Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.074.146

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Büyük Acıya Nasıl Tahammül Ederim?

Hasan bin Muhammed Bûrînî hazretleri tefsîr, fıkıh ve hadîs âlimidir. 963 (m. 1556) senesinde Filistin’de Nablûs’un Bûrîniyye köyünde doğdu. Şam’da meşhur âlimlerin derslerine devam ederek ilim tahsil etti. İcazet aldıktan sonra Câmi-i Emevî’de ders okuttu. 1024 (m. 1615) senesinde Şam’da vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Âlim Sadrazam FÂzil Mustafa Paşa

Haziran 1680'de vezir olan Fâzıl Mustafa Paşa, 1683'te Niğbolu sancağı da verilmek sûretiyle Silistre (Özü) vâlisi ve Lehistan serdarı oldu. Lâkin veziriâzam Kara Mustafa Paşanın katli üzerine bu da gözden düşerek aynı yıl serdarlıktan azlolunup, emekli edildi. Kendisine Azaz ve Kilis sancakları arpalık olarak verildi. 1684 sonlarında Sakız muhâfızlığına gönderilen Mustafa Paşa, 1686'da Boğaz muhâfızı olup, kapıkulu ocaklarının cephede isyânı ve İstanbul'a hareketleri sırasında sadâret kaymakamlığıyle İstanbul'a dâvet olundu (1687). Bu sırada pâdi şah bulunan Sultan Dördüncü Mehmed Hana karşı orduda bir isyan hareketi meydana gelmişti. Bu isyan ateşinin önüne geçilemediğinden, ordu daha İstanbul a girmeden alınan tedbirlerle Dördüncü Mehmed Han hal edilip yerine kardeşi İkinci Süleymân Han pâdişah yapıldı.

Vehbi Tülek

Yeniçeri Ocağinin Kaldirilmasi

Vehbi Tülek

2 - Şanli "yanya" Müdafaasi Ve Şehid Cavit Paşa

Vehbi Tülek

Tasi Taraği Topladik

Vehbi Tülek

Vaktiyle İstanbul'da Abbas isminde yaşlı bir dilenci vardı. Bilhassa her sene Ramazan ayında dilendiği paralarla yüklü bir servete sahip olmuştu. Dilenciliğe yeni başlayan bir çingene genci, Abbas'ın namını duymuştu. Onu görüp, bu mesleğin püf noktalarını öğrenmek istiyordu. Nihayet bir Ramazan gecesinde hamama girdiğini görüp, ardınca içeri daldı ve kurna başında yanına yaklaşıp şöyle dedi: -Efendim! Bendeniz dilenciliğe başlamaya karar verdim. Umarım ki bu asil sanatın inceliklerini bu kulunuzdan esirgemezsiniz. Ne türlü usül ve kaidesi var ise bilcümle öğrenmek isterim. Şu mübarek geceler hürmetine lutfediniz. Abbas cevap verdi:-Peki evlat öğreteyim. Dilenciliğin başlıca üç kuralı vardır, kulağına küpe olsun. Bir, her nerede olursa olsun istemeli. İki, her kimden olursa olsun istemeli ve üç, her ne olursa olsun istemeli.

Fatih’in Adaleti

Vehbi Tülek

MercidÂbik Meydan MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Osmanli'nin Ticaret Ahlaki Ve Hollanda

Vehbi Tülek

Elhamdülillah Muslumaniz

Vehbi Tülek

63 - Sultan Vi. Murad Ve Polonya Elçisi

Vehbi Tülek

Medeniyet Merkezi İstanbul

Vehbi Tülek

25 - Senin Nasibin Diyar-i Rum'dadir

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Cennet Ve Cehennem Ehlinin Alâmeti Vardır

Hacı Halife hazretleri Osmanlı evliyâsındandır. Kastamonu'da doğdu. Şeyh Tâcüddin İbrâhim'in sohbetine gidip, tasavvuf yoluna girdi. 896 (m. 1490) senesinde vefât etti. Alâüddin Fenâri ona talebe olmak istedi. Hacı Halife ona hitaben buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Mezârlarından Yüzü Kara Olarak Kalkarlar

Vehbi Tülek

Kara Ya'kûb hazretleri Osmanlı fıkıh âlimi ve müfessirdir. 789 (m. 1387)'de Niğde'de doğdu. 833 (m. 1429)'da Karaman'da vefât etti. Mâide sûresinin tefsirinde buyuruyor ki:

Baba Duydun Mu? Pâdişâh Mısır Seferine Çıkmış!

Vehbi Tülek

Ey âdemoğlu! Âhireti Sanki Unutmuş Gibisin

Vehbi Tülek

Muhammed bin Abdülhâlık Dîneverî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Dördüncü hicri asırda yaşadı. İran’da Dînever’de doğdu. Tasavvuf yolundakilere âit ilimlerde bilgisi çok fazla idi. Medîne-i münevvere ile Şam arasında bulunan ve Vadi-il-kurâ denilen yerde iki sene ikamet etti. Sonra Dinever’e döndü ve orada vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Ne­ne Ha­tun Ve ­kar­de­şi Ha­san

Vehbi Tülek

Fâtıma-i Nişâbûriyye

Vehbi Tülek

Nikâh Yapmak Benim Sünnetimdir

Vehbi Tülek

Alçak Gönüllü Ve Sabırlı Olmak Hilmdendir

Vehbi Tülek

Hat Üstâdı Hâfız Osman

Vehbi Tülek

Muhammed Ibn-i Ebbâr

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yüz Vermedin!

Yüz Vermedin!

Fakih Îsâ bin Muhammed şöyle anlatır:

Uzak bir diyârda idim. Abdullah el-Ayderûs'u açıkça bulunduğum yerde görmeyi temenni etmiştim. Mescide gittim. Oraya bir dilenci ve yanında birisi gelip benden bir şey istedi. Bir şey vermedim. Oradan ayrılıp başka yere gittim. O dilenci ve yanındaki kişi benim arkamdan geldi. Sonra yine yanıma yaklaşarak benden bir şeyler istedi. Yine yüz vermedim. Bunun üzerine o dilenci ve yanındaki ayrılıp gitti. Bir müddet sonra ben, Abdullah el-Ayderûs'un bulunduğu yere döndüm. Şeyh Abdullah'ın yanına giderek; "Ben sizi gittiğim yerde alenen görmeyi temenni ettim. Lâkin bu isteğim hâsıl olmadı." dedim. Bunun üzerine Ebû Muhammed el-Ayderûs ; "Sana aleni görünmem hâsıl oldu. Falan gün duhâ vaktinde sen falan mescidde idin. Senin yanına bir dilenci geldi. Yanında birisi de vardı. Senden bir şeyler istediler. Onlara bir şey vermedin. Sonra kalkıp bir yere gittin. Onlar da seni tâkib etti ve yine bir şeyler istediler. Yine yüz vermedin. İşte o dilencinin yanındaki ben idim. Ben, senin yanına o kılıkla gelmiştim." dedi. Ben; "Efendim! Sizin dedikleriniz doğrudur. Fakat o size fazla benzemiyordu." deyince, Şeyh Abdullah da; "Eğer ben bu hâlimle senin yanına gelse idim, sen beni tanır ve insanlara haber verirdin." buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Kadin Akli

At Hirsizi

"encümen-i Bîzebân"

Zalimlere Dersini Verdi!

Allah Diyen Genç

Delik Kova

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek