Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

15.717.200

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Yalan Söyleyen Çirkin Ve Zelîl Olsun!

Yûsuf-i Kâmitî hazretleri büyük âlim ve velîlerdendir. Zamânın âlimlerinden ilim öğrendi. Evliyânın sohbetinde kemâle geldi. Uzun yıllar insanlara Allahü teâlâya kavuşturan doğru yolu anlattı. 1259 (H.657) senesinde vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Osmanlilarda Toplu Taşima Kurallari

6 Aralık 1909 târihinde kabul edilen "Dersaadet Otobüs ve Omnibüs Osmanlı Anonim Şirketi Şartnâmesi" şu maddelerden ibâretti: · Otomobil, otobüs, omnibüs ve emsâlinin modeli, taşıyacağı yolcuların miktarı belediyenin izniyle olacaktır · Arabaların miktarı belediye tarafından tâyin ve gazetelerle ilân edileceği gibi, numaraları üstlerine yazılacaktır.· Sırf kadınlar için ayrı olarak kâfi miktarda arabalar bulunacaktır.· Sokaklarda beklemek yasak olup her yerde dâire mârifetiyle gösterilen yerlerde (duraklarda) bir müddet durabileceklerdir.· Bilâ-mezuniyet arabaların tatili sebebiyle ahâlinin bizâr edilmesine meydan verilmeyecektir ve târifeden fazla ücret alınmayacaktır. Eşya nakliyesi için ayrıca târife yapılacaktır.· Geceleri yolculardan fazla ücret talep olunmayacaktır.· Köprülerden geçmek için her arabadan köprü ücreti alınacaktır.· Askerlerden yarı ücret alınıp, belediye çavuşları vazifede ücretsiz binecektir.· Arabaların gerek temizleme ve gerek metanetine ve gerek trenlerin yolunda hareket eylemelerine, zayıf ve sakat atlar koşulmamasına dikkat olunacak. Şehir içinde buharlı her nev'i arabaların sür'ati normal sür'atten fazla olmayacaktır.· Makinistler ve arabacılar ehliyetli olacağı gibi, güzel ahlâklarına dâir belediyenin tasdiki olacaktır· Talep olunan Ruhsatnâme'nin i'ta olunduğu günden itibâren beher araba için senevi târifesi mûcibince 20 kişilik ve fazlası için 1000 kuruş ve 1'den 19'a kadar olanlardan 600 kuruş belediyeye i'ta kılınacağı gibi hâsılat-ı gayr-ı safiyenin umumunda %5 her ay nihâyetinde bilhesap belediye menfa'atine terk ve te'diye edilecektir. Arabalar konforlu olacaktır.· Hususi olarak kiralanan arabalar dahi, diğerleri gibi bu şartlara tâbi olacaktır.

Vehbi Tülek

Gül Baba’nin Cenaze Namazi

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve Halimi Çelebi

Vehbi Tülek

Akşemseddin Ve Fatih Sultan Mehmed

Vehbi Tülek

İkinci Murâd Hanın vefâtı ile Osmanlı tahtına çıkan genç pâdişâh Sultan Mehmed, İstanbul'un fethi hazırlıklarını tamamladıktan sonra şehre doğru hareket ederken, Allah adamlarının da ordusunda bulunmasını istedi. Bu dâvet üzerine Akşemseddin, Akbıyık Sultan, Molla Fenâri, Molla Gürâni, Şeyh Sinân gibi meşhûr âlim ve veliler, talebeleriyle birlikte orduya katıldılar. Yine orduya katılan Aydınoğlu, Karamanoğlu, İsfendiyaroğlu kuvvetleri gibi gönüllü birlikler, İstanbul'un fethinin, bütün Türk-İslâm âlemince mukaddes bir gâye kabûl edildiğini dile getirdiler. Bilhassa talebeleriyle birlikte orduya katılan Akşemseddin hazretleri ve diğer âlim ve evliyâ zâtlar, askerlere ayrı bir şevk ve azim veriyorlardı. Fâtih Sultan Mehmed Han, İstanbul önlerinde ordugâhını kurduktan sonra, düşmana önce İslâmı tebliğ etti. İslâmiyetin emri olan hususları bildirdi. Fakat, Bizanslılardan red cevabı alınca, şehri kuşatmaya başladı. Kuşatmanın uzaması ve bir netice elde edilememesi bâzı devlet adamlarını ümitsizliğe düşürdü. Bunlar şehrin alınamayacağını, üstelik bir Haçlı ordusunun Bizans'ın imdâdına koşacağını sanıyorlardı. Bütün bu olumsuz propagandalara karşı orduda pâdişâhı ve askeri fethe karşı gayrete getiren bir din büyüğü vardı; Akşemseddin. O, şeyhi Hacı Bayram-ı Veli'nin; "İstanbul'un fethini şu çocukla bizim köse görürler!" sözünü biliyor ve tahakkuk edeceğine kalpten inanıyordu.

Osmanoğlunun Ölüsünden Böyle Kaçarsin

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Han’in Çekmecesi

Vehbi Tülek

Iii. Mustafa Han’in Polonya’ya Yardimi

Vehbi Tülek

Söndürülen Fitne Ateşi

Vehbi Tülek

Nemiz Kaldi Bizim Mülk-i Arab’da

Vehbi Tülek

Osmanli-hollanda Münasebetleri

Vehbi Tülek

Osmanlilarin Müslüman Devletlere Silah Yardimi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Şihâbüddîn Ahmed Ezrai

Şihâbüddin Ahmed Ezrai hazretleri Şafii fıkıh âlimidir. 707 (m. 1307)'de Suriye'de Dera'da doğdu. Şam, Kahire ve Kudüs'te tahsilini tamamladı. Sonra Halep Kadısı oldu. 783 (m. 1381)'de Halep'te vefat etti.
Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kabul Olan Dua Belâyı Defeder

Vehbi Tülek

Ebül-İhlâs Şernblâli hazretleri Hanefi fıkıh âlimidir. Kahire'de, Câmi'ul-ezherde müderris idi. [994]'de doğdu, 1069 [m. 1658] senesinde Mısır'da vefât etti. (Dürer) hâşiyesi kitabında buyuruyor ki:

Hastalığa Sabredenler!..

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâya Yakın Olmak Ne Demektir?

Vehbi Tülek

Şihâbüddin Zâhid hazretleri evliyânın büyüklerinden ve Şafii mezhebi fıkıh âlimidir. Doğum târihi bilinmemektedir. 819 (m. 1416)'da Kâhire'de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Misâfir Gelecek, Yiyecek Bir Şeyler Hazırlayın!

Vehbi Tülek

Haçlıların Kâbusu Nureddin Zengi

Vehbi Tülek

kötürüm Bir Oğlum Var!..

Vehbi Tülek

Hasan Bin Abdullah Askerî

Vehbi Tülek

Muslihuddîn Efendi

Vehbi Tülek

Onlar Allaha Ortak Koşmazlar

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah Nasil Misafir Edilir?

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Keramete İnanmayan Âlim

Bize Teveccüh Edin

Şikayet

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Vehbi Tülek

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek