Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.476.360

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Dînin Temel Direği, Fıkıh Bilgisidir

Abdürrahmân bin İbrâhim Bedrî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 624 (m. 1227) yılında Şam yakınlarında Neva kasabasında doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden hadîs ve fıkıh ilmini öğrendi. Şafiî mezhebi fıkıh bilgilerinde mütehassıs oldu. Bâderiyye’de yerleşip, medresede ders verdi. Pekçok talebe yetiştirdi. 690 (m. 1291) yılında Bâderiyye’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bir Kaşik Tuz

Sultan III. Mehmed zamanında, Rumeli'de Yenice kasabasında mübarek bir zat vardı. İhtiyacı olan ona koşar, sıkıntısı olanın derdini o giderirdi. Fakat kendisi bir sürü derde mübtela idi ama halinden hiç şikayetçi değildi. Birgün dergahın bahçesindeki havuzun kenarında otururken bir talebesi gelerek, başına gelen bir musibetten uzun uzun şikayet eder. O zat, o talebesinden bir bardak su, bir miktar tuz ve bir çorba kaşığı getirmesini ister. İstedikleri getirilince, bir kaşık tuzu bir bardak suya atıp karıştırır ve talebesine, bunu içmesini söyler. Tuzlu sudan bir yudum içen talebe hemen yüzünü buruşturur ve "Efendim, su çok tuzlu, içemiyeceğim" der. Sonra o zat yine kaşığı tuzla doldurur ve bu sefer havuza atarak karıştırır ve talebesine, havuzdaki sudan içmesini söyler. Talebe havuzdan kana kana içer. "Nasıl, su tuzlu mu" diye sorduğunda talebe "Hayır efendim, gayet tatlı geldi" cevabını verir. O zaman o mübarek zat şu ibretli nasihatı verir: "Oğlum, bir kaşık tuz, her zaman aynı acılıktadır. Fakat bunu bir bardak suda içmek, insana zahmet verdiği halde, bir havuz suda içince hiç hissedilmiyor. Çünkü havuzun genişliği içinde kayboluyor. İşte, göğsü bir bardak kadar dar insan, kendisine gelen bir kaşık tuz kadar dert ve belaların acısına tahammül edemez. Fakat göğsü havuz kadar geniş insan ise, kendisine isabet eden, bir kaşık değil, bir kazan tuz kadar belaları tatlılıkla karşılar, o dert ve belalar onun geniş göğsü içinde kaybolur gider de kimsenin haberi olmaz."

Vehbi Tülek

Ateş Pahasi

Vehbi Tülek

Alman İmparatorunun İstanbul Ziyareti

Vehbi Tülek

Bedeli Çanakkale’de

Vehbi Tülek

Askerlik vazifesi yaparken vatan uğrunda şehadet mertebesine ermek veya gazi olmak her Türk için tabii bir şeydir. Ancak bu 45 şehit ve 150 gazinin durumu başkadır. Zira bunların istisnasız hepsi (1909 ve 1914 Askeri Mükellefiyet Kanunu gereğince) askerlik vazifesinden ya muaf ya da maksureli (tecilli) tutulmuş gençlerdir. Bu iki kanun sultani mektepleri talebe ve mezunları askerlik vazifesinden " maksureli" ettiği gibi, Balkan Harbi sırasında mer'i olan 1909 kanunu da üstelik bütün İstanbul halkını askerlik vazifesinden azade kılmaktadır.Bu şehit ve gazilerin hepsi 17-22 yaşındayken ve bir kısmı henüz mektebin lise ve orta kısmında, bir kısmıysa mezun ve İstanbul Darülfünunu veya Avrupa üniversite lerinde tahsildeyken, birbir leriyle yarış edercesine askerlik şubelerine koşmuşlar ve gönüllü olarak askere yazılmışlardı. Hatta içlerinden Irak Cephesi'nde şehit düşen 646 Celal İbrahim seferberliğin ilanıyla beraber geceden gidip askerlik şubesinin kapısında sabahlamış ve " 1 Numaralı Gönüllü" yazılmak şerefini elde emiştir.

Alçakliğin Böylesi

Vehbi Tülek

Kiymeti Takdîr

Vehbi Tülek

Eğer Padişah Biz İsek...

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve Bihrûze Hatun

Vehbi Tülek

Varna Zaferi

Vehbi Tülek

79 - Zannedersem Ben, Hatem-ül-müluk Olacağim

Vehbi Tülek

Çandarli Kara Halil

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Şehidler Anası Afrâ Hatun

Hanım sahabilerin büyüklerinden olan Afrâ Hatun (radıyallahu anhâ), şecaat ve cesaret sahibi kahraman bir hanımdı. Güçlü ve kuvvetliydi. Hayatın elem ve kederine, tahammüllüydü. Acılara karşı sabırlıydı. Dünyevi sıkıntı ve çilelere aldırmazdı...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Kuraşî

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Muhammed Kuraşi rahmetullahi aleyh, Mâliki mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Fas'ta, Fes şehrinde 750 (m. 1349)'da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

İlim, Müminin En Samîmi Dostudur

Vehbi Tülek

Sultânım, Bizlere Bir Çâre Bulun!

Vehbi Tülek

Bilâl-i Ma'ribi hazretleri evliyânın meşhûrlarındandır. 910 (H. 297)'de Trablusgarb'ın Zât-ül-Ahcâr kasabasında doğdu. Tahsil hayâtını tamamladıktan sonra Bağdât'a giderek Halife Hârûn Reşid'in sarayında kâtip olarak vazifelendirildi. Bu sırada Şeyh Muhammed Dineveri'ye intisab etti. Talebeliğe kabûl edilince, Vâdı-ül-Kurâ'ya gidip yerleşti. Hocasının hizmetinden bir an olsun ayrılmadı.

Âyet-i Kerîmeleri Ve Hadîs-i Şerîfleri Yanlış Tevîl Edenler!

Vehbi Tülek

Büyük Hadis âlimi Âmir Bin Abdullah

Vehbi Tülek

Kuyucaklızâde Âtıf Efendi

Vehbi Tülek

Ahmed Bin Muhammed Herevî

Vehbi Tülek

Akçakoca

Vehbi Tülek

Müslümana Nasihat Etmek Husûsunda

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Bülbülün Zikri

Bülbülün Zikri

İbrahim aleyhisselamı ateşe attıkları zaman bütün melekler, vahşi hayvanlar ve kuşlar ağlaştılar ve etrafında toplanıp, İbrahim aleyhisselama bir yardım yapabilmenin çaresini aradılar. Bunların arasında zayıf bir bülbül vardı. "Madem elimden birşey gelmiyor, öyleyse ben de İbrahim aleyhisselam ile beraber yanayım" diye kendini ateşe atacağı sırada Hak teâlâ, Cebrail aleyhisselama emredip buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Sarik Ve Sakal

Sünnet Akçesi

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Bunlar Şarapti

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek