Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.531.493

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Övünmek Için Söylemiyorum Peygamberlerin Reîsiyim

Nûreddîn Hâdırî hazretleri hadîs, nahiv, kırâat ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 747 (m. 1346) senesinde doğdu. Şam’a gidip oranın büyük âlimlerinden ilim öğrendi. Haleb’de Hanefî kadılığına getirildi. Burada fetvâlar verdi ve ders okutarak talebe yitiştirdi. 824 (m. 1421) senesinde Haleb’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Osmanlilarda Okçuluk

Okçuluk Osmanlıların ünlü sporlarındandır. Çok eski zamanlardan beri harp sahasında kendileriyle karşılaşanlar, Türklerin ok atmadaki ustalıklarından hayranlıkla söz etmişlerdir. Türkler, kısa fakat çok kuvvetli yaylar kullanırlardı. Oku gerek piyade ve gerekse süvari olarak kullanmakta emsalleri yoktu. Süratle giden bir atın üzerinden, hedefe isabetli ok atarlardı. Okmeydanı'nda kurulan meşhur kemankeşler ocağı, 15 ve 16. asırlarda emsalsiz üstadlar yetiştirmiştir. Bu arada lodos, poyraz, gündoğusu, batı, kıble, karayel, yıldız gibi yönlerde esen rüzgârlara atılan kamış ve tahta oklarla kurulan menziller, yani kırılan rekorlar, erişilemeyecek kadar yüksektir.Makbul İbrahim Paşa, Atmeydanı'ndaki sarayını yaptırması nedeniyle Kanuni Sultan Süleyman'a bir ziyafet vermiştir. Bu ziyafet eğlenceleri sırasında, Türk Okçuluk Tarihinin önemli kişilerinden biri olan Tozkoparan İskender, at üstünden attığı okla birbirinin içine yerleşmiş 5 kalkanı delmiştir. Bu usta kemankeşin başarıları efsanelere konu olacak kadar büyüktür. Osmanlı İmparatorluğu sınırlarında Tozkoparan İskender'in Gündoğusundaki 1281,5 gez menzilinden (845 metre) daha uzağa ok atışı hiçbir dönemde gerçekleşememiştir.

Vehbi Tülek

Haci Fehmi Efendi

Vehbi Tülek

İslamiyet Dersi

Vehbi Tülek

Benim Milletimin Ocaği Yaniyor

Vehbi Tülek

Bir Ramazan gecesi herkes uykuda iken Yıldız Sarayı yanmaya başladı. O tarihlerde İstanbul'u işgal etmiş bulunan İngiliz donanması itfaiyesi sevk edilerek yangın söndürülmeye çalışlıyordu. Devlet ileri gelenlerinden ve belediye zabıta ve itfaiyesinden hiç kimse geleme mişti. Çünkü saray tamamen İngiliz ablukası altındaydı. Sadece Harbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa buraya ulaşmayı başardı. Padişahın Cihannüma köşkünde olduğunu öğrendi ve hemen oraya koştu. Zat-ı Şahane, sırtında gecelik entarisi ve üzerinde pardesüsü olduğu halde köşkün önünde ayakta duruyordu. Telaşlı değildi. Köşkün bekçibaşısı hüngür hüngür ağlıyordu. Hünkar:-Benim milletimin ocağı yanıyor, ben onu düşünüyorum... kendi evim yanmış, ne ehemmiyeti var, dedi.

86 - Hoşa Giden Tabir

Vehbi Tülek

MÂdemki Allahü TeÂlÂnin Emridir

Vehbi Tülek

Şehid Derviş Paşa

Vehbi Tülek

Sadrazami Tersleyen Adam

Vehbi Tülek

Küçük Zabit

Vehbi Tülek

İnebahti Deniz MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Yavuz Ve Muhyiddin Arabi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Mevlana’nın Talebesi Sipehsalar Feridun

Sipehsalar (Serasker) Feridun bin Ahmed, Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretlerinin kırk yıl talebeliğinde bulunmuş bahtiyar insanlardan biridir. Hazreti Mevlana'nın şahsiyetine, velâyet gücüne ve menkıbelerine bizzat şahitlik etmiş ve yanında bulunduğu süre içinde görüp işittiklerini Farsça olarak kaleme aldığı "Risale-i Sipehsalar be Menakib-i Hüdavendigâr" adlı kitabında bir araya toplar. (Mevlana hazretleri hakkında en önemli kaynaklardan olan bu risale, 1912 yılında Mesnevi gibi Arabi'nin Füsusu'l Hikem'ini de Osmanlıca'ya aktarıp şerh eden şair, bestekâr ve hukukçu Ahmed Avni (Konuk) Bey tarafından Osmanlıcaya çevrilerek yeniden değer kazanır. Sipehsalar Risalesi, Mevlana'yı, tasavvufu, aşkı ve vecdi anlamak isteyen herkes için sağlam bir kaynak teşkil ediyor.)

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Nûh Bin Ebî Meryem

Vehbi Tülek

Nûh bin Ebi Meryem rahmetullahi aleyh, Tebe-i tâbiinin büyük fıkıh âlimlerindendir. İmâm-ı a'zam Ebû Hanife'nin derslerine devam ederek Fıkıh ilmini öğrendi. 173 (m. 789)'da vefât etti. Buyurdu ki:

Hayâ Ve Imân Birbirine Bağlıdır

Vehbi Tülek

Şihâbüddîn Ahmed Ruaynî

Vehbi Tülek

Şihâbüddin Ahmed Ruayni hazretleri siyer âlimidir. 708'de (m. 1308) Endülüs'te (İspanya) Gırnata'da (Granada) doğdu. İlim tahsili için medrese arkadaşı İbn-i Câbir Hevvâri ile birlikte Mısır, Hicaz, Şam gibi yerlere gittiler. Nihayet Urfa'nın Birecik kasabasına yerleşerek burada 30 sene ilim öğrettiler. Ruayni, 780 (m.1378)'de çok sevdiği arkadaşı İbn-i Câbir vefat edince Haleb'e gitti ve o sene orada vefat etti. "Risâle fi's-sire ve mevlidi'n-nebi" isimli eserinde siyer-i nebi anlatılmaktadır. Bu kitabında şöyle yazıyor:

Cennette Iftar Etti... Abdullah Bin Mahreme

Vehbi Tülek

Adnan Menderes

Vehbi Tülek

Ölüm, Sevgiliyi Sevgiliye Kavuşturan Köprüdür

Vehbi Tülek

Siz Beni Ebû Şu’be Hazretlerine Götürün

Vehbi Tülek

Abdullah Bin Üneys (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Cevhere Berâsîyye

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Altıyüz Dirhemlik İp

Altıyüz Dirhemlik İp

Bağdat. Dul bir kadın. Altı öksüz çocuğu ve bir de ihtiyar ana. Kadın geçimi sağlamak üzere, hafta boyu el emeği verir, göz nuru döker iplik eğirir, pazara çıkar ve anası ile çocuklarının rızkını temin etmeye çalışırdı.

Vakti tamam olunca bu dul kadın vefat eder, çocukların bakımı ise ihtiyar kadına kalır. Kadın pazara her hafata çıkamıyor, ip eğiriyordu. Bir zaman baktıki altıyüz dirhem kadar ip eğirmişti, pazara götürmeye karar verdi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Ahde Vefa

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Fani Dünya

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek