Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.520.965

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bilgisiz Kişiler, Zillete Düşmeye Mahkûmdur!

Ebû Ahmed Muzaffer hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Ebû Sa’îd-i Ebü’l-Hayr ve diğer büyük zâtlarla görüşüp onlardan ilim öğrendi. Kendisinden de birçok kimseler istifâde etti. Hicri 5. asrın ortalarında vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Huzur Dersleri

Osmanlı pâdişâhları zaman zaman ulemâdan ileri gelenleri saraya davet ederler, ilmi mütâlaalarını dinliyerek istifâde ederlerdi. Huzurda âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerin tefsir leri anlatıldığı gibi müsbet ilimler, edebi konular konuşulur, ilmi müzâkereler yapılırdı. Sâdece Osmanlılarda görülen ve hangi târihte ihdâs edildiği kesinlikle belli olmayan huzûr derslerinin Osmân Gâzi ile başladığı iddia edilmektedir. Sultan Üçüncü Mustafa 1759 yılında bir kânunla huzur dersleri denilen ve Ramazanın birinden onuncu gününe kadar devam eden bir ders ihdâs etmişti. Ramazandaki huzur derslerinin mevzuu dini konular olurdu. Kâdı Beydâvi Tefsiri'nin okunması genelde âdet hâline gelmişti. Huzur hocalarını şeyhülislâm seçerdi.Sultan İkinci Abdülhamid Han zamânında huzur dersleri Ramazanda ikindi namazından sonra haftada iki gün esasına göre Yıldız'daki Çit Kasrında yapılır ve Sultan Abdülhamid Han yüksekçe bir mindere otururdu. Karşıda ders veren ile dinleyiciler bulunurdu. Dâvet üzerine devlet ricali de derste hazır olurdu. Pâdişâh dersi anlatan ile buna sual soranların münâzaralarını dinlerdi. Her derste ders anlatan ve ona sual soranlar değişik olurdu.Huzur dersleri Osmanlı Devleti ve Hilâfetin ilgâsına kadar (3 Mart 1924) devam etti. Son huzur dersi Halife Abdülmecid Efendi zamânında ve 1923 (H. 1341) Ramazanı'nda yapılmıştır.

Vehbi Tülek

Osmanli Paşasinin Siyaseti

Vehbi Tülek

Zağanos Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Haci Fehmi Efendi

Vehbi Tülek

93 Harbi diye meşhur olan 1877-78 Osmanlı-Rus harbinde, doğu cephesi savaşlarının kazanılmasında hizmeti geçenlerden biri de Erzincan'lı Hacı Fehmi Efendidir. O tarih lerde yaşı altmışı geçtiği halde, tüfeği omzunda, kaması belinde, düşmana karşı en genç gazilerin gösterdiğinden daha çok yararlıklar gösteriyordu. Ordunun öncü ve karakol hizmetlerini görecek kimse yoktu. İşte bu mühim vazifeyi, talebelerinden seksen kişi ile üzerine aldı. Hareketini durmadan değiştiren düşmanın niyetini sezip her saat başı kendi eliyle yazdığı raporları kumandan paşaya gönderiyordu. Bu muharebede, Rus mevzileri ile Osmanlı mevzileri 20 kilometre uzunluğunda bir hat üzerinde sıralanmıştı. İki tarafın topları üçyüzü geçiyordu ve birbirlerine sürekli ateş ediyorlardı. Bir ara bizden atılan mermilerden biri bir Rus topunu çeken hayvanları telef etti ve bu sırada Rus askerinin şaşkınlığından istifade eden Fehmi Efendi, talebeleri ile birlikte Rus mevzisindeki bu topun üzerine atlarını sürerek topu zaptedip bizim mevzilerimize getirdiler. Bu hareket, askerimize büyük bir moral kaynağı oldu ve cesaretlerini son derece yükseltti.Akşama bir saat kala Rus mevzilerinden ateş kesildi. Gece karanlığında Ruslar, mevzilerini terkederek geri çekilmeye başladılar. Gedikler muharebesinde Osmanlı kuv vetleri Rus ordusunu hezimete uğratmıştı. Bu muharebenin kazanılması ile Sultan II. Abdülhamid Han, ordu kumandanı Ahmet Muhtar Paşaya "Gazi" ünvanını verdi.

Ne Diye Akçe Versin

Vehbi Tülek

Ii. Abdülhamid Han Ve Taşkesenli Ahmed Efendi

Vehbi Tülek

Mimar Sinan Ve İstanbul’un Suyu

Vehbi Tülek

84 - Zenbilli Ali Cemali Efendi

Vehbi Tülek

Harp Hiledir: Muhasaralarda Sahte Ric'at

Vehbi Tülek

İki Milyon Sterline Banko

Vehbi Tülek

104 - Devamli Baki Kalan İşlerle Meşgul Ol

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İlk Iş, Tâlibe Tövbeyi Öğretmek Olmalıdır

Sâhib Abdürreşîd Fârûkî, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunlarındandır. 1237 (m. 1821) senesinde Hindistan’ın Luknov şehrinde doğdu. Dedesi Ebû Sa’îd Müceddidî hazretlerinden ilim öğrenmeye başladı. Yirmi yaşında iken dedesinin sohbetinde yetişip, Müceddidiyye yolunda icâzet aldı.  Hindistan’ın İngilizler tarafından işgalinden sonra Mekke-i mükerremeye hicret etti. 1287 (m. 1870) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin, “Mebde’ ve me’âd” kitabını Arabîye tercüme etti ve çok kitap yazdı. Bu kitapta şöyle anlatılır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Osman Şemsi Efendi

Vehbi Tülek

Osman Şemsi Efendi, Osmanlı tasavvuf âlimlerindendir. 1229 (m. 1814)'de İstanbul'da doğdu. Genç yaşlarında Nakşibendi Şeyhi İsmâil Efendiye talebe oldu. Sonra Halveti piri Kuşadalı İbrâhim Efendi'ye; daha sonra da Kadiri şeyhi Ünyeli Abdürrahim Efendiye intisap etti ve hilâfet alarak bu tarikatin "Enveriyye" kolunu kurdu. 1311 (m. 1893)'de vefat etti... Bu mübarek zat sohbetlerinde buyurdu ki:

Büyüklük, Allahü Teâlâya Mahsustur

Vehbi Tülek

Hayber'de Ganimet Istemeyen Mücâhid

Vehbi Tülek

Hayber, Peygamber efendimiz devrinde, Yahûdilerin toplandığı bir merkezdi. Resulullah efendimiz Medine'ye hicret ettiğinde, oradaki Yahûdi kabileleriyle antlaşma yapmışlardı. Ancak Beni Nâdir kabilesi, antlaşmayı bozarak Resulullaha sûikast tertiplediler. Bu sebeple Medine'den çıkarıldılar. Beni Kureyzâ kabilesi de, antlaşma yaptıkları hâlde Hendek Savaşında düşman tarafına geçerek ahidlerini bozdular...

Gariplerin Sığınağı...

Vehbi Tülek

Büyük Mutasavvıf Bostan Çelebi

Vehbi Tülek

Ebû Nuaym İsfahanî

Vehbi Tülek

teveccüh Ve Himmet Efendim

Vehbi Tülek

Hizmetçine Yedirdiğin Senin Için Sadakadır

Vehbi Tülek

Yusuf Gürani Hazretleri

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gerçek Zehir

Gerçek Zehir

Vaktiyle bir kasabada, kayınvalidesiyle birlikte yaşayan bir gelin vardı. İkisinin de kişiliği tamamen farklıydı. Sık sık kavga edip tartışırlardı. Evde huzur kalmamış, bitmez tükenmez gelin kaynana kavgalarından, annesi ile karısı arasında kalan koca için de, ev cehennem haline gelmişti.Artık bir şeyler yapmak gerektiğine inanan gelin, doğruca babasının eski bir arkadaşı olan yaşlı bir aktara gitti ve derdini anlattı. İlim ve marifet sahibi olan yaşlı aktar, ona bitkilerden yaptığı bir karışım hazırladı ve üç ay boyunca hergün azar azar, kaynanası için yaptığı yemeklerin içine koymasını söyledi. Zehir az az verilecek, böylece kaynanayı gelininin öldürdüğü belli olmayacaktı. Yaşlı aktar gelin hanıma, kimsenin ve eşinin şüphelenmemesi için, kaynanasına çok iyi davranmasını, ona en güzel yemekleri yapmasını söyledi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

B0r Çuval Toprak

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Hizir Ve Gelin

Kul Hakkı

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Vehbi Tülek