Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.449.254

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Valide Suyu

Sultan II. Osman zamanı. İstanbul'da Hacı Mehmed Efendi isminde bir tüccar vardı. Günün birinde, dinine bağlı bir hanım ile evlenmek istedi. Fakat alacağı hanımın şu üç şartı kabul etmesini istiyordu:1-Sırtına giydiği siyah örtü, öldükten sonra tabutunun üstüne örtülecek2-Beş vakit namazını zamanında eda edecek, velev ki ben yemeksiz kalayım3-Cenâb-ı Hak evlat verir de ölürse, üzerindeki gelinlik ile benim önüme gelecek ve müjdeleyecekBu şartlarla talip olduğu birinci hanım, ilk ikisini kabul etti ve üçüncüsünü kabul etmedi. İkinci olarak istediği hanım da ilk iki şartı kabul etmedi. Nihayet üçüncü olarak is temeye gittiği hanım, bu şartların üçünü de kabul etti ve Mehmed efendi onunla evlendi.

Vehbi Tülek

Şeyh Edebali’nin Nasihatleri

Vehbi Tülek

Silahdar Ali Paşa’nin Venedik Muharebesi

Vehbi Tülek

Destileri Kirmasinlar

Vehbi Tülek

Bir gün Azapkapı'da... Keyif bu ya Hatice Turhan Sultan, İstanbul'u dolaşmaktan çok hoşlanır. Yanına sadık nedimesini alır, güzergahı arabacıya bırakır. İhtiyar faytoncu Valide Hanım'ın huyunu iyi bilir. Daha ziyade fukaranın içine sürer ve gezi bir garip gönlü yapılarak sonlanır. İşte yollarının Azapkapı'ya çıktığı günlerden birinde, boyu büyüklüğünde destiyi sürükleyen minik bir kız dikkatini çeker ve dizginlere asılır. Arabanın perdesi belli belirsiz aralanır ve bir çift meraklı göz küçük kıza takılır. Kızcağız güç halle destiyi kucaklar, lüleye dayar. Alttan diziyle destek verip doldurur ama indirmesi çok zordur. Nitekim beklenen olur, ağır desti yalağa çarpar ve parçalanır. Minik kız kısa bir şaşkınlığın ardından kırıkları toplamaya başlar. Bir yandan içli içli ağlar, bir yandan dizini döve döve ağıt yakar.

Fatih’in Medreseleri

Vehbi Tülek

Şah Sultan Ve Merkez Efendi

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Okçuluk

Vehbi Tülek

Allah Ne Derse Öyle Olur

Vehbi Tülek

Sakiz Adasinin Fethi Ve Nasuhi Efendi

Vehbi Tülek

Osmanli Devleti Ve Endülüs

Vehbi Tülek

RidÂniye Meydan MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Herkes Dünyada Iken Hesabına Baksın

Mahfûz bin Abdullâh Termesi hazretleri Şâfii fıkıh âlimidir. 1285 (m. 1868)'de Endonezya'da Cava'nın Tremas şehrinde doğdu. Burada Tegalsari Pesantreni'nde tahsil gördükten sonra Mekke'ye giderek İbrâhim el-Bâcûri'den Şâfii fıkhı tahsil etti ve icâzetnâme alarak Mescid-i Harâm'da ders vermeye başladı. 1338 (m. 1920)'de Mekke'de vefat etti. "Mevhibetü zi'l-fazl alâ Şerh-i İbn-i Hacer" en önemli eseridir. Bu kitabında şöyle yazmaktadır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Resûlullah Efendimizin Hürmetine Istemek

Vehbi Tülek

Ebü'n-Nadr Muhammed Tûsî hazretleri hadis hafızı ve fıkıh âlimidir. 250 (864)’de İran’da Tûs'ta doğdu. Irak, Suriye, Mısır ve Hicaz’a giderek Dârimî, Mervezî gibi büyük hadis âlimlerinden ilim tahsil etti. Tûs kadılığı yaptı. 344 (m. 955) tarihinde orada vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Necmeddîn Dâye Râzî

Vehbi Tülek

salevât Okuyarak Bu Nimete Kavuştum

Vehbi Tülek

İmâm-ı Şibli hazretleri şöyle bir hadise anlatır:
Komşularımdan birisi vefât etmişti. Rü'yâmda onu gördüm. Allahü teâlânın ona nasıl muâmele ettiğini sordum. Bana şöyle dedi: "Ey Şibli! Başıma çok korkulu işler geldi. Hesaba çekilip suâl sorulurken çok sıkıntı çektim. Kendi kendime; bu sıkıntı ve musibet bana nereden geldi? Hâlbuki ben, Müslüman olarak rûhumu teslim ettim diye düşünürken, bana şöyle dendi:

Zeynüddîn Muhammed Hemedânî

Vehbi Tülek

Dünyâ Fitnesinden Sana Sığınırım Allahım

Vehbi Tülek

Onlar, Eshâb-ı Kirâmın Yolundan Gidenlerdir

Vehbi Tülek

Nafaka, Yiyecek, Giyecek Ve Barınacak Evdir

Vehbi Tülek

Nefsini Tanımayan, Büyük Aldanış Içindedir

Vehbi Tülek

Tasavvuf Yük Çekmektir Yük Olmak Değil!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah’a Firar Et

Allah’a Firar Et

Birisinin bir koçu vardı, boynuna ip bağlamış, tuttuğu ucundan çekerek götürüyordu otlaktan. Hırsız hissettirmeden yaklaştı arkadan, ipi kesti, koçla uzaklaştı oradan. Adam olanlardan habersiz devam ederken yoluna, gayrı ihtiyari döndü baktı arkasına...-Aman Allah'ım!.. Koçum... koçum yoktur, kaybolmuş.. Ne yapacağım ben şimdi?.. Diye dövünmeye, sağa, sola koşarak aramaya başladı. Nafile!.. Yoktu hiç bir yerlerde.. Bitap düşene kadar, bakmadığı yer kalmadı. Ümidi kesti, artık bulamayacağına iyice kanaat getirmişti ki, kuyu başında kendisi gibi dövünen bir adam gördü.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Vehbi Tülek

Sarayda İftar

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Arkadaşlarımı Korumak Için

Her Şeyi Göze Almıştı!

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek