Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.478.072

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Dînin Temel Direği, Fıkıh Bilgisidir

Abdürrahmân bin İbrâhim Bedrî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 624 (m. 1227) yılında Şam yakınlarında Neva kasabasında doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden hadîs ve fıkıh ilmini öğrendi. Şafiî mezhebi fıkıh bilgilerinde mütehassıs oldu. Bâderiyye’de yerleşip, medresede ders verdi. Pekçok talebe yetiştirdi. 690 (m. 1291) yılında Bâderiyye’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Şimdi Olmaz, Vezirler Var!

Meşhurdur, Osmanlı pâdişahları zaman zaman tebdili-i kıyâfet edip halkın arasına karışırlardı. Bazan da vezirlerin arasına girer, onların düşüncelerini öğrenmeye çalışırlardı. Nitekim vezirlerin hamam safâsında neler konuştuklarını anlamak için bir pâdişah, fakir kıyâfetinde gitmiş. Fakat hamamcılar:

" Şimdi olmaz, vezirler var! demişler.Bunun üzerine gariban kıyâfetindeki pâdişah:

" Ne olacak, gariban da bir kenarda oluversin, diye ısrar etmiş.

" Peki; demişler, şöyle bir kenarda yıkan, demişler. O da bakmış orada garip yaşlı bir vezir var.

" Yardım edeyim amcacığım, diyerek başlamış ihtiyarın sırtını oğmaya... Ama kulağı da diğer vezirlerde imiş. Kamufle olsun diye de:

" Ah! Vezir olmak varmış. Bak şunların haşmetli hallerine!.. dermiş. Yaşlı vezir de aslında firâset sahibi büyük bir veli imiş, ona demiş ki:

" Evlat, eğer duâ edersen, Cenâb-ı Hakk seni daha da büyük makamlara getirir; hatta hastalıklı, sırtını zamanın pâdişahına oğdurup yıkatır bile! Tabii böylece ikisinin de sırrı fâş olmuş...

Vehbi Tülek

Kadizade Rumi (musa Paşa)

Vehbi Tülek

9 - Görülmemiş Bir Meydan Savaşi

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Han’in Çekmecesi

Vehbi Tülek

Kânûni Sultan Süleymân Hân 1566 (H.974) senesinde vefât edince, cenâze namazını Ebüssü'ûd Efendi kıldırdı. Kılınan cenâze namazından sonra Kânûni'nin hayatta iken yaptırdığı Süleymâniye Câmii bahçesindeki türbesine gelindi. Cenâze kabre konuldu. Bu sırada bir çekmece getirilip kabre konulmak istendi. Şeyhülislâm Ebüssü'ûd Efendi müdâhale etti. Çekmecenin niçin konulduğunu, dinimizde kıymetli bir şeyin cenâzeyle gömülmesinin mümkün olmadığını söyledi. Sultan Süleymân Hanın, vefâtın dan bir gün önce vasiyet edip bu çekmecenin kendisi ile gömülmesini istediğini bildirdiler. Ebüssü'ûd Efendi, mutlaka içindekilerin görülmesi gerektiğini, kıymetli bir şey varsa gömülemeyeceğini söyledi. Çekmece Ebüssü'ûd Efendiye verilirken, elden kayıp düştü ve içindekiler döküldü. Kâğıtların her birinde bir fetvâ ve altında şeyhülislâmın imzâsı vardı. Ebüssü'ûd Efendi, yazıların altında kendi imzâsını görünce; "Ey Süleymân! Sen kendini kurtardın ama, biz ne yapacağız?" diyerek ağlamaya başladı. Kânûni Sultan Süleymân Han, yapacağı her işi şeyhülislâma sormuş ve aldığı fetvâya göre hareket etmişti. Delil olarak da, aldığı fetvâların yanında gömülmesini vasiyet etmişti.

Fatih Ve Kazikli Voyvoda (drakula)

Vehbi Tülek

Mimar Sinan’in Yumurtalari

Vehbi Tülek

SehzÂdelerin Sünnet Dügünü

Vehbi Tülek

Meyyitezade

Vehbi Tülek

110 - Fatih'in Sirri

Vehbi Tülek

Iii. Mustafa Han’in Polonya’ya Yardimi

Vehbi Tülek

Sultan I. Ahmed Ve Hediyesi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Muhammed Hanefî Hazretleri

Muhammed Hanefi hazretleri Mısır'da yetişen büyük velilerdendir. Doğum târihi bilinmemektedir. Hazret-i Ebû Bekr'in soyundandır. 1443 (H.847) senesinde vefât etti. Mısır'da Berekât denilen yerdeki kabri meşhûr olup, ziyâret edilmektedir.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Celâlzâde Mustafa Çelebi

Vehbi Tülek

On altıncı asır Osmanlı âlimi ve büyük devlet adamı. 1491 (H. 895) senesinde Tosya'da doğdu. 1567 (H.975) yılında İstanbul'da vefât etti.
Mustafa Çelebi ilk medrese tahsilini memleketinde gördükten sonra İstanbul'a gelip, Sahn-ı Semân medreselerinde dânişmendliğe kadar yükseldi. Divâni yazıdaki üstün kâbiliyeti ve Veziriâzam Piri Mehmed Paşa ile Nişancı Seydi Beyin kendisini himâye etmeleriyle, medrese hayâtından ayrılarak, genç yaşında devlet hizmetine alındı. Yavuz Sultan Selim Han'ın iltifâtına mazhâr olup, 1516 senesinde Divân-ı Hümâyûn kâtipliğine tâyin edildi. Yavuz Sultan Selim zamanında ordu ile bütün seferlere katıldı. Daha sonra Kanuni Sultan Süleyman Han'ın seferlerine katıldı. Nişancılık rütbesine yükseldi.

Hevâ Ağacının Dalları!..

Vehbi Tülek

Sünnet-i Müekkede Ve Sünnet-i Hüdâ

Vehbi Tülek

Mensûr bin Ömer Kerhî hazretleri hadîs ve Şafiî Mezhebi fıkıh âlimidir. 447 (m. 1055) yılında Bağdad’da vefât etti. Bağdad’da Şafiî fıkıh âlimlerinin meşhûrlarından fıkıh ilmini öğrendi. Şafiî mezhebi fıkıh bilgilerini çok iyi bilirdi. Birçok hadîs-i şerîf ezberleyip, hocalarından çok şey yazdı. Zamanının ileri gelen fıkıh ve hadîs âlimlerinden oldu. Buyurdu ki:

Allahü Teâlâ Affedicidir Affedenleri Sever

Vehbi Tülek

Müslümanlığın Zayıf Olduğu Bir Asırdayız

Vehbi Tülek

Çolak Hasan

Vehbi Tülek

Sığınağım Sensin Başka Kime Giderim

Vehbi Tülek

İbâdetlerin Sahih Olması Için...

Vehbi Tülek

"bedeli" Çanakkale'de "bedeni" Gazze'de!..

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Osmanlı evliyalarından olan bu zat, Çanakkale'de yaşamıştır. Devrin Osmanlı sultanı Dördüncü Mehmed Han rüyâsında Ahmed Câhidi hazretlerini gördü. Bunun üzerine derhâl Kilidü'l-Bahr'e gelerek onu ziyâret etti. Sohbeti ile şereflenerek duâsına mazhar oldu. Ahmed Efendi, Sultanın hiç bir maddi ikramını kabûl etmedi. Dördüncü Mehmed Han bunun üzerine Ahmed Câhidi hazretlerine "Sultan" ünvânını verdi. Bundan sonra Evliyâ Sultan ve Ahmed Câhidi Sultan diye de anıldı.1659 (H.1070)'da vefât eden Ahmed Câhidi Kilidü'l-Bahr'de zevcesi Kerime Hâtun'un medfun bulunduğu türbeye defnedildi. Kendisinden 17 yıl önce vefât eden oğlu Âdem Efendinin kabri ise türbenin dışında güney taraftadır. Câhidi Sultan, vefâtının üzerinden üç asırdan fazla bir zaman geçmesine rağmen hâlâ gönüllerde yaşamakta kabri ziyâret olunarak mânevi istifâdelere kavuşulmaktadır.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Alabilirsen Al

Ayyaşin Sonu

Kum Ve Kaya

Anzakli Ömer

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Firkateyne Bininiz

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Vehbi Tülek