Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.463.547

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Yavuz'un Kuvveti

YAVUZ SULTAN SELİM, TRABZON VALİLİĞİ DÖNEMİNDE BİR GÜN KONAĞININ BALKONUNDAN ETRAFI SEYREDİYORDU. SAHİLDEN BALIKÇILARIN ŞEN GÜRÜLTÜSÜ GELİYORDU. BU GÜRÜLTÜYÜ DİNLEMEYE BAYILIRDI; DERTLERİNDEN KURTULUR, İÇİ NEŞEYLE DOLARDI. BİRDEN GÜRÜLTÜ ACILAŞTI. ÇIĞLIKLAR KOPTU. NE OLDUĞUNU ANLAMAK İÇİN KULAK KABARTTI; FAKAT ANLAYAMADI. UZUN UZUN BAKTI AMAKALABALIK KÜMELEŞTİĞİNDEN OLANI BİTENİ GÖREMEDİ. HEMEN ATINA ATLADIĞI GİBİ ATINI SAHİLE SÜRDÜ. KALABALIĞI BİRKAÇ OMUZ DARBESİYLE YARDI:

Vehbi Tülek

Seni Avdan Men Etmemiş Miydim?

Vehbi Tülek

Canli Kuzu

Vehbi Tülek

Padişahlar Da Güler!

Vehbi Tülek

Sehi Bey'in Heşt Behiş'te naklettiğine göre, devrin meşhur mütefekkir ve müderrislerin den Molla Lutfi Efendi ile Sultan Fâtih hazretleri arasında şöyle bir hâdise cereyan eder:Fâtih Sultan Mehmed Hân'ın hâfız-ı kütüb'ü, yani kütüphânecisi olan Molla Lutfi, pâdişahla sohbetlerde bulunur, hatta işi şakalaşmaya kadar vardırırmış. Bir gün Sultan Mehmed Hân kütüphâneden bir kitap istemiş. İstediği kitap yüksekte olduğu için Molla Lutfi'nin eli yetişmemiş. O sırada yerde duran bir mermer parçasının üstüne basarak kitaba uzanmak isteyen Molla Lutfi'ye Hz. Fâtih, " Hele neyledin? Ol taş, Îsâ aleyhisselâmın üzerinde doğduğu taştır! diyerek mâni olmuş. Neyse bir şekilde kitabına kavuşan Sultan, tetebbua dalmışken, Molla Lutfi'nin aklına muzipçe bir mukabelede bulunmak fikri gelmiş. Kitapların üstüne örtülmüş ve güvelerin delik-deşik ettiği bir bez parçasını, büyük bir edep ve saygı ile eğilerek alıp, Sultân'ın dizinin üzerine, i'zaz ve ikrâm üslûbunda koymuş... Tabii pâdişâhın aksülameli (reaksiyonu) gecikmemiş. Bu kirli necis bezi neden üzerine koyduğunu sormuş hiddetle. Molla Lutfi'nin cevabı şöyle olmuş:

Elçi Hazretleri Merak Etmesinler

Vehbi Tülek

Etin Okkasi Sekiz Akçe

Vehbi Tülek

Kanije Kahramani Tiryaki Hasan Paşa

Vehbi Tülek

Benden Bunlari İstemeyiniz

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Adülhamid Suikasti

Vehbi Tülek

Bütün Mülkiyetler Mukaddestir

Vehbi Tülek

Toprak Taşimaya Giderüm

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Mimşâd Ed-dîneverî

Küçük yaştan itibâren doğum yeri olan Dinever'de ilim tahsil eden Mimşâd ed-Dineveri; Cüneyd-i Bağdâdi, Rüveym bin Ahmed ve Süfyân-ı Sevri gibi büyük velilerle aynı yıllarda yaşadı... Pekçok âlim ve velinin sohbet ve ilim meclislerinde bulunarak zâhiri ve mânevi ilimlerde ilerledi. Yahyâ el-Celâ, Sırri-yi Sekati ve Mâr-f-i Kerhi hazretleriyle görüşüp, sohbetlerinde bulundu. Hübeyretü'l-Basri hazretlerine talebe oldu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bid’at Ehli Ile Mücadele Ederim

Vehbi Tülek

Hasan es-Sekkâf hazretleri tasavvuf büyüklerinden olup, Yemen'de Terim beldesinde doğdu. 813 (m. 1410)'da orada vefât etti. Kıymetli nasihatleri vardır. Buyurdu ki:

Hesap Vereceğini Düşünen Az Konuşur

Vehbi Tülek

Rabbim Şefaat Için Bana Izin Verir

Vehbi Tülek

Abdülmelik Harkûşi hazretleri tefsir, hadis, fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde âlimdir. 407 (m. 1016)'de İran'da, Nişâbûr'da vefât etti. Delâil-ün-nübüvve adlı kitabından bir bölüm:

delâil-ül-hayrât Ve Muhammed Cezûlî

Vehbi Tülek

Eshâbımın Hiçbirine Dil Uzatmayınız!

Vehbi Tülek

Günahkârlar, Dâima Korku Içindedirler!

Vehbi Tülek

Büyük Mutasavvıf Yusuf-i Hemedani

Vehbi Tülek

Ebü’l-kâsım Bürzûlî

Vehbi Tülek

Selîm El-mesûtî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Firkateyne Bininiz

Firkateyne Bininiz

Abdülehad Efendiye bağlı en samimi talebelerinden olan Hassa-ı Hümâyûndan Gürcübaşı Mûsâ Ağa şöyle anlattı:

Abdülehad Efendi hiç sebep yokken ve bir münâsebet de geçmeden bana; "Mûsâ Ağa! Mısır'dan dönüşte, kalyona binmeyip, sayıkaya veya firkateyne bininiz." buyurdu. Buna çok taaccüb ettim. Çünkü, Mısır'a gitmek hiç hatırımdan geçmemişti. Fakat Abdülehad Efendinin bunu söylemekten bir murâdları olmalı deyip, merakla bekliyordum. Bu sözün mânâsını bir türlü anlayamıyordum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

At Hirsizi

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

Bizi Hatirlayin!

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek