Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.456.671

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Harp İlanindan Vazgeçsin

Hâfız İsmâil Paşa, Ömer Rızâi hazretlerinin zaman zaman ziyâretine gider ve duâlarını istirham ederlerdi. 1805 yılında Sadâret makâmına geldikleri zaman bir gün Sultan Üçüncü Selim Han; "Seksen bin asker hazır eyledim. Tuna boyuna göndermek murâdımdır." diye emir buyurdular. Bu emri alan İsmâil Paşa derhal Şeyh hazretlerine gelerek durumu bildirdi ve teveccühleri ile hayır duâlarına mazhar olmak istedi. Lâkin Ömer Rızâi hazretleri hiç bir söz beyan etmedi. O gece rüyâlarında hazret-i Ebû Eyyûb el-Ensâri hazretlerinin türbe-i şeriflerine dâvet olundu. Vardıklarında kıbleyi şerife karşı oturan iki muhterem zât gördü. Onlar da Ömer Rızâi Efendiyi gördüklerinde; "Gel yâ Şeyh Ömer! Bizleri bilir misin? Ben Fâtih Sultan Mehmed' im bu da oğlum Bâyezid'dir. Sultan Selim oğlum Tuna cihetine asker göndermek ister. Ancak şimdi vakti değildir. Terk eylesün. Fesâda sebeb olur, haber ver." diye emir buyurdu. Ömer Rızâi hazretleri bu vakayı derhal İsmâil Paşaya yazarak haber verdi. Bunun üzerine harp ilânın dan vazgeçildi. Ancak 1806'da sadârete getirilen İbrâhim Hilmi Paşa döneminde Rusya'ya harp ilânı ile çıkan savaş ülke içinde fitne çıkarmak isteyen Nizâm-ı Cedid düşmanlarını harekete geçirdi. Kabakçı Mustafa adındaki bir âsinin liderliğinde kısa zamanda büyüyen isyan, Üçüncü Selim Han'ın tahttan indirilmesine ve nihâyet şehid edilmesine kadar vardı.

Vehbi Tülek

I. Viyana Kuşatmasi

Vehbi Tülek

Osmanli’nin Son Abd Büyükelçisi

Vehbi Tülek

Ali Onbaşi

Vehbi Tülek

I. Dünya savaşında, Osmanlı Ordusunun savaştığı cephelerden biri olan Galiçya'da, Ruslarla burun burunayız. Meşhur 15 Eylül 1916 taarruzuna hazırlık yapmakta olan sahra bataryalarımızdan biri, eteklerini saran bodur çalılıklar içinde yükselen çam ağaçlarıyla dolu olan Ulu Dağın tepesine bir gözcü göndermek mecburiyetinde... Gözcü, bu tepenin arkasında mevzilenmiş olan Rus askerinin durumunu, siperinden hücuma geçtiği takdirde uzanıp giden sırtın üzerindeki irili ufaklı tepelerin hangisinin arasından geçebileceğini, dalları arasında saklı bulunduğu bir çam ağacının tepesinden telefonla bildirecek. Tabii, kaderde tepenin arkasında mevzilenmiş ve her an dağın tepesinde bir Osmanlı hücumu için dikkat kesilmiş olan Rus askerinin kurşun yağmuruna hedef olmak da var. Batarya kumandanı sordu:-Bu fedakarlığı, gönüllü olarak gösterecek?-Ben hazırım kumandanım!..

Buna Karişmak Bizim Vazifemizdir

Vehbi Tülek

Hakani Mehmed Bey’in Ricasi

Vehbi Tülek

Şemseddin Sivasi Ve Sultan Iii. Mehmed Han

Vehbi Tülek

Akçakoca Kalesi

Vehbi Tülek

Haram Lokma Yiyen HarÂmî Olur

Vehbi Tülek

Hey Sultan MurÂd’im VÂ’den Yakin Geldi!..

Vehbi Tülek

Sultan Murad’in Dehasi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İnsanı Allahü Teâlâdan Uzaklaştıran Sebepler!

Ali bin Hüseyn Safî hazretleri Nakşibendî büyüklerindendir. 867’de (m. 1463) Herat yakınlarında Sebzvâr’da doğdu. Babası Hüseyin Vâiz-i Kâşifî ve Abdurrahman-ı Câmî hazretlerinin terbiyesinde yetişti. Sonra Semerkant’a giderek Silsile-i aliyye büyüklerinden Ubeydullah-i Ahrâr hazretlerine talebe oldu. Sa‘deddîn-i Kâşgarî’nin oğlu Hâce Kelân’ın kızı ile evlendi. Ubeydullah Ahrâr’ın sohbetlerinde dinlediklerini derleyip bazı ilâveler yaparak “Reşehât” adlı eserini kaleme aldı. 994 (m. 1586)’de Buhara’da vefat etti. Reşehât ayn-ül-hayât kitabından bazı kısımlar:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Her Şey Onun Kudreti Ve Kuvveti Altındadır

Vehbi Tülek

Muhammed ibn-i Fûrek hazretleri Eş'ari kelam âlimidir. 330 (m. 941)'de İran'da İsfahan'da doğ­du. İlim tahsili için Bağdat'a, sonra Basra'ya gitti. Burada İmam-ı Eş'ari hazretlerinin talebelerinden Ebü'l-Hasan Bâhili'den kelâm dersleri aldı. Sonra Sultan Mahmud Gaznevi'nin daveti üzerine Gazne'ye gitti. 406 (m. 1015)'de Nişâbur'da vefat etti. Buyurdu ki:

Ahmed Nûreddîn Sâbûnî

Vehbi Tülek

anamın Elini Benim Için Öp!

Vehbi Tülek

Çanakkale muharebelerinin kahraman gazilerinden Mehmet Çavuş (Aşkın) hatıralarında diyor ki: "İngiliz donanması Saroz'dan top atışları ile bize son derece ağır kayıplar verdiriyordu. Her taraf toz duman içindeydi. Top mermilerinin düştüğü yerler alev alev yanıyordu. Düşman gemilerinin her ateşinden sonra ortalıkta kopmuş kol ve bacaklar, feryad edip inleyen yaralılar, dehşet verici bir manzara arz ediyordu. Buna rağmen askerimizin gayret ve cesaretinden hiçbir şey eksilmiyordu.
Böyle bir atıştan sonra, aynı birlikte silah arkadaşım Recep Eniştemi, iki ayağı kopmuş çalıların üzerinde gördüm, henüz sağ idi. Yanına kadar gidebildim. Onu o vaziyette görünce ağlamaya başladım. Henüz ruhunu teslim etmeyen eniştem:

Haleb Kadısı İbn-i Zemlikânî

Vehbi Tülek

Yalan Söyleyen Çirkin Ve Zelîl Olsun!

Vehbi Tülek

İktisat Eden, Tasarrufa Riâyet Eden Aldanmaz!

Vehbi Tülek

Ebü'l-abbâs'ın Velî Kızı Ve Damadı

Vehbi Tülek

Geçmiş Kavimlerin Bilinmeyen Haberleri

Vehbi Tülek

İmâm-ı Kisâî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Hacı Hızıroğlu Mehmed Ağa, Üsküdar'ın ileri gelenlerinden ve sipâhilerindendi. Büyük zâtların sohbetlerinde çok bulunurdu. Tarikat âdâbından nasibini almış, edeb sâhibi bir zât idi. Bir gün kötülük ve zulüm yapmak isteyen kimselerin kendisini aradıkları haberini aldı ve dostlarından birisinin evinde saklandı. Gece Allahü teâlâya, kendisini bu belâ ve musibetten muhâfaza buyurması için yalvarırken, çevresinde bulunan veli zâtlardan yardım ve duâ istemek hatırına geldi. Evinin çevresinde oturan velileri bir bir hatırına getirdi. O anda hatırına, bu belâdan, Abdülehad Nûri Efendinin vâsıtasıyla kurtulabileceği düşüncesi geldi. Bunun üzerine bütün kalbiyle Abdülehad Nûri Efendiye yönelip; "Abdülehad Efendi hürmetine beni bu belâdan kurtar." diye Allahü teâlâya yalvardı. O arada uyuya kaldı. Rüyâsında Abdülehad Nûri Efendiyi gördü. Ona; "Mehmed Ağa, korkma! Zorbaların defterinden senin ismin kaybolmuştur. Gönlün hoş olsun. Rahat bir hâlde evinde dostların ile sohbet eyle." dedi. Uyanır uyanmaz Mehmed Ağa, Abdülehad Nûri Efendinin dergâhındaki talebelere yedirmek üzere, Allah için yedi kurban adadı. Bir iki hafta evinde dostları ile sohbette bulundu. Çarşı, pazarda dolaştığı hâlde, kötü bir haber almadı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Abdullah Bin MübÂrek

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

O Kullarına Çok Merhametlidir

Zalimlere Dersini Verdi!

Ahde Vefa

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek