Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.426.975

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bir Işi Yapmaya Kuvvet Veren Allahü Teâlâdır

Takıyyüddîn Gazzî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 950 (m. 1543)’de Filistin’de Gazze’de doğdu. Kahire’ye giderek İbn Nüceym Mısrî gibi âlimlerden ilim tahsil etti. Şâfiî mezhebine mensupken Hanefî’ye geçti. Sultan 3. Murad devrinde İstanbul’a gitti. Takdir edilerek Mısır’da kadılık görevine tayin edildi. 1010’da (m. 1601) Kahire’de vefat etti. “et-Tabakâtü’s-seniyye” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Patrona Halil Ve Sultan Ahmed

18. Yüzyılda, Osmanlının teknolojide Batı'dan geri kaldığını görerek, dinin emrini yerine getirmek için Batı'daki gelişmeleri memleketlerine getirmek istediler. Buna ilk öncülük yapan, Sultan Üçüncü Ahmed Han idi. Padişahın, Lâle Devrindeki idâri, sosyal ıslâhat ve mimâri yenilik lere orduyu da ilâve etmesi, ilimden irfandan uzaklaşmış, her türlü rezaletin hakim olduğu Yeniçerileri telaşlandırdı. Yeni tarzda teşkil edilecek nizâmi ordu için Fransa'dan mütehassıslar getirtilerek Üsküdar'da bir kışla kurdurulması, bozulmaya yüz tutmuş Yeniçeri leri ve yenilik leri yanlış anlayanları ve Osmanlı Hânedânı düşmanlarını harekete geçirdi.

Vehbi Tülek

Ateş Pahasi

Vehbi Tülek

90 - Sultan Ii. Bayezid'in Mora Seferi

Vehbi Tülek

Dilsiz Dili

Vehbi Tülek

Osmanlı sarayında bizebân da denilen sağır-dilsiz görevliler bulunur, bunlar devlet işlerinin görüşülmesi esnasında hizmet eder, evrak getirip götürürlerdi. Sağır-dilsiz oldukları için devlet sırlarının işitilmesi ve yayılması tehlikesi ortadan kalkardı.Bunların anlaşmak için kendilerine mahsus işâretleri ve el hareketleri vardı ki, buna 'Dilsiz dili' denirdi. Bütün saray halkı bu dili öğrenmişti. Pâdişahın huzûrunda konuşmak ayıp sayıldığı için saraylılar bu dille anlaşırlar, hattâ başka zamanlarda bile bu dille birbirlerine hikâyeler anlatırlardı. Dilsiz dili sarayda neredeyse moda olmuştu. Sağır-dilsiz görevliler Tanzimat'ın ilânından sonra kurulan meclislerde ve Heyet-i Vükelâ denilen bakanlar kurulunda da kullanıldı. Devlet adamları bunlarla anlaşabilmek için dillerini öğrenmek zorundaydılar. Bunlar son derece hassas ve zeki kimselerdi. Hâfızaları çok güçlüydü. Şâhit oldukları tarihi olayları en ince teferruâtına kadar anlatırlar, tarihi şahsiyetleri kendilerine mahsus hareketleriyle karikatürize edebilirlerdi. Sözgelişi, sağ ellerini parmakları açık tuğ gibi başlarına götürdüklerinde pâdişahı, ellerini yumup baş parmağı 'birinci' der gibi dimdik yukarı kaldırdıklarında da sadrâzamı kasdettikleri anlaşılırdı. Günümüzde de bâzı toplantılarda sağır-dilsiz görevliler hizmet etmektedir.

Önce İmtihana Girin

Vehbi Tülek

Bu Aslan İstirahat Etsin

Vehbi Tülek

Amin Alayi

Vehbi Tülek

Prut Harbi

Vehbi Tülek

Amcazade Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

Bu İtibar Sadece İlme Mi?

Vehbi Tülek

Türk Adaleti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Mücâhid Velîlerden Dâvûd Samadî

Dâvûd Samadi, Balıkesir'in Havran ilçesi civarında yaşıyan velilerdendir. Doğum ve vefât târihi belli değildir. On üçüncü asırda yaşamıştır. Hayâtı hakkında kaynaklarda fazla bilgi yoktur. Zamânın âlimlerinin sohbetlerinde bulunarak kemâle geldi...
Dâvûd Samadi bir gün hizmetçisine;

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Radıyyüddin Lârî

Vehbi Tülek

Radıyyüddin Lâri (rahmetullahi aleyh), Abdurrahmân-ı Câmi hazretlerinin önde gelen talebelerinden olup, 912'de (m. 1506) Afganistan'da Herat'ta vefat etti. Hocasının yazdığı Nefehâtü'l-üns kitabını şerh ederkek Tekmile-i Nefehâtü'l-üns adını verdi. Bu kitabında şöyle nakleder:

İman Etmek, Bütün Insanlara Lâzımdır

Vehbi Tülek

Hacı Emin Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Hacı Emin Mehmed Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Enderûn-ı Hümâyunda yetişip hazine-i hümâyun katibi, sonra müderris oldu. Çeşitli şehirlerde kadılık yaptıktan sonra Anadolu Kadıaskeri oldu ve 1226'da (m. 1811) vefat etti. Buyurdu ki:

Namazın Ahkâm Ve Erkânına Riâyet Etmek

Vehbi Tülek

I. Abdülhamid Han

Vehbi Tülek

Medine Yollarında... Cündeb Bin Damre

Vehbi Tülek

Dünyâ Fitnesinden Sana Sığınırım Allahım

Vehbi Tülek

Cimrilerle Ve Yalancılarla Dost Olmaktan Sakın!

Vehbi Tülek

Merhamet Ediniz Ki, Merhamet Olunasınız

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Evliyalar Ölmez İmiş

Evliyalar Ölmez İmiş

Ankara'nın Zülfazl (günümüzde Solfasol deniyor) köyünden çok temiz, çok saf bir genç, askere gidiyormuş. Babasından kalma bir kaç altını, anasından kalma birkaç mücevheri varmış. Delikanlının derdi asker dönüşü evlenmek; servetini içine koyduğu küçük sandığını emanet edeceği, güvenip, bırakacağı kimseciği de yok. Düşünüyor, tasınıyor, acaba ne yapsam, diye sızlanıyor... Derken, bir gece rüyasında Hacı Bayram'ı görmez mi? "A! be Selim cik, ne düşünüp duruyorsun getir sandığını, bana bırak!" diyor. Selim oğlan, ertesi günü, sevine sevine Ankara'ya geliyor, doğru türbedarın önüne dikiliyor, hal, keyfiyet böyle, böyle... diye meseleyi anlatıyor. Türbedar da uyanıklardanmış, gece o da haberini almışmış. Getiriyorlar sandığı, Hazretin başucuna bırakıyorlar. Sandık deyince, öyle koca bir şey sanılmasın, ancak bir çanta kadar.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Gerçek Zehir

Yuhçu Baba

Allah Nasil Misafir Edilir?

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Evliyalar Ölmez İmiş

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek