Hadîs ve fıkıh âlimi Leys bin Sa'd

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 14 Eylül 2008

Leys bin Sa’d hazretleri Tebe-i tâbiînin büyüklerinden, Mısır’da yetişen meşhûr hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. Ailesi İran’ın İsfehân şehrinden olup 94 (m. 772) yılında Mısır’ın Kalkaşende kazasında doğdu. Mısır ve Hicaz âlimlerinden ilim tahsil edip, hadîs ve fıkıh tedrisâtıyla meşgûl oldu. Bu ilimlerde, zamanının en üstünlerinden idi. Çok cömert olup, malının tamamını çok kerre Allah rızâsı için fakirlere dağıtırdı. 175 (m. 791) yılında vefât etti. Kabri, Mısır’da “Karâfet-üs-sugrâ”dadır...
Leys bin Sa’d hazretleri, fıkıhta ve hadîste Mısır halkının imâmı (âlimi) idi. Mutlak müctehidlerden olup, mezhebi kitaplara yazılmadığı için unutuldu. Onun hakkında, dört hak mezhebten birinin imâmı olan İmâm-ı Şafiî’nin çok hüsn-i zannı vardı. Hattâ Ebû Hatim, İbni Hibbân, İmâm-ı Şafiî’nin şöyle dediğini rivâyet etmiştir:

Devamını oku...

Hazreti İsa ve Hak âşığı genç

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 13 Eylül 2008

Hazreti İsa, İsrâiloğullarına gönderilen ve Kur’an-ı kerimde ismi bildirilen peygamberlerdendir. Peygamberler arasında en yüksekleri olan ve kendilerine “Ülül’azm” denilen altı peygamberin beşincisidir. Annesi hazret-i Meryem’dir. Allahü teâlâ onu babasız yarattı. Kudüs’te doğdu. Otuz yaşına gelince peygamberliği bildirildi. Kendisine İncil adlı kitab gönderildi. Otuz üç yaşında diri olarak göğe kaldırıldı. Kıyâmete yakın yeryüzüne tekrar inecektir... Bugün, onun zamanında yaşanan bir hadiseyi nakletmek istiyoruz sizlere...

Devamını oku...

Fıkıh âlimi İbn-i Cevzî

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 12 Eylül 2008

İbn-i Cevzî, tefsîr, hadîs, târih ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimi, büyük velîdir. İbn-i Cevzî’yi, İbn-i Teymiyye’nin talebesi olan İbn-i Kayyim el-Cevziyye ile karıştırmamalıdır. İbn-i Kayyim 1292-1350 (H.691-751) târihleri arasında yaşamıştır. Aralarında bir buçuk asırlık bir zaman farkı vardır. İbn-i Cevzî’nin doğumu 1117 (H.511)’dir.

Devamını oku...

Seyyid-i Sırdan ve kibirli Şeyhül-İslâm

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 11 Eylül 2008

Çelebi Hüsâmeddîn, Mevlânâ Celâleddîn Rûmî hazretlerinin en önde gelen talebesi olup, onun halîfesi, vekîlidir. Mevlânâ hazretleri, Mesnevî yazılmadan önce talebelere, Ferîdüddîn Attâr hazretlerinin Mantık-ut-Tayr ve Hakîm Senâî’nin İlâhinâme isimli kitapları okutulurdu. Çelebi Hüsâmeddîn bir gün hocasına şöyle suâl eyledi:

Devamını oku...

Sultan Mehmed'e yaraşır bir er ol!..

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 10 Eylül 2008

Şehit mektubunun devamında şöyle yazıyordu: “Hünkârım, Bursa’da Akbıyık Sultan derler, bir derviş baba vardır. Çocukken onun önünde diz kırar, canımı kanımı coşturan Konstantiniyye’yi dinlerdim. Duâmız tek; şehâdetti! Delikanlı olunca “Ne zaman, ne zaman?” der dururdum hocam Akbıyık Sultan’a. Bu bekleyiş çok uzamıştı sanki. Anla ki Sultanım; şehâdete, Konstantiniyye’ye dost olmuştum. Bu öyle bir özlemekti ki; hani insan baba ocağından ırak kalır da ana yemeğini özler ya... Her tattığı o hasreti bir daha pişirir ya... İşte öyle Hünkarım! Nihayet, gün geldi Ulubatlı Hasan’a yeniçeri oldum. Babam derdi ki:

Devamını oku...

Fatih'e yazılan şehit mektubu

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 09 Eylül 2008

Yatsı namazından sonra ulemâ meclisi huzurda... Yaşlı-genç hâfızlar kenarlara dizilmişlerdi. Fethin mâneviyât kardeşleri yan yana... Sultan boynunu bükmüş, bambaşka bir âlemde tefekkür diyarına uzanmıştı...
Fetih Sûresi aksediyordu dillerden gönüllere, satırlardan sadırlara... Saatler sonra dışarıda bir hareketlilik... Sessizliği yaran ihtiyar bir ses muhâfızları aştı.

Devamını oku...

Balkan şehidi Cavit Paşa

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 08 Eylül 2008

Tarihimizdeki en büyük felaketlerden biri de Balkan Savaşıdır. Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ 8 Eylül 1912’de Osmanlı devletinin Balkanlar’da son kalan topraklarına saldırdılar. Bugünlerde, cephenin en ileri ucunda Cavit Paşa kumandasındaki 21. Tümen, Kumanova’da, kendilerinden birkaç kat daha kalabalık Sırp, Karadağ ve Arnavut birlikleriyle girdiği muharebeyi kaybetmişti. Cavit Paşa fazla zayiat vermemek için, emrindeki üç bin kişilik kuvvetle Yanya’ya çekildi. Daha sonra Kolordu Kumandanı Esat Paşa’nın karargahına gitti. Ona, küçük bir birlikle düşman kuvvetlerine baskın yapma fikrini açtı. Esat Paşa’nın bu teklife hayret ettiğini görünce şunları söyledi:

Devamını oku...

Hayber'de ganimet istemeyen mücâhid

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 07 Eylül 2008

Hayber, Peygamber efendimiz devrinde, Yahûdîlerin toplandığı bir merkezdi. Resulullah efendimiz Medîne’ye hicret ettiğinde, oradaki Yahûdî kabîleleriyle antlaşma yapmışlardı. Ancak Benî Nâdir kabîlesi, antlaşmayı bozarak Resulullaha sûikast tertiplediler. Bu sebeple Medîne’den çıkarıldılar. Benî Kureyzâ kabîlesi de, antlaşma yaptıkları hâlde Hendek Savaşında düşman tarafına geçerek ahidlerini bozdular...

Devamını oku...

Sâbit el-Benânî'yi dinleyen meçhul zat!

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 06 Eylül 2008

Sâbit bin Eslem Benânî hazretleri Tâbiînin büyüklerindendir. 737 (H.120) senesinde vefât etti. Hadîs ilminde sika, emîn, güvenilir ve îtimâd edilir bir âlimdir. Hikmetli sözleri pek çoktur. Buyurdu ki:
“Allahü teâlânın anıldığı yere dağlar kadar günah ile girseler, çıktıkları zaman üzerlerinde zerre kadar bir günah kalmaz (kul hakkı dışında).”

Devamını oku...

Fudayl bin İyâd'ın talebesinin vefatı

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 05 Eylül 2008

Fudayl bin İyâd hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. 726 (H.107) senesi Horasan’da doğdu. 803 (H.187) senesi Mekke-i mükerremede vefât etti.
Kabr-i şerîfi Mekke’de Cennet-ül-Muallâ’da hazret-i Hadîce vâlidemizin kabri civârındadır...
Fudayl bin İyâd hazretleri, tövbe edenlerin önde gelenlerinden emsâli az bulunan bir zâttı.

Devamını oku...