Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.459.795

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Fetih Vaktidir

Demek Yolda Kaldiniz

Fetih Sabahi

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Anzakli Ömer

Adam Olmazsan

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Mimar Sinan Ve Süleymaniye Camii

Mimarimizin dev üstadı Sinan tarafından İstanbul'un yedi tepesinden birinde inşa edilen Süleymaniye Camiinin temel atma törenine devrin padişahı Kanuni Sultan Süleyman ile birlikte bütün devlet erkanı gelmişti. Bu muhteşem mabede ilk taşı da Şeyhülislam Ebus Suud Efendi koymuştu."Bir vakt-i şerif ve bir saat-i said-ü latifde ol cami-i münife temel uruldu" diyerek işe başlayan Mimar Koca Sinan, bu büyük eseri yedi yılda tamamladı.

Vehbi Tülek

Ii.mahmud Han’in İlim Ve Sanat Aşki

Vehbi Tülek

Kanuni’nin Vefati Ve Celalzade

Vehbi Tülek

Çocuk Eğitimine DÂir Ferman

Vehbi Tülek

Dinimiz, bülûğa ermeden önce çocuklara dini ve dünyevi bilgilerin verilmesini emretmektedir. Ecdadımız buna çok dikkat ederdi. Bunun en güzel örneğini, Sultan II. Mahmud Hân'ın, ülkenin her tarafına gönderdiği bir ferman teşkil eder. Bu fermanda şöyle deniyor: "Dini vecibeleri öğretmek ve seçeceği mesleğin bilgilerine sahip kılmak babaların çocuklarına karşı ilk vazifesidir. Ne yazık ki, bir zamandan beri birçok ana ve baba bunu unutarak, çocuklarını daha beş-altı yaşında kazanç hırsı ile sanat sahiplerinin yanına çırak olarak veriyorlar veya başıboş bırakıyorlar. Çocukluk çağında câhil kalanlar ise, bülûğ çağlarında hem kendileri için, hem de memleket için dert oluyorlar. Bu, iki dünyada cezâyı gerektiren bir ihmaldir. Sizlere emrediyorum ki, bu ferman elinize değdiği anda, bölgenizde 6 yaşını bitirmiş ne kadar çocuk varsa bunları tesbit ediniz! Mevcut mahalle mektepleri yetmiyorsa bina ve hoca bularak mektepsiz çocuk bırakmayınız! Mektep çağında olduğu hâlde bu çocukları yanlarına alıp çalıştıranların şiddetle cezalandırılacaklarını ilân ediniz! Anasız ve babasız olanlarla, okumaya gücü yetmeyenlerin tahsilini devletin temin edeceğini ilân ediniz!.." Bu ferman, 1854'de Sultan Abdülmecid Hân ve 1873'de Sultan Abdülaziz Hân tarafından da tekrarlanmıştır

Kiymeti Takdîr

Vehbi Tülek

Sultani Zafere Zorlayan Müderris

Vehbi Tülek

Kismetinde Olanin Kaşiğina Çikar

Vehbi Tülek

İbretli Dava

Vehbi Tülek

Surre Alayi

Vehbi Tülek

Ben Kendi İşimi Yapayim

Vehbi Tülek

Osmanli Ramazanlari

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bir Gönül Sultanı İbn-i Hafîf

İbn-i Hafif hazretleri, zâhir ve bâtın ilminde zamânının en meşhûr âlimi ve büyük velisi idi. Dünyaya hiç değer vermezdi. Çok cömertti. Bütün malını dağıttı... Kendisi şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ölmek, Ruhun Bedenden Ayrılması Demektir

Vehbi Tülek

Nûreddin ibn-i Hatib hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimidir. 750 (m. 1349)'de Suriye-Hama'da doğdu. 834 (m. 1431)'nde, aynı yerde vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

hay­rın Anah­ta­rı Sâ­bit El-be­nâ­nî

Vehbi Tülek

Bir Derviş Gâzi Dursun Fakîh

Vehbi Tülek

Aslen Karamanlı olan Dursun (Tursun) Fakih hazretleri, aynı zamanda hocası Edebâli hazretlerinin hemşehrisidir. Bu mübarek zat, tasavvufta yüksek derecelere ulaşmıştı. Osman Bey zamanında, gazâ ve fetihlere iştirâk eder, gâzilere imâmlık yapar vaaz ve nasihatlerde bulunurdu.

Daygam Bin Mâlik

Vehbi Tülek

Ahirette Bütün Insanlar Ve Canlılar Diriltilecek

Vehbi Tülek

Ahmed Bin Nasr Dâvûdî

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ, Sizin Için Kolaylık Istiyor

Vehbi Tülek

İbn-i Mesrûk Tûsî

Vehbi Tülek

İbn-i Sabûnî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
SelÂmetle Gidip Gel

SelÂmetle Gidip Gel

Abdülehad Efendi bir gün, talebelerinden birisinin bir iş için Üsküdar'a gidip gelmesini istedi. Fakat o gün çok fırtınalı idi. Kayık hiç işlemiyordu. Bu yüzden talebelerden kimse, ben gidip gelirim, diyemedi. Nihâyet içlerinden biri, Abdülehad Efendinin emrini yerine getirmek için kendisinin Üsküdar'a gidip geleceğini söyledi. O zaman Abdülehad Efendi o talebesine; "Selâmetle gidip gel." diye duâ etti. O talebe Eminönü'ne geldiğinde, yüz kadar kayıkçıdan ancak birini Üsküdar'a gidip gelmeye iknâ edebildi. Kayıklarından birisini denize indirdiler. Bir ok atımı gitmeden, fırtına dindi, deniz sâkinleşti, rüzgâr uygun bir yöne doğru esmeye başladı. Yelken açıp, Üsküdar'a kısa zamanda gidip geldiler. Dönüşte talebe durumu Abdülehad Efendiye bütün tafsilâtıyla anlattı. Abdülehad Efendi talebesine çok duâ etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek