Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.528.753

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Maksadı Ahiret Olan Perişan Olmaz!

Kaygusuz İbrâhim Efendi Osmanlıların son zamanlarında yetişen evliyâdandır. Bolu’da doğdu. Kâdiriyye yolunun büyüklerinden Mustafa Efendi isminde bir zâtın talebesi olan Ömer el-Vasfî ile tanıştı. Daha sonra Mustafa Efendi’nin huzûruna gidip sohbetlerinde bulundu. Kemâle gelerek o zâttan hilâfet aldı. İstanbul’a gelerek talebe yetiştirdi. 1289 (m. 1872) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bir Salkim Üzüm

Avrupa hristiyanları, Papa'nın kışkırtması ile bir araya gelip Osmanlı topraklarına saldırmaya teşebbüs edince, yeryüzünün sultânı Kanuni Sultan Süleyman Han, ordusu ile sefe re çıktı. Târihlere şan veren ordu ağır ağır ilerliyor, hedefine bir an önce ulaşmak için gayret sarf ediyordu. Havalar da iyice ısınmıştı. Bir Hristiyan beldesinden geçerken, yolun dar olması sebebiyle, askerlerden kimisi üzüm bağlarından yürümek mecburiyetinde kaldı. Olgunlaşan üzümler susuzluktan dudağı çatlamış askerlere; "Al beni, ye beni" dercesine duruyordu. Askerlerden biri dayanamayıp, sahibinin haberi olmadan bir salkım üzüm kopardı. Yerine de bir keseye koyduğu parayi bağladı. Üzümü de yedi.

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud’un Veziri

Vehbi Tülek

Değil Bir Yabanci İçin...

Vehbi Tülek

Belgrad'in Fethi

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman, Macar Kralı İkinci Lajos'a gönderdiği elçiye yapılan kötü muameleden dolayı sefer açılmasına karar verdi. Rumeli Beylerbeyi Ahmed Paşayı Sabach zaptına, Semendre beyi Hüsrev Beyi Belgrad'ın ablukasına gönderdi. Kendisi de o tarafa doğru 18 Mayıs 1521 günü İstanbul'dan hareket etti. Ayrıca Karadeniz Tuna yoluyla bir donanma sevkedilmişti. Kanuni Sultan Süleyman ordusu ile Belgrad yakınlarına ulaşıp Zemun yakınlarında yüksek bir yere otağını kurdurup, muhasara emrini verdi. Günlerce süren şiddetli ateşten ve çarpışmadan sonra Osmanlı kuvvetleri 8 Ağustos, Ramazanın beşinci günü dış kaleye girdi.

Eğri Seferi Ve Şemseddin Sivasi Hazretleri

Vehbi Tülek

Ehli Sünnetin HÂmisi Iv. Murad Han

Vehbi Tülek

Kibris Halkina Sultan Selim’in Fermani

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud Ve Patrik Gregorios

Vehbi Tülek

Bu Kadar Dilenciye Para Yetiştirmek KÂbil Mi?

Vehbi Tülek

1897 Yunan Harbi Ve Dömeke

Vehbi Tülek

Bu Devletin Dediği Yapilir

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Onlar, Malını Ilim Elde Etmek Için Harcardı

Abdullah Uşşakî Efendi âlim ve evliyânın büyüklerindendir. Balıkesir’de doğdu. 20 yaşına kadar memleketinin ulemasından âlet ilimlerini öğrendikten sonra İstanbul'a gelerek tahsilini tamamlamak üzere çeşitli medreselerde meşhur âlimlerin derslerine devam etti. Mezun olduktan sonra bazı devlet hizmetlerinde bulundu. Edirne'de memur iken Şeyh Cemaleddin Uşşakî hazretlerine intisab ederek tasavvufta yüksek derecelere ulaştı. İcazet verilerek memleketine gönderildi. Burada çok talebe yetiştirdi. 1196 (m. 1781)’de Balıkesir’de vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Muhyiddîn-i Dûstî

Vehbi Tülek

Muhyiddin-i Dûsti hazretleri, Seyyid Cemâleddin Muhammed Ezheri'nin halifelerindendir. İran'da, Hazar Denizinin güneybatı sâhili boyunca uzanan Geylân bölgesinde yetişti. 1360 (H.762) senesinde yine Geylân bölgesinde bulunan İsâr köyünde vefât etti.
Muhyiddin-i Dûsti, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Bir Kimse Ölünce, Onun Kıyâmeti Kopmuş Olur!

Vehbi Tülek

Şeyh Sühreverdî

Vehbi Tülek

Şeyh Sühreverdi hazretleri Tokat evliyasındandır. 1335 yılında vefat etmiştir. Türbesi Turhal'dadır. Bir dersinde buyurdu ki:

Dünyâ Dedikleri Bir Hiçten Ibârettir

Vehbi Tülek

Komşunuzun Bir Şeye Ihtiyacı Varsa Verin

Vehbi Tülek

Kul Hakkı Ve Helalleşmek

Vehbi Tülek

İbrâhim Kabâdî Hazretleri

Vehbi Tülek

Kıyamette En Şiddetli Azap Kime Yapılacaktır?

Vehbi Tülek

Din Kardeşlerine Yardımcı Olmak

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Ramazan... Cuma günü... Cuma vakti... Cami... Cemaat tek tük camiye girmekte. İmam kürsüde... Girenlerin arasında... O... Hızır... Hızır aleyhisselam da genç ihtiyar arasında onlardan biri gibi gidiyor bir köşeye oturuyor. Kürsüde imam sohbete başlıyor... Hızır'ın yanına kırklarında bir adam gelip oturuyor. Cami yavaş yavaş dolmakta. Adam, bir müddet sonra uyuklar bir vaziyette sallanıyor, ha uyudu ha uyuyacak. Hızır aleyhisselam adamı dürtüklüyor: -Uyuyacaksın, der.Adam: -Uyumam, beni rahat bırak. Hızır aleyhisselam ses etmez, ancak ezan okundu okunacak, adam ha uyudu ha uyuyacak, bir daha dürtükleyerek: -Uyuyacaksın dedim, der.Adam: -Ben de sana uyumam, beni rahat bırak dedim. Rahat bırak beni. Rahat bırak yoksa, Hızır olduğunu söylerim. Buradan çıkamazsın. Bu kalabalık sakalında bir tel bırakmaz. Hızır aleyhisselam susar ve gözlerine kapar, boynunu büker Allah'a yönelerek: -Ya Rabbim! Bu nasıl iştir. Bu kulun benim kim olduğumu bildi. Bu nasıl iştir ki bendeki listede bunun ismi yok. Cevap gelir: -Sana verilen listede beni sevenlerin isimleri var. O ise benim sevdiklerimden...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Dört Şey Mühimdir

Adalet Ve Tevazu

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Sarayda İftar

Abayi Yakmak

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek

İmanı Ona Kafidir

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek