Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.451.764

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Yavuz Ve Muhyiddin Arabi

Yavuz Sultan Selim, 24 Ağustos, 1516 tarihinde "Mercidâbık" savaşını kazandıktan sonra Haleb'e girmiş, iki hafta sonra da oradan ayrılıp Eylül ayı sonunda Şam'a ulaşmıştı. Buradan Mısır'a geçmeden önce de 15 Aralık'a kadar Şam'da kalmıştı. Yavuz Şam'da kaldığı sıralarda, Muhyiddin Arabi Hazretleri'nin (v.638/ 1240) bir kitabında geçen "Sin Şin'a girince Mim'in kabri ortaya çıkar" şeklindeki bir ifadeyi, büyük alim Kemal Paşazade ile birlikte incelemişlerdi. Burada "Sin"in Selim'e, "Şin"ın Şam'a, "Mim"in de Muhyiddin'e işaret olduğu kanatine varılmıştı.

Vehbi Tülek

Selim Dahi Evliyanin Dişinda Değildir

Vehbi Tülek

Ali Onbaşi

Vehbi Tülek

Ateş Pahasi

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Han, bir gün Çatalca'daki uzun bir gezinti sırasında, yanın dakilerle birlikte şiddetli bir yağmura yakalandı. Tebdil-i kıyafet geziyorlardı. Bu yüzden kim oldukları belli değildi. Sığınacak bir yer arandı. Nihayet uzaklarda, kulübe ile ev arası bir yer gördüler. Hava soğuktu. Bir hayli de ıslanmışlardı. Evin kapısını çaldılar. Kapıyı açan ev sahibi, gelenlerin durumlarını görünce hiçbir şey sormadan hemen buyur etti. Evin yanan ocağına biraz daha odun boca ederek ısınmalarına yardımcı oldu. Sultan ve yanındaki birkaç kişi, sedirin üzerinde oturup ısınmanın verdiği rahatlıkla sohbete başladılar. Ev sahibi de ufak tefek ikramlar yapıyordu. Kanuni bir ara muhasibine dönerek:-Şu ateş bin altın değerinde! Dedi.

Tövbe Et, Çünkü Ölümün Yakindir!..

Vehbi Tülek

Çariçe Katerina Ve Osmanli Tokadi

Vehbi Tülek

Ulu CÂmi’nin Açilişi

Vehbi Tülek

Örnek Bir Müslüman Barbaros Hayreddin Paşa

Vehbi Tülek

Bu Ecel Teridir

Vehbi Tülek

İnebahti Deniz MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Mimar Sinan Ve İstanbul’un Suyu

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Seyfeddîn-i Fârûkî

Seyfeddin-i Fârûki hazretleri, "Silsile-i aliyye" adı verilen âlim ve velilerin yirmi beşincisidir. İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin torunu ve Urvetü'l-Vüskâ Muhammed Ma'sûm-i Fârûki hazretlerinin beşinci oğludur. 1639 (H.1049) senesinde Hindistan'ın Serhend şehrinde doğdu. 1684 (H.1096) senesinde aynı yerde vefât etti...
Seyfeddin-i Fârûki hazretleri insanlara maddi ve mânevi her türlü yardımı yapardı. Yardımlaşmanın önemini belirterek buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sabredenlere Mükâfatları Hesapsız Verilecektir

Vehbi Tülek

Ebü'l-Abbas Uklişi hazretleri hadis ve Mâliki mezhebi fıkıh âlimidir. Babası, Endülüs'te (İspanya) Ukliş'ten (Ucles) Dâniye (Denia) şehrine gelip yerleşti. Ebü'l-Abbâs Uklişi orada doğdu. 550 (m. 1155)'de Mısır'da vefât etti. Bir dersinde talebelerine şunları anlattı:

Kaynar Şey Yememeli, Yemeğe Üflememeli!

Vehbi Tülek

Allahü Teâlânın Bu Ümmete Hediyesi

Vehbi Tülek

Zenbilli Ali Cemâli Efendi Sekizinci Osmanlı Şeyhülislâmıdır. İsmi Ali olup, aslen Aksaraylıdır. Memleketinde ilk tahsilinden sonra İstanbul'a gitti. Molla Hüsrev'in derslerine devâm edip, ilim öğrendi. Fâtih Sultan Mehmed ve İkinci Bâyezid Hân devrinde, çeşitli medreselerde müderrislik yaptıktan sonra İkinci Bâyezid Hân tarafından 1497 (H. 903)'de Şeyhülislâmlığa tâyin edildi.

şehadetim Için Dua Eder Misiniz?

Vehbi Tülek

Büyük Mutasavvıf İbrâhim Gülşenî

Vehbi Tülek

Âmir Bin Abdullah

Vehbi Tülek

Kibirli Olan Ilim Öğrenemez

Vehbi Tülek

Muhammed Harezmî

Vehbi Tülek

Benim Ismim 'bal'dır Efendim!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Derdi Olan Neylesin?

Derdi Olan Neylesin?

Yavuz Sultan Selim Han, Mısır'ı fethettiğinde bir süre orada kalır. İdareyi eline alıp kendi hâkimiyetini yerleştirmek için bu elzemdir. Bu sırada bir çadırda kalıyor. Çadırı süpürüp temizleyen, yemeği yapan Mısırlı bir cariye vardır ki, Yavuz Selim Han sabah çıkınca, cariye geliyor, akşama kadar çadırı temizleyip yemekleri hazırlayıp gidiyor, akşam olunca da Yavuz Selim Han çadırına dönüyor. Cariye nasıl olduysa bir kaç defa Yavuz Sultan Selim Hanı görür ve Ona âşık olur. Lâkin ümitsiz bir aşk. Zira bir tarafta koskoca Cihan Padişahı Halife-i Rûy-i Zemin, diğer tarafta basit bir cariye... Fakat cariyenin aşkı dayanılmaz seviyeye ulaşıp da kalbine sığmaz hale gelince, ne yapacağını bilemez halde Halifeye açılmaya karar verir.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Minareden Okunan Şiir

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Kum Ve Kaya

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek