“Seyyid-i Sırdân” Burhâneddîn-i Tirmizî
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 23 Mart 2007
Seyyid Burhâneddîn-i Tirmizî, Behâeddin Veled’in talebelerindendir. Bu büyük velîye intisap ettikten sonra bir müddet kırlara düşüp, tecelli nurlarının çokluğundan kararsız olmuştu. Riyâzeti pek sever, nadiren de yemek yerdi. Kalplerdeki sırları söylediği için Horasan, Buhara, Tirmiz ve civarında “Seyyid-i Sırdân” diye tanınırdı. Behâeddin Veled’in Horasan’dan göç edişinden sonra Tirmiz’e gitmiş ve orada inzivaya çekilmişti...
Fakîh bir devlet adamı Celâlzâde Sâlih Çelebi
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 22 Mart 2007
Büyük âlim ve devlet adamı Celâlzâde Sâlih Çelebi, medrese tahsîlini tamamladıktan sonra, İstanbul’da İbn-i Kemâl Paşanın derslerine devâm etti. Meşhûr hattât Şeyh Hamdullah’tan hat sanatını öğrendi. Yazısı çok güzeldi. Bir taraftan ders okuyup, bir yandan da hocası İbn-i Kemâl’in bâzı eserlerini temize çekerdi. 1520 senesinde Kânûnî Sultan Süleymân’ın tahta çıkmasından sonra Celâlzâde, İbn-i Kemâl’in yanından ayrılarak, pâdişâhın hocası Hayreddîn Efendiye talebe oldu. Ondan icâzet, diploma aldıktan sonra, Edirne’deki Sirâciyye Medresesine müderris tâyin edildi. Sonra çeşitli vilayetlerde kadılık yaptı...
Hanbeli fıkıh âlimi Ebu Abdullah el-Takî
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 21 Mart 2007
Ebu Abdullah el-Takî hazretleri, çok heybetli olduğu halde yumuşak huylu bir zat idi. Çok kerameti görülmüştü. Şeyhülislam Abdullah-ı Ensârî’nin hocasıdır. Ayrıca birçok evliya yetiştirmiştir. Kendi zamanındaki bütün âlimlerle görüşürdü.
Lapsekili Halil ve İbrahim Onbaşı...
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 20 Mart 2007
Çanakkale Savaşının en kanlı sahneleri yaşanıyordu... Kocadere Köyüne büyük bir “Sargı evi” kuruldu. Kimi Urfalı, kimi Bosnalı, kimi Sivaslı, kimi Halepli, kimi Antepli, kimi Muşlu çok sayıda yaralı buraya getiriliyor ve burada tedavi ediliyordu. Yaralı kahraman erlerden biri de Lapseki’nin Beypaş Köyünden Halil’di. Halil’in yarası oldukça ağırdı. Zor nefes alıp vermekteydi. Alçalıp yükselen göğsüyle hayata biraz daha tutunabilmek için komutanının elbisesine sıkı sıkıya yapıştı. Nefes alıp vermesi gittikçe zorlaşıyordu. Dudaklarından tane tane ve kesik kesik dökülen kelimelerle komutanına şunları söyledi:
Çanakkale şehidi Hasan Ethem Bey
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 19 Mart 2007
Çanakkale muharebelerinde 250 bin vatan evladı şehid düştü. İşte bu muharebelerde kahramanca savaşarak şehid düşen vatan evladlarından biri de Muallim Hasan Ethem Bey’dir. İşte onun da, vefat etmeden önce annesine yazdığı mektup:
Bombacı Mehmet Çavuş’un şehadeti
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 18 Mart 2007
Çanakkale muharebelerinde Seddülbahir ve Conkbayırı’nın büyük kahramanlarından biri de Bombacı Mehmet Çavuş’tu. Bu kahraman Anadolu çocuğu, İngilizlerin siperlerimize fırlattığı el bombalarını korkusuzca hemen yakalar, karşı tarafa fırlatır ve zararını kendilerine dokundururdu. İngilizler bunu anlamışlar ve bombaları, pimini çektikten biraz sonra fırlatarak Mehmet Çavuş’un bombaları tekrar kendilerine atmasını önlemeye çalışmışlardı...
Cideli Şehid Mahmud Çavuş
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 17 Mart 2007
İngiliz ve Fransız donanması, irili ufaklı 407 parça gemi ile, Çanakkale Boğazına 18 Mart 1915 günü sabah 08:30’da girmeye başladılar. Bir gün önceden mayın tarama filolarından aldıkları raporlara göre Boğaz suları mayınlardan temizlenmişti. Ama bir şeyi unuttular... O da Türk’ün (Vatan sevgisi imandandır) inancı idi. Nusret Mayın Gemisi, gece sabaha kadar, karanlık koya modası geçmiş ve elinde kalabilen son 26 mayını sessizce döküvermişti...
“Kolumu kesiver kumandanım!..”
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 16 Mart 2007
Çanakkale muharebelerinde kumandanlık etmiş, yaralanmış emekli bir subay hatırarında şöyle anlatıyor: Çanakkale Harbi’nin devam ettiği günlerden birindeyiz... O gün akşama kadar devam eden savaş, üstünlüklerine rağmen yine zaferimiz ile neticelenmek üzereydi. Gözetleme yerinde muharebenin son safhasını heyecanla takip ediyordum. Mehmetçiklerin “Allah Allah...” nidaları ufku titretiyor, top seslerini bile bu müthiş haykırışlar bastırıyor gibiydi.
Bir garip derviş Hacı Mesud
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 15 Mart 2007
Çanakkale Savaşı’ndayız... Mülazım Emin, çiçeği burnunda bir Harbiye’li. Mektebi bitirmiş, cepheye sürülmüş. Gönderildiği alay, ateş hattında kırılıyor. Gençler yiğitler biçiliyor... Bir zaman, geriden ikmal getirerek işi idare etmek istiyorlarsa da gün oluyor, ikmal de yetmiyor. Alaydan arta kalanları derleyip, toplayıp İzmir’in Alipınar köyüne getiriyorlar.
Acemiler gelecek, alay tamamlanacak, talim görecek ve yine cepheye sevk edilecek...
Şâfiî fıkıh âlimi Ebû Bekr eş-Şelî
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 14 Mart 2007
Ebû Bekr eş-Şelî, Yemen’de bulunan büyük İslâm âlimlerinin en önde gelenlerindendir. Hazret-i Hüseyin’in neslinden olup, seyyiddir. Hazret-i Ali’nin soyuna mensûb olanlar mânâsına kullanılan “Benî Alevî” ve Hazret-i Hüseyin’in soyuna mensûb olanlar için kullanılan “Benî Hüseyin” nisbeleriyle anıldı. 1582 (H.990) senesinde Yemen’in Terîm beldesinde doğdu. 1643 (H.1053) senesinde aynı yerde vefât etti.