Ümmü Varaka (radıyallahü anha)
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 20 Eylül 2007
Ümmü Varaka (radıyallahü anha) hanım sahabelerdendir. Allah yolunda şehîd olmayı çok istiyordu... Bir Ramazan günüydü. Bedir Harbi hazırlıkları başlamıştı. Ümmü Varaka büyük bir heyecanla Fahr-i Kâinat Efendimizden şöyle bir ricada bulundu:
“Yâ Resûlallah! Bana müsaade etseniz de sizinle birlikte harbe katılsam! Yaralılarınızı tedâvî edip, hastalara baksam! Kim bilir belki de Allah yolunda şehîdlik de nasip olur...”
Mâlikî fıkıh âlimi Abdullah Menûfî
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 18 Eylül 2007
Abdullah bin Muhammed Menûfî, evliyânın meşhûrlarından ve usûl, tefsîr, nahiv ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 1287 (H.686) senesinde Mısır’ın Buhayra şehrinde doğdu. Sonra Menûf’a yerleşti. Mağribî ve Menûfî nisbesiyle meşhûr oldu. 1347 (H.748)’de Mısır’da vefât etti.
Benî İsrâîl, Ba'lbek ve İlyâs aleyhisselâm...
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 18 Eylül 2007
İsrâîloğulları Filistin’i ele geçirince, kabîlelerden biri Ba’lbek’e yerleşmişti. Başlarında zâlim bir hükümdar vardı. Şehrin ismi önceleri “Bek” idi. Ancak bu zâlim kral, “Ba’l” adında bir put yaptırdı ve halkı bu puta tapmaya zorladı. Ve Ba’l ile Bek ismi birleşerek, bu şehre “Ba’lbek” denildi. İşte Hazret-i İlyâs, bu beldeye peygamber olarak gönderildi.
İlyâs aleyhisselâm İsrâîloğullarına buyurdu ki:
“Ba’l putuna tapmaktan vazgeçiniz! Her şeyin yaratıcısı olan Allah’a îman ve ibâdet ediniz!”
Bir gayri müslimin güzel sonu...
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 17 Eylül 2007
Bir Müslüman inançlarının gereğini tam yapamıyorsa en azından bundan üzüntü duyması ve başkalarının ibadetlerine saygı göstermesi gerekir. Mesela şimdi mübarek ramazan ayındayız. Bu aya saygılı olmak, hürmet göstermek, şartlarına uygun olarak oruç tutmakla, namaz kılmakla ve dinin diğer emir ve yasaklarına uymakla olur.
Herhangi bir özür ile oruç tutamayanların, bu aya hürmet için, oruç tutamadıkları günlerde, gizli yemeleri ile olur. Çünkü, bu aya, oruç tutana hürmetsizlik imanı tehlikeye sokar.
Menderes'in bakanı Fatin Rüştü Zorlu
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 15 Eylül 2007
Fatin Rüştü Zorlu, Türkiye Cumhuriyetinin idam edilen tek dışişleri bakanıdır. 1912 senesinde İstanbul’da dünyaya geldi. Galatasaray Lisesi, Paris Siyasi İlimler Mektebi ve Cenevre Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra 1932’de Siyaset Dairesi II. Şubesinde Aday Meslek Memuru olarak göreve başlamış, sonra çeşitli memleketlerde büyükelçilik vazifelerinde bulunmuştur...
Tâbiînin büyüklerinden Alkame bin Kays
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 14 Eylül 2007
Tâbiînin büyüklerinden olan Alkame bin Kays, Kur’ân-ı kerîmi ve fıkıh ilmini Eshâb-ı kirâmdan Abdullah ibni Mes’ûd’dan öğrendi. Onun derslerinde çok üstün bir seviyede yetişti. Nitekim hocası Abdullah ibni Mes’ûd; “Benim okuduğum her şeyi okur ve bildiklerimi bilir” buyurmuştur.
İbrâhim Nehâî anlatır: “Alkame bin Kays, Abdullah ibni Mes’ûd’un huzûrunda Kur’ân-ı kerîm okurdu. Abdullah ibni Mes’ûd onu dinledikçe; “Oku! Anam babam sana fedâ olsun!” derdi.
Sen beni rüyâda gördün değil mi?
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 14 Eylül 2007
Mâlik bin Dînâr hazretleri, hacda iken bir rüya gördü ve hâlâ tesirindeydi... Sabahleyin hemen, rüyada gördüğü ve ismi Abdurrahman olan zatı aramaya başladı:
-Aradığın kimse Kur’ân ehlidir. Her yıl hacca gelir, dediler.
Araya araya onu buldu. Onu görünce Abdurrahman bir âh çekip bayıldı. Ayılınca aralarında şöyle konuşma geçti:
-Beni rüyâda gördün ve Allahü teâlânın beni affetmediğini söylemeğe geldin değil mi?
Şehid âlim Abdullah el-Mısrî
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 13 Eylül 2007
Abdullah el-Mısrî hazretleri, Mısır’da yaşamış Maliki âlimlerinin büyüklerindendir. 772 (H.155) senesinde İskenderiye’de dünyaya geldi. Hazreti Osman’ın azadlı kölelerinden Abdülhakem’in oğludur. İlk tahsilini babasından aldıktan sonra Mısır’ın en büyük âlimlerinin derslerine devam etti. Daha sonra İmam-ı Malik hazretlerine talebe oldu. Onun en mümtaz talebeleri arasında yer aldı.
Abdullah-ı Dehlevî ve Hakîm Nâmdâr Han
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 12 Eylül 2007
Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin büyüklüğüne inanan kimseler gelir duasını alırlardı. Bilhassa bir sıkıntısı veya hastası olan o mübareğin hâne-i saâdetini doldururlardı...
Bu mübarek zat, Kur’ân-ı kerîmi okumaktan ve dinlemekten çok hoşlanır şevk hâlinin gâlib olduğu zamanlar dinleyince kendinden geçer ve; “Daha okumayınız, dayanamıyorum” buyururdu. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin Mesnevî’sini de çok okutup, dinlerdi. Bu esnâda vecd hâli hâsıl olur, coşar, ilâhî muhabbete gark olurdu. Fakat bazı kimselerin yaptığı gibi dînin emir ve yasaklarına uymayan halleri görülmezdi. Her hâli dine uygun olurdu...
Kerâmetler menbâı Abdullah bin Hıdır
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 11 Eylül 2007
Abdullah bin Hıdır ez-Zağbî hazretleri, kerâmetleriyle meşhûr velîlerdendir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1900 (H.1318) senesinde vefât etti. Beyrut ve Trablus’ta yaşamıştır. Trablusşam’ın beldelerinden Akka’nın Hayzuk köyündendir. Nesebi Seyyid Abdülkâdir Geylânî hazretlerine dayanır. Tasavvufta da onun yolu olan Kâdirî tarîkatında yetişip kemâle ermiştir...