. Terim şehrinde kadılık yaptı. 1014 (m. 1605) senesinde Terîm’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Mimar Sinanin Mektubu

Birkaç yıl önce, Süleymaniye Camii'nin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı anlaşıl dı. Eğer çözüm bulunamazsa, koca cami kısa bir zaman içinde yıkılacakmış. Caminin bütün taşıyıcı yükü kemerlerindeymiş. Bu kemerlerin ortalarında bulunan kilit taşları zamanla aşın mış. Ama elde yazılı bir proje olmadığı için nasıl değiştirileceği bilinmiyordu. Hemen Türkiye' nin en yetkin mühendis ve mimarlarından oluşan bir heyet oluşturuldu. Ortaya bir sürü fikir atıldı. Her kafadan bir ses çıktı ama sonuç alınamadı. Tartışmalar sürerken caminin içinde büyük bir karmaşa sürüyordu. Ülkenin çeşitli bilim kuruluşlarından bir sürü mimar, mühendis kemerleri inceliyordu. Bu adamlardan biri ortalarda dolanırken, kazara, gizli bir bölme buldu. Bölmede, üzerinde eski yazı olan bir not vardı. Uzmanlara inceletilen kağıdın orijinal olduğu belgelendi. Bu kağıt parçası bizzat Mimar Sinan'ın imzasını taşıyan bir mektuptu. Mektupta yazılanlar tercüme ettirilince ortaya şöyle bir metin çıktı: "Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit taşı aşındı ve nasıl değiştirileceğini bilmiyorsunuz." Koca Sinan, kademe kademe, kilit taşının nasıl değiştirileceğini anlatıyordu. Heyet Sinan'ın söylediklerini aynen yaptı. Süleymaniye camisi böylelikle kurtarıldı. Bu mektup şu an Topkapı Sarayı'nda saklanıyor.

Vehbi Tülek

Rodos’un Fethi

Vehbi Tülek

Bir Salkim Üzüm

Vehbi Tülek

Habib Baba

Vehbi Tülek

Doğu Anadolu'dan, Habib Baba isimli bir şahıs, 4.Murad devrinde, gemiyle Hacca gitmek için İstanbul'a gelmiş. Fakat ne yazık ki, Hacca giden gemiye yetişememiş. "Bunda da vardır bir hayır" demiş içinden... Aylarca yol aldığından toza toprağa batmış, yaralar içinde kalmış, uyuz olmuş. Memleketine dönmeden önce güzelce bir yıkanıp temizlenmek amacıyla bir hamama gelmiş. Yıkanmak istediğini söylediği hamamcıdan red cevabını alınca sebebini sormuş. Büyük Sultan Murad Han'ın vezirleri vardır hamamda. Kimseyi almamam için emir verdiler, diye cevaplamış hamamcı. Yıkanmadan bu uyuz illetinden kurtulamayacağını bilen Habib Baba, adeta yalvarmış hamamcıya: -İzin ver evladım, bir köşede yıkanıvereyim. Kimseler farketmez beni.

88 - Tekmeyle İade Edilen Altin

Vehbi Tülek

Molla Hayali Ve Fatih Sultan Mehmed

Vehbi Tülek

101 - Sultan Ii. Süleyman Ve Ağriboz Zaferi

Vehbi Tülek

Yavuz'un Kuvveti

Vehbi Tülek

Hangi Dersi Müzakere Ediyorsun?

Vehbi Tülek

Yeniçeri Ocağinin Kaldirilmasi

Vehbi Tülek

İngilizlerin El Koyduklari Osmanli Gemileri

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Hüseyin Diyarbekrî

Kadı Hüseyin Diyarbekri hazretleri Osmanlı fıkıh âlimlerindendir. Diyarbakır'da doğdu. Medrese tahsilini burada yaptıktan sonra Mekke kadılığına tayin edil­di. 990'da (m. 1582) Mekke'de vefat etti. Bu mübarek zat, bir dersinde şöyle buyurdu:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İnsanlar Dert Ile Imtihân Edilir

Vehbi Tülek

İbn-i Şâzân el-Bağdâdi hazretleri hadis âlimidir. 339'da (m. 950) Bağdat'ta doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden kıraat ve hadis ilmi tahsil ettikten sonra Maveraünnehir'e gitti ve orada çok talebe yetiştirdi. 425'te (m. 1034) Belh'te vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:

Şemseddîn Ahmed Sivâsî

Vehbi Tülek

Müminin Korkusu Ile Ümidi Eşit Olmalı

Vehbi Tülek

Düğmecizâde Mehmed Efendi Osmanlı Devleti'nde yetişen ulemânın büyüklerindendir. Aslen İranlı olup, babası ile birlikte İstanbul'a geldi. 998 (m. 1590)'da İstanbul'da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Cuma, Müminlerin Bayramıdır

Vehbi Tülek

Benim Ismim 'bal'dır Efendim!

Vehbi Tülek

Âlim Olan, Karşısındakinin Anlayışına Göre Konuşur

Vehbi Tülek

Günahtan Tövbe Eden Günahsız Gibidir

Vehbi Tülek

Kalplerinizi, Allah'ı Anmakla Diriltiniz

Vehbi Tülek

Büyük Devlet Adamı Tayyar Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah Bin MübÂrek

Abdullah Bin MübÂrek

Merv'de bir yıl ticâretle uğraşır, kazancının hepsini fakirlere dağıtırdı. İkinci yıl İslâmiyet'i yaymak için cihâda, düşmanla harbe giderdi. O, medresede müderris, hoca; câmide vâiz, şehirde tüccâr; harbde büyük bir kahramandı. Kılıç ve kalem sâhibi idi. Kalemiyle cihâda dâir eser yazdı, kılıcıyla da dillere destan olan kahramanlıklar gösterdi.

Abbâsiler devrinde Bizanslılarla yapılan harplerden birine katılmıştı. Abbâsi ordusu sessiz, sâkin ve aydınlık bir gecede Tarsus'un kuzeyinde karargâh kurmuştu. Tarsus'un sırtlarında İslâm ve Bizans orduları görünüyordu. İki taraf da kendilerini kuvvetli göstermek için alevleri göklere yükselen ateşler yakmışlardı. Bu ateş ocaklarından birinin etrafında tepeden tırnağa silâhlı askerler hilâl şeklinde oturmuşlar, ortalarında ise ince yapılı, nûrâni yüzlü bir zat onlara ders anlatıyordu. Kimse vaktin nasıl geçtiğinin farkına varmamıştı. Sözü kesip, duâsını yapınca istirahate çekildiler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

İmanı Ona Kafidir

Vehbi Tülek

Firkateyne Bininiz

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Evliyalar Ölmez İmiş

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Kadin Akli

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Kabahat Kilincin Midir?

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek