Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.403.224

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Anne Ve Babasına Iyilik Edenin Ömrü Uzun Olur

Alî bin Muhassin et-Tenûhî hazretleri hadîs âlimlerindendir. Kâdî Ebû Alî Muhassin et-Tenûhî’nin oğludur. 355 (m. 966)’da Basra’da doğdu. Bağdat’a giderek devrinin meşhur âlimlerinden ilim tahsil ettikten sonra kadılık mesleğine intisap ederek Medâin, Azerbaycan, Beredân ve Karmîsîn gibi yerlerde kadılık yaptı. 447 (m. 1055)’de Bağdat’ta vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Dilekçesi Sirtinda

Ahmet Vefik Paşa, deli-dolu bir insandı ama, bir o kadar da yardım yapmayı severdi. Bir gün, kırk yıl çalıştıktan sonra, kadro darlığı yüzünden işinden çıkarılan bir memur, Paşa'nın karşısına çıkar:" Çok muhterem vâli Paşa'mız hazretleri, diyerek söze başlar. Dilekçe yazmak için gerekli kâğıdı ve pulu alacak param bile yok. Bendenizi münasip göreceğiniz bir vazifeye yeniden tâyin etmenizi arz ve istirham ederim. Adım, falan oğlu filan. dilekçemin tarihi de bugündür, diye sözlü dilekçesini vâli Paşa'ya sunar.Vâli adamı dinler. Hademeyi çağırır ve tebeşir ister. Adama da sırtını dönmesini söyler ve sırtına tebeşirle şunları yazar: "Dilekçe sahibine münasip bir vazifenin verilmesi için defterdar beye…" Sonra da adama, gidip defterdarı görmesini söyler. Adam sevinerek çıkar; ancak, çok geçmeden defterdar vâlinin makamında görülür. Adamın sırtındaki yazıyı okumuştur. Bunun şaka olup olmadığını bir de vâliye sorup, emri bir de vâliden duymak ister.Ahmet Vefik Paşa defterdara:" Bunun şakası-makası yok. Biçâre adamın dilekçe yazacak ve buna pul yapıştıracak kadar bile parası yokmuş. Onun için dilekçesini sözlü okudu. Ben de bir seferlik pul parasını affettim. Kâğıdı olmadığına göre havâleyi de tebeşirle sırtına yazdım. Zavallı adamı hemen uygun bir işe yerleştiriniz, diye emir verir

Vehbi Tülek

Sultan Abdülaziz Eğer O Topu Patlatsaydi

Vehbi Tülek

33 - Şah Sultan Ve Merkez Efendi

Vehbi Tülek

Derya Üzre Cami

Vehbi Tülek

Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa, bir gün zamanın padişahı III. Murad Han'ın huzuruna çıkarak, kendi adına bir cami yaptırmak için müsaade lerini istedi. Fakat şair ruhlu ve aynı zamanda nüktedan olan padişah:

"Sen ki deryaların serdarısın. Muktedir isen camiini derya üzre inşa et! Sana karada bir karış yer yoktur" diye ferman buyurdu.

Kılıç Ali Paşa bu fermanı gayet soğukkanlı karşıladı ve:

"Hünkarımız doğru derler. Bizim evimiz de, mekanımız da deryalar dır. O halde mabedimizin de derya üzre inşası münasibdir" deyip müsaade isteyerek huzurdan çıktı. Fakat deniz üzerine cami nasıl yapıla caktı? Hemen o devrin en büyük mimarı Koca Sinan'ın yanına vardı ve durumu ona anlatarak, bu eseri de kendisinin inşa etmesini istedi ve bunun için de, Tophane açıklarında bu inşaatın yapılabileceğini söyledi.

Mimar Sinan'ın, inşaat yerini görüp beğenmesiyle hemen harekete geçildi. Kılıç Ali Paşa, kadırgalarla Anadolu sahillerinden iri kayaları taşıtarak Tophane açıklarında denizi doldurtmaya başladı. Böylece birkaç gün içinde burada küçük bir ada meydana geldi. Burada sahile kadar da ahşap bir köprü inşa edildi. Sonra da Mimar Sinan inşaata başladı. Eserini tamamlayınca o yüce mimar:

"Deryalar kudursa ve azgın dalgalar kubbenin tepesinden aşsa, yine bu mabed kıyamete kadar kalacaktır" dedi.

Sonraki asırlarda, sahil ile caminin bulunduğu ada arası doldurula rak cami denizden içeride kalmıştır.

Ya’kub GermiyÂnî’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Mesih Paşa Vezir Olur Mu?

Vehbi Tülek

Bir KurÂn-i Kerim, Bir SelÂm-i Şahane Ve Hilafetin Gücü

Vehbi Tülek

Seni Dervişliğe Kabul Edemem

Vehbi Tülek

Mimar Sinan Ve İstanbul’un Suyu

Vehbi Tülek

29 - Bir Ecdad Yadigarini Terkederken

Vehbi Tülek

Aşçiliktan Yetişen Vezir

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İbrâhim Bin Şehriyâr Hemedânî

İbrâhim bin Şehriyâr hazretleri, 1209 (H. 606) yılında İran'da, Hemedan şehrinde dünyâya geldi. Küçük yaşta Kur'ân-ı kerimi ezberledi. Sesi ve kırâati çok güzeldi. Büyük tasavvuf âlimi Şeyh Şihâbüddin-i Sühreverdi hazretlerinin ders ve sohbetlerine katıldı...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

“allahü Teala, Kifl’in Günahlarını Affetti!..”

Vehbi Tülek

Zengin bir adam olan Kifl, ahlâki değerlere önem vermeyen biriydi. Bütün servetini de faizden elde etmişti. Dara düşen kimse kendisine geliyor, o da yüksek bir faizle onlara para veriyordu...
Bir gün, bu Kifl'in kapısına borç için bir kadıncağız geldi. Bu kadın yakın zamanda kocasını kaybetmiş, namuslu, kendisini çocuklarına adamış bir anneydi. Bir süre, kocasından kalan şeylerle evini idare etmeye çalışmıştı. Ancak artık evde para kalmamıştı. O gün aklına evde dokuma yapıp onları yakın bir arkadaşı vasıtasıyla satmak geldi. Ancak bunun için bir dokuma tezgâhına ihtiyacı olacaktı. Tezgâhı alabilmek için de borç arayışına girdi. Yakın dost ve akrabalarından istedi; ama kimsede para yoktu. Çaresiz kalınca mecburen Kifl'e gitmeye karar verdi...

Amelini, Ihlâs Ile Riyasız Olarak Yap!

Vehbi Tülek

Bergamalı İbrahim Efendi

Vehbi Tülek

Bergamalı İbrahim Efendi, Osmanlı müderrislerindendir. Bergama'daki tahsil hayatından sonra bir müddet Bursa Kadı­lığı görevinde bulundu. Sonra İstanbul'da Sinan Pa­şa Dârülhadisi'ne müder­ris tayin edildi. 1014 (m. 1606)'de vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Dünya Ile âhiret Arasındaki Vakit

Vehbi Tülek

Amasyalı Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Kaza Ve Kaderi Anlamak Için

Vehbi Tülek

Ahirette Herkes Kendi Derdine Düşer

Vehbi Tülek

Pîrî Baba

Vehbi Tülek

Namaz, Insanı Kötü Işlerden Alıkoyar!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
İcÂzetin Sirri

İcÂzetin Sirri

Akşemseddin hazretleri, Fâtih Sultan Mehmed Hân hazretlerinin hocasıdır. Soyu, Hz. Ebû Bekir'e dayanır. Kendisini ilim tahsiline adamış, Hacı Bayrâm-ı Veli'den icâzet almıştır.Bir gün Hacı Bayrâm-ı Veli hazretlerine sordular: " Sana kırk yıldan beri hizmet eden nice dervişlerin var; onlara icâzet vermedin de, az bir zamanda Akşemseddin'e nasıl icâzet verdin?Hacı Bayrâm-ı Veli hazretleri onlara şu cevabı verdi:" O, benden ne gördü ve ne işitti ise inandı, kabul etti; hikmetini sonra kendisi buldu. Diğerleri ise hemen hikmetini sorarlar. Aradaki fark budur.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Yüz Vermedin!

Değişen Sizin Kalbiniz

Garip Karşilanan Bir Adak

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Padişah Ve At

Karşılık Beklemiyorum

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek