Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.399.613

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Başka Mezhebi Taklit Eden, Kendi Mezhebinden Çıkmaz!

Yunuszade Ahmet Vehbi Efendi, son devir Osmanlı müderrislerindendir. 1 Temmuz 1871 tarihinde Afyon-Bolvadin’de doğdu. DedesiKonya'nınTuzlukçu kasabasıKoraşı köyünden gelerek Bolvadin’e yerleşmişti. İstanbul Fatih Medresesinden mezun oldu. 1894’te Şam’a gidip, hadis ilmi üzerine ihtisas yaptı. Dönüşünde Bolvadin Nebi Efendi Medresesinde müderrislik yaptı. Zamanında yayınlananbazı dergi ve gazetelerde yazı ve şiirleri yayınlandı. Millî Mücadele’de önemli hizmetleri bulunan Yunuszade Ahmet Vehbi Efendi 9 Aralık 1938 tarihinde vefat etti. Soyadı kanunu ile birlikte Ünlü soyadını aldı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ravza-i Murad’da Açan Gül

Osman Gâzi'nin, oğlu Orhan Gâzi'ye: "Istanbul'u al, gülzâr yap" diye vasiyet ettigi rivayet edilir. Uzun yıllar sonra, torunlarından II. Murad, bir gün sabah namazını kılmış, seccadesinde Kur'ân-ı Kerim okuyordu. Sûre-i Muhammed'i bitirmek, Sûre-i Feth'e baslamak üzereydi ki bir oğlunun daha dünyaya geldigini müjdelediler. Murad Han Gazi: "Ravza-i Murad'da bir gül-i Muhammedi açti" dedi ve sevinç gözyaşları döktü. Hicret'in 835. yılıydı. Ve 12 Recep 835 Cuma günü, vezirlerin, emirlerin ve âlimlerin hazır bulunduğu bir toplantıda, iki rekât şükür namazı kıldıktan sonra, kucağına verilen kundaklı bebeğin kulaklarına tekbir ve ezanlarla üçer defa "Mehmed" diye seslendi: "Şu Sehzâde Mehmed'imin kudûmü şânına âleme gülâb-i meserret saçılsın" dedi. Mehmed, iki cihan Peygamberi'nin adıydı ve "gül" Peygamber Efendimiz'in remziydi. Şehzâde Mehmed'in ebesinin adı Gülbahar'dı. Eşlerinden birinin adi Gülşah, birinin adı da yine Gülbahar'di. Ve dünyanın en güzel gülü onun ellerinde açıldı: İstanbul! Osman Gazi'nin vasiyeti yerine gelmis, İslâmbol "gülzâr" yapılmıştı. Bir gün nakkaş Sinan Bey, Hz. Fatih'in bir portresini yaptı; bir gül kokluyordu Hz. Fâtih, pek zarif bir gül. Büyük mânâlar taşıyan bir gül...

Vehbi Tülek

Osmanlilarin Rumeli’ye Geçmeleri

Vehbi Tülek

Abdülaziz Han’in Tahta Çikmasi

Vehbi Tülek

Hattat Abdullah Zühdi Efendi

Vehbi Tülek

Sultan Abdülmecid Han zamanında Hicaz'da yeniden tamir edilen Harem-i şerifin kitabe lerini yazmak için 1858 tarihinde hattatlar arasında açılan müsabakada, kendisi de hattat olan Sultan Abdülmecid Han yazıları gözden geçirirken Abdullah Zühdi Efendinin hattına hayran kaldı ve saraya davet ederek; "Allahü teala feyzini müzdad etsin. Sana kayd-ı hayat şartı ile yedi bin beş yüz kuruş maaş tahsis ettim ve seni Harem-i şerifin yazılarını yazmaya memur ettim." buyurdu ve Mecidi nişanı ile taltif etti. Bu muvaffakiyet ve padişahın fevkalade alakası henüz pek genç olan Abdullah Zühdi Efendinin en meşhur hattatlar arasına girmesine sebeb oldu.

İngiliz Kraliçesi I. Elizabeth Osmanli Himayesinde

Vehbi Tülek

Burak Reis

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve İbrahim Gülşeni

Vehbi Tülek

62 - İşte Gerçek Bir Gelin Alayi

Vehbi Tülek

Beş Yüz Beş Kuruş

Vehbi Tülek

Kirim Savaşi

Vehbi Tülek

Sultan I. Murad Hanin Oğullarinin Sünnet Düğünü

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Yüz Bin Söz, Bir Pul Kadar Etmez!

Hamzavi Beşir Efendi İstanbul'da yetişen evliyâdandır. Arnavutluk'un Gonca kazâsında doğdu. İstanbul'a gelerek Fâtih Câmiinde Hâce İdris Ali ve Hâcı Kubây isimlerinde iki mübârek zattan Hamzaviyye yolunun edeblerini öğrendi ve icazet aldı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Seferî Veya Misâfir Olmak Ne Demektir?

Vehbi Tülek

Sarıgörez Nûreddin Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Balıkesir’de doğdu. Bursa’da Molla Yegân, Hızır Bey ve Sinan Paşa’dan ilim tahsil ettikten sonra Bursa, Edirne ve İstanbul’da müderrislik yaparak birçok talebe yetiştirdi. Sonra Anadolu, ardından Rumeli kadıaskerliğine getirildi. 928’de (m. 1522) vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Allah Adamlarının Kalbinde Mal Muhabbeti Yoktur

Vehbi Tülek

Allah Korkusu Olmayanla Arkadaşlık Etmekten Sakın

Vehbi Tülek

Hasan Rızâi Efendi Celveti şeyhlerindendir. 1006 (m. 1598)'de Aksaray'da doğdu. İstanbul'a gelerek Aziz Mahmûd Hüdâyi'nin sohbetlerinde yetişti ve icazet alarak talebe yetiştirdi. 1080 (m. 1669)'da vefat etti. Bu mübarek zat, bir sohbetinde İmam-ı Rabbani hazretlerinin nakib Seyyid Şeyh Ferid hazretlerine yazdığ mektubu okudu. O mektupta özetle şu nasihat vardı:

Düşmanı Küçük Görmemeli Ve Plânlı Olmalıdır

Vehbi Tülek

“vallâhi Muhammed Beni Öldürdü!..”

Vehbi Tülek

Bahaeddin Efendi

Vehbi Tülek

Hacı Halîfe! Kutbu Görmek Ister Misin?

Vehbi Tülek

Çok Gülmek, Heybeti; Çok Şaka, Vakarı Giderir

Vehbi Tülek

ölüm Peşimde, Kabir Önümde

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Sarayda İftar

Pişman Oldular!

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Garip Karşilanan Bir Adak

Fani Dünya

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Sakin Kalyona Binme

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek

B0r Çuval Toprak

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek