Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.456.495

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Derya Ali Baba

Fâtih Sultan Mehmed Han, İstanbul'u küffâr elinden kurtarmak üzere kuşatmıştı. Fetih ordusu İstanbul surlarına dayanmış, Fâtih Sultan Mehmed Han fethin gerçekleşece ği zamânı sabırsızlıkla bekliyordu. Leşker-i duâ adı verilen duâ ordusu âlimler ve veliler, fetih için gözyaşı dökerek duâ ediyorlardı. Kır atının üstünde heybet ve celâdetle duran genç hükümdâr, orduyu şevke getirici konuşmalar yapıyordu. Etrâfa dalga dalga yayılan ordu, Feth-i mübinin gerçekleşmesi için canla başla çarpışıyordu. Şehir düşmek üzere idi. İşte tam bu kritik zamanda ordunun arasında; "Ordu susuz kalmak tehlikesiyle karşı karşıya, kuyular boş, çeşmeler akmıyor." şeklinde bir söylenti yayılmaya başladı.

Vehbi Tülek

Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri Ve Kayserili Halil Paşa

Vehbi Tülek

25 - Senin Nasibin Diyar-i Rum'dadir

Vehbi Tülek

100 - Çehrin Seferi

Vehbi Tülek

Cihan Sultanı IV. Mehmed Han huzurlarına, Rus elçisini lütfen kabul buyurdular... Elçinin kirli sakalı göbeğine kadar uzanıyordu. Sırtındaki ayı postu ise yerleri süpürüyordu. Büyük bir reverans yaptı, eğildi ve:-Yeryüzünün en haşmetli Hükümdarına, Rus çarının saygı ve selamlarını sunarım!... dedi. Üstelik sırıtıyordu. Mâbeyn Çavuşu hayretle ona bakıyordu. Daha fazla eğilmesin bekledi. Fakat beklediği olmadı. Doğrulup konuşmasına devam etti:-Haşmetlû Rus çarımın ricaları şudur ki... demeğe kalmadan Çavuşun iri pençesi ensesine yapıştı:-Bre mel'un!... Padişah efendimizin huzurlarında eğilmesini dahi beceremezsin!... Senin gibilere konuşmak haramdır...diye çıkıştı. Sonra aslan pençesiyle, bu edep bilmezi yere kapaklattı.

Ii. Selim Ve Yahya Efendi

Vehbi Tülek

Fatihin Muhteşem Hafizasi

Vehbi Tülek

Çapanoğlu Gibi Arkan Var

Vehbi Tülek

106 - Sultan I. Mahmud'un Duasi

Vehbi Tülek

Ben Ağlamayayim Da Kim Ağlasin

Vehbi Tülek

Padişah Az Vermez

Vehbi Tülek

Benden Bunlari İstemeyiniz

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kerâmetler Menbaı Muhammed Fergal

Muhammed Ahmed Fergal, evliyânın büyüklerindendir. 860 (m. 1456) senesinde, Mısır'ın güneyindeki Sa'id şehrinde vefât etti. Ebi Tic'deki dergâhında defnedildi. Bu mübarek zat, kerâmetleriyle meşhurdur....

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Borcumu Ödemek Nasip Eyle Yâ Rabbî

Vehbi Tülek

Cerrâhî Nûreddîn Efendi büyük velîlerdendir. Soyu, Ebû Ubeyde bin Cerrâh'a (radıyallahü anh) ulaşır. 1671 (H.1082) senesinde İstanbul’da doğdu. Zâhirî ilimleri öğrenmek için medreseye gitti. Medrese tahsîlini tamamladıktan sonra, çok genç yaşta Mısır kâdılığına tâyin edildi. Fakat Mısır kâdılığı vazîfesini kabûl etmeyerek Selâmi Dergâhında ders veren Ali Efendinin sohbetlerine devam etti. İcazet aldıktan sonra Cerrah Paşa Câmiinde vaaz vermeye başladı. Sonra Karagümrük’te bir dergah yapılarak burada talebe yetiştirdi. 1720 (H. 1133) senesinde İstanbul'da vefât etti.

Erzurumlu Hüseyin Ruhi Efendi

Vehbi Tülek

Cüneyd-i Bağdadi Ve Tûr-i Sînâ'daki Râhib

Vehbi Tülek

Cüneyd-i Bağdadi hazretlerinin bir talebesi anlatır: Hocam Cüneyd-i Bağdâdi hazretleri ile Hicâz'a gidiyorduk. Tûr-i Sinâ dağına varınca, hocam dağa çıktı. Biz de onunla birlikte çıktık. Mûsâ aleyhisselâmın durduğu makâmda durdu. Üzerimizi o makâmın heybeti kapladı. Hepimizi vecd hâli kapladı ve kendimizden geçtik. Bulunduğumuz yerin yakınında bir kilise vardı. Kilisedeki râhib bize;
-Ey ümmet-i Muhammed "sallallahü aleyhi ve sellem"! Bana cevâb veriniz, diye bağırdı.

Şeyh Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Medîne Kâdısı Seleme Bin Dînâr

Vehbi Tülek

Ali Bin Bendâr Sayrafî

Vehbi Tülek

“silsile-i Aliyye”den Kâsım Bin Muhammed

Vehbi Tülek

Dili Çöl Güneşinde Çatlamayan Zemzemin Lezzetini Bilemez!

Vehbi Tülek

Sefer Efendi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Musa Aleyhisselam zamanında bir adam insanlara; "Benimle Kelimullah Musa konuşur. Ben, Safiyullah Musa'nın yakınlarındanım " diyerek böbürlenir, Musa aleyhisselam'ın ismini alet ederek kendine menfaat temin ederdi. Bu sözlerin üzerinden uzun bir zaman geçti. Musa Aleyhisselam'ın yanına, adamın biri, siyah bir iple yularlanmış bir domuz getirdi ve Musa Aleyhisselam'a dedi ki:
- "Ey Allah'ın Peygamberi! Filan adamı biliyor musun?" Musa Aleyhisselam:
- "Onu işitirim" diye cevap verdi. Adam:
- "O adam, işte bu domuzdur" dedi.
Musa Aleyhisselam, adama niçin böyle olduğunu sormak için, Allahü Teâlâ'dan, onu eski haline döndürmesi için niyaz etti. Bunun üzerine Allahü Teala Musa Aleyhisselam'a şöyle buyurdu:
- "Ya Musa! Adem Aleyhisselam'ın ve ondan sonra gelen peygamberlerin dualarıyla dua etsen yine de bu adam hakkındaki duanı kabul etmem. Fakat ben sana onu niçin o hale soktuğumu bildireyim. O, senin adını kullanarak, sana olan yakınlığını alet ederek menfaat elde ettiği için, dinini dünya için satıp, din ile dünyayı yediği için ben onu o hale soktum".

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Keramete İnanmayan Âlim

Allah’a Firar Et

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Adam Olmazsan

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Bunlar Şarapti

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek

Adam Olmazsan

Vehbi Tülek