Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.448.253

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Özbekler Tekkesi Ve Sultan Ii. Mahmud Han

Sultan İkinci Mahmûd Han devrinde Özbekistan'dan kalkıp hacca gitmek üzere yola çıkan bir grup Türkistanlı, Halifeyi görmek ve izin almak için İstanbul'a gelmişlerdi. Çünkü eskiden beri hacca gidecek olanlar, sultandan izin almak maksadıyla İstanbul'a gelirler, Cumâ selâmlığında Halifeyi görürler duâsını alırlardı. Bu bir nevi izin almak idi. Türkistan'dan gelen Özbekler de ilk Cumâ selâmlığında Halifeyi görmek üzere Sultan tepesinde çadırlarını kurup yerleşmişlerdi. Sultan İkinci Mahmûd Han maiyyetiyle oradan geçerken, çadırlarının şeklinden onların yabancı olduğunu anlayarak kim olduklarını merâk etti ve bir adamını göndererek durumu öğrendi. Sonra da atını sürerek yanlarına gitti. Durumlarını anladıktan sonra; "Halife emretse burada kalır mısınız?" deyince, hepsi birden; "Hay hay emr ü fermân Pâdişâhımız efendimiz hazretlerinindir." dediler. Bunun üzerine Sultan İkinci Mahmûd Han; "Öyle ise ben halifeyim, emr ediyorum. Hacdan sonra dönünüz, burada kalınız. Size münâsip bir dergâh yapıla ve siz de gelecek hemşehri hacılarınızın hizmetini ifâ edesiniz!" diyerek onların el etek öpmesine meydan vermeden atını sürüp gitti. Hac dönüşüne kadar, bir dergâh ve iki odalı bir ev yapıldı. O günden itibâren "Özbekler Tekkesi" diye anılan bu dergâh yapıldı ve Türkistanlı hacıların hizmetlerinde kullanıldı.

Vehbi Tülek

Dede Molla Ve Yavuz Sultan Selim

Vehbi Tülek

Kirimli Ahmet

Vehbi Tülek

AlÂeddîn Ali Esved KarahisÂrî

Vehbi Tülek

Alâeddin Esved, Osmanlının namlı Kara Hoca'sı, Osmanlı Devletinin temellerini sağlamlaştırıp, askeri ve mâli teşkilâtlarını kuran, evlât ve torunlarının da, yüz elli yıl devlete en üst seviyede hizmet etmesine vesile olan Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşayı da yetiştirdi. Osmanlı Sultanı Orhan Gâzi, Kara Hoca'nın evine gelip, talebelerinden birini, kendisine yardımcı olmak için vermesini isteyince, Çandarlı Kara Halil'i verdi.Bu hâdise şöyle cereyân etti: Sultan Orhan Gâzi, âlimleri, evliyâyı görüp gözeten bir zât-ı muhterem idi. O mübârek kimse, birgün Alâeddin Esved hazretlerini ziyârete gitti. Onun mahalline vardığında, Alâeddin Esved hazretleri nâfile namaz kılmakta idi. Orhan Gâzi, avluda bekledi. Bu sırada farz namaz vakti geldi. Orhan Gâzi ve orada bulunan Alâeddin Esved'in talebeleri namaz için hazırlandı lar. Namazın sünnetini kıldılar. İkâmet okununca, Kara Halil imâmete geçti. Cemâata namazı kıldırdı.

İlim Ve Sanata Kiymet Veren Padişah

Vehbi Tülek

Sen Kim, Bu Evi Yapmak Kim

Vehbi Tülek

Şahidlerle İsbati Da Kafidir

Vehbi Tülek

56 - Paris'de Bir Osmanli

Vehbi Tülek

İngilizlerin El Koyduklari Osmanli Gemileri

Vehbi Tülek

Bedeli Çanakkale’de

Vehbi Tülek

Kahraman Osmanli Hanimi: Emine BÂnû

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kibirden Mahrûmiyet Hâsıl Olur!

Şeyh Sa'dî-i Şîrâzî hazretleri meşhur şair velîlerdendir. 1193 (H.589) senesinde İran’da Şîrâz'da doğdu. İlk tahsîlini Şîrâz'da Abdülkâdir-i Geylânî'nin halîfesinin derslerinde tamamlayarak kemâle geldi. Moğol istilâsı üzerine Bağdât'a gitti. Nizâmiyye Medresesinde ilim tahsîli ile meşgûl oldu. Burada tahsîlini tamamladıktan sonra, İslâm memleketlerini gezmeye başladı. Anadolu, Mısır, Sûriye, Delhi, Âzerbaycan ve Belh'e uğradı. Buralarda, Şihâbüddîn Sühreverdî başta olmak üzere birçok âlim ile görüştü. 1292 (H.691) senesinde orada vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Vesvese Şeytandandır Ve Günahtır

Vehbi Tülek

Ebû Muhammed el-Buhâri eş-Şâfii hazretleri Şâfii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Bağdâd'da yaşamıştır. 398 (m. 1007) senesinde vefât etti. Fıkıh ilminde zamanının en meşhur âlimi idi. Buyurdu ki:

​irâde Etmek, Başka Râzı Olmak Başkadır

Vehbi Tülek

Ölülere Kabirlerinde Ezâ Etmeyiniz

Vehbi Tülek

Abdülmelik ibn-i Habib es-Sülemi hazretleri Mâliki fıkıh âlimidir. 174 (m. 790)'da Endülüs'te (İspanya) Kurtuba'da (Cordoba) doğdu. İlim tahsili için Mısır'a Medine'ye gitti. Burada İmam-ı Malik hazretlerinin talebelerinden Mâliki fıkhının inceliklerini öğrendi ve memleketine dönerek talebe yetiştirdi. 238 (m. 853)'de Kurtuba'da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

kafkas Kartalı İmam Şamil

Vehbi Tülek

Ezân, Herkese Bildirmek Demektir

Vehbi Tülek

Seyyid Muhammed Şah

Vehbi Tülek

Tasavvuf, Halk Içinde Hak Ile Olmaktır

Vehbi Tülek

İşlerinde Orta Yolu Tut!..

Vehbi Tülek

Adam Başka, Adam Kılığına Giren Başkadır!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Adalet Ve Tevazu

Adalet Ve Tevazu

Emevi halifelerinin büyüğü Ömer b. Abdülaziz Hazretleri, devlet başkanlığı sırasında kul hakkı ve sosyal adalet hususunda çok titiz davranırdı. Gece çalışmalarında ayrı işlere tahsis ettiği iki kandili vardı. Bunlardan birini kendi özel işleriyle ilgili notları yazarken kullanır, öbürünü ise devlet ve millet işleriyle ilgili yazışmalarda kullanırdı. Halife, birden fazla gömleği olmayan, varlıksız biriydi.

Yakınlarından birisi Ömer b. Abdülaziz'e bir elma hediye göndermişti. O da elmayı biraz kokladıktan sonra sahibine geri gönderdi. Elmayı geri götüren görevliye şöyle dedi:

- Ona de ki, elma yerini bulmuştur.

Fakat görevli itiraz edecek oldu:

- Ey müminlerin başkanı! Rasulullah Aleyhisselâm hediye kabul ederdi. Bu elmayı gönderen de senin yakınlarındandır.

Halife cevap verdi:

- Evet ama, Rasulullah s.a.v.'e verilen hediye idi. Bize gelince, bize verilen hediyeler rüşvet olur.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Anzakli Ömer

Cennetlik Hanım Isteyen...

Her Şeyi Göze Almıştı!

Cennetlik Hanım Isteyen...

Kadin Akli

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Vehbi Tülek

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Bunlar Şarapti

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek