Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.496.084

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Hanefî Mezhebinin Reîsi: İmam-ı A'zam Ebû Hanîfe

Cemâlîzâde Fudayl Efendi Osmanlı âlimlerinden olup Şeyhülislam Zenbilli Ali Cemâlî Efendi’nin oğludur. 920 (m. 1514) senesinde İstanbul’da doğdu. Ebüssü’ûd Efendi gibi zamanının büyük âlimlerinden ilim tahsil etti ve Ebüssü’ûd Efendinin kızıyla evlendi. İstanbul’da çeşitli medreselerde müderrislik ve Mekke-i mükerreme kadılığı yaptı. Şeyhülislâmlık teklif edildiyse de, bu vazîfeyi kabûl etmedi. 991 (m. 1583) senesinde İstanbul’da vefât etti. Çok kitap yazdı. Bunlarda, Hanefî mezhebine göre fıkıh bilgilerini açıklayan “Dımânât” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Alin Terinde Bereket Vardir

Sultan I. Mahmud boş zamanlarında kuyumculuk yapar, yaptıklarını sattırır, elde ettiği birkaç kuruş kâr ile de ufak tefek ihtiyaçlarını temin ederdi. Bundan da büyük bir haz duyardı. Yine birgün kuyumculuk ederken vezirlerden biri onun yanına yaklaştı ve:

"Niçin böyle zahmet edersiniz?" deyince Padişah:

"Bre ne yabana söylersiz! Milletin hazinesini, milletin ihtiyaçlarına sarfetmek gerekdir. Saniyen, insan olana durmadan çalışmak gerekdir. İnsanın çalışıp alın teri dökerek kazandığı paranın zevki başkadır. İçinde alın teri, göz nuru bulunan kazanç helal olur. Böyle kazancın tadı, beti ve bereketi olur" dedi.

Vehbi Tülek

Söndürülen Fitne Ateşi

Vehbi Tülek

95 - Sultan Ahmed'in Rüyasi

Vehbi Tülek

Helal Lokma Gerek

Vehbi Tülek

Sultan II. Murat zamanında, henüz Osmanlılarda hazine teşkil edilip padişahlar saraylar da gönlünce harcama yapmazlar ve onlarda haplerde elde edilen ganimet ve haraçlardan ve madenlerden başka devletin bir geliri yoktu. Halktan vergi toplayıp saray erkanı için harcanmazdı. Hal böyle olunca , padişahlar da zaman zaman parasız kalabiliyordu.Bir gün Fazlullah Paşa, II. Murad'ın Çandarlı Halil paşa'dan borç para istediğini görüp:
Sultanım, Padişahın vezirlerden ve şundan bundan para istemesi yerinde olmaz. Müsaade buyurursanız bir hazine teşkil edilsin ve oradan saraya tahsisat ayrılsın, dedi.

Kendiliğinden Buralara Gelmez

Vehbi Tülek

Bu Devletin Ayakta Kalmasi İçin

Vehbi Tülek

Yediğin, Giydiğin Haram Olunca

Vehbi Tülek

Padişaha Nasihat

Vehbi Tülek

Osmanli Sultanlarinin Yüksek Dereceleri

Vehbi Tülek

Moskoftan Padişah Olur Muymuş Be!

Vehbi Tülek

Cephede Bir Bayram Namazi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Gasbedilen Bir Mal, Alanın Mülkü Olmaz!

Muhammed Hevâri hazretleri evliyânın büyüklerinden olup Mâliki mezhebi fıkıh âlimidir. 1350 (H.751) senesinde Fas'ta Magrâve'de doğdu. Bâce'de ilim öğrenmeye başladı. Sonra Mısır, Şam, Mekke ve Medine'ye giderek büyük âlimlerden ilim öğrendi. Sonra Cezâyir'in Vehrân şehrine gidip talebe yetiştirdi. 1439 (H.843) senesinde orada vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bostanzâde Yahya Efendi

Vehbi Tülek

Bostanzâde Yahya Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Aslen Manisalı olup İstanbul'da çeşitli medresele­rde müderrislik ve İstanbul Kadılığı görevlerinde bu­lundu. Sonra Anadolu Kadı­askerliğine, nihayet Ru­meli Kadıaskerliğine getirildi. 1049'da (m. 1639) İstanbul'da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Bid'at Ehli Ile Oturana, Hikmet Verilmez!

Vehbi Tülek

Peygamberlerde Yedi Sıfat Bulunur

Vehbi Tülek

İsmâilefendizâde İshak Efendi Altmışbirinci Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1090 (m. 1679)'da İstanbul'da doğdu. 1147 (m. 1734)'de vefât etti. Fatih-Çarşamba'da babasının yaptırdığı İsmâil Ağa Câmii'nin bahçesine defnedildi. Buyurdu ki:

Filibeli Tevfik Efendi

Vehbi Tülek

Abdullah Bin İbrahim Cedrî

Vehbi Tülek

Onlar, Mucize Görseler Yüz Çevirirler

Vehbi Tülek

Hz. Ömer'in Oğluna Hile Yapan Yahudi!

Vehbi Tülek

Ali Bin Bendâr Sayrafî

Vehbi Tülek

çıplak Âşık Ebdal Murad

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Günlerden bir gün, yıllardan bir yıl, bir padişahın ganimet malından eline çok güzel ve tarif edilmez bir kumaş geçer. Terzi başını çağırtıp o kumaşı eline verir. Terzi başı kumaşı görünce aklı başından gider. Ve sanki hasta olur. Padişaha kaftan kesmek için yaklaşıp evvela tahmin için eline arşın alır: -Sultanım, üstatlar, "bin ölç bir kes, ölçmeden kumaşa el vurmasın hiç kes (kimse) demişler", der. -Sultanım, bu kumaş kaftan olmaya el vermez, diye söyler. Dörtte bir, çeyrek daha gerekir ki, hazret-i sultana layık bir kaftan olsun. Padişah çaresiz: -Biraz dursun, der ve buna uygun parça bulunması için şehir ve vilayet aransın, diye emreder. Her ne kadar şehir baştan başa aranır ve memleket boydan boya taranırsa da ona münasip kumaş ve o beze uyar bir yoldaş bulunamaz. Padişah çaresiz kalıp bir başka terziyi davet eder: -Şu güzel kumaştan bana iyi bir elbise yapıver, diye söyler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Vehbi Tülek

Zalimlere Dersini Verdi!

Vehbi Tülek

Karşılık Beklemiyorum

İcÂzetin Sirri

Arkadaşlarımı Korumak Için

İcÂzetin Sirri

Cünnetü'l-esmâ

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek