Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.436.778

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bütün Ibâdetlerini Kusurlu Bil!

Lâli Mehmed Fenaî Efendi, Gülşenî tarikati şeyhlerindendir. 1002 (m. 1592)’de Kastamonu’da doğdu. Memleketi Kastamonu’da bir süre tahsil gördükten sonra İstanbul’a oradan da Edirne’ye gitti, Gülşenî şeyhlerinden Sırrî Mehmed Efendi’ye intisap edip kendisinden hilâfet aldı ve talebe yetiştirdi. Hasan Sezâî bunların en meşhurudur. 1112 (m. 1700)’de Edirne’de vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Şehid Derviş Paşa

1578 yılı Ağustos ayının 9. Cumartesi günü idi. İran Şahı 30.000 kişilik kalabalık bir orduyu Osmanlı sınırına göndermişti. Hedef Erzurum'du. Sadrazam Lala Mustafa Paşa, Erzurum beylerbeyi Özdemiroğlu Osman Paşa'yı İran üzerine sefere memur etti. O da Derviş Paşa'yı düşman kuvvetleri hakkında istihbarat yapması için küçük bir öncü kuvvetle, İranlıların karargah kurduğu Çıldır civarına gönderdi. Yanında üç yüz kadar asker bulunuyordu. İran ordugahına yaklaştığı zaman, onların gayet dağınık vaziyette ve ani bir hücumla dağıtılabilecek bir durumda olduğunu gördü. Yapabileceği iki tercih vardı. Ya düşmana saldıracak, yada geri dönecekti. Bu takdirde askerin maneviyatı bozulacaktı.

Vehbi Tülek

Hazin Göç

Vehbi Tülek

68 - Geriye Bakan İki Göz Olacağina İleri Bakan Bir Göz Olsun

Vehbi Tülek

Amin Alayi

Vehbi Tülek

Osmanlı Devletinde 4-7 yaş arasındaki çocuklara "elif-ba" ve ahlak bilgilerinin öğretildiği ilk mektebe başlatılırken yapılan merasim. Bu merasimin bir kandil günü olmasına bilhassa dikkat edilirdi. Bu mümkün olmazsa, pazartesi veya perşembe günleri yapılırdı.Merasime bir gün önceden evin temizliğiyle başlanırdı. Ayrıca ailenin mensupları Kapalıçarşı'ya giderek, okula başlayacak çocuğa ve mahalledeki fakirlerin çocuklarına gerekli eşyaları alırlardı. Bundan başka aile yadigarı rahle de cilaya verilirdi.Amin alayı yapılacağı gün, sabah namazından sonra çocuğa yeni elbiseleri giydirilir, hazırlık tamamlanınca ailece Eyüb Sultan'a gidilir ve burada dua edilirdi. Eve dönüldükten kısa bir süre sonra, okul çocukları ile ilahiciler gelirdi. Her okulun ayrı bir ilahicisi vardı. Semtte, amin alayı bir seyir vesilesiydi. O gün sokaklarda bir bayram havası ve görülmedik bir kalabalık olurdu.

Şehid Padişah Iii. Selim HÂn

Vehbi Tülek

Küçük Kiyamet

Vehbi Tülek

Yahya Ağa

Vehbi Tülek

Orhan Gazi’nin Örnek Şahsiyeti

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve Bihrûze Hatun

Vehbi Tülek

Zeynep Kadin

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Ve Bahri Dede

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Seyfeddin Âmidî

Seyfeddin Âmidi hazretleri Şâfii fıkıh ve kelâm âlimidir. 1156 (h. 551) de Diyarbakır'da (Âmid) doğdu. 1234 (h. 631) de Şâm'da vefat etti. Bir dersinde zekatı anlatırken buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kabir Ziyâreti Eden Ibret Alarak Döner

Vehbi Tülek

Takıyyüddin Zer'i hazretleri Şafii fıkıh âlimidir. 841'de (m. 1438) Şam'da doğdu. Medrese tahsilini orada yaptıktan sonra gittiği Kahire'de İbn-i Hacer Askalâni ve birçok âlimden hadis ve fıkıh dersleri aldı. Tekrar Şam'a dönerek talebe yetiştirdi. 928 (m.1522)'de orada vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Nefse Uymaktan Kurtulmak

Vehbi Tülek

Ebû Amr Bin Nüceyd

Vehbi Tülek

Ebû Amr bin Nüceyd hazretleri Nişâburludur. 976 (H.366) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti. Nişâbur'da doğup yaşayan İbn-i Nüceyd, küçük yaştan itibâren âlimlerin ve velilerin ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu. Cüneyd-i Bağdâdi hazretlerini görüp feyz aldı ve sohbetlerinden istifâde etti...

Abdülhak İşbilî

Vehbi Tülek

Ahmed Akvâvî

Vehbi Tülek

Osmanlı Ulemâsından Yayabaşızâde Efendi

Vehbi Tülek

Ankaralı Mehmed Emin Efendi

Vehbi Tülek

Kalplerin Pasını Istiğfar Temizler

Vehbi Tülek

Âlim Olan, Karşısındakinin Anlayışına Göre Konuşur

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Şikayet

Şikayet

Bir köylü, mübarek bir zatın yanına geldi ve şikayete başladı:"Ne olur bana yardım edin, yoksa çıldıracağım. İki göz bir evde yaşıyoruz. Ben, karım, çocuklarım. Herkesin siniri tepesinde. Birbirimize bağırıp duruyoruz. Ev sanki bir cehenneme döndü. Bize geniş bir ev lazım, ama yapmaya gücümüz yok.""Sana söyleyeceğim şeyi yapacağına söz verir misin?" diye sordu mübarek zat."Yemin ederim, ne söylerseniz yapacağım.""Pekâla. Kaç hayvanın var?""Bir inek, dört keçi ve altı tavuk.""Onların hepsini evinize al. Bir hafta sonra yanıma yine gel."O köylü çok şaşırmıştı, ama itaat edeceğine söz vermişti bir kere. Böylece, hayvanları da ahırdan evin içine aldı. Bir hafta sonra geldiğinde perişan haldeydi. Acı ve kederle inliyordu. "Mahvolmuş durumdayız. Pislik! Koku! Gürültü! Hepimizin aklının kaçırmasına ramak kaldı!""Şimdi git ve hayvanları evden çıkar" dedi mübarek zat. Adam eve kadar hiç durmadan koştu. Ertesi gün o zatın yanına geldiğinde gözleri mutluluktan parlıyordu:"Hayat ne kadar güzel. Biz evde, hayvanlar ahırda. Evimiz, öyle sessiz, öyle temiz ve öyle geniş ki, sanki bir cennet!"

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

İmanı Ona Kafidir

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Helvaci Çocuk

Gerçek Zehir

Anzakli Ömer

Garip Karşilanan Bir Adak

Dört Şey Mühimdir

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Sakin Kalyona Binme

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek