Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.306.283

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kötüler, Dâima Zelîldir, Azîz Olamazlar!

Ebû Muhammed el-Baltacî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 658 (m. 1260) senesinde vefât etti. Ebü’l-Feth el-Vâsıtî’nin ileri gelen talebelerindendi. Çok kerâmetleri görüldü. Şöyle anlatılır: “Ebû Muhammed bir şehre geldi ve oradaki mescidlerden birine girdi. Tahıyyet-ül-mescid namazı kıldı. Daha sonra orada uyuyakaldı. Câminin İmâmı akşam namazı için câmiye geldi ve Ebû Muhammed’i çok azarladı. Daha sonra, gelen cemâate İmâm oldu ve iftitâh tekbîrini aldı. Lâkin bir türlü birşey okuyamadı. Namaz bozuldu, İmâm biraz önce yaptığı hatâyı anladı ve önceki bağırdığı zâtı aramaya başladı. Câmide o zâtı göremeyince arkasından koştu ve şehir dışında yolda giderken ona rastladı. Ellerine yapışıp özür ve af diledi. Ebû Muhammed el-Baltacî’nin affetmesi üzerine, İmâm, konuşur hâlde geri döndü.”

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Düşman Asfalt Yollardan Mi Geldi

I. Balkan Harbi sırasında Osmanlı ordusu, İttihatçıların orduya siyaseti sokmaları ve subayları fırkalara ayırmaları neticesinde yenilerek devamlı geri çekiliyordu. Nihayet Edirne düşman eline geçince Osmanlı birlikleri Çatalca önlerinde savunmaya geçtiler. Yunanlılar deniz yoluna, Bulgarlar demir yoluna hakim olmuşlar, Osmanlı birliklerinin anavatanla ilişkisi kesilmişti. Oldukça zor durumda kalınmıştı.

Vehbi Tülek

Bir Avuç Bulgur

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Ve Pir Ali Hazretleri

Vehbi Tülek

Sultan Ahmed Ve Bostan Çelebi

Vehbi Tülek

"Kadr" olması muhtemel olan bir gece Sultan Ahmed Han da şöyle bir rüyâ gördü:Saray-ı hümâyûndaki husûsi köşkün etrâfında heybetli ve nûrâni zâtlar geziniyordu. Onların kimler olduğunu araştırınca, yakın adamlarından birisi gelerek; "Sultânım! Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi hazretleri köşkünüzü teşrif ettiler. Peşindekiler, onun dervişleri ve talebeleri dir." dedi. Bu haberi alan Sultan büyük bir sevinçle sarayın içine girdi ve orada Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi hazretlerini gördü. İkrâm ve iltifât olmak üzere ona saltanat tahtına oturmasını teklif etti. O zaman Mevlânâ hazretleri; "Arşın gölgesi altında oturanlar, bu birkaç ağaç parçasından yapılmış tahta iner mi? Bu tac ve taht sizindir." buyurdu. Bu sırada Sultan Ahmed Han, Mevlânâ hazretlerinin orada bulunuşunu fırsat bilip, ondan devlete isyân eden, azgınlık ve taşkınlık yapan celâlilerin hakkından gelebilmek için himmet ve hayır duâda bulunmalarını istedi.

İki Yusuf’un Hikayesi

Vehbi Tülek

Çocuk Padişahin Çocuk Arkadaşi

Vehbi Tülek

Abdülhamid HÂn’in Engin Merhameti

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud’un Rumeli Seyahati

Vehbi Tülek

109 - Sultan İkinci Murad Ve Molla Ayas

Vehbi Tülek

Fatih Sultan Mehmed Han’in Papazlara Fermani

Vehbi Tülek

Occhiali (kiliç Ali Paşa)

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Namazın Ahkâm Ve Erkânına Riâyet Etmek

Muhyiddin Muhammed bin Behâeddin hazretleri Osmanlılar zamânında Anadolu'da yetişen evliyânın büyüklerinden olup tefsir, hadis ve Hanefi mezhebi fıkıh âlimidir. Devrin meşhûr âimlerinden ilim öğrendi. Zâhiri ilimlerin tahsilini tamamladıktan sonra, tasavvuf yoluna yönelerek, büyük âlim ve evliyâ Şeyh Muhammed İskilibi'nin huzûr ve hizmetlerine vâsıl oldu. Onun vefatından sonra İstanbul'a geldi. Müftü Zenbilli Ali Cemâli Efendi, ömrünün sonlarına doğru hastalanıp kendisine onu nâib, vekil seçti. 1544 (H.951) senesinde hacca gitti. Ertesi sene dönüşünde Kayseri'de 1545 (H.952) senesinde vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Zekât Vermeyen, Temiz Malını Kirletmiş Olur

Vehbi Tülek

Molla Zeyrek hazretleri Osmanlı âlimlerindendir. Asıl adı Mehmed olup, Hacı Bayrâm-ı Veli'den ders aldı. "Zeyrek" ismi de kendisine onun tarafından verildi. Şah Efendi'nin derslerine girerek tahsilini ilerletti. 903 (m. 1497)'de Bursa'da vefat etti. Bir dersinde zekât hakkında şunları anlattı:

Muhammed Bin Abdülkerîm

Vehbi Tülek

Osmanlı Devlet Adamı Râmî Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Râmi Mehmed Paşa, Osmanlı sadrâzamlarındandır. 1654'te İstanbul Eyüp'te doğdu. Terâzici Hasan Ağa adında birinin oğludur. İlk tahsilini Eyüp'te yaptıktan sonra Reis-ül-Küttaplık Kalemine kâtip olarak girdi. Bu sırada şiire istidadı sebebiyle Nâbi ve Sâmi gibi devrinin büyük şâirlerinin meclisine devam ederek yükseldi. İtaatkâr manasına gelen "Râmi" mahlasını aldı. 1686'da Divân-ı Hümâyûn Kalemine girdi. Divan işlerindeki geniş bilgisi ve mahâreti göz önünde bulundurularak, 1690 yılında Beylikçiliğe tâyin olundu. Yıllarca bu vazifede bulunduktan sonra, 1696'da Acem Bekr Efendinin yerine Reis-ül-Küttab oldu...

Duânın Kabul Olduğu Vakit

Vehbi Tülek

Pişmanlık, Kâfirler Ve Münâfıklar Içindir

Vehbi Tülek

İzin Verilen Hayvanı Avlamak Caizdir

Vehbi Tülek

Beni Geçmek Isteyen Bu Kadın Kimdir?

Vehbi Tülek

Abdullah Bin Üneys (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Nüktedan Velî Nasreddin Hoca

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Niyâzi-i Mısri, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerini gördü. Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri büyük bir taht üzerinde oturmaktaydı. Etrâfına talebeleri toplanmıştı. Niyâzi-i Mısri, kendisini onların arasın da görünce, hayâsından dışarı çıkmaya yol ve fırsat aradığı bir sırada, Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri, onu yanına çağırıp, bir kese altın hediye verdi ve; "Senin nasibin diyâr-ı Rûm'dadır. Mısır'da değildir." buyurdu. Ertesi gün Niyâzi-i Mısri bu rüyâsını hocasına anlatın ca, hocası hemen ona hilâfet verdi ve duâ etti. Bunun neticesinde Niyâzi-i Mısri 1646 sene sinde Mısır'dan ayrılarak İstanbul'a gitti. İstanbul'da Sultanahmed Câmii civârında Sokullu Mehmed Paşa dergâhında ikâmet edip, uzun süre riyâzette kaldı. Kaldığı odada çok gözyaşı döktü. Halil Paşa, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin kaldığı odanın döşemelerini yenilemek için teşebbüste bulunduğu zaman, Niyâzi-i Mısri hazretlerini rüyâsında gördü. Rüyâda "Gözlerimin yaşı ile yıkanmış olan tahtaları muhâfaza ediniz." diye emretmesi üzerine, tahtalarını muhâfaza etmek sûretiyle odayı tâmir etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Karşılık Beklemiyorum

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Cünnetü'l-esmâ

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Allah Nasil Misafir Edilir?

Kul Hakkı

Korkma!

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek