Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.483.769

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Unutmaktan Korkan Kimse, Resûlullaha Salât Okusun!

Ebû Tâhir Fîrûzâbâdî hazretleri tefsîr, fıkıh, hadîs ve lügat âlimidir. 729 (m. 1329) senesinde İran’ın Şîrâz şehri civarındaki Fîrûzâbâd kasabasında doğdu. Şîrâz, Bağdad, Şam, Mekke-i mükerreme ve Kâhire’ye gidip büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Anadolu’ya gelip, Yıldırım Bâyezîd ve Timur Hân ile tanışıp, onların iltifâtlarına ve ikrâmlarına kavuştu. Sonra Yemen’e gitti. Sultan onu Zebîd kadılığına tayin etti. 816 (m. 1414) senesinde Yemen’de, Zebîd kadısı iken vefât etti. Fîrûzâbâdî hazretleri kırktan fazla eser yazdı. Bunlardan Kitâb-üs-salât adlı eserinden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bendenizde İki Fuad Vardir

Sultan Abdülaziz Han, Sadrazamlarından, tecrübeli devlet adamı Fuad Paşa ile birçok meseleyi istişare ederdi. Bir defasında, o günlerde İstanbul'da bulunan Mısır Hidivi İsmail Paşa ile hususi bir iş yapmak için görüşecekti. Bu meseleyi Fuad Paşa ile istişare etti. Fuad Paşa bunu mahzurlu buluyordu. Fakat Sultan Abdülaziz'in bu işe fazla istekli olduğunu gördüğün den, "Devletlû Hünkarımız nasıl arzu buyuruyorlarsa öyle olsun" dedi. Fakat aradan birkaç saat geçince Padişah, Fuad Paşa'nın kendisine niçin net bir cevap vermediğini düşündü. O gece bir adamını, Kanlıca'da bulunan yalısına gönderdi ve Fuad Paşa'dan, bu mesele hakkında ki görüşünün ne olduğunu yazılı olarak bildirmesini istedi. Fuad Paşa bir kağıda şu satırları yazarak padişaha gönderdi:

"Efendimiz, bendenizde iki Fuad vardır. Birincisi Padişahımızın tebeasından 'Vatandaş Fuad'dır. Vazifesi, Padişaha itaattir. Efendimizin her arzusu ve emri başının üstündedir, her fermanını fikir beyan etmeden kabul eder. İkincisi ise 'Sadrazam Fuad'dır. Onun vazifesi ise, padişahımızın isteklerine karşı gelmek değil, o işin devlete, millete ve padişahımızın şahsına, faidesi veya zararı nedir diye düşünmek, bilgi ve tecrübesine istinaden o iş hakkında fikirlerini beyan etmek, sonra da verilen vazifeyi bihakkın yerine getirmekdir.Padişah Efendimiz bu meseleyi iki Fuad'dan hangisine sual buyururlarsa o, vazifesi ile mütenasib cevab verecekdir."

Vehbi Tülek

Haci Fehmi Efendi

Vehbi Tülek

Sakiz Adasinin Fethi Ve Nasuhi Efendi

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selîm Ve Dede Molla

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Han Mısır seferine giderken, yolu Dede Molla isimlizâtın bulunduğu köyden geçer. Sultan, atı üzerinde ordusunun önünde yol alırken, ihtiyar birköylüyü tarlasını sürerken görür. Yaklaşıp selâm verir. Köylü gelenin kim olduğunufarketmemiş gibi bir tavırla selâmını alır ve işiyle meşgul olur. Atı üzerinde onu seyredenSultan; "Baba duydun mu? Pâdişâh sefere çıkmış. Mısır'a gidiyormuş" der. "Mevlâ yolunuaçık eylesin. İnşâallah hayırlı olur. Emeline nâil ve muzaffer olarak döner." dedikten sonraişine devam eder. Sultan onun bu olgun hâline ve teslimiyetine bakıp, dünyâya gönülbağlamayan, lâzım olduğu kadar çalışan ve tevekkül sâhibi bir zât olduğunu anlar.

Kanuniyi Kabul Etmeyen Derviş

Vehbi Tülek

Benim Peygamberim Beni Kurtarir

Vehbi Tülek

Şehzade Selim Ve Mevlana Celaleddin-i Rûmî

Vehbi Tülek

Sultan I. Mahmud Ve İstanbul’un İmari

Vehbi Tülek

Osmanli Tüccari

Vehbi Tülek

Kibris’in Fethi

Vehbi Tülek

Bizans’in Korkulu Rüyasi Orhan GÂzi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

hilm Kılıcı Demir Kılıçtan Keskindir!

Cemâleddin Çelebi, Anadolu velilerindendir. Hayâtı hakkında fazla bilgi bulunmayan Cemâleddin Çelebi, Sultan Yıldırım Bâyezid Hân zamânında yaşamıştır... Zamânın âlimlerinden ve tasavvuf büyüklerinden ilim öğrendi. Şeyh Âdil'den icâzet, diploma alarak, halifesi oldu. Hocasının vefâtından sonra ders vermeye, insanlara nasihat etmeye başladı. Meclisleri ilim, irfan ve fazilet sâhiplerinin toplandığı yer oldu. Hiç kızmazdı. Dostuna, düşmanına aynı muâmelede bulunurdu. Onun bu geniş müsâmahakâr hâlini anlayamayanlar; "Bu kadar yumuşaklığın, insanlara karşı bu kadar tahammül ve sabır göstermenin mânâsı nedir?" şeklinde sözler söylediklerinde; "Hilm, yumuşaklık kılıcı, demir kılıçtan, hattâ yüz zafere sebeb olan kılıçtan daha keskindir" diye cevap verirdi. Sohbetlerinde Mesnevi okurdu. Bunlardan bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Mecdüddîn Îsâ'nın Malkaralı Hocası

Vehbi Tülek

Mecdüddin Îsâ, Anadolu'da yetişen evliyânın meşhurlarındandır. Saruhan Beyin Akhisar'ı fethinden sonra oraya yerleşen Taşgunoğulları namıyla bilinen bir Türk âliesine mensuptur.
Bu mübarek zat, 1447 (H.851) senesinde Akhisar'da doğdu. 1530 (H.937) de vefât etti. Türbesi Akhisar'da kendi ismiyle anılan "Şeyh Îsâ Camii" bahçesindedir. Türbesinin bulunduğu mahalleye "Şeyh Îsâ Mahallesi" adı verilmiştir...

Müctehidler Delillerden Hüküm Çıkarmışlardır

Vehbi Tülek

İmâm-ı Kuşeyrî Hazretleri

Vehbi Tülek

Büyük veli İmâm-ı Kuşeyri hazretleri, fıkıh, tefsir, hadis ve kelâm âlimidir. 986 (H.376) senesinde Horasan'ın Üstuvâ nâhiyesinde doğdu. 1072 (H.465) senesinde 92 yaşında Nişâbûr'da vefat etti...

İhtiyar Mücahid Ve Pehlivan Büteyrak

Vehbi Tülek

Tâc-ül Ârifîn (ebü'l-vefâ)

Vehbi Tülek

Muhammed Aleyhisselâmın Ümmeti Şahidimdir

Vehbi Tülek

Küfre Düşmekten Çok Korkmalı, Az Konuşmalı

Vehbi Tülek

allah'ım, Bana Olan Vaadini Yerine Getir!

Vehbi Tülek

İlimden Iman Ve Tâat Doğar

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah Bin MübÂrek

Abdullah Bin MübÂrek

Merv'de bir yıl ticâretle uğraşır, kazancının hepsini fakirlere dağıtırdı. İkinci yıl İslâmiyet'i yaymak için cihâda, düşmanla harbe giderdi. O, medresede müderris, hoca; câmide vâiz, şehirde tüccâr; harbde büyük bir kahramandı. Kılıç ve kalem sâhibi idi. Kalemiyle cihâda dâir eser yazdı, kılıcıyla da dillere destan olan kahramanlıklar gösterdi.

Abbâsiler devrinde Bizanslılarla yapılan harplerden birine katılmıştı. Abbâsi ordusu sessiz, sâkin ve aydınlık bir gecede Tarsus'un kuzeyinde karargâh kurmuştu. Tarsus'un sırtlarında İslâm ve Bizans orduları görünüyordu. İki taraf da kendilerini kuvvetli göstermek için alevleri göklere yükselen ateşler yakmışlardı. Bu ateş ocaklarından birinin etrafında tepeden tırnağa silâhlı askerler hilâl şeklinde oturmuşlar, ortalarında ise ince yapılı, nûrâni yüzlü bir zat onlara ders anlatıyordu. Kimse vaktin nasıl geçtiğinin farkına varmamıştı. Sözü kesip, duâsını yapınca istirahate çekildiler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Şikayet

Ayyaşin Sonu

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek