Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.450.993

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Moskoftan Padişah Olur Muymuş Be!

Osmanlı'nın şanını, sadece harp meydanlarında değil, diğer sahalarda da yücelten lerden biri de cihan pehlivanı Filiz Nurullah idi. Avrupalıların "fevkalbeşer" insanüstü dedikleri bu koca adam, daima geçim sıkıntısı çekiyordu. Çünkü çıktığı minderlerde hiçbir güreşçi onu mağlup edemiyor, bu yüzden kimse de onunla güreşmek istemiyordu. Güreş yapamayın ca da parasız kalıyordu.1894'de Koca Yusuf ile birlikte gittikleri Paris'te önüne gelen bütün güreşçileri en çok on dakika içinde yenerek büyük bir nam kazandı. Bu yüzden güreş organizatörleri onu başka güreşlere sokmadılar.İvan adında bir Rus güreş organizatörü, onu Rusya'ya götürdüğü takdirde ilgi toplayıp büyük paralar kazanacağını düşündü ve İstanbul'a geldi. Filiz Nurulah'ı buldu ve ona Rusya'da güreşler yapmasını teklif etti. Ayrıca, hiçbir Türk güreşçisinin Rusya'ya gitmeyeceğini zannederek, onu teşvik için dedi ki:

Vehbi Tülek

Ortaçağ'dan Hukuk Dersleri

Vehbi Tülek

Sağ Kolumu Kaybettim Ama Sol Kolum Var

Vehbi Tülek

Zamaninin Ebu Hanifesi: Molla Hüsrev

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Murâd Han memleketi iç ve dış huzûra kavuşturduktan sona tahttan çekilmiş, yerine oğlu Fâtih Sultan Mehmed'i oturtmuştu. Ancak düşmanlar, sultanı çocuk yaşta görüp sefer hazırlıklarına başladılar. Bunun üzerine İkinciMurâd Han tekrar tahta geçti ve Fâtih Sultan Mehmed'i Manisa'ya gönderdi. İlim adamlarının çoğu birer bahâne ile Manisa'ya gitmek istemedi. Molla Hüsrev kazaskerlikten istifâ ederek şehzâde ile birlikte Manisa'ya gitmeye karar verdi. Fâtih onun bu karârını duyunca; "Vazifenize devâm edin, zirâ memleketin size ihtiyâcı var." dediyse de Molla Hüsrev; "Tahttan ayrılıp Manisa'ya giderken, sizi yalnız bırakmam uygun olmaz. Müsâde buyurun geleyim." diyerek samimiyetini bildirdi ve birlikte Manisa'ya gitti. Fâtih Sultan Mehmed bu muhterem âlimden çok istifâde etti.

Kuyucu MurÂd Paşa

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud’un Rumeli Seyahati

Vehbi Tülek

Bu Ecel Teridir

Vehbi Tülek

Hamdolsun İslam Askeri Muzaffer Olmuşdur

Vehbi Tülek

Çerkes Hasan Bey’in İtirafnamesi

Vehbi Tülek

Ferid Paşa Ve Haci Abdullah Efendi

Vehbi Tülek

Okmeydaninda İftar Merasimi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kendisine, âlimlerin Talebe Olduğu Zat

Filibeli Muslihuddîn Efendi Osmanlı âlimlerinden ve büyük velîlerdendir. 1502 (H.908) senesinde Bulgaristan’da Filibe'de doğdu. Zamânının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsîl ettikten sonra Sofyalı Bâlî Efendinin dergâhına gidip, ona talebe oldu. Hizmetinde ve sohbetinde uzun müddet kalıp, feyiz aldı. İstanbul’a giderek talebe yetiştirdi. Onun sohbet ve ilim meclislerinde âlimler hazır bulunuyor ve istifâde ediyorlardı. Bir kısım âlimler ona talebe olup feyiz aldılar... Şeyhülislâm Ebüssü'ûd Efendi de bunlar arasındaydı. Vezîr-i âzam Sokullu Mehmed Paşa onun talebeleri arasındaydı. Osmanlı pâdişâhı Kânûnî Sultan Süleymân da ona muhabbet edip, sohbet meclislerinde bulundu. Bâzen de saraya dâvet edip, sohbetleriyle şereflenirdi. 1573 (H.981) senesinde İstanbul'da vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kur'an, Bize Resûlullahın Okuduğu Gibi Ulaşmıştır

Vehbi Tülek

Abdülcelil bin Mûsâ el-Kasri hazretleri kelâm, hadis ve tefsir âlimidir. Endülüs'te (İspanya) Kurtuba'da (Cordoba) doğdu. sonra Fas'ta Sebde yakınlarındaki Kasr-ı Abdülkerim'e göç etti. Orada evliyanın meşhurlarından Ebü'l-Hasan ibn-i Gâlib'in sohbetlerinde kemale geldi. 608 (m. 1211)'de vefat etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:

Kötü Arkadaş, Yılandan Zararlıdır

Vehbi Tülek

Dört Mezhep Imâmları Mutlak Müctehiddirler

Vehbi Tülek

Ahmed Zühdü Paşa Osmanlı âlim ve devlet adamlarındandır. 3 Şubat 1834'te İstanbul'da doğdu. Tahsilini Maârif-i Adliyye Mektebi'nde yaptı. Hoca Mehmed Efendi ile Mustafa Tevfik Efendi'den şerh-i akaid okuyarak icâzet aldı. Devlet hizmetinde çeşitli makamlarda bulundu. Bursa valiliğine tayin edildi. 1891'de Maârif Nâzırlığına (Milli Eğitim Bakanlığı) getirildi. Sultan Abdülhamid'in talimatıyla, Avrupa standardlarında Üniversite (Dârülfünunun) kurulması hazırlıklarını yaptı. Burada ders vermesi için Avrupa'dan birçok profesör getirtti. 19 Ağustos 1900'de Dârülfünunu öğretime açtı. 12 Nisan 1902'de vefat eden Ahmed Zühdü Paşa Kadıköy Kızıltoprak'ta inşa ettirdiği Zühdü Paşa Camii haziresindeki kabristana defnedildi.

Balkan Şehidi Kâmil Bey

Vehbi Tülek

Hep Iyi Insanlarla Beraber Olun

Vehbi Tülek

dîn, Üstâddan Öğrenilir...

Vehbi Tülek

İdris Aleyhisselam

Vehbi Tülek

Çocukları Ihtiyârlara Çeviren Dehşetli Gün

Vehbi Tülek

meliküş-şuarâ

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Korkma!

Korkma!

Sinop'ta medfûn bulunan ve Takıyyüddin Ebû Bekr Kefevi'nin talebesi olan Mahmûd Kefevi hocasının şu kerâmetini anlattı:"Gemiye binip İstanbul'a gitmek üzere yola çıktık. Ben o zaman gençtim ve bu benim ilk yolculuğumdu. Hoş bir rüzgârla dört gün gittik. Sonra şiddetli bir rüzgârla deniz kabardı. Dalgalar her taraftan vurmaya başladı. Gemide bulunanlar korku, dehşet ve ümitsizlik içinde bâzı mal ve eşyâlarını denize attılar. Bu ızdırap ve sıkıntı bana da ümitsizlik vermeye başladı. Hocam Takıyyüddin Ebû Bekr Kefevi, geminin alt katında sâkin ve telaşsız bir halde oturuyor du. Dalgaların şiddetli vuruşları gemide bulunanların ve benim korkumu iyice arttırdı. Hocam bana bakıp; "Korkma! Allahü teâlâ bizi kurtaracak ve biz Erikli Kasabasının doğu tarafındaki Hacı Baba Dergâhında kuşluk vakti oturup süt içeceğiz ve incir yiyeceğiz." buyurdu. Gemici lerin hesâbına göre seksen mil yolumuz kalmıştı. Ebû Bekr Kefevi hazretleri sükûn ve vekar içinde tatlı ve güzel sesiyle Kehf sûresini okumaya başladı. Biz rahatladık ve korkumuz kalma dı. Halbuki dalgaların vuruşları hâlâ devâm ediyordu. Nihâyet Allahü teâlâ bizi, hocam Ebû Bekr Kefevi hazretlerinin duâsı bereketiyle kurtardı. Gecenin sabahında Erikli sâhiline çıkıp doğruca Hacı Baba Dergâhına ziyârete gitti. Biz de onu tâkib ettik. Hep birlikte oturduk. Hocamız Kur'ân-ı kerim okuyor biz de dinliyorduk. O sırada dergâhın çevresinden bir kadın iki elinde birer çanak ile çıkageldi. Kapları önümüze bıraktı. Biri süt, diğeri incirle doluydu. Şeyh Ebû Bekr Kefevi tebessüm ederek bize baktı ve; "Bismillah ile yiyiniz!" buyurdu. Biz besmele ile yedik. Hocamın bu kerâmetine şâhid olduğumuz zaman, 1542 (H.949) senesiydi."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Salavat-ı Şerifin Bereketi

O Kullarına Çok Merhametlidir

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Namazini Ben Kildirayim

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Vehbi Tülek

Ölüyü Diriltemem

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek