Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.476.907

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Dînin Temel Direği, Fıkıh Bilgisidir

Abdürrahmân bin İbrâhim Bedrî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 624 (m. 1227) yılında Şam yakınlarında Neva kasabasında doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden hadîs ve fıkıh ilmini öğrendi. Şafiî mezhebi fıkıh bilgilerinde mütehassıs oldu. Bâderiyye’de yerleşip, medresede ders verdi. Pekçok talebe yetiştirdi. 690 (m. 1291) yılında Bâderiyye’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Yavuz Ve Şeyh Mehmed Efendi

Bir gün Yavuz Sultan Selim'e bâzı kimseler gelerek Amasya'da Gümüşlüoğlu Şeyh Mehmed'in, Sultan Korkut sağdır diye propaganda yaptığını ve başına adamlar topladığı nı bildirdiler. Bunun üzerine Pâdişâh şeyhi getirtip İstanbul'da hapsettirdi. Şeyh Mehmed Efendi doğru sözlü, ihlâslı ve muhterem bir zâttı. Bunu bilen Veziriâzam Piri Paşa derhal Pâdişâhın yanına gelerek Şeyh Mehmed hakkındaki sözlerin asılsız olduğunu ve bunu tahkik için mûtemed birisinin memur edilmesini arzetti. Bunun üzerine Sultan Selim Han da; "Ehl-i vukûftan birisini bana gönder." diye tenbihledi.

Vehbi Tülek

Çirağan Vak’asi

Vehbi Tülek

Kanuniyi Kabul Etmeyen Derviş

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud’un Rumeli Seyahati

Vehbi Tülek

Osmanlı padişahları içinde seferler dışında Avrupa seyahati yapan tek hükümdar Sultan Abdülaziz Han'dır. Bundan başka Sultan II. Mahmud Han'ın da Rumeli seyahati vardır. Bu seyahatinde, Prusya Büyükelçisi Mareşal Von Moltke'de ona refakat etmişti. 1871'de kurulacak olan alman İmparatorluğunun Başvekili olan Von Moltke intibalarını şöyle anlatır:"5 Mayıs 1837 günü Şumnu'ya geldik. Yolun iki tarafında şehrin ileri gelenleri selama duruyorlar, sağda Müslümanlar, solda Hristiyan lar...Müslümanlar, ellerini karınlarına kavuşturmuşdik duruyorlar, fakat Hristiyanlar, hatta yüksek rütbeli papazlar ve piskoposlar yerlere kapanıyorlar ve padişah önlerinden geçinceye kadar kıpırdamıyorlar...

Seni Kanuna Şikayet Ederiz

Vehbi Tülek

Elhamdülillah Muslumaniz

Vehbi Tülek

56 - Paris'de Bir Osmanli

Vehbi Tülek

İskender Paşa

Vehbi Tülek

Ermeni Tehciri

Vehbi Tülek

Amin Alayi

Vehbi Tülek

Şeyh EdebÂli’nin Vasiyeti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Tefekkür Eden Beşer Aklı Hayrette Kalır

Molla Hayreddin Halil Efendi Osmanlı evliyasının büyüklerindendir.

Kastamonu-Küre'de doğdu. 1475 (H.879) senesinde Taşköprü'de vefât etti. İlk öğrenimini memleketinde yaptıktan sonra Bursa'ya gitti. Şemseddin Fenâri'nin oğlu Yûsuf Bâli'den de bir müddet ilim öğrendi. Kastamonu-Taşköprü'deki medreseye müderris tâyin edildi. Vefât edinceye kadar burada kaldı. Daha sonra bu âile Taşköprüzâde diye anılmaya başlandı. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İmam-ı Mâverdî

Vehbi Tülek

İmam-ı Mâverdi hazretleri Şafii mezhebi tefsir ve fıkıh âlimi olup 364 (m. 974) de Basra'da doğdu. Daha sonra Bağdad'a geldi ve 450 (m. 1058) senesinde orada vefat etti. "Edeb-üd-dünya ved-din" isimli eserinde rivayet ettiği hadis-i şeriflerde, Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyuruyor ki:

Cünûnî Ahmed Dede

Vehbi Tülek

Müslümanların Ayıp Ve Kusurlarını Araştırmayın

Vehbi Tülek

Kasım bin Ali Hariri hazretleri fıkıh ve nahiv âlimidir. 446 (m. 1054)'de Basra'da doğdu. İlk tahsilini Basra'da gören Hariri, Bağdat'a giderek büyük âlimlerden nahiv, fıkıh ve ferâiz tahsil etti. Basra'ya dönerek talebe yetiştirdi. 516 (m. 1122)'de orada vefat etti. Makamât isimli eserinde şöyle yazmaktadır:

Abdülmü’min Cilyânî

Vehbi Tülek

Hazreti Ali'yi Görünce Iman Eden Papaz!..

Vehbi Tülek

Kibrin Alâmetlerini Bilmek Lâzımdır

Vehbi Tülek

Molla Hayreddîn Halil

Vehbi Tülek

Ebû Seleme Ve Ümmü Seleme

Vehbi Tülek

Bedreddin Mahmud Aynî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir


Ma'rûf-ı Kerhi Hazretlerinin bir dayısı şehrin vâlisi idi. Vâli, bir gün şehrin kenar mahallelerini dolaşıyordu. Ma'rûf'u bir kenarda oturmuş ekmek yerken gördü. Önünde de bir köpek vardı. Bir lokma kendi yiyor, bir lokma da köpeğin ağzına veriyordu.
Dayısı,
- Köpekle birlikte yemeğe utanmıyor musun dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Bize Teveccüh Edin

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Üç Kandil

Anzakli Ömer

Adam Olmazsan

Vehbi Tülek

Evliyalar Ölmez İmiş

Vehbi Tülek

Karşılık Beklemiyorum

Vehbi Tülek

Şikayet

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek