Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.468.241

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Herkes, Ehl-i Sünnet Îtikatını Öğrenmelidir

Hüseyn Fethî Şîrâzî hazretleri hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 814 (m. 1411) senesinde İran’da Şîrâz’da doğdu. Mekke, Medine ve Kâhire’ye giderek büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve icazet alarak talebe yetiştirdi. 895 (m. 1489) senesinde vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Neme Gerek ?

Bir gün Kanuni, Yahya Efendi'ye: "Ağabey sen ilahi sırlara vakıfsın" diye haber yollar. "Acaba devletimizin encamı n'ola?" Yahya Efendi iki kelime yazar: "Neme gerek!" Kanuni bu cevaba şaşırır. Halbuki sır o kelimelerde gizlidir. Eğer zulüm yayılır, fukaralar feryada başlarsa ve şahısların menfaati devletin çıkarının üstüne çıkarsa. Üstelik görüp işitenler "Amaaan neme gerek" derlerse bil ki yıkılış yakındır! Gün gelir Kanuni vefat eder. 2. Selim kendini bir anda devletin başında bulur. Saltanat yükü omuzlarını çökerttiğinde sığınacak gölge, tutunacak dal arar. Birden aklına baba dostu Yahya Efendi gelir. Yüce Veliyi gördüğü an içi bir hoş olur. Onun bir bakışı ile öylesine rahatlar ki tarifi ne mümkün. Devletini ve milletini güvende hisseder ve ayaklarına kapanmamak için zor tutar kendini. Mübarek onu kulaklarından yakalar: "Söyle bakalım!" der, "abdestin var mı?" Sultan edeple başını eğer, zor duyulan bir sesle: "Var efendim" der. Yahya Efendi, tonunda şefkat hissedilen bir sesle:"Hayır!" der, "benim sorduğum tövbe abdestidir. Şimdi seninle tövbe edeceğiz ve bundan böyle birbirimize eksiklerimizi söyleyeceğiz tamam mı?" Ve öyle de olur.Yahya Efendi mükemmel bir şairdir. Şiirlerini "Müderris" mahlası ile yazar ve her bahane ile ölümü hatırlatır, ölüme hazırlanır. Mübarek, kabrini elceğizi ile kazar ve döner dolaşır kendi mezarına okur. Ona göre müminin ölümü bayram olmalıdır. Bakın şu işe ki bir bayram gecesi vefat eder, cenaze namazı bayram namazını müteakip kılınır ve defnolunur bayram günü.

Vehbi Tülek

Ermeni Tehciri

Vehbi Tülek

Nemiz Kaldi Bizim Mülk-i Arab’da

Vehbi Tülek

3 - İstanbul'un Fethi (manzum Hikaye)

Vehbi Tülek

Yıl bin dört yüz elli üç, mevsim bahar, ay Nisan
Geldi Bizans önüne genç Padişah Mehmed Han
İstanbul önlerinde kurdu karargahını
Ümit ve iştiyakla sürüyordu atını

İlk Hristiyan Vezir

Vehbi Tülek

Kanuni Ve Pir Ali Efendi

Vehbi Tülek

Fatih Ve Kazikli Voyvoda (drakula)

Vehbi Tülek

Nalinci Baba Ve Sultan Iii. Murad

Vehbi Tülek

56 - Paris'de Bir Osmanli

Vehbi Tülek

Fatihin Muhteşem Hafizasi

Vehbi Tülek

Oracıkta Şehit Düştü

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Harputlu Hacı Ömer Efendi

Harputlu Hacı Ömer Efendi 1800 (H.1215) yılında Harput'un Germiri köyünde doğdu. Kayseri'de yerleşti ve 1878 (H.1295) yılında orada vefât etti. (Kabri Hunad Câmii şerifi içerisindedir.) 1830 târihine kadar Harput'ta oturarak yüksek medreselerde ilim tahsiline çalıştı. Bu târihte Ayıntab'a (Gaziantep) ve bir sene sonra da Kayseri'ye gitti. Burada talebe yetiştirmeye başladı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ahmed Beykendî

Vehbi Tülek

Ahmed Beykendi hazretleri hadis âlimlerindendir. 311'de (m. 923) Buhara yakınlarında Beykent'te doğdu. İlim tahsili için Irak, Şam ve Mısır'a seyahatler yaptı. Sonra memleketine dönerek çok talebe yetiştirdi. 404'te (m. 1014) Beykent'te vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Hayâ Ve Imân Birbirine Bağlıdır

Vehbi Tülek

Ana-baba Hakkına Riâyet Etmemek

Vehbi Tülek

Zeyni Çelebi Osmanlı âlimlerinin meşhûrlarındandır. Bursa'da doğdu. 926 (m. 1520)'de Haleb kadısı iken vefât etti. Bir dersinde talebelerine buyurdu ki:

Anadolu Velîlerinden Abdurrahman Tâgî

Vehbi Tülek

Bu Dünyâda Vakit Iyi Ameller Yapma Vaktidir

Vehbi Tülek

İsmail Cebertî

Vehbi Tülek

Huzeyfe Bin Yemân (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Anadolu Velîlerinden Abdullah Fahri Baba

Vehbi Tülek

Ebü'l-mugîre

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Padişah Ve At

Padişah Ve At

Padişahın yakınlarından bir beyin çok güzel bir atı vardı. Bir gün o ata binip padişahın alayına katıldı. Padişahın gözü, ansızın o ata takıldı. Böyle bir at kendi sürüsünde yoktu. Atın çalımı, rengi padişahın gözünü aldı, attan gözünü ayıramıyordu. Çevikliği, güzelliğiyle beraber atta padişahı çeken bir şey vardı. Önce önemsemek istemedi ama, gönlü atı istiyordu.
Padişah geziden dönünce, vezirine durumu açtı. Yolda bir at gördüğünü, derhal gidip o atı, sahibinden alıp, getirmelerini emretti. Padişahın adamları, hızla atın sahibi beyin yanına geldiler. Padişahın atı çok beğendiğini, ne fiyat isterse hemen vereceklerini bildirdiler. Bey, beyninden vurulmuşa döndü. O güzelim, canı gibi sevdiği atını padişah istiyordu ha! Ne yapacağını, ne söyleyeceğini şaşırdı. Padişahın adamlarını oyalamak için onlara yemek ikram etti. Onlar yemeklerini yerken İmadülmülk aklına geldi. Hemen durumu ona danışmalı, ondan akıl almalıydı. Çünkü o, zamanın en bilgini, en akıllısı, en güzel ahlaklısıydı. Kaç kere vezirliği bırakıp, ibadet için uzlete çekilmişse de padişah ona yalvararak izin vermemişti. Atın sahibi üzüntülü bir halde zamanın şeyhülislamının yanına koştu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Vehbi Tülek

Evliyalar Ölmez İmiş

Helvaci Çocuk

Ölüyü Diriltemem

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Her Şeyi Göze Almıştı!

İsmail Hakki Efendi

Kadin Akli

Vehbi Tülek

Firkateyne Bininiz

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek