KATEGORİ: Yolumuzu Aydınlatanlar

“ibn-i Acîl” Ahmed Bin Mûsâ

Ahmed bin Mûsâ "İbn-i Acil" küçüklüğünde çocukların oyunlarına hiç karışmazdı. O yaşta kendisinde büyüklük alâmetleri görüldü... Yemenli olan büyük veli Ahmed bin Mûsâ el-Acil hazretleri, 1291 (H.690) senesi Rebiulevvel ayının yirmi beşinci günü Beyt-i fakih denilen yerde vefât etti. Cenâzesi yıkanırken çok parlak bir nûr görüldü. Kabri ziyâret mahallidir.

Vehbi Tülek

Anadolu Velîlerinden Hüseyin Basretî

Büyük veli Şeyh Hüseyin Basreti'nin kabri, Eruh'un Hâlidiyye köyündedir... Babası vefât ettiğinde o altı yaşında idi ve sarf ilminden "İzzi" kitabını okuyordu. Babası vefât ederken onun yetiştirilmesi için halifelerinden Şeyh Ömer Zenkâni'ye vasiyet etti. Bütün ilimleri öğretmelerini, tasavvufta yetiştirip mürşid-i kâmil olmasını sağlamalarını vasiyet etti. Ömer Zenkâni de ona bütün ilimleri okuttu. Sarf, nahiv, mantık, beyan, fıkıh, tefsir, hadis ilimlerini öğretti. Bu talebeliği on beş sene sürdü. Neticede seçkin bir âlim oldu.

Vehbi Tülek

Firavun’un Hanımı Âsiye Hâtun

Firavun'un hanımı olan Âsiye Hâtun kocasından gizli olarak iman etmiş ve bu imanını saklıyordu. Ancak, Firavun sonunda durumu öğrenince, ona işkence edilmesini emretmiş, çeşit çeşit işkencelerden geçirildikten sonra Firavun ona "İmanından dön" diye teklif etmiş, fakat Âsiye Hâtun dönmemişti. Bunun üzerine Firavun bir tomar kazık getirtmiş, bunlarla Âsiye Hâtun'un vücudunun çeşitli yerlerine vurmuşlar sonra da Firavun ona bir daha "dininden dön" diye teklif etmiş, Âsiye Hâtun ona şöyle cevap vermişti:

Vehbi Tülek

“gözükızıl Velî” Mehmed Baba

Gözükızıl Veli (Mehmed Baba), on dokuzuncu asırda Gaziantep'te yaşamış Allah adamlarındandır. Onunla ilgili şöyle bir menkıbe anlatırlar:
Hacca gitmek için yanıp tutuşan bir kimse vardı. Bu zat, bir gün arkadaşları ile konuşurken hacca gideceğini söyledi. Arkadaşı ise gidemeyeceğini ileri sürdü. Bunun üzerine ağzından birden; "Gitmezsem karım benden boş olsun" sözü çıkıverdi. Ancak, hac zamânı bâzı sebeplerden dolayı o zât yola çıkamadı...

Vehbi Tülek

Büyük Devlet Adamı Turgut Özal

Turgut Özal, 1927 yılında Malatya'da doğdu. 1950 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Elektrik Mühendisi olarak mezun oldu. 1952 yılında ABD'ye giderek ekonomi tahsili gördü. Türkiye'ye döndükten sonra Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdür Yardımcısı oldu ve Türkiye'nin elektrifikasyonu ile ilgili projelerde çalıştı...

Vehbi Tülek

Hadîs Ve Fıkıh âlimi Hakîm-i Şehîd

Hakim-i Şehid Maveraünnehir'de Merv şehrinde dünyaya geldi. Hadis ve Hanefi mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Tam ismi, "Muhammed bin Muhammed bin Ahmed bin Abdullah bin Abdülmecid bin İsmâil bin Hâkim el-Mervezi el-Belhi"dir. Künyesi, Ebü'l-Fadl olup, "Hakim-i Şehid" lakabıyla meşhûr olmuştur...

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Dîneverî

Ebû Abdullah Dineveri, zamânındaki bâzı âlim ve evliyâ ile görüşüp mânevi ilimlerde yüksek dereceye ulaşmış bin zattır. İslâmiyete uymaktaki gayreti ve talebelerini mânevi yönden yetiştirmekteki azmi çok fazlaydı. Vâdi-i Kurâ denilen yerde senelerce hak yoluna gönül verenler için lüzumlu edepleri öğretmekle meşgûl oldu. Âlim ve velilerin dersleri ile sohbetlerine koşmayı teşvik eder; "Küçüklerin büyüklerle berâber olmak, onların sohbetlerinde bulunmak arzuları, akıllılıktır" derdi.

Vehbi Tülek

Hacı Muharrem Sırrî Efendi

Elâzığlı Hacı Muharrem (Hilmi) Sırri Efendi, âilesiyle birlikte birkaç köy daha dolaştıktan sonra 1905'te Harput'a yerleşti. Hacı Abdullah Efendi'nin medresesinde ilim tahsiline başladı. Abdullah Efendi'den ve oğullarından ders aldı. Bir yandan Harput'ta okurken diğer yandan da Kövenk'e gidip geliyordu. Bir süre Harput'un ünlü âlimlerinden Beyzâde Ali Rızâ Efendi'ye müezzinlik de yaptı.

Vehbi Tülek

Âşıkların Sultânı İbn-i Fârid

Büyük İslam âlimlerinden İbn-i Fârid, aslen Sûriye'nin Hama şehrindendir. Babası, buradan Mısır'a gelip yerleşmiştir. İbn-i Fârid'in babasına; devlet kademelerinde, haksızlığa uğrayanların haklarını kazanmalarında yardımcı olduğu için "Fârid" denilmiştir. Daha sonra, kâdılık işi ile meşgûl olmuştur...

Vehbi Tülek

Hem Nebî Hem Sultân Dâvûd Aleyhisselâm

Dâvûd aleyhisselâm Kudüs'te doğdu. Orada yaşadı ve orada vefât etti. Kendisine İbrâni dilinde Zebûr kitâbı verildi. Sesi çok güzel ve tesirliydi. Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâmdan sonra, İsrâiloğullarına birçok peygamberler gönderdi. Bu peygamberler insanları Tevrât'ın hükümleriyle amel etmeye dâvet ettiler. Fakat zaman geçtikçe azgınlaşan İsrâiloğulları, Tevrât'ın hükümlerini değiştirdiler, peygamberlerini dinlemediler, ahlâkları tamâmen bozuldu. Allahü teâlâ Amâlika hükümdârı Câlût'u karşılarına belâ gönderdi...

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek

İnsanların Hep Iyi Taraflarını Gör, Günahlarını Araştırma!

Vehbi Tülek