Büyük mutasavvıf Yûsuf bin Hüseyin
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 27 Eylül 2007
Yûsuf bin Hüseyin Râzî, büyük velîlerdendir. Künyesi Ebû Ya’kûb’dur. Haram ve şüphelilerden çok sakındığı gibi, dünyâya düşkün olmayıp, zâhir ve bâtın ilimlerinde âlimdi. Zünnûn-i Mısrî’nin talebesi olup, aynı zamanda; Ebû Türâb Nahşebî, Yahyâ bin Muâz ve başka âlimlerle görüşüp sohbet etti ve kendilerinden ilim öğrendi. Ebû Saîd Harrâz ile yol arkadaşlığı ve Cüneyd-i Bağdâdî ile mektuplaşmaları meşhûrdur...
Bir gönül sultanı Abdullah bin Dînar
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 26 Eylül 2007
Abdullah bin Dînar, Tâbiînden, Medine-i münevverede yaşayan velîlerdendir. Künyesi Ebû Abdurrahmân’dır. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. 744 (H.127) senesinde vefât etti.
Abdullah bin Dînar hazretleri, Abdullah ibni Ömer’in âzâdlı kölesi idi. İlim ve edeb üzere yetişti. Hadîs-i şerîf ilminde üstün bir dereceye yükselmiş olup müksirûndan yâni, çok hadîs-i şerîf rivâyet edenlerdendir...
Mücâhid velîlerden İbn-i Ebî Zekeriyya
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 24 Eylül 2007
Abdullah bin ebi Zekeriyya, tâbiînin büyüklerindendir. Gazalara katılır, cihad ederdi. Bu mübarek zat, Şamlıların âlimlerinden olup, Mekhûl hazretlerinin akranıdır; yani ilim bakımından onun gibidir. Hadîs ilminde sika, güvenilir bir âlimdir. Ümm-üd-Derdâ, Recâ bin Hayve, Ubâde bin Sâmid’den (radıyallahü anhüm) hâdîs-i şerîf rivâyet etti. Ondan da Rebîa bin Yezîd, Saîd bin Abdülazîz, Evzâî, Yemân bin Adiy gibi âlimler, hadîs-i şerîf rivâyet edip, ilim öğrenmişlerdir.
Türkistânlı fakîh Ebû Bekr bin Mes'ûd
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 24 Eylül 2007
Ebû Bekr bin Mes’ûd Alâüddîn-i Şâşî (Kâşânî) Türkistân’da Kâşân’da tevellüd, 587 [m. 1191] senesinde Haleb’de vefât etti. Hocası Alâüddîn Muhammed bin Ahmed Semerkandî’nin, (Tuhfe-tül-fükahâ) fıkh kitâbını şerh ederek (Bedâyı-us-sanâyı’ fî-tertîb-iş-şerâyı’) adını vermiştir. Bu kitâbı 328 [m. 1910] senesinde Mısır’da basılmıştır.
Kâşânî hazretleri, burada birçok âlimden, bilhassa Alâüddîn Semerkandî’den fıkıh tahsil etti. Sonra da hocasının kızı Fatıma-i Fakihe ile evlenerek o büyük zatın damadı oldu.
Es'ad bin ebî nasr el-mihenî
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 23 Eylül 2007
Es’ad bin ebî nasr el-mihenî, Hicrî 5. asrın en meşhur Şafii fıkıh âlimlerindendir. 1069 (H.461) senesinde Maveraünnehir’deki Mihene kasabasında dünyaya geldi. İlim tahsil etmek için Merv şehrine gitti. Burada birçok âlimden fıkıh ilmini öğrenerek icazet aldı ve emsallerinden üstün oldu.
Evliyânın baş tâcı Abdurrahmân Tafsûncî
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 22 Eylül 2007
Abdurrahmân Tafsûncî, meşhûr velîlerdendir. Künyesi Ebû Muhammed’dir. Tafsûnc veya Tagsûnc denilen yerde yerleştiği için Tafsuncî nisbesi ile meşhur oldu. Tafsûnc, Bağdâd’a bağlı ve Dicle kıyısında bir beldenin adıdır.
Abdurrahmân Tafsûncî hazretlerinin doğumu ve nesebi hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin talebesidir. 1115 (H.550) senesinden önce hocası Abdülkâdir Geylânî’nin sağlığında vefât etti. Kabri Tafsûnc’da olup ziyâret yeridir...
Rüzgâra emret beni Hindistan'a iletsin!
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 20 Eylül 2007
Süleyman aleyhisselamın sarayına kuşluk vakti saf bir adam telaşla girer. Nöbetçilere, hayati bir mesele için Hazreti Süleyman’la görüşeceğini söyler ve hemen huzura alınır. Süleyman aleyhisselam benzi sararmış, korkudan titreyen adama sorar:
-Hayrola ne var? Neden böyle korku içindesin? Derdin nedir? Söyle bana!..
Ümmü Varaka (radıyallahü anha)
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 20 Eylül 2007
Ümmü Varaka (radıyallahü anha) hanım sahabelerdendir. Allah yolunda şehîd olmayı çok istiyordu... Bir Ramazan günüydü. Bedir Harbi hazırlıkları başlamıştı. Ümmü Varaka büyük bir heyecanla Fahr-i Kâinat Efendimizden şöyle bir ricada bulundu:
“Yâ Resûlallah! Bana müsaade etseniz de sizinle birlikte harbe katılsam! Yaralılarınızı tedâvî edip, hastalara baksam! Kim bilir belki de Allah yolunda şehîdlik de nasip olur...”
Mâlikî fıkıh âlimi Abdullah Menûfî
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 18 Eylül 2007
Abdullah bin Muhammed Menûfî, evliyânın meşhûrlarından ve usûl, tefsîr, nahiv ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 1287 (H.686) senesinde Mısır’ın Buhayra şehrinde doğdu. Sonra Menûf’a yerleşti. Mağribî ve Menûfî nisbesiyle meşhûr oldu. 1347 (H.748)’de Mısır’da vefât etti.
Benî İsrâîl, Ba'lbek ve İlyâs aleyhisselâm...
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 18 Eylül 2007
İsrâîloğulları Filistin’i ele geçirince, kabîlelerden biri Ba’lbek’e yerleşmişti. Başlarında zâlim bir hükümdar vardı. Şehrin ismi önceleri “Bek” idi. Ancak bu zâlim kral, “Ba’l” adında bir put yaptırdı ve halkı bu puta tapmaya zorladı. Ve Ba’l ile Bek ismi birleşerek, bu şehre “Ba’lbek” denildi. İşte Hazret-i İlyâs, bu beldeye peygamber olarak gönderildi.
İlyâs aleyhisselâm İsrâîloğullarına buyurdu ki:
“Ba’l putuna tapmaktan vazgeçiniz! Her şeyin yaratıcısı olan Allah’a îman ve ibâdet ediniz!”