Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.207.641

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Allah Korkusu Olanın Dilinden Lüzumsuz Bir Kelime Çıkmaz!

Hasen bin Ahmed el-Kâtib hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Mısır’da doğdu. Ebû Ali Rodbarî, Ebû Bekr-i Mısrî ve başka zâtlarla sohbet etti. Ebû Ali Müştevlî’nin hocasıdır. Kerâmetler sahibi bir zât idi. Ne zaman bir müşkülü olursa, rüyâda Peygamber efendimizi görüp, müşkülünü arz eder, O da (sallallahü aleyhi ve sellem), müşkülünü hallederdi. 340 (m. 951)’de Mısır’da vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kibris’in Fethi

1569 Haziran ayında İskenderiye yakınlarında Nil teknelerinin yolunu kesen Venedik korsanlarının Müslümanları esir alıp Kıbrıs'ta satmaları olayına çok hiddetlenen Selim Han, derhâl Venedik'e bir elçi göndererek Kıbrıs'ın Osmanlı Devletine terkini istedi. Bu isteğin Venedik tarafından reddi üzerine sefer hazırlıklarına başlandı.Aslında Kıbrıs'ın Osmanlı Devletince fethini mecbûri kılan birçok sebep vardı. Osmanlı Devletini, hâkimiyeti altındaki Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine ulaştıran kara yollarının, uzun, yorucu ve yetersiz olmasına karşılık, Kıbrıs üzerinden bu ülkelere her türlü lojistik destekler daha çabuk, rahat ve ekonomik olarak ulaştırılabilirdi. Ancak Kıbrıs'ın, büyük deniz gücüne sâhip Venedik Cumhûriyetinin elinde bulunması bu imkânı ortadan kaldırmaktaydı. Ayrıca Kıbrıs veya yakınlarından geçen Osmanlı ticâret ve hacıları taşıyan yolcu gemileri, Akdeniz'de Hıristiyan korsanları tarafından vurularak soyuluyor, Venedik de bu korsanları himâye ediyordu.İkinci Selim Han, hazırlıkları bitirdikten sonra, Kıbrıs serdârlığına Lala Mustafa Paşa yı tâyin etti ve 15 Mayıs 1570'te donanma İstanbul'dan ayrıldı. Lala Mustafa Paşa, bütün Avrupa devletlerinin Venedik'e yardım etmelerine rağmen, şiddetli çarpışmalar sonunda 8 Eylül 1570'te Lefkoşe'yi 1 Ağustos 1571'de de Magosa'yı alarak Kıbrıs'ın fethini tamamladı.

Vehbi Tülek

Kiymeti Takdîr

Vehbi Tülek

Osmanlilarin Müslüman Devletlere Silah Yardimi

Vehbi Tülek

Valide Suyu

Vehbi Tülek

Sultan II. Osman zamanı. İstanbul'da Hacı Mehmed Efendi isminde bir tüccar vardı. Günün birinde, dinine bağlı bir hanım ile evlenmek istedi. Fakat alacağı hanımın şu üç şartı kabul etmesini istiyordu:1-Sırtına giydiği siyah örtü, öldükten sonra tabutunun üstüne örtülecek2-Beş vakit namazını zamanında eda edecek, velev ki ben yemeksiz kalayım3-Cenâb-ı Hak evlat verir de ölürse, üzerindeki gelinlik ile benim önüme gelecek ve müjdeleyecekBu şartlarla talip olduğu birinci hanım, ilk ikisini kabul etti ve üçüncüsünü kabul etmedi. İkinci olarak istediği hanım da ilk iki şartı kabul etmedi. Nihayet üçüncü olarak is temeye gittiği hanım, bu şartların üçünü de kabul etti ve Mehmed efendi onunla evlendi.

Ezan Okuyana Ağaç

Vehbi Tülek

Şaşiran ŞÂir

Vehbi Tülek

Attiği Her Taş Hedefine Ulaşiyordu

Vehbi Tülek

Mesir Macunu

Vehbi Tülek

Sultan Abdülaziz İnithar Mi Etti, Şehid Mi Edildi?

Vehbi Tülek

Çomar Bölükbaşi

Vehbi Tülek

Eşeklerin Yardimi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Dünyâ Ehlinin Bile Ilme Saygısı Vardı!

Vehb bin Münebbih hazretleri Tâbiîn devrinde yetişen büyük âlimlerdendir. 645 (H.24) senesinde Yemen'de Sana'da doğup, 741 (H.124) yılında yine burada vefât etti. Ebû Hüreyre, İbn-i Abbâs, İbn-i Ömer, Abdullah bin Amr bin Âs, Hemmâm bin Münebbih “radıyallahü anhüm” ve başkalarından hadîs-i şerîf bildirmiştir...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

"somuncu Baba" Hâmid-i Aksarâyî

Vehbi Tülek

Somuncu Baba'nın asıl ismi Hâmid, babasının ismi ise Şemseddin Mûsâ'dır... İlk tahsilini babasından aldı. Babasının vefâtından sonra Şam'a giderek, Hankâh-ı Bâyezidiyye'de ilim öğrendi. Tasavvuf yoluna girdi. Orada pekçok velinin sohbetlerine katıldı. Burada Üveysi olarak, mânevi yol ile Bâyezid-i Bistâmi'den feyz aldı.

Vakti En Mühim Işler Ile Geçirmelidir

Vehbi Tülek

Kur'an, Bize Resûlullahın Okuduğu Gibi Ulaşmıştır

Vehbi Tülek

Abdülcelil bin Mûsâ el-Kasri hazretleri kelâm, hadis ve tefsir âlimidir. Endülüs'te (İspanya) Kurtuba'da (Cordoba) doğdu. sonra Fas'ta Sebde yakınlarındaki Kasr-ı Abdülkerim'e göç etti. Orada evliyanın meşhurlarından Ebü'l-Hasan ibn-i Gâlib'in sohbetlerinde kemale geldi. 608 (m. 1211)'de vefat etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:

Korkunun Ve Ümidin En Faydalısı

Vehbi Tülek

Sünnet-i Hüdâ Ve Sünnet-i Zevâid

Vehbi Tülek

Hasan Ebû Halâve

Vehbi Tülek

İstişâre, Sana Rahatlık Başkasına Yorgunluktur

Vehbi Tülek

Yemekle Dolan Midede Hikmet Durmaz!

Vehbi Tülek

Namazı Inkâr Edenlerin Hâli

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

B0r Çuval Toprak

Sakin Kalyona Binme

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

O Kullarına Çok Merhametlidir

Arkadaşlarımı Korumak Için

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek