Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.434.254

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Onlar Ne Isrâf, Ne De Cimrilik Ederler

Şemsüddîn Muhammed Şirbînî hazretleri Şâfiî fıkıh âlimidir. Mısır’ın Şirbîn köyünde doğdu. Tahsil için Kahire’ye gitti. Zekeriyyâ Ensârî ve Şehâbeddin Remlî’nin derslerine devam etti. İcazet aldıktan sonra Mansûrî Külliyesi’nde tefsir hocalığına tayin edildi. 977 (m. 1570)’de Kahire’de vefat etti. “Muğni’l-muhtâc” isimli eseri, Nevevî’nin “Minhâc” şerhidir. Bu kitabında şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Mübarek Beldelerin Hizmeti Ona Verildi

Yavuz Sultan Selim Han zamânında, Molla Şemseddin diye bir saray hocası vardı. Teheccüd namazını kılan, iyi huylu bir zâttı. Yazması çok süratliydi ki, on günde bir mushaf-ı şerifi yazıp bitirirdi. Yavuz Sultan Selim Han, Mısır feth olununca, hocası, Halimi Efendiye buyurdu ki: "Şemseddin bize Tarih-i Vassâf yazsın." Halimi Çelebi, pâdişâhın emrini Şemseddin Efendiye bildirdikten sonra, Şemseddin Efendi yirmi beş gün mühlet alıp, Halimi Çelebi'nin evinde yazmaya başladı. Ancak Halimi Çelebi'yi ziyârete gelenler den bâzıları Molla Şemseddin'le tanış olduklarından onun hücresine de uğrarlar ve çalışmasına mâni olurlardı. Bunun için odasının kapısını kilitleyip ve üstten kapının sürgüsünü çekip hızla yazmayı sürdürdüğü sırada âniden yanında bir kimseyi oturur halde gördü. Korkup heyecanlandı.

Vehbi Tülek

Mübarek Beldelerin Hizmeti Ona Ve Nesline Verildi

Vehbi Tülek

Mahpeyker Valide Sultan

Vehbi Tülek

20 - Şehid Derviş Paşa

Vehbi Tülek

1578 yılı Ağustos ayının 9. Cumartesi günü idi. İran Şahı 30.000 kişilik kalabalık bir orduyu Osmanlı sınırına göndermişti. Hedef Erzurum'du. Sadrazam Lala Mustafa Paşa, Erzurum beylerbeyi Özdemiroğlu Osman Paşa'yı İran üzerine sefere memur etti. O da Derviş Paşa'yı düşman kuvvetleri hakkında istihbarat yapması için küçük bir öncü kuvvetle, İranlıların karargah kurduğu Çıldır civarına gönderdi. Yanında üç yüz kadar asker bulunuyordu. İran ordugahına yaklaştığı zaman, onların gayet dağınık vaziyette ve ani bir hücumla dağıtılabilecek bir durumda olduğunu gördü. Yapabileceği iki tercih vardı. Ya düşmana saldıracak, yada geri dönecekti. Bu takdirde askerin maneviyatı bozulacaktı.

Gazi Osman Paşa Ve Romanya Prensi

Vehbi Tülek

101 - Sultan Ii. Süleyman Ve Ağriboz Zaferi

Vehbi Tülek

Minare Eğri Mi?

Vehbi Tülek

Büyük Devlet Olmak

Vehbi Tülek

Ülkemde Bu Adama CevÂb Verecek Bir Âlim Yok Mu?

Vehbi Tülek

Osmanli'da Tören

Vehbi Tülek

Emrediyorum Paşa!

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kur'ân-ı Kerimde, Nice Sırlar Bildirilmektedir

Ebû Bekr el-Enbâri hazretleri kıraat, tefsir ve hadis âlimidir. 271'de (m. 885) Bağdat yakınlarındaki Enbâr'da doğdu. Bağdat'ta büyük âlimlerden kıraat, tefsir ve hadis dersleri aldı. Abba­si Halifesi Râzi-Billâh'ın çocuklarının hocalığına tayin edildi. 328'de (m. 940) Bağdat'ta vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Muhammed Olmasaydı Seni Yaratmazdım

Vehbi Tülek

Ebû Şüca' İsfahâni hazretleri Şafii fıkıh âlimidir. Aslen İsfahanlı olup 434 (m. 1042)'de Basra'da doğdu. Tahsilini tamamladıktan sonra kırk yıldan fazla Şafii fıkhı okuttu. Bir süre Basra kadılığı yaptı. 533 (m. 1139)'da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Muhammed Osman Sâhib

Vehbi Tülek

Her Namazı Evvel Vaktinde Kılmalıdır

Vehbi Tülek

Tulumcuzâde Abdurrahmân Efendi Otuzdördüncü Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1003 (m. 1597)'de İstanbul'da doğdu. 1081 (m. 1670)'de Kâhire'de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

İrâde-i Cüz’iyye Kulda Bir Hâldir

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerimden Sonra Fıkıh Öğrenmek Lazımdır

Vehbi Tülek

buhârâ'yı Da Harâb Ettin!

Vehbi Tülek

Ebû Câfer El-meczûm

Vehbi Tülek

Ümmetimin Hepsi Cennete Girer

Vehbi Tülek

Ebû Abdullah Goncâr

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Arafatta Görüşürüz

Arafatta Görüşürüz

Sultan III. Mustafa zamanında İstanbul'da yaşamış olan evliyanın büyüklerinden Abdülehad Nuri Efendinin meşhûr talebelerinden Karabâşi Hacı Sâdık Efendi şöyle anlattı: Hacca giderken, korkulu ve kimsesiz yerlerde, Abdülehad Efendiyi bizzat bu gözlerim ile görürdüm. Kendi kendime, ona olan fazla sevgimden dolayı onu gördüğümü, bir hayal olduğu nu düşündüm. Fakat Mekke-i mükerremeye vardığımda, tavâf ederken hocamı yanımda gördüm. Hattâ bana selâm verdi. Ben de elini öptüm. Sonra kayboldu. Ben tavâfımı bitirdiğimde, hocam Makâm-ı İbrâhim denilen yerden ayrılıyordu. Bana; "Ey Sâdık Dede! Arafat'ta görüşürüz." deyip tekrar kayboldu. Arafat'ta, hocam Abdülehad Efendi ile birlikte vakfeye durduk. Sonra bana vedâ ederek ayrıldı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Sakin Kalyona Binme

Anzakli Ömer

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Adalet Ve Tevazu

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek