Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.419.457

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haramlara Devam, Küfre Sebep Olur!

Kenzî Hasan Efendi Sümbüliye yolu ariflerindendir. Ankara’nın Ayaş ilçesinde doğdu. İstanbul'da tahsilini tamamladıktan sonra Sümbülî dergâhı şeyhlerinden Seyyid Alâaddin Efendiye intisab etti ve kemale erdikten sonra icazet verilerek irşad vazifesiyle Manisa’ya gönderildi. 1112 (m. 1700)’de Manisa'da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Orhan Gazi’nin Oğluna Nasihati

Büyük oğlu Süleyman'ın vefâtına ziyâdesiyle üzülen Orhan Gâzi rahatsızlandı. Veliahtlığa getirdiği Murâd Beye şu nasihatlarda bulundu:"Oğul, saltanatına mağrûr olma. Unutma ki, dünyâ, hazret-i Süleymân'a kalmamıştır. Unutma ki, dünyâ saltanatı geçicidir, lâkin büyük bir fırsattır. Allah yolunda hizmet ve Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) şefâatine mazhariyet için, bu fırsatı iyi değerlendir. Dünyâya âhiret ölçüsüyle bakarsan ebedi saâdeti fedâ etmeye değmediğini göreceksin. Oğul! Rumeli Hıristiyanları rahat durmayacaktır, sen o cânibe yürü. Rumeli fethini tamamla. Kostantiniye'yi ya fethet, yâhut fethe hazırla, civardaki Türk beyleriyle mesele çıkarmamaya çalış. Ahâli her ne kadar bizi istese de başlarında bulunan beyler, beyliklerinden geçme taraftârı gözükmez. Daha bir zaman idâre edecekler, lâkin sonunda olmuş meyve gibi avucuna düşecekler. Anadolu'da gâile çıkmazsa Rumeli işini rahat halledersin. Bu yüzden Anadolu'nun sessizliğini bozmamaya gayret et. Cennetmekân babam Osman Gâzi Han, Söğüt ve Domaniç'ten ibâret bir avuç toprağı beylik yaptı. Biz Allah'ın izniyle beyliği hanlığa çevirip sultanlığı ikmal ettik. Sen daha da büyüğünü yapacaksın. Osmanlıya iki kıta üstünde hükmetmek yetmez. Zirâ i'lâ-yı kelimetullah azmi dünyâya sığmayacak kadar yüce bir azimdir. Selçuklunun vârisi biz olduğumuz gibi Roma'nın vârisi de biziz. Oğul, Kur'ân-ı kerim'in hükmünden ayrılma. Adâletle hükmet. Gâzileri gözet. Dine hizmet edenlere hizmeti şeref say. Fakirleri doyur. Zâlimleri ise cezâlandırmakta tereddüt gösterme. En kötü adâlet, geç tecelli eden adâlettir. Sonunda hüküm isâbetli dahi olsa, geciken adâlet zulümdür. Oğul, biz yolun sonuna geldik, sen daha başındasın. Cenâb-ı Mevlâ saltanatını mübârek kılsın."

Vehbi Tülek

70 - Bana Kanuna Uymaz İşler Getirmeyin

Vehbi Tülek

KÂnunî'nin Bir Fermani

Vehbi Tülek

Mahkemeye Hazirim

Vehbi Tülek

Tayyarzade Ata Bey, "Enderun Tarihi" kitabında Sultan III. Selim Han ile ilgili şöyle bir hadiseyi nakleder:

III. Selim Han gayet cesur, silahşörlükte de hüner sahibi bir kimseydi. Zaman zaman tebdil-i kıyafet ederek halkın arasına karışır, istek ve şikayetlerini öğrenirdi. Bir gün tersane kahyası kıyafetiyle akşam vakti Sultanahmed civarına çıktı. Maiyetindekiler de kalyoncu neferi gibi giyinmişlerdi. Sultanahmed Camiinden aşağı Sokollu Mehmed Paşa yokuşundaki tenha yerlerden aşağı inerlerken bir kadın feryadı işittiler. Hemen oraya yöneldiler. Yeniçeri tulumbacılarından bir zorba, bir kadının yolunu çevirmiş;-Yürü benimle! Diye zorluyordu. Kadın da;-Kardeşim! Ben ehl-i namus bir kadınım. Evim Küçükayasofya'da. Çocuğum hasta. Eczaneden ilaç aldım. İşte elimde. Evime dönüyorum. Bana ilişme. Mahalleme gel sor... diye feryad ediyordu. Tulumbacı ise sarhoş, gözü kararmış, küfürler savurarak bıçağını çekmiş, tehdide başladı. Kadın, o anda oraya yetişen, kalyoncu kıyafetindeki padişah ve maiyetini farketti ve onlara:-Aman kaptan ve kalyoncu din kardeşlerim!... beni bu herifin elinden halas edin diye yalvarmaya başladı.Bunun üzerine tulumbacı işi daha da azıttı ve yatağanına el atıp padişahın üzerine yürüdü. Fakat silahını henüz yarısına kadar çıkarmağa bile vakit bulamadan, Sultan Selim kılıcını çekerek adamı belinden ikiye böldü. Ertesi gün de Babıâli'ye şu tezkereyi gönderdi:"Sokollu Mehmed Paşa yokuşunda maktul olan tulumbacıyı ben öldürdüm. Veresesi var ise şer'an mahkemeye hazırım"

Bir Çanakkale Şehidinin Son Mektubu

Vehbi Tülek

Bu Ecel Teridir

Vehbi Tülek

Sultan I. Ahmed Hanin Vefati

Vehbi Tülek

Ümid Bekler

Vehbi Tülek

Helal Lokma Gerek

Vehbi Tülek

Kara Mehmet Paşa

Vehbi Tülek

Mimar Koca Mehmed Ağa

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ömründen Bereket Ve Hayır Kalkar

Hamidizâde Mustafa Efendi Doksanbirinci Osmanlı Şeyhülislâmıdır. Mısır Kadısı Hamidi Mehmed Efendi'nin oğludur. Doğum yeri bilinmemektedir. 1144 (m. 1731) senesinde doğdu. 1208 (m. 1793) senesinde Manisa'da vefât etti. Kabri Manisa'dadır. Namazın ehemmiyeti hakkında şunları söyledi:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dünyâ, Geçilecek Bir Köprü Gibidir

Vehbi Tülek

İbrâhim ibn-i Kurkûl hazretleri hadis ve fıkıh âlimidir. 505'te (m. 1111) Endülüs'te (İspanya) Meriye'de (Almeria) doğdu. İlk tahsilinden sonra Mâleka'ya (Malaga), ardın­dan da Fas'a göç et­ti. Buralarda zamanın büyük âlimlerinden hadis, fıkıh ve kelâm ilmi tahsil etti. 569'da (m. 1174) Fas'ta vefat etti. Şöyle buyurdu:

Ahi Evran Ve Fatıma Bacı

Vehbi Tülek

Akıllı Insan Nasıl Olur?

Vehbi Tülek

Ebû Sa'd el-Mâlini hazretleri hadis âlimidir. Yüz bin hadis-i şerifi ezberleyip hafız olmuştur. Afganistan'da Hirat'ta doğdu. 412 (m. 1024)'de Mısır'da vefât etti. Rivâyet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:

Kabrimi Ziyâret Edene Şefaatim Vâcib Oldu

Vehbi Tülek

Ebû Saîd El-hudrî (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Ebülleys-i Semerkandî

Vehbi Tülek

Bize Karşı Silah Taşıyan Bizden Değildir!

Vehbi Tülek

Şefaate Kavuşacak En Mesut Kimse

Vehbi Tülek

Şihâbüddîn Zübeydî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Abdullah El-acemî

Bülbülün Zikri

Latif Bir Şikayet

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Firkateyne Bininiz

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Vehbi Tülek