Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.488.139
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Sultan I. Mahmud boş zamanlarında kuyumculuk yapar, yaptıklarını sattırır, elde ettiği birkaç kuruş kâr ile de ufak tefek ihtiyaçlarını temin ederdi. Bundan da büyük bir haz duyardı. Yine birgün kuyumculuk ederken vezirlerden biri onun yanına yaklaştı ve:
"Niçin böyle zahmet edersiniz?" deyince Padişah:
"Bre ne yabana söylersiz! Milletin hazinesini, milletin ihtiyaçlarına sarfetmek gerekdir. Saniyen, insan olana durmadan çalışmak gerekdir. İnsanın çalışıp alın teri dökerek kazandığı paranın zevki başkadır. İçinde alın teri, göz nuru bulunan kazanç helal olur. Böyle kazancın tadı, beti ve bereketi olur" dedi.
Mısır hidivi Kavalalı Mehmed Ali Paşa, Fransa ile İngiltere'ye bir oyun oynamıştı. Takvimler 1801 yılını gösterirken, İskenderiye yakınlarında bir yerde, çok çok eski zamanlarda Sezostris tarafından yontturulmuş iki sütun vardı. Bunlardan biri çölün yumuşak kumlarına sere serpe uzanmış yatıyor; diğeri de zaman ile inatlaşır gibi hâlâ dimdik ayakta duruyordu. Her ikisi de yekpâre olan bu sütunlar, Kleopatra tarafından, artık harâbe olan ilk yerlerinden alınıp kendi adına inşâ ettirdiği mâbedde kullanıldığı için halk arasında, "Kleopatra sütunları" olarak biliniyordu. Kavalalı, bir gün yanına Fransız ve İngiliz askeri erkânını almış harâbeleri gezdiriyordu. Sütunların yanına geldiklerinde her iki heyetin kumandanlarına hitâben, "Bu sütunlardan birer tanesini beğeniniz" deyiverdi.
Emir Osman Efendi Osmanlı evliyasının büyüklerindendir. 1513 (H.919) senesinde Sivas'ta doğdu. 1594 (H.1003) senesinde İstanbul'da vefât etti. Küçük yaşta ilim öğrenmek için İstanbul'a geldi. Sahn-ı semân medreselerinde ilim tahsil etti. Kırklareli'nin Vize kazasında Şeyh Alâüddin Ali Efendinin sohbetlerinde kemale erdi ve Şeyh Gazanfer Efendinin kerimesi ile evlendi. Şeyh Ali Efendi vefât edince, Gazanfer Efendi, halifesi olarak onun yerine geçti.
Ahmed ibn-i Acibe hazretleri Şâzili şeyhlerindendir. 1161 'de (m. 1748) Fas'ta Tanca yakınlarında doğdu. Fas'taki âlimlerden fıkıh, kelâm ve tefsir dersleri aldı. Şâzili şeyhi Sidi Muhammed Bûzidi'nin sohbetlerine katıldı ve seyrü sülûkünü tamamladıktan sonra icazet alarak irşad faaliyetlerine başladı. 1224'te (m. 1809) Gamâre köyünde vefat etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:
Mahdûm Şeyh Abdülkâdir rahmetullahi aleyh, Hindistan evliyâsının büyüklerindendir. Şeyh Hasan Geylâni'nin oğludur. 862 (m. 1457)'de Hindistan'da Uçe beldesinde doğdu. 940 (m. 1533)'de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
Sehl bin Abdullah buyurdu ki:
Eskiden, yoldan geçen birisi, bahçesinde acâyip hareketler yapan bir adama sorar:-Niye öyle tepinip duruyorsun?-Keçe tepiyorum. Sıkıştırıp pazarda satacağım. Ne yapalım, fâni dünya işte; üç-beş kuruş kazanıyoruz!..-Başındaki çıngırak ne?-Çevredeki bahçelerin ekin ve meyvelerine kuşların gelmemesi için, çıngırakla ses çıkarıyorum. Sâhipleri de bana bunun için biraz ücret ödüyor. Ne yapalım, fâni dünya işte; üç-beş kuruş kazanıyoruz!..-Peki, sırtındaki yük nedir?