Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.492.198

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Hanefî Mezhebinin Reîsi: İmam-ı A'zam Ebû Hanîfe

Cemâlîzâde Fudayl Efendi Osmanlı âlimlerinden olup Şeyhülislam Zenbilli Ali Cemâlî Efendi’nin oğludur. 920 (m. 1514) senesinde İstanbul’da doğdu. Ebüssü’ûd Efendi gibi zamanının büyük âlimlerinden ilim tahsil etti ve Ebüssü’ûd Efendinin kızıyla evlendi. İstanbul’da çeşitli medreselerde müderrislik ve Mekke-i mükerreme kadılığı yaptı. Şeyhülislâmlık teklif edildiyse de, bu vazîfeyi kabûl etmedi. 991 (m. 1583) senesinde İstanbul’da vefât etti. Çok kitap yazdı. Bunlarda, Hanefî mezhebine göre fıkıh bilgilerini açıklayan “Dımânât” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kanli Zarf

27 Mart 1916 tarihinde, Irak Cephesi Felâhiye Muhârebesi'nde boğazından ağır yaralanan 18. Kolordu, 51. Tümen, 9. Alay emir subayı İstanbullu üsteğmen Muzaffer, hayatının son dakikalarına geldiğini görünce, sükûnetle son görevini yapmaya başlamış ve konuşamadığından cebinden çıkardığı bir mektup zarfının üzerine, kurşun kalemle önce: Kıble ne yöndedir?" diye yazıp o tarafa dönerek, kalbindeki şehâdeti dille söyleyeme diğinden, kana boyanan zarfın ortasına, okunaklı bir şekilde kelime-i şehâdet-i yazdıktan sonra, zarfın üç yerine; "Bölük cihada devam etsin! Benim kanım da yerde kalmasın!" cümlesini yazmış, ikisini imzalayıp üçüncüyü imzalayamadan son nefesini vermiştir.
Muzaffer efendinin bu yüce davranışı, yâni bir Türk subayının hareketi olan o kanlı zarf, Askeri Müze'ye gönderilerek, Türk çocuklarına ve gelecek nesillere cevher değerinde bir miras olmuştur. 6. Ordu Komutanı Halil (11 Temmuz 1916)

Vehbi Tülek

Hazar Kanali Projesi

Vehbi Tülek

Osmanli Devlet Teşkilatini Yeniden Kuran Sadrazam

Vehbi Tülek

Cem Sultan Ve Papa

Vehbi Tülek

Fatih'in oğlu Sultan Cem'e, Papaların yaptıkları eziyetler, onların kendi dinlerinden olmayanlara ne gözle baktıklarının açık göstergesidir. Papa VIII. İnnocent, Saint Jean şövalyelerinden Sultan Cem'i para ile satın almıştır. Yani insan tacirliği yaptığı delilli, ispatlıdır. Papa huzuruna getirilen Sultan Cem'e, Hıristiyan olduğu takdirde, kendisini Macar kralı yapacağını vadetmiştir. Yani din değiştirmesi için, rüşvet teklif etmiştir. Cem Sultan bunu şiddetle reddettiğinde, Papa "Ben senin bizim fakir Hıristiyanlar'a bol sadaka verdiğini işittim. Hıristiyanlığı seviyorsun zannettim" deyince, Cem Sultan acıyan bakışlarla Papa'ya bakarak "İşte siz burada yanılıyorsunuz. Biz insanların inançlarına bakmaksızın, ihtiyacı olanlarına yardım ederiz. Bizim dinimiz bunu emreder" dediğinde, Papa öfkelenerek ve maalesef "Öyle ise bir köşede sinip yat" diyerek; zaten olmayan terbiyesinin seviyesini ortaya döküvermiştir. Cem Sultan'ın babası Fatih idi. Papalar onu, onaltı defa zehirletme teşebbüsünde bulunmuş ve onyedincisinde; başarılı olmuşlardır. Roma Papalarının ekserisi, insan zehirlemenin üstadıdır.

Osmanlilarin İndonezya Müslümanlarina Yardimi

Vehbi Tülek

Kavuk Yerine Miğfer

Vehbi Tülek

Ne Oldum Dememeli

Vehbi Tülek

Bütün Mülkiyetler Mukaddestir

Vehbi Tülek

Sahici Türk Ve Müslüman

Vehbi Tülek

Bir Avuç Bulgur

Vehbi Tülek

Muslihuddin Efendi’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Abdürrahîm Müeyyedî

Hacı Çelebi, her türlü güzel ahlâkı kendinde toplamış, ilim ve ameli kendisinde birleştirmiş bir zât idi. Tasavvuf bilgilerini, dini ilimleri ve zamânının fen bilgilerini çok iyi bilirdi. Hüsn-i hat sanatında da çok ustaydı. Yüksek hâller ve mânevi makamlar sâhibiydi. Abdürrahim Müeyyedi hazretleri vefatından hemen önce şunları vasiyet etti:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Nefsin Hîle Ve Tuzaklarına Karşı Çok Uyanık Olmalı

Vehbi Tülek

Kutb-i Âlem Şeyh Nûreddîn hazretleri Hindistan evliyâsının tanınmışlarındandır. 1410 (H.813) senesinde Pendûh şehrinde vefât etti. Babası Alâül-hak'ın hânegâhında, babasının husûsî hizmetlerinde bulunarak kemale geldi. Hilâfet verilerek, babasından sonra talebe yetiştirdi. En büyük halîfesi Şeyh Hüsâmeddîn Mankpûrî'dir.

Allahü Teâlâdan Uzaklaştıran Şeylere "şeytan" Denir!

Vehbi Tülek

Mümin, Hep Belalarla Baş Başadır

Vehbi Tülek

Ahmed İbn-i Cevsâ hazretleri hadis hafızıdır. 230 (844)'de Şam'da doğdu. Mısır ve Şam âlim­lerinden hadis rivayet etti. Kendisin­den Taberâni, Hâkim el-Kebir ve İbn-i Hibbân gibi hadis hafızları rivayette bulundular. İbn-i Cevsâ, 320'de (m. 932) vefat etti. Ebu Hüreyre'den "radıyallahü anh" şu hadis-i şerifleri rivâyet eder:

Kureyşli Bir Hanım Ve Ahmed Bin Ebü’l-havârî

Vehbi Tülek

Namazın Farz Olduğuna Inanmak Îmânın Şartıdır

Vehbi Tülek

şifa Olan Baş Ağrısı Humeyr Ibni Redi

Vehbi Tülek

Teyemmüme Başlarken Niyet Etmek Farzdır

Vehbi Tülek

Dünya Ile âhiret Arasındaki Vakit

Vehbi Tülek

İlim Yok Olmadan Evvel Ilim Öğrenin

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Kânûni Sultan Süleymân'ın vezir-i âzamı olan Rüstem Paşanın terzibaşısının kardeşinin oğlu olan Ali Efendi, Tırhala'dan getirilerek amcasının yanında yetiştirildi. Rüstem Paşa, 1548' de İran Seferinden dönerken Ankara yakınlarına gelince, Bayramiyye yolu büyüklerinden Hüsâm Efendiyi berâberindekilerle birlikte ziyârete gitti. Sohbet esnâsında orada bulunan larla tek tek tanışan Hüsâm Efendi, Terzibaşının yeğeni olan genç Ali Efendiye gelince onun ne işle meşgûl olduğunu sordu. Terzilik mesleğiyle uğraştığı söylenince, terzilerin piri olarak kabûl edilen İdris aleyhisselâma nisbetle ona İdris lakabını verdi. Ali Efendiyi hizmetine ve talebeliğe kabûl etti. Bir müddet Hüsâm Efendinin hizmetinde ve sohbetinde bulunan Ali Efendi, tasavvuf yolunda ilerledi. Daha sonra İstanbul'a gelen Ali Efendi, ticâretle meşgûl oldu. İlk zamanlar ticâret sebebiyle Belgrad, Filibe, Sofya, Edirne, Gelibolu gibi memleketlere gitti. Gittiği yerler deki âlim ve evliyâ zâtların sohbetlerinde bulunup tasavvuf yolunda yükseldi. Defâlarca hac vazifesini yapmak için Hicaz'a gitti. Oradan Yemen'e gitti. Son zamanlarında ticâreti bırakıp İstanbul Fâtih Çarşamba'da Mehmed Ağa Câmii yakınındaki evinde ikâmet etti. Ticâreti, emrinde bulunan kimseler yürüttüler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

İmanı Ona Kafidir

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Pişman Oldular!

Evliyalar Ölmez İmiş

Bizi Hatirlayin!

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek