Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.495.035

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Hanefî Mezhebinin Reîsi: İmam-ı A'zam Ebû Hanîfe

Cemâlîzâde Fudayl Efendi Osmanlı âlimlerinden olup Şeyhülislam Zenbilli Ali Cemâlî Efendi’nin oğludur. 920 (m. 1514) senesinde İstanbul’da doğdu. Ebüssü’ûd Efendi gibi zamanının büyük âlimlerinden ilim tahsil etti ve Ebüssü’ûd Efendinin kızıyla evlendi. İstanbul’da çeşitli medreselerde müderrislik ve Mekke-i mükerreme kadılığı yaptı. Şeyhülislâmlık teklif edildiyse de, bu vazîfeyi kabûl etmedi. 991 (m. 1583) senesinde İstanbul’da vefât etti. Çok kitap yazdı. Bunlarda, Hanefî mezhebine göre fıkıh bilgilerini açıklayan “Dımânât” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Şehzade Iii. Selim’in Kur’ani Kerim Hatmi İçin Tertib Edilen Merasim

Tesbit edilen günden iki gün önce sarayda İncili Köşk'ün önün de bulunan alana sadrazam için bir otak, şeyhülislam için bir oba, nakibü'l-eşraf ve sadreyn efendiler (Anadolu ve Rumeli kadıaskerleri) için de obalar. Yeniçeri ağası, defterdar efendi, reisü'l- küttab efendi ve çavuşbaşı ağa için çerkeler, müteferrikalar ve diğer görevliler için de on beş kadar çadır kurulup döşenmek üzere mehterhaneden gönderilir. Matbah emini ağa tarafına da yemek hazırlaması için iki–üç gün önceden tenbih edilir. Tayin edilen günden bir gün önce adı geçen zevat belirtilen vakitte sarayda kurulu çadırlarında davetiyeleri ile hazır bulunmaları için çavuşbaşı ağa tarafından davet olunurlar. İstanbul'da bulunan vezirlerin de bu törene davet edilmeleri mu'tad dır. Davetlilerin hepsi mevsim gereği erkan samur kürk, âdi destar (sarık) ve divan bisatlı (tören eğerli) atlarıyla, ulemâ büyük merasim elbiseleri ile, selimi erbabı selimileri ile, mücevveze erbabı da alay için mücevvezelerini beraberlerinde getirmek üzere yazılır. Gedikli müteferrikalar ve çavuşların mücevveze ve erkanlarıyle mevcut olmaları tenbih olunur. Dua için ancak Ayasofya şeyhi davet edilir.

Vehbi Tülek

62 - İşte Gerçek Bir Gelin Alayi

Vehbi Tülek

Kosova Şehidi

Vehbi Tülek

Yanliş Gelen Telgraf

Vehbi Tülek

Süleyman Nazif Bağdat Valisi'dir. Bir gün III. Ordu Kumandanı Hafız İsmail Hakkı Paşa'dan bir telgraf alır. Telgrafı okuyunca birden rengi atar. Şaşkınlığından kolları iki yana yığılır kalır. Etrafındakiler telaşlanıp çok kötü bir haber olduğunu sanırlar. O sırada Nazif gayet alaycı bir şekilde mırıldanır:-Acayip, böyle emir olur mu?Telgrafta şu cümleler yazılıdır: "Onbin okka şeker ile bin okka çayın yirmidört saat içinde tedarik edilerek sevki..."Süleyman Nazif hemen bir kağıt ve hokka ister. Bir cümle de o yazar ve telgrafı getiren zata uzatır:-Götür bunu hemen Paşa'ya tellesinler.Cevabi telgrafta şunlar yazılıdır: "Çin İmparatoruna yazmış olduğunuz telgrafın yanlışlıkla vilayetimize gelmiş olduğu ma'ruzdur

Git Zavalli Oyuncak

Vehbi Tülek

Rumeli Hisari Ve Fatih

Vehbi Tülek

Adam

Vehbi Tülek

Ii. Mahmud HÂn’in Asilerin Elinden Kurtulmasi

Vehbi Tülek

Türklerde Namus

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve Bihrûze Hatun

Vehbi Tülek

Çomar Bölükbaşi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Osman Sâhib Müceddidî

Osman Sâhib Müceddidi hazretleri, Hindistan'daki Nakşibendi-Müceddidi büyüklerindendir. 1244 (m. 1828)'de Pencab'ın Lori kasabasında doğdu. 1314 (m. 1896)'da Musâzey kasabasında vefât etti. Dost Muhammed Kandehâri hazretlerinin sohbetlerinde bulundu. Hocasının vefatı üzerine yerine geçerek binlerce veli yetiştirdi. Fevâid-i Osmâniyye kitabı meşhurdur. Bu kitabında buyuruyor ki.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Cömert Cennete, Cimri Cehenneme Yakındır!

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah bin Abdülmelik hazretleri hadis ve fıkıh âlimidir. Hadis hafızı, yani yüz bin hadis-i şerifi ezbere bilirdi. 252 (m. 866)'da Endülüs'te (İspanya) Kurtuba'da (Cordoba) doğmuştur. 330 (m. 942)'de vefât etmiştir. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Çakırcalı Mehmet Efe

Vehbi Tülek

Ankaralı Mehmed Emin Efendi

Vehbi Tülek

Mehmed Emin Efendi rahmetullahi aleyh, Osmanlı şeyhülislâmlarının kırkdördüncüsü ve Hanefi mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 1028 (m. 1619) senesinde Ankara'da doğdu. 1098 (m. 1687) senesinde İstanbul'da vefât etti. "Fetâv'el-Ankaraviyye" kitabında buyuruyor ki:

Büyük Mutasavvıf Câfer Huzâ

Vehbi Tülek

En Kötü Hastalık, Düşük Ahlaktır

Vehbi Tülek

Evliyâ Kabrinden Ancak Edepli Olanlar Feyiz Alır!

Vehbi Tülek

Kuyucaklızâde Âtıf Efendi

Vehbi Tülek

Muhammed Aleyhisselâmın Ümmeti Şahidimdir

Vehbi Tülek

Vezir-i âzam Sinan Paşa

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kabahat Kilincin Midir?

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Fani Dünya

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Evliyalar Ölmez İmiş

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek