Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

15.713.518

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Ey Gençler! Fırsatı Ganimet Biliniz

Yûsuf bin Esbât hazretleri Tebe-i tâbiînin büyüklerindendir. Haleb ile Antakya arasında bir köyde doğdu. Âmir bin Şüreyh, Süfyân-ı Sevrî, Yâsîn ez-Zeyyât gibi zâtlardan hadîs-i şerîf rivâyet etti. 810 (H.195) de Antakya’da vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Mimar Sinanin Mektubu

Birkaç yıl önce, Süleymaniye Camii'nin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı anlaşıl dı. Eğer çözüm bulunamazsa, koca cami kısa bir zaman içinde yıkılacakmış. Caminin bütün taşıyıcı yükü kemerlerindeymiş. Bu kemerlerin ortalarında bulunan kilit taşları zamanla aşın mış. Ama elde yazılı bir proje olmadığı için nasıl değiştirileceği bilinmiyordu. Hemen Türkiye' nin en yetkin mühendis ve mimarlarından oluşan bir heyet oluşturuldu. Ortaya bir sürü fikir atıldı. Her kafadan bir ses çıktı ama sonuç alınamadı. Tartışmalar sürerken caminin içinde büyük bir karmaşa sürüyordu. Ülkenin çeşitli bilim kuruluşlarından bir sürü mimar, mühendis kemerleri inceliyordu. Bu adamlardan biri ortalarda dolanırken, kazara, gizli bir bölme buldu. Bölmede, üzerinde eski yazı olan bir not vardı. Uzmanlara inceletilen kağıdın orijinal olduğu belgelendi. Bu kağıt parçası bizzat Mimar Sinan'ın imzasını taşıyan bir mektuptu. Mektupta yazılanlar tercüme ettirilince ortaya şöyle bir metin çıktı: "Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit taşı aşındı ve nasıl değiştirileceğini bilmiyorsunuz." Koca Sinan, kademe kademe, kilit taşının nasıl değiştirileceğini anlatıyordu. Heyet Sinan'ın söylediklerini aynen yaptı. Süleymaniye camisi böylelikle kurtarıldı. Bu mektup şu an Topkapı Sarayı'nda saklanıyor.

Vehbi Tülek

Tunus’un Fethi

Vehbi Tülek

Öyleyse Sultanimizi Üzme !

Vehbi Tülek

Hepimiz Mevaşiyiz

Vehbi Tülek

Sultan II. Abdülhamid Han zamanında bir nüfus sayımı yapılması kararlaştırılır. Ecnebi sefirler Hâkan'a, hazır sayım yapılırken bir de mevâşi (küçük ve büyükbaş hayvanlar) sayımı yapılmasını tavsiye ederler. Hâkan, insanlarla hayvanların aynı sistem ve aynı zaman içinde sayılmasının insan haysiyetini zedeleyici olacağını belirterek, mevâşi sayımının daha evvel yapılmasını münasip görür. Bunun için vilâyet ve kazâlara telgraflar gönderilir. Meğer bir kazânın kaymakamı o sırada izinde imiş. Vekâlet eden zât, alaylı takımından ve kaymakamla hiç geçinemeyen câhil bir adammış. Mevâşi kelimesinin ne mânâya geldiğini bilmediği gibi, araştırmaya dahi ihtiyaç duymamış. Onu, "Üstün gayret sahibi vatandaş" falan zannetmiş olsa gerek ki, telgraf metnini okuduktan sonra, "Bunun ucunda ya bir nişan; ya bir taltif vardır! İhsân-ı şâhâneyi bu sefer de ben kapayım" diye hemen cevâbi telgrafı yazıp göndermiş:"Ser-kurenâ-yi hazret-i pâdişâhiye, ma'rûzât-ı kemineleridir:" Burada kaymakamdan başka hepimiz mevâşiyiz!"Lûgatçe: Kurenâ: Yakınlar; Ser-kurenâ-yi pâdişâhi: Pâdişahın en yakini, baş mâbeynci; Kemine: Âciz, hakir; zavallı.

Şefaat Buyurulup Affolundunuz

Vehbi Tülek

Bir Çavuşun Subayina Mektubu

Vehbi Tülek

Bu Ecel Teridir

Vehbi Tülek

76 - İstanbul'un Manevi Fatihi

Vehbi Tülek

Barbaros’un İstanbul’a Gelişi

Vehbi Tülek

Osman Gazi’nin Rüyasi

Vehbi Tülek

Molla Hayali Ve Fatih Sultan Mehmed

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İlim Yolu Öyle Bir Yoldur Ki

Tavîl Muslihuddîn Efendi Osmanlı âlim ve velîlerindendir. Kastamonu'ya bağlı Küre'de doğdu. Zamânının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsîl etti. Sonra Şeyh İlâhî hazretlerine talebe olup, hizmetinde bulundu. Tasavvufta yüksek mertebelere ulaştı ve kemâle erdi. On altıncı asrın başlarında Bursa'da vefât etti...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Onlar, Eshâb-ı Kirâmın Yolundan Gidenlerdir

Vehbi Tülek

İbrâhim Fezâri hazretleri Şafii fıkıh âlimidir. Mısır asıllı olup 660 (m. 1262)'de Şam'da doğdu. Zamanın büyük fıkıh âlimlerinden ders al­dı. Emeviyye Camii hatipliğine tayin edildi. Burada çok talebe yetiştirdi. 729 (m. 1329)'da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Ayakları Kuruyan Yunan Askeri!

Vehbi Tülek

I­rak Velî­le­rin­den Ebû Bekr Ensârî

Vehbi Tülek

Ebû Bekr En­sâ­ri, Irak ve­li­le­rin­den ve Han­be­li mez­he­bi fı­kıh âli­mi­dir. Şöy­le an­la­tı­lır: Bir hac mev­si­mi son­ra­sı Mek­ke-i mü­ker­re­me­de ka­lan Ebû Bekr En­sâ­ri, uzun sü­re aç kal­dı. Aç­lı­ğı­nı gi­de­re­cek bir şey de bu­la­ma­dı. Ni­hâ­yet bir gün ib­ri­şim bir ke­se gö­rüp al­dı. Doğ­ru­ca kal­dı­ğı eve gi­dip o ib­ri­şim ke­se­yi aç­tı. İçin­de pı­rıl pı­rıl, ben­ze­ri bu­lun­ma­yan, in­ci­den bir ger­dan­lık ol­du­ğu­nu gör­dü...

bid'at Ehli Akrep Gibidir!

Vehbi Tülek

Güzel Bir Rüyâ Görürsen Allahü Teâlâya Hamdet

Vehbi Tülek

Issız Adada Yaşayan Putperestin Hidayeti!

Vehbi Tülek

tövbem Kabul Olur Mu?..

Vehbi Tülek

Yanınızdan Ayrılmayan Kimseler Vardır

Vehbi Tülek

Âhirette Pişman Olmamak Için

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Altıyüz Dirhemlik İp

Altıyüz Dirhemlik İp

Bağdat. Dul bir kadın. Altı öksüz çocuğu ve bir de ihtiyar ana. Kadın geçimi sağlamak üzere, hafta boyu el emeği verir, göz nuru döker iplik eğirir, pazara çıkar ve anası ile çocuklarının rızkını temin etmeye çalışırdı.

Vakti tamam olunca bu dul kadın vefat eder, çocukların bakımı ise ihtiyar kadına kalır. Kadın pazara her hafata çıkamıyor, ip eğiriyordu. Bir zaman baktıki altıyüz dirhem kadar ip eğirmişti, pazara götürmeye karar verdi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Alabilirsen Al

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Allah Diyen Genç

İcÂzetin Sirri

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek