Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.491.221
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Tanzimat yıllarının meşhur şâirlerinden Kâzım Paşa, bir gün serasker kapısında Masârif Nâzırı'nın yanında otururken bir kadın gelip, birikmiş aylıklarını ister. Nâzır, havâle gelmediği ve tahsisat (ödenek) bulunmadığı için bahis mevzuu maaşı veremeyeceğini; eğer bir sonraki ayda gelirse, maaşını alabileceğini; çünkü o zaman bütçenin muhtemelen rahatlayacağını... uzun uzun anlatır. Ancak kadın ısrarcıdır... Darda olduğundan bahsederek sızlanmaya başlar... İşin uzadığını gören Kâzım Paşa, araya girer ve kadına Masârif Nâzırı'nı göstererek;" Hanım, der, ısrar etme artık. İşte mâzeret ortada... Bu ayı veremem diyor; fakat, belki öbür ayı verebilir; git sonra gel.
Eylül 1902'de İran Şahı Muzafferüddin Kaçar Han, İstanbul'a resmi bir ziyarette bulunmuş tu. Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid Han, onun ikamet etmesi için Şale köşkünü inşa ettirmişti. İran tahtında, 1794'den beri Oğuz'ların bir kolu olan Kaçar hanedanı bulunmaktaydı ve Muzaferüddin Han Türklüğü ile gurur duyuyor, Osmanlıları kardeş biliyordu. Misafir hükümdar, bir gün Edirne'ye giderek, Osmanlı II. Ordusunun geçit töreninde hazır bulundu. Birliklerin geçecekleri yolda su birikintileri vardı. Topçu kumandanlarından Şükrü Paşa atını telaşla sürerek geldi ve selam verdi:
Evliyânın büyüklerindendir. Kâhire'de doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 942 (m. 1535) senesinde Kâhire'de vefât etti. Sûreyn'de, kendi dergâhının bahçesine defnedildi.
İbrâhim bin Usayfir'in kerâmetleri, daha çocukluk yaşlarında görülmeye başladı. Çoğu zaman bahçelerde, tarlalarda uyurdu. Vahşi hayvanlar ona dokunmaz, zarar vermezdi.
Şeyhülislâm Zekeriyyâ Ensârî hazretleri Şâfiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 1423 (H.826) senesinde Mısır’da Senîke’de doğdu. Küçük yaşta Câmi-ül-Ezher’e giderek ilim tahsiline başladı ve zamanının büyük âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsil etti. Çeşitli medreselerde ders verdikten sonra Kâdı’l-kudât (şeyhülislam) tayin edildi. 1520 (H.926)'de Kâhire’de vefât etti.
Abdülkerim bin Atâullah İskenderi hazretleri hadis ve Mâliki mezhebi fıkıh âlimidir. Mısır'da İskenderiye'de doğdu. 612 (m. 1215)'de Kâhire'de vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Osmanlı evliyalarından olan bu zat, Çanakkale'de yaşamıştır. Devrin Osmanlı sultanı Dördüncü Mehmed Han rüyâsında Ahmed Câhidi hazretlerini gördü. Bunun üzerine derhâl Kilidü'l-Bahr'e gelerek onu ziyâret etti. Sohbeti ile şereflenerek duâsına mazhar oldu. Ahmed Efendi, Sultanın hiç bir maddi ikramını kabûl etmedi. Dördüncü Mehmed Han bunun üzerine Ahmed Câhidi hazretlerine "Sultan" ünvânını verdi. Bundan sonra Evliyâ Sultan ve Ahmed Câhidi Sultan diye de anıldı.1659 (H.1070)'da vefât eden Ahmed Câhidi Kilidü'l-Bahr'de zevcesi Kerime Hâtun'un medfun bulunduğu türbeye defnedildi. Kendisinden 17 yıl önce vefât eden oğlu Âdem Efendinin kabri ise türbenin dışında güney taraftadır. Câhidi Sultan, vefâtının üzerinden üç asırdan fazla bir zaman geçmesine rağmen hâlâ gönüllerde yaşamakta kabri ziyâret olunarak mânevi istifâdelere kavuşulmaktadır.