Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.448.010

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İslâmiyete Uyuldukça, Nefsin Istekleri Azalır!

Nasuhzade Abdülmecid Efendi Osmanlı evliyasındandır. Kastamonu-Tosya’da doğdu. Şeyh Nasuh Efendinin oğludur. Nasuh Efendi, Zeyneddin Hafi'nin talelerinden Abdüllâtif Kudsi’nin halifesi Taceddin Efendiden hilâfet aldı. Abdülmecid Efendi babasının vefatından sonra irşad faaliyetini devam ettirdi. 973 (m. 1565)de Tosya'da vefat etti. Tezkire-i Ülü'l-Elbâb isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Tuzlu Kahve

Sultan II. Abdülhamid'in son senelerinde vefat eden emekli miralay Osman Fevzi Bey'in vasiyetnamesinden bir bölüm: "Sevgili Refikam Semahat Hanım; Sizinle ilk tanışmamız, hayli ibretamiz olmuştu. Komşularımızın tavsiyesi ile size talib olduk ve rahmetli validem ile beraber, evinize, sizi istemeye gelmiştik. Âdet üzere, kahve ikram etmeniz icab ediyordu. Biraz sonra kahvelerimizi getirdiniz. Valideminki sade idi, fakat ben bir yudum alınca neye uğradığımı anlamadım. Çünkü kahveye şeker yerine bol mikdarda tuz koymuştunuz. Size bunu hissettirmemeye çalıştım, fakat hemen farkettiniz ve bir çığlık attınız. Ben ise, sizi mahcub etmemek için; "Aman efendim, ne hoş bir tesadüf, bendeniz, asker tabiatli olduğumdan herhalde, kahveyi tuzlu içerim. İnşaallah mes'ud bir yuva kurarız ve siz de bana hergün tuzlu kahve yaparsınız." demişdim. İşte sevgili Semahatcığım, sizinle tam 50 sene devam eden bu mes'ud izdivacımız, tuzlu kahve ile başladı. Aslında hayatımda o ana kadar hiç tuzlu kahve içmemişdim. Zaten İçilecek gibi de değildi. Siz 50 sene boyunca hergün bana, hoşuma gittiğini zannederek tuzlu kahve yaptınız. Bu kahvenin her yudumu zehir gibi acıydı. Fakat bu azabı size hiç hissettirmedim. Zira, karşımda mahcub bir hale düşmeniz, kalbinizin kırılması bana, tuzlu kahveden daha acı gelecekdi. Bu yüzden size hiçbirşey hissettirmedim. Artık ahiret yolculuğu başlıyor. İnşaallah dünya hayatındaki beraberliğimiz Cennet'te de devam eder. Çünki, "Dünyada kimi seviyorsanız, ahırette de beraber olursunuz" sözü hadis-i şerifdir. Sizleri Alalhü Teâlâ'ya emanet ediyorum."

Vehbi Tülek

Çariçe Katerina Ve Osmanli Tokadi

Vehbi Tülek

Mum Donanmasi

Vehbi Tülek

Ii.mahmud Han’in İlim Ve Sanat Aşki

Vehbi Tülek

İkinci Mahmûd Hanın ilmi fazla olup, dini, fenni, teknik, askeri, idâri ve sanat sahalarında kendisini çok iyi yetiştirmişti. Dindar, akıllı, zeki, çalışkan olup, gayret ve azim sâhibiydi. Şâirdi. Adli mahlasıyla şiir yazardı. İlim, sanat adamlarına ve eserlerine çok alâka gösterirdi. Onlara kıymet verip, himâye ederdi.Ülkenin imârına, ilim, sanat, hayır ve sosyal müesseselerine önem veren İkinci Mahmûd Han, pekçok eser yaptırdı. Bâyezid Yangın Kulesini; Unkapanı ile Azapkapı arasındaki şimdi Unkapanı Köprüsü denilen Mahmûdiye Köprüsünü; Beylerbeyi ve Çırağan saraylarını; Tophâne'de Nusratiye, Bahçekapı'da Hidâyet, Üsküdar'da Adliye, Arnavutköy sâhilinde Tevfikiye câmilerini yaptırdı. Hazret-i Hâlid'in türbesini mükemmel tâmir ettirip, iyi bir hattat olduğundan sandukası pûşidesi üzerindeki yazıyı kendi el yazıları ile yazdı. Yine güzel bir hüsnü hatla yazdığı Lefkoşe'de Selimiye Câmiinde asılıdır. Tophâne'de Kâdiri Câmii ve tekkesini tâmir ettirdi.İkinci Mahmûd Han, 1820 senesinde Hücre-i saâdete hediye ettiği şamdanla birlikte gönderdiği aşağıdaki yazı, Osmanlı Sultanlarının Resûlullah'a olan hürmet ve muhabbetlerinin bir vesikasıdır:Şamdan ihdâya eyledim cüret yâ Resûlallah!Murâdım der-i ulyâya hizmet, yâ Resûlallah!Değildir ravdaya şâyeste, destâviz-i nâçizim,Kabûlünle kıl ihsân u inâyet, yâ Resûlallah!Kimim var hazretinden gayrı, hâlim eyleyem i'lam,Cenâbındandır ihsân u mürüvvet, yâ Resûlallah!Dahilek, el-emân, sad el-emân, dergâhına düşdüm,Terahhüm kıl, bana eyle şefâ'at yâ Resûlallah!Dü-âlemde kıl istishâb bu Han Mahmûd-i Adliyi,Senindir evvel ü âhırda devlet yâ Resûlallah!Mısır, Yanya ve Mora gibi vilâyetlerin isyânı ve yeniçerilerin kazan kaldırmaları, yok edilmeleri ve Rus ordularının saldırmaları sırasında Sultan Mahmûd Han, Mekke ve Medine'yi ancak tamir edebilmiş, kendisinden sonra oğlu Abdülmecid Han, bunları tezyin için şaşılacak bir himmet ve gayret göstermiştir.

Hafiz Mehmed’in Oğlu

Vehbi Tülek

Zirhimi Giyinip Kilicimi Kuşandim

Vehbi Tülek

Kariştirinca Soğuyan Hoşaf

Vehbi Tülek

Belgraddan Bağdada

Vehbi Tülek

Meyyitezade

Vehbi Tülek

Git HünkÂrdan Ferman Getir...

Vehbi Tülek

Sen Kandiye Fatihi Olarak İstanbul’a Döneceksin

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kalbi Temiz Olan Dine Uyar

Ali Sühreverdi hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Fıkıh ilminin yanında, fen ilimlerinde de söz sahibi idi. 533 (m. 1139)'da Şam'da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

binlerce Göz Feda Olsun!..

Vehbi Tülek

Hasan Basri hazretleri, Tâbiinin en büyüklerindendir. Babası, Eshâb-ı kirâmdan Zeyd bin Sâbit el-Ensâri'nin kölesi, annesi ise, sevgili Peygamberimizin temiz zevcelerinden, Ümmü Seleme'nin câriyesiydi. 641 (H. 21) senesinde Medine-i münevverede doğdu. 728 (H. 110)de Basra'da vefât etti... Hikmet ehli bir zat idi.

Fakir Ve Zayıf Müminin Duâsını Almaya Bakın!

Vehbi Tülek

İbn-i Ziyâd

Vehbi Tülek

Abdullah bin Muhammed el-Fakih hazretleri, Şafii mezhebi âlimlerindendir. 238 (m. 852) senesinde Nişâbûr'da doğdu. "İbn-i Ziyâd" adıyla meşhûr oldu. Nişâbûr âlimlerindendir. Buradan Irak, Şam, Mısır şehirlerine giderek ilim tahsil etti. Son olarak Bağdâd'a yerleşti. 324 (m. 936) senesinde vefât etti. Kûfe'ye yakın bir yere defnedildi. Vefatına yakın buyurdu ki:

Mümine Lanet Etmek, Onu Öldürmek Gibidir!

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâya Hakîkî Kul Olmak

Vehbi Tülek

Şeytanın Uğraştığı Üç Kısım Insan

Vehbi Tülek

İhlaslı Gence Kurulan Tuzak!

Vehbi Tülek

Düşmanından Çok Sakın Ve Dikkatli Ol

Vehbi Tülek

Ebu Bekr Muhammed Acurri

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Osmanlı evliyalarından olan bu zat, Çanakkale'de yaşamıştır. Devrin Osmanlı sultanı Dördüncü Mehmed Han rüyâsında Ahmed Câhidi hazretlerini gördü. Bunun üzerine derhâl Kilidü'l-Bahr'e gelerek onu ziyâret etti. Sohbeti ile şereflenerek duâsına mazhar oldu. Ahmed Efendi, Sultanın hiç bir maddi ikramını kabûl etmedi. Dördüncü Mehmed Han bunun üzerine Ahmed Câhidi hazretlerine "Sultan" ünvânını verdi. Bundan sonra Evliyâ Sultan ve Ahmed Câhidi Sultan diye de anıldı.1659 (H.1070)'da vefât eden Ahmed Câhidi Kilidü'l-Bahr'de zevcesi Kerime Hâtun'un medfun bulunduğu türbeye defnedildi. Kendisinden 17 yıl önce vefât eden oğlu Âdem Efendinin kabri ise türbenin dışında güney taraftadır. Câhidi Sultan, vefâtının üzerinden üç asırdan fazla bir zaman geçmesine rağmen hâlâ gönüllerde yaşamakta kabri ziyâret olunarak mânevi istifâdelere kavuşulmaktadır.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Karşılık Beklemiyorum

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Şikayet

Abdullah El-acemî

Gül Yaprağı

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek