Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.411.573

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Ölümü Hatırlamak, Haram Işlemeye Cesareti Azaltır!

İbrâhîm bin Ebî Bekr Tilmsânî hazretleri Mâlikî fıkıh âlimlerindendir. 609 (m. 1212)’de Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Endülüs’te (İspanya) Gırnata (Granada) ve Mâleka’da (Malaga) tahsil yaptı. Sonra Fas’ta Sebte’ye yerleşerek talebe yetiştirdi. 690 (m. 1291)’de orada vefat etti. “Urcûzetü’t-Tilmsânî fi’l-ferâiz” isimli eseri feraiz ilmine dairdir. Bu kitabında şöyle yazmaktadır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

İstanbul’un Fethi Ve İnsan Haklari

Fetih öncesi Bizans'ın iç durumu hiç iyi değildi. Devlet halkını soyuyor ve çeşitli zulümlerle inletiyordu. Avrupa ve Papalığın yardımını sağlamak için halkını, din değiştirip Katolik olmaya zorluyordu. Vergiler ödenemez büyüklükte idi. Halkın ayaklanmasını önlemek için papazlara, hurafeli inançları körükleme emrini verdiler. Bir yıldız kayması, baykuş ötüşü veya sis basması, felaket habercisi olarak anlatılıyordu. Meryem ana tablosunu bir yerden bir yere taşıyan birisinin ayağı kayıp düşse, halk günlerce yas tutuyordu. Halkı putperest yapmışlardı. Devlet din adamlarını köle gibi kullanıyordu. İşte bir patrik seçimi hikayesi: Rum patrikhane heyetine, imparator, kimi patrik seçeceklerini emirle bildiriyordu. Güya seçilen yeni Patrik, Bizans sarayına gelip durumu arz ediyordu.

Vehbi Tülek

Elçiye Lüzum Yok

Vehbi Tülek

Küçük Kiyamet

Vehbi Tülek

Orhan Gazi’nin Oğluna Nasihati

Vehbi Tülek

Büyük oğlu Süleyman'ın vefâtına ziyâdesiyle üzülen Orhan Gâzi rahatsızlandı. Veliahtlığa getirdiği Murâd Beye şu nasihatlarda bulundu:"Oğul, saltanatına mağrûr olma. Unutma ki, dünyâ, hazret-i Süleymân'a kalmamıştır. Unutma ki, dünyâ saltanatı geçicidir, lâkin büyük bir fırsattır. Allah yolunda hizmet ve Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) şefâatine mazhariyet için, bu fırsatı iyi değerlendir. Dünyâya âhiret ölçüsüyle bakarsan ebedi saâdeti fedâ etmeye değmediğini göreceksin. Oğul! Rumeli Hıristiyanları rahat durmayacaktır, sen o cânibe yürü. Rumeli fethini tamamla. Kostantiniye'yi ya fethet, yâhut fethe hazırla, civardaki Türk beyleriyle mesele çıkarmamaya çalış. Ahâli her ne kadar bizi istese de başlarında bulunan beyler, beyliklerinden geçme taraftârı gözükmez. Daha bir zaman idâre edecekler, lâkin sonunda olmuş meyve gibi avucuna düşecekler. Anadolu'da gâile çıkmazsa Rumeli işini rahat halledersin. Bu yüzden Anadolu'nun sessizliğini bozmamaya gayret et. Cennetmekân babam Osman Gâzi Han, Söğüt ve Domaniç'ten ibâret bir avuç toprağı beylik yaptı. Biz Allah'ın izniyle beyliği hanlığa çevirip sultanlığı ikmal ettik. Sen daha da büyüğünü yapacaksın. Osmanlıya iki kıta üstünde hükmetmek yetmez. Zirâ i'lâ-yı kelimetullah azmi dünyâya sığmayacak kadar yüce bir azimdir. Selçuklunun vârisi biz olduğumuz gibi Roma'nın vârisi de biziz. Oğul, Kur'ân-ı kerim'in hükmünden ayrılma. Adâletle hükmet. Gâzileri gözet. Dine hizmet edenlere hizmeti şeref say. Fakirleri doyur. Zâlimleri ise cezâlandırmakta tereddüt gösterme. En kötü adâlet, geç tecelli eden adâlettir. Sonunda hüküm isâbetli dahi olsa, geciken adâlet zulümdür. Oğul, biz yolun sonuna geldik, sen daha başındasın. Cenâb-ı Mevlâ saltanatını mübârek kılsın."

Yedi-sekiz Hasan Paşa

Vehbi Tülek

94 - Sultan Iii. Murad Ve Polonya Kralliği

Vehbi Tülek

Kanuni’nin Vefati Ve Celalzade

Vehbi Tülek

V. MurÂd Han

Vehbi Tülek

2 - Şanli "yanya" Müdafaasi Ve Şehid Cavit Paşa

Vehbi Tülek

Boğazkesen (rumeli) Hisari'nin Yapilmasi

Vehbi Tülek

Fatih Sultan Mehmed Han’in Papazlara Fermani

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Molla Câmî'ye Iftira Atan Bedevînin Sonu

Mevlânâ Abdurrahmân Câmi (Molla Câmi) hazretleri Hirat'ta yetişen büyük âlim ve velilerdendir. 1414 (H.817) de İran'ın Câm kasabasında doğdu. İmâm-ı Muhammed Şeybâni hazretlerinin neslindendir...
Molla Câmi hazretleri, bir sene, Hicaz'a gitmek için yola çıktı. Her geçtiği şehirdeki âlimler onu karşılayarak, ziyâret edip, hayır duâsını aldılar. Bilmedikleri müşkillerini sorarak, verdiği cevaplara hayran kaldılar. Bağdât'ta Eshâb-ı kirâm düşmanları ile yaptığı münâzaralarda hep gâlip geldi. Bâzı insaflı olanların tövbe etmesine sebeb oldu. Uğradığı yerlerde, sultanlardan, emirlerden ve halktan pekçok hürmet, izzet ve ikrâm gördü. Daha önce vefât etmiş büyüklerin kabirlerini ziyâret etti. Medine-i münevvereye geldiğinde, Peygamber efendimize olan muhabbetini dile getiren kasideler söyledi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İyi Ameller Ile Yapılan Dualarla Kurtuluş

Vehbi Tülek

Ya'kûb bin İshâk İsferâini hazretleri Hadis ve Şafii fıkıh âlimidir. 230 (m. 844) yılında doğdu. 316 (m. 928) yılında Nişâbûr yakınlarında İsferâin'de vefat etti. Hadis öğrenmek ve ilim tahsil etmek için; Şam, Mısır, Basra, Kûfe, Yemen, Hicaz ve Horasan bölgelerine seyahat etti. Ayrıca beş defa hac için gitti. Buralarda birçok âlimden ilim tahsil etti. Rivayet ettiği hadis-i şeriflerden biri şöyledir:

Seyyid Mahmud Çağırgan

Vehbi Tülek

Herkese Güzel Ahlâkla Muâmele Etmeli

Vehbi Tülek

Said bin İsmâil Hiri hazretleri evliyânın meşhurlarındandır. İran'da Rey şehrinde doğdu. 910 (H.298) senesinde Nişâbur'da vefât etti. Zamânın meşhur velilerinden Cüneyd-i Bağdâdi gibi büyüklerin sohbetinde bulundu. Yahyâ bin Muâz, ikincisi Şâh Şücâ Kirmâni, üçüncüsü Ebû Hafs Haddâd'ın sohbetlerinde kemale geldi.

Celâleddîn Ebû Yezîd Pürânî

Vehbi Tülek

Ali Bin Hucr

Vehbi Tülek

Ebû Bekir'e Gidiniz! Namazı O Kıldırsın

Vehbi Tülek

Mahlûkâtın Yaratılışında Hikmetler, Sırlar Vardır

Vehbi Tülek

Fıkıh Ve Hadîs âlimi Takıyyüddîn Sübkî

Vehbi Tülek

Tebe-i Tâbiîninden Muhammed Bin Yûsuf

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

A'meş Ve Hanımı

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Hayat Kurtaran Yalan

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Vehbi Tülek

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek