Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.423.713

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bütün Din Kardeşlerine Hizmet Etmelidir

Afîfüddîn Süleymân Tilmsânî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 610’da (m. 1213) Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Burada tahsilini tamamlayıp, bir rehber aramak için memleketinden ayrıldı. Mısır, Suriye ve Anadolu’ya gitti. Konya’da Sadreddin Konevî’yi görünce, ona intisab etti. Sohbetlerinde kemale erdi. İcazet verilerek Şam’a gönderildi. Burada talebe yetiştirdi. 690’da (m. 1291) Şam’da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

SehzÂdelerin Sünnet Dügünü

Belgrad seferinden dönen Fâtih Sultan Mehmed, Edirne'deki ikameti esnasında biri (Bâyezid) Amasya'da, diğeri (Mustafa) Manisa'da sancakbeyi olan iki şehzâdesinin sünnet edilmelerine karar verir. Bunun üzerine her iki şehzâde de merkeze çağrılır. Bu düğün için Fâtih, çevre hükümdarlara dâvetiyeler göndererek, onların da bu mutlu günlerinde yanlarında bulunmalarını arzu eder. Fâtih'in, ilim adamları ile halka karşı nasıl davrandığını, nasıl bir protokol uyguladığını göstermesi bakımından önemli olan bu düğünden, bütün Osmanlı kaynakları bahsederler. Âşık Paşazâde'nin verdiği malumat şöyledir:

Vehbi Tülek

Abdülhamid HÂn’in Engin Merhameti

Vehbi Tülek

Orhan Gazi Ve İznik’in Fethi

Vehbi Tülek

Destileri Kirmasinlar

Vehbi Tülek

Bir gün Azapkapı'da... Keyif bu ya Hatice Turhan Sultan, İstanbul'u dolaşmaktan çok hoşlanır. Yanına sadık nedimesini alır, güzergahı arabacıya bırakır. İhtiyar faytoncu Valide Hanım'ın huyunu iyi bilir. Daha ziyade fukaranın içine sürer ve gezi bir garip gönlü yapılarak sonlanır. İşte yollarının Azapkapı'ya çıktığı günlerden birinde, boyu büyüklüğünde destiyi sürükleyen minik bir kız dikkatini çeker ve dizginlere asılır. Arabanın perdesi belli belirsiz aralanır ve bir çift meraklı göz küçük kıza takılır. Kızcağız güç halle destiyi kucaklar, lüleye dayar. Alttan diziyle destek verip doldurur ama indirmesi çok zordur. Nitekim beklenen olur, ağır desti yalağa çarpar ve parçalanır. Minik kız kısa bir şaşkınlığın ardından kırıkları toplamaya başlar. Bir yandan içli içli ağlar, bir yandan dizini döve döve ağıt yakar.

Helal Lokma Gerek

Vehbi Tülek

Tuğ O Kadar Ucuz Değil

Vehbi Tülek

Kanli Zarf

Vehbi Tülek

Çaldiran MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

49 - Şehid Musa Hulûsi Paşa

Vehbi Tülek

En Küçük Yaşta Tahta Çikan Padişah: Iv. Mehmed Han

Vehbi Tülek

Ev Sahibinin İşine Karişilmaz

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Din Kardeşini Savunanı Cehennem Ateşi Yakmaz

Alâüddin Ali İbn-i Hatib hazretleri Fıkıh âlimidir. 774 (m. 1372)'de Halep'te doğdu. Şam ve Kudüs'te ililm tahsil ettikten sonra Halep kadılığına geti­rildi. İbn-i Hacer Askalâni Halep'e geldiğinde ken­disiyle görüşmüş ve birbirlerinden hadis rivayet etmişlerdir. İbn-i Hatib 843'te (m. 1440) Halep'te vefat etti. Müslümanlara yardım hakkında şu hadis-i şeriflerleri nakletti:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebu Cafer Begâvî

Vehbi Tülek

Ebu Cafer Begâvi hazretleri hadis hafızlarındandır. 158 (m. 774)'de İran'da Nişabur'da doğdu. Ha­dis ilminde hafız mertebesine ulaştı. Daha sonra Bağdad'a yerleşip orada hadis öğretti. Talebeleri arasında, başta Buhâri olmak üzere, diğer Kütüb-i Sitte müel­lifleri bulunmaktadır. 244 (m. 858)'de Bağdad'da vefat etti. Buyurdu ki:

Osman El-hattâb

Vehbi Tülek

Sen Dünyâda Fakirlere Yiyecek Veriyordun

Vehbi Tülek

Ebü'l-Kâsım Sûfi hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Bağdât'ta doğdu. 951 (H.340) senesinde Semerkant'ta vefât etti. Bağdât'ta tahsile başladıktan sonra Horasan, Semerkant ve Merv'de zamanın büyük âlimlerinden ilim tahsil edip, tasavvuf yolunda ilerledi. Cüneyd-i Bağdâdi, Hallâc-ı Mensûr onun hocaları arasındaydı. Hallâc-ı Mensûr'dan hilâfet aldı. Ebû Mensûr Mâtüridi ile aynı yıllarda yaşadı. Kendisi anlatır:

Harputlu Yusuf Efendi

Vehbi Tülek

Cübeyr Bin Nüfeyr

Vehbi Tülek

İmâm-ı Rabbânî’nin Torunu Muhammed Ubeydullah

Vehbi Tülek

Abide Bir Kadinla Hibal'in Konuşmasi

Vehbi Tülek

Ebülhasen Bahşel

Vehbi Tülek

Her An Savaşa Hazır Olunuz

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Zamânın sultânı Dördüncü Murâd Hana, tarikat erbâbı kötülenmiş, onların bâzı işlerinin yasaklanması istenmişti. Sultan yalnız böyle söyleyenlerin sözleriyle hareket etmeyip, zamânın tasavvuf ehli âlim ve faziletli kimselere de tarikatla ilgili hususları sorup cevap istemişti. Bunlar arasında İsmâil Ankaravi de vardı. O da üç gün içinde yirmi sayfalık bir risâle yazıp arzetti. Cevaplar, Şeyhülislâm Yahyâ Efendi ve diğer zamânın önde gelen âlimleri tarafın dan incelenip uygun görüldü ve pâdişâh tarafından da kabûl edildi. Böylece onların vesilesi ile tasavvuf ehli, sıkıntıdan kurtuldu. Aziz Mahmûd Hüdâi onun bu cevaplarını beğenip; "Allahü teâlâ, muhâliflere karşı Rusûhi'nin ayağını sağlam ve sâbit eylesin. Onların inat damarlarını kesmekte söz kılıcını keskin eylesin. Muhâlifleri susturmakta mızrağını tesirli eylesin. Zamânımızda tasavvuf ehline karşı olanlarla onun cihâdı olmasaydı, onların eli hak tâliplerine uzanır, zarar verirdi. Doğru yolda olanlarla olmayanları birbirinden ayırmak zor olurdu. Allahü teâlâ onun delillerinin oklarını en doğru hedefe isâbet ettirdi." diye medhetti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

SelÂmetle Gidip Gel

Arkadaşlarımı Korumak Için

Gül Yaprağı

Korkma!

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek

Adam Olmazsan

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek