Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.468.684

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Herkes, Ehl-i Sünnet Îtikatını Öğrenmelidir

Hüseyn Fethî Şîrâzî hazretleri hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 814 (m. 1411) senesinde İran’da Şîrâz’da doğdu. Mekke, Medine ve Kâhire’ye giderek büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve icazet alarak talebe yetiştirdi. 895 (m. 1489) senesinde vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kanuninin Atinin Üzengisi

Sultan I. Murad devrinde kurulan ve harplerde daima padişahın yanında bulunan Yeniçeri ler, yalnızca askerlikle uğraşırlar ve hiçbir zanaat ile meşgul olmazlardı.

Kanuni Sultan Süleyman bir seferde iken, atının üzengisi kırıldı. Yanındaki vezirler bu üzengiyi yaptırmak istediler, fakat yakınlarda bir şehir veya kasaba da yoktu. Ordunun mola verdiği bir sırada, vezirlerin birinden, padişahın atının üzengisinin kırıldığını öğrenen bir yeniçeri bu vezire, kendisinin bu üzengiyi tamir edebileceğini söyledi. Hemen atların yanına gittiler ve yeniçeri, kırık üzengiyi güzelce tamir etti. Biraz sonra mola bitti ve padişah, yola çıkmak için atına bindi. Üzenginin yapılmış olduğunu farkeden Kanuni, bunu kimin onardığını yanındakilere sordu. Vezir, yeniçeri neferinin ihsanlara kavuşacağını ümid ederek, hemen huzura çağırdı ve, bu usta yeniçeriyi padişaha takdim etti. Kanuni:"Yeniçeri neferinin zanaatkarlıkla uğraşması kanunlara aykırıdır." Diyerek, yaptığı bu iyilik için önce ona ihsanda bulundu, sonra da kanun lara aykırı iş yaptığı için onu ordudan ayırıp memleketine geri gönderdi.

Vehbi Tülek

Ey Cesur Yeniçeri Bu Tarafa Yetiş

Vehbi Tülek

Şeyh EdebÂli’nin Vasiyeti

Vehbi Tülek

Bu Kadar Dilenciye Para Yetiştirmek KÂbil Mi?

Vehbi Tülek

Sultan I. Abdülhamid'in Sadrazamlarından Koca Râgıb Mehmed Paşa Mısır vâlisi tâyin edilip Bulak'a vardığında, merâsimle karşılandığı sırada, yolunun üzerine sayısız dilenci sıralanmış. Paşa bunları görünce vazifelilere sormuş:" Bunlar, saraya varıncaya kadar böyle kesret üzere midir (kalabalık mıdır)? " Beli (evet). Eslâfınız (sizden öncekiler) zamanında dahi bunlar böyle dizilirler, iki taraftan beşer-onar adam bunlara sadaka verirdi.Paşa hayret içinde çıkışmış:" Bunca dilenciye akçe yetiştirmek ne kâbil? Eğer bunlara sadaka vermek lâzım gelir ise, saraya varınca biz de sadakaya muhtaç olup, üst başlarında durmamız iktiza eder

17 - Korkma!

Vehbi Tülek

Dilsiz Dili

Vehbi Tülek

Ben Ağlamayayim Da Kim Ağlasin

Vehbi Tülek

Hz Peygamber'in SelÂmi

Vehbi Tülek

Selim Dahi Evliyanin Dişinda Değildir

Vehbi Tülek

İdris Baba Ve Hasan Paşanin Hirkasi

Vehbi Tülek

Hiddet Değil Gayret

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Rüşd Ve Hidâyet, Onun Vasıtasıyla Gelmektedir

Kâk Ahmed Efendi Kadirî şeyhlerindendir. Berzenciye Seyyidlerinden olup Kuzey Irak’ta Süleymaniye’de doğdu ve orada yaşadı. 1315 (m. 1897)’de memleketinde vefat etti. “Rağbetü't-Talibin Fi Fazileti'l-İlmi Ve'l-Ülemai'l-Âmilîn” isimli eseride şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İnsanlar Fıkıhta İmâm-ı Azam'ın Çocuklarıdır

Vehbi Tülek

Ömer Hulûsi Efendi doksandördüncü Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1140 (m. 1727)'de İstanbul'da doğdu. 1927 (m. 1812)'de İstanbul'da vefât etti. Bir dersinde, İmâm-ı Azam hazretlerinin üstünlüklerini şöyle anlattı:

Yanyalı Mustafa Efendi

Vehbi Tülek

Mecusilerin Ateşinin Söndüğü Gece

Vehbi Tülek

Ebü'l-Hasen Medâini hazretleri siyer âlimlerindendir. 135 (m. 752) senesinde Basra'da doğup, 225 (m. 840) senesinde Bağdâd'da vefât etti. Kitabında şöyle nakleder:

Abdullah Bin Cahş (radiyallahü Anh)

Vehbi Tülek

“arabzade” Ve Kânûnî’nin Duası

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîmi, Hakkını Vererek Okumak

Vehbi Tülek

İbrâhim Lâkânî

Vehbi Tülek

Ölünceye Kadar Tövbe Kabul Olur

Vehbi Tülek

Dünyada Misafirler Gibi Bulununuz

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Abbasi halifelerinin beþincisi Harun Reþid, sarayının bahçesindeki bir gül fidanını çok beðenir. Yapraðı, kokusu, görünüþüyle dikkatini çeken gülü özel bakıma alması için bahçıvana emir verir.

Bahçıvan üzerine titremeye baþlar gülün. Ne var ki, sakınan göze çöp batar derler ya. Aynen öyle olur. Bir sabah bahçıvan gelip bakar ki, gülün dalına konan bir bülbül, ne kadar yaprak varsa hepsini gagalayarak yere düþürmüþ. Tek yaprak bırakmamıþ gülün baþında... Korku içinde koþar halifeye:

- Sultanım der, üzerine titrediðimiz gülün yapraklarını bir bülbül gagalayarak yere dökmüþ, tek yaprak bırakmamıþ gülün baþında... Harun Reþid, telaþ etmeden cevap verir:

- Üzülme efendi üzülme, der. Bülbülün yaptıðı yanına kalmaz!.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Allah Haramdan Kaçani Korur

Tüccarin Rüyasi

Yuhçu Baba

Her Şeyi Göze Almıştı!

Tüccarin Rüyasi

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Vehbi Tülek

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek