Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.539.428

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Gençlik, Delilikten Bir Şubedir!

Seyyid Ömer bin Ali hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1002 (m. 1593) senesinde Yemen’de Zafâr denilen yerde doğdu. Ukayl bin İmrân’ın derslerine devam etti. Ondan çok istifâde etti. Sonra Hindistan’a gitti. Orada Seyyid Ebû Bekr bin Hüseyn ile görüştü. Onun yanında bir müddet kalan Seyyid Ömer, ondan da hırka giydi. 1063 (m. 1653) senesinde Hindistan’ın Beycâfûr beldesinde vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kuyucu MurÂd Paşa

Osmanlı Sadrazamlarından olan Murat Paşa, 1585'te Karaman Beylerbeyi vazifesin deyken, Özdemiroğlu Osman Paşanın komutasında Tebriz Seferine katıldı. Tebriz civârında ki savaşın en kritik ânında atı ile berâber savaş meydanındaki kuyuya düştü. Hamza Mirza kumandasındaki Safevi kuvvetlerince esir alınıp hapsedildi. 1590 Osmanlı-Safevi Antlaşma sına kadar İran'da kalan ve atıyla kuyuya düşmesinden dolayı "Kuyucu" lakabı verilen Murâd Paşa, İstanbul'a gelip, Kıbrıs Beylerbeyliğine tâyin edildi.Kuyucu Murâd Paşa 1596 Haçova Meydan Muhârebesinde büyük yararlıklar gösterdi. Uzun seneler Macaristan cephesinde lâyıkıyla hizmet etti. Cephedeyken bâzı sulh müzâkerelerinde bulundu. Birinci Ahmed Han (1603-1617) Osmanlı Sultanı olunca, Kuyucu Murâd Paşa Şubat 1603'te Rumeli Eyâleti ile berâber Budin muhâfazasına memur edildi. 1605'de Divan-ı Hümâyûnda dördüncü vezir oldu. İran'daki Safevi Devleti (1501-1732)nin teşvik ve kışkırtmaları neticesinde Anadolu ve Kuzey Suriye'deki isyanlar tehlikeli bir hal aldığından, Anadolu isyanları veİran meselesi için Ferhad Paşa serdar tâyin edildi. Kuyucu Murâd Paşa Avusturya cephesindeki faâliyetlerinden ve Macaristan-Avusturya meselesinde ki teşebbüslerinden dolayı 13 mayıs 1606'da Engürüs Serdârı oldu. 1593 yılından beri devâm eden Avusturya Savaşına son veren Zitvatoruk Antlaşmasını imzâladı. Antlaşmaya göre savaşın en önemli sebeplerinden birini teşkil eden Estergon Kalesi Osmanlılarda kalıyordu.

Vehbi Tülek

Gördün Değil Mi?

Vehbi Tülek

Ii. Abdülhamid Han Ve Taşkesenli Ahmed Efendi

Vehbi Tülek

Din Ve Devletin Ayakta Kalmasi İçin

Vehbi Tülek

Osmanlı Devleti içerisinde yeniçeri isyân ve zorbalıklarının önü alınamaz bir hâle gelmişti. Tâlim ve eğitim kabûl etmiyorlar, savaşa çıkmayı da reddediyorlardı. Kendilerine harp fenlerinin öğretilmesini isteyen din ve devlet adamlarına karşı harekete geçtiler. Bunun üzerine İkinci Mahmûd Han vezirleri ve ulemâ sınıfını toplantıya çağırdı. Abdurrahmân-ı Harpûti hazretleri de bunlar arasında idi. Yeniçerilerin artan zorbalıklarından bahisle ne yapılması gerektiği soruldu. Mesele son derece nâzikti. Yeniçeriler tekrar isyân ederek devlet ileri gelenlerinin kellelerini istemeye başlamışlardı. Tamâmen bid'at yuvaları hâline gelen bektâşi tekkeleri de kendilerini tahrik ediyordu. Sonuçta ulemâ birlik içerisinde bunların öldürülmeleri câizdir diye fetvâ verdi. Savaşın başlangıcı olmak üzere sancak-ı şerifin çıkarılması kararlaştırıldı. Fakat sancağı şerifin açılması çok önemli bir olaydı. Bu işin dönüşü yoktu. Yeniçeriler ile yapılacak mücâdelenin sonu ise kestirilemiyordu. Bu sebepten karar alınmasına rağmen herkeste bir tereddüd vardı. İşte bu devlet adamlarının çekingen ve kararsız hâlleri sırasında Abdurrahmân Harpûti hazretleri söz aldı."Bu din ve devletin ayakta kalması Allahü teâlânın istediği şeyse yeniçerileri vururuz, yok ederiz. Değilse biz de bu din ile berâber batıp gideriz, daha ne ihtimâl kaldı?" diyerek kalplerdeki şüpheleri giderdi. Herkes tek bilek tek yürek oldu. Nitekim bu inanç ve imânla harekete geçerek yeniçeri ocağını ortadan kaldırdılar ve bozulmuş bektaşi yuvalarını kapattılar

Kayiğa Karşi Araba

Vehbi Tülek

MÂzeret Ortada

Vehbi Tülek

91 - Kanuni Sultan Süleyman Ve Şövalyeler

Vehbi Tülek

69 - Hasan Can'in Rüyasi

Vehbi Tülek

106 - Sultan I. Mahmud'un Duasi

Vehbi Tülek

Ahmed İbni KemÂl Hazretlerinin Nasihatleri

Vehbi Tülek

Türklerde Namus

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ahmed Şemseddîn Marmaravî

Ahmed Şemseddin Marmaravi hazretleri, 1435 (H.839) yılında Akhisar'ın Gölmarmara kasabasında doğdu. 1504 (H.910) yılında sonsuzluk âlemine göçtü. Türbesi Manisa'dadır...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İyiler De Kötüler De Pişman Olacaklar

Vehbi Tülek

Ebü'l-Kâsım Gırnâti hazretleri Mâliki mezhebi fıkıh, kelâm, hadis, tefsir ve usûl âlimlerindendir. 693 (m. 1294)'da Endülüs'te ((İspanya) Gırnâta'da (Granada) doğdu. 741 (m, 1340)'da Las Palmas adasında, Tarifa'da şehid oldu. Şöyle nakletti:

Kalbin Hastalıktan Kurtulması Için

Vehbi Tülek

Muhyiddîn-i Arabî

Vehbi Tülek

Muhyiddin-i Arabi hazretlerinin ailesi meşhûr Tayy kabilesine mensuptur. Cömertliği dillere destan olan Adiy bin Hâtem'in kardeşi Abdullah bin Hâtem'in neslindendir. 1165 (H.560) senesinde Endülüs'teki Mürsiyye kasabasında doğdu. 1240 (H.638) senesinde Şam'da vefât etti. Kabri Şam'da olup sevenleri tarafından ziyâret edilmektedir...
Küçük yaşında ilim tahsil etmeye başlayan Muhyiddin-i Arabi hazretleri, sekiz yaşındayken babasıyla birlikte İşbiliyye'ye gitti. Pekçok âlimin ilim meclislerinde bulunup, ilim öğrendi. Keskin zekâsı, kuvvetli hâfızası ile dikkatleri çekti.

Hidâyetullah Erbilî Hazretleri

Vehbi Tülek

Sıkıntılara Karşılık Veren Kimse Sabırlı Değildir!

Vehbi Tülek

Amelin Ve Ilmin Hâlis Olanını Iste

Vehbi Tülek

ser Veririz Ama Sır Vermeyiz!..

Vehbi Tülek

Talebelerimizle Her Zaman Ona Duâcıyız

Vehbi Tülek

Nefsin Hilelerinden Kurtulmak Için

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Sakin Kalyona Binme

Sakin Kalyona Binme

Sultan III. Mehmed Han zamanında Halvetiye yolunun büyüklerinden Abdülehad Nuri Efendiye bağlı en samimi talebelerinden olan Hassa-ı Hümâyûndan Gürcübaşı Mûsâ Ağa şöyle anlattı: Abdülehad Efendi hiç sebep yokken ve bir münâsebet de geçmeden bana; "Mûsâ Ağa! Mısır'dan dönüşte, kalyona binmeyip, sayıkaya veya firkateyne bininiz." buyurdu. Buna çok taaccüb ettim. Çünkü, Mısır'a gitmek hiç hatırımdan geçmemişti. Fakat Abdülehad Efendinin bunu söylemekten bir murâdları olmalı deyip, merakla bekliyordum. Bu sözün mânâsını bir türlü anlayamıyordum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Yuhçu Baba

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Sarik Ve Sakal

Kul Hakkı

Allah Haramdan Kaçani Korur

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek

Sarayda İftar

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek