Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.484.383

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Unutmaktan Korkan Kimse, Resûlullaha Salât Okusun!

Ebû Tâhir Fîrûzâbâdî hazretleri tefsîr, fıkıh, hadîs ve lügat âlimidir. 729 (m. 1329) senesinde İran’ın Şîrâz şehri civarındaki Fîrûzâbâd kasabasında doğdu. Şîrâz, Bağdad, Şam, Mekke-i mükerreme ve Kâhire’ye gidip büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Anadolu’ya gelip, Yıldırım Bâyezîd ve Timur Hân ile tanışıp, onların iltifâtlarına ve ikrâmlarına kavuştu. Sonra Yemen’e gitti. Sultan onu Zebîd kadılığına tayin etti. 816 (m. 1414) senesinde Yemen’de, Zebîd kadısı iken vefât etti. Fîrûzâbâdî hazretleri kırktan fazla eser yazdı. Bunlardan Kitâb-üs-salât adlı eserinden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Sultan Ii. Mahmud Han’in Takdiri

Sultan I. Mahmud Han, bütün saltanatı boyunca devam eden İran, Rus, Avusturya muharebelerini değerli kumandanları ile idare etti. Bilhassa hayatı muvaffakiyetlerle dolu Hekimoğlu Ali Paşa gibi yetişkin ve tecrübeli vezirleri, sadarette ve ordu seraskerliklerinde kullanarak muvaffak oldu. Sultan Mahmud Han hizmet edenleri takdir edip, kıymetli vezirlerini ufak tefek kusur ve hataları ve hatta mağlubiyetleri yüzünden derhal azil ve sair suretle cezalandırmaz ve hatalarını tashih için kendilerine imkan tanırdı. Bağdat Valisi Ahmet Paşa, İran seferleri dolayısıyla salahiyeti haricinde, izin almadan devlet tevcihatını istediği gibi yapması sebebiyle buradan alınarak Rakka valiliğine tayin olunmuştu. Bunun üzerine korkarak katledileceği vehmine kapılan Ahmet Paşa, Veziriazam Hekimoğlu Ali Paşa'ya mektup yazarak korkusunu bildirdi ve yardımını istedi. Ali Paşa bu mektubu Padişaha arzedince, Sultan Mahmud kendisine şunları yazdı:"Sadrazam tarafına gönderdiğin mektubun manzar-ı hümayunum olup, bazı fikir lere sahip olduğun anlaşılmıştır. Sen bu kadar zamandan beri seraskerlik ve tevcihat ile istediğini yapmış olmana rağmen, bundan sonra senden üstün başarılar ümid edilerek, bu hataların affolunmuştur."Bu ferman ile Sultan Mahmud Han, Ahmet Paşanın hizmetlerini takdir ettiğini ve ufak tefek bir kusur ile en ağır cezanın verilmeyeceğini bildirerek kendisini rahatlattı.

Vehbi Tülek

70 - Bana Kanuna Uymaz İşler Getirmeyin

Vehbi Tülek

Alin Terinde Bereket Vardir

Vehbi Tülek

Şefaat Buyurulup Affolundunuz

Vehbi Tülek

Hattat Muhammed Râsim Efendi anlatır; "Cennetmekân Üçüncü Ahmed Hânın vefâtından sonra, şöyle bir rüyâ gördüm. Geniş bir sahrada orduyu hümâyûn kurulmuştu. Bir tepe üzerinde de sultanlara mahsûs bir çadır, çadırın etrafında ise büyük bir kalabalık vardı. Kalabalıktan bir kişiye yaklaşıp; "Bu ordunun kumandanı kimdir?" diye sordum. O da; "Âhir zaman Peygamberi Muhammed aleyhisselâmdır." dedi. Cehennem'e götürülecek bâzı kimseler bu büyük çadıra götürülüyor, buradan şefâat edilirse Cehennem'den kurtuluyordu. Yine Birisine; "Peygamber efendimiz nerede bulunuyor?" diye sorduğumda; "Tepedeki büyük çadırda" dedi. Hemen çadırın yanına koştum. Çadırın kapısına vardığımda, Mehmed Emin Tokâdi hazretlerini çadırın kapısında gördüm. Şefâat istiyenleri çadırın içine götürüp, getiriyordu. Çok şaşırdım. Biz bu zâtı anlayamamışız diye çok üzüldüm. O anda elleri bağlı birini çadırın kapısına doğru getirdiklerini gördüm. "Bu kimdir?" diye sorduğumda, Sultan Ahmed'dir dediler. Sonra çadıra yaklaşıp, Mehmed Emin Tokâdi hazretlerine teslim ettiler. O da önüne düşüp çadırın içine girdiler. İçeride Peygamber efendimiz kendisine iltifât buyurdu. Çadırdan çıktıklarında Mehmed Emin Tokâdi hazretleri; "Şefâat buyurulup affolundun, müjde olsun!" diye bağırdı. Dışarda sultanlara mahsus süslü bir at duruyordu. Mehmed Emin Tokâdi hazretleri, sultânı tâzim ve hürmetle çadırdan çıkarıp, bekleyen süslü ata bindirdi. Etraftakilerin tebrikleri arasında, süratle oradan uzaklaştı.

Osmanli Topraği Olan Misir’in İşgali

Vehbi Tülek

37 - Sultanhisar Torpidobotunun Zaferi

Vehbi Tülek

45 - Kaleye Çekilen Bayrak Gibi

Vehbi Tülek

Allah İçin Beni Yukari Çikartin!

Vehbi Tülek

İskender Bey Kimdir

Vehbi Tülek

Dilsiz Dili

Vehbi Tülek

Akka’da Durdurulmasaydim Bütün Doğu’yu Ele Geçirebilirdim

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Muhammed Bin Gâzî

Muhammed bin Gâzi rahmetullahi aleyh, kırâat, hadis, fıkıh ve nahiv âlimidir. 841 (m. 1437)'de Cezayir'de Miknâse'de doğdu. 919 (m. 1513)'de Fas'ta vefât etti. Kazanç ve geçim âdabı hakkında buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İhlâsı Kimden Öğrendiniz?

Vehbi Tülek

Leyszâde Yahyâ Çelebi Osmanlı Hanefi mezhebi âlimlerindendir. 892 (m. 1487)'de İstanbul'da doğdu. 967 (m. 1559)'de vefât etti. Hazinet-ül-beyân ve sefinet-ül-irfân isminde bir eseri vardır. Bu kitabında, Cüneyd-i Bağdâdi hazretlerine ait menkıbeler yer almaktadır. Bunlardan biri şöyledir:

Öyle âyet-i Kerîmeler Indirmekteyiz Ki

Vehbi Tülek

Merhamet Ediniz Ki, Merhamet Olunasınız

Vehbi Tülek

Şihâbüddin Ahmed ibn-i Hilâl hazretleri hadis âlimidir. 714'te (m. 1314) Kudüs'te doğdu. Kudüs, Şam ve Kahire gibi ilim merkezlerinde hadis öğrendi ve bu sahada temayüz etti. 765'te (m. 1364) Mısır'da ve­fat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Ankaralı Mehmed Emin Efendi

Vehbi Tülek

Hanım Velîlerden Seyyidet Nefîse

Vehbi Tülek

Burhâdeddîn Geylânî

Vehbi Tülek

Hayâ Edilmeyen Işte Hayır Yoktur.

Vehbi Tülek

Cemâleddîn Hansevî Hazretleri

Vehbi Tülek

Kadınların Evde Ve Camide Namaz Kılmaları Hakkında

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Padişahlardan birine değerli bir gül fidanı hediye edilir. O da bunu bahçıvanına verip bahçeye dikmesini, gül açılınca da kendisine haber vermesini ister. Aylar sonra nihayet gül açılır. Fakat gayet iri ve son derece güzel bir gül. Bah çıvan onu hayranlıkla seyrederken, bir bülbül gelip gül fidanına konar ve başlar ötmeye. Bahçıvan önce onu kıvmak ister, fakat bülbülün yanık yanık ötüşü onu etkilemiştir. Sonunda bahçıvan, padişahı çağırmak için yerinden kalkınca, bülbül ürker ve gülü paramparça eder. Buna çok üzülen bahçıvan, korkarak padişaha durumu haber verir. Fakat padişah:-Üzülme, der, bu dünya etme bulma dünmyası, ona da kalmaz.Bahçıvan padişahın bu sözü ile rahatlamıştır. Bir zaman sonra bahçıvan, biryılanın o bülbülü yuttuğunu görür ve padişaha gelerek:-Keramet gösterdiin efendimiz, dünya o bülbüle de kalmadı.-Merak etme, o yılana da kalmaz.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Derdi Olan Neylesin?

Yuhçu Baba

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

B0r Çuval Toprak

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek