Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.533.127

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Övünmek Için Söylemiyorum Peygamberlerin Reîsiyim

Nûreddîn Hâdırî hazretleri hadîs, nahiv, kırâat ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 747 (m. 1346) senesinde doğdu. Şam’a gidip oranın büyük âlimlerinden ilim öğrendi. Haleb’de Hanefî kadılığına getirildi. Burada fetvâlar verdi ve ders okutarak talebe yitiştirdi. 824 (m. 1421) senesinde Haleb’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Dede Molla Ve Yavuz Sultan Selim

Yavuz Sultan Selim Han Mısır seferine giderken, yolu DEDE MOLLA'NIN bulunduğu köyden geçer. Sultan, atı üzerinde ordusunun önünde yol alırken, ihtiyar bir köylüyü tarlasını sürerken görür. Yaklaşıp selâm verir. Köylü gelenin kim olduğunu farketmemiş gibi bir tavırla selâmını alır ve işiyle meşgul olur. Atı üzerinde onu seyreden Sultan; "Baba duydun mu? Pâdişâh sefere çıkmış. Mısır'a gidiyormuş" der. "Mevlâ yolunu açık eylesin. İnşâallah hayırlı olur. Emeline nâil ve muzaffer olarak döner." dedikten sonra işine devam eder. Sultan onun bu olgun hâline ve teslimiyetine bakıp, dünyâya gönül bağlamayan, lâzım olduğu kadar çalışan ve tevekkül sâhibi bir zât olduğunu anlar. Sultan nasıl karşılık vereceğini merak ederek tekrar; "Dede, uzak yerden geliyorum. Karnım aç, yiyeceğin var mı? der. Bunun üzerine biraz ilerde iki taşın üzerine yerleştirilmiş tencerede pişmekte olan aşı işâret ederek; "Pilav, pişmek üzere, işte orada, karnın doyuncaya kadar ye!" der. Pâdişâh; "İyi ama, ardımdaki ordu da aş ister." deyince; "İşte tencere orada, indir sen de ye askerlerin de yesin. Hepinize yeter inşâallah!" diye söyler. Sonra tarlasını sürmeye devâm eder.

Vehbi Tülek

72 - Kanunlar Yürüdükçe Devlet Zeval Bulmaz

Vehbi Tülek

Örnek Bir Müslüman Barbaros Hayreddin Paşa

Vehbi Tülek

Türk Adaleti

Vehbi Tülek

Büyük ve uzun ömürlü devletler üstün adaletle kâimdir. Zulüm üzerine kurulmuş devlet ve imparatorluklarda olmuş ise de ömürleri kısa sürmüştür. Kendisine mahsus hususiyetleri, bilhassa kendi dışındaki dinlere tanıdığı çok geniş haklar, daha doğru bir ifade ile diğer dinlerin islerine, ibâdetlerine ve âdetlerine hiç karışmamakla özellik gösteren Türk adaleti çok yüksek meziyetlere sahip bir adalettir.Onaltinci yüzyıl için F. Dowey söyle demektedir; "Birçok Hıristiyan, adaleti ağır ve kararsız olan Hıristiyan ülkelerindeki yurtlarını bırakarak, Osmanlı ülkelerine gelip yerleşiyorlardı. Onbesinci yüzyıl için F. Babinger ise; "Osmanlı padişahının ülkesinde herkes kendi hâlinde.bahtiyâr olabilirdi. Mutlak bir dini hürriyet hüküm sürerdi ve kimse su veya bu inanca sahip olduğundan dolayı bir güçlükle karsılaşmazdı." demektedir. Bizzat padişah adalete itaat ederdi. Üçüncü Sultan Mustafa Hân (1757-1774) beylerbeyi sarayını genişletmek istemişti. Bunun için civardaki bir dul kadının arsasını almak lâzımdı. Kadın arsasını satmak istemeyince, padişah zorla arsayı almayı aklından geçirmedi. Fakat sarayın eskiyen bir kısmını yıktırdı ve halka mahsus bir bahçe hâline getirdi.

Sadrazami Tersleyen Adam

Vehbi Tülek

Kanuni'nin Büyüklüğü Ve A.b.d. Ki, Portresi

Vehbi Tülek

96 - Tiryaki Hasan Paşa Ve Kanije Müdafaasi

Vehbi Tülek

Bosna Fatihi Mahmûd Paşa

Vehbi Tülek

Ulu CÂmi’nin Açilişi

Vehbi Tülek

Bu Kadar Dilenciye Para Yetiştirmek KÂbil Mi?

Vehbi Tülek

Çapanoğlu Gibi Arkan Var

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Şeytanın Hilesi Mal Iledir

Yûsuf bin Meysere hazretleri Tabiinin hadis âlimlerindendir. Şam'da yaşamıştır. Âmâ idi. Birçok sahâbiden (radıyallahü anhüm) hadis rivâyet etmiştir. Muâz bin Cebel'den (radıyallahü anh) rivâyetle dedi ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Mücahede Ve Riyâzet!..

Vehbi Tülek

Âdem-i Bennûri hazretleri, Hindistan'ın büyük velilerinden olup, seyyiddir. Doğum târihi bilinmemektedir. İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin yüksek huzur ve sohbetlerinde yetişip icâzet almakla şereflendikten sonra Bennûr'a gitti. Vefat edeceği sene, Peygamber efendimizin ve Beytullah'ın aşkıyla yanmakta idi. Harameyn-i şerifeyne, Mekke-i mükerreme ve Medine-i münevvereye doğru yola çıktı...
Âdem-i Bennûri hazretleri, hacdan sonra Medine-i münevvereye gidince, Kabr-i Nebevi'yi ziyâretinde, Peygamber efendimiz onun selâmını aldı ve pek az kimseye nasib olan müsâfeha etmek şerefine kavuştu. Ziyâretten sonra, memleketine dönmek üzere ayrılmak istediği zaman, Resûlullah efendimizden saâdet müjdesi aldı. Kendisine hitâben; "Ey oğlum! Sen benim yanımda kal!" buyuruldu. Bunun üzerine orada kaldı ve 1644 (H.1054) senesinde vefat etti.
Bu mübarek zat, vefatından evvel yanındaki talebelerine nasihat olarak buyurdu ki:
"Allahü teâlânın evliyâsı, yemek, içmek ve uyku ile, başkasının hakkında konuşmakla, birisine vurmakla bu makâma kavuşmadı. Ancak mücahede (nefsin istemediği şeyleri yapmak) ve riyâzet (nefsin arzularını yapmamak) çekmekle kavuştu...

Memleketine Gitme Annen Ölmedi!

Vehbi Tülek

Yahyâ Bin Ali Nablûsî

Vehbi Tülek

Yahyâ bin Ali Nablûsi hazretleri, hadis, târih ve Mâliki mezhebi fıkıh âlimidir. 584 (m. 1188) yılında Kâhire'de doğdu. 662 (m. 1264) yılında Kâhire'de vefât etti. "Mu'cem-üş-Şüyûh" isimli kitabında, evliyanın hayatını ve sözlerini yazmıştır. Bu kitabında Seyyid Ahmed Rıfâi hazretlerini anlatırken, onun, oğluna nasihatlerini şöyle nakleder:

Amelin Ve Ilmin Hâlis Olanını Iste

Vehbi Tülek

İmânı Kâmil Bir Mümin Olmak

Vehbi Tülek

Allahü Teâlânın Emrine Ilk Muhalefet Eden Şeytandır!

Vehbi Tülek

Ebedî Saadetine Vesile Olana Çok Hizmet Et

Vehbi Tülek

Molla Resûl Arvâsî

Vehbi Tülek

şehadetim Için Dua Eder Misiniz?

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Ölüyü Diriltemem

Ölüyü Diriltemem

Trablusşam Nakib-ül-eşrâfı Şeyh Abdülfettâh Zağbi Efendi, Yûsuf Nebhâni hazretlerine şöyle anlatmıştır:

Bir defâsında bir arkadaşımız hastalanmıştı. Abdullah ibni Şeyh Hıdır ez-Zağbi'yi de yanımıza alıp ziyâretine gitmek istedik. Onu götürmekten maksadımız hastanın bereketlerinden istifâde ederek şifâya kavuşması idi. Ancak gitmek istemedi. Çok ısrar edince kabûl edip bizimle geldi. Hastanın yanına vardığımızda, şiddetli hastalığından hiç bir eser kalmadı. Ayağa kalkıp bizi karşıladı. "Hoş geldiniz." deyip konuştu. Ziyâreti yapıp yanından ayrıldık. Ayrılıp giderken yolda Şeyh Abdullah hazretleri; "Ben ölüyü diriltemem." dedi. Bu sözüyle ziyâretine gittiğimiz kişinin öleceğine işâret etmişti. Dedim ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Yirmi Saniyede

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

O Kullarına Çok Merhametlidir

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Sarik Ve Sakal

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek