Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.498.444

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kim Kibirli Olursa Allahü Teâlâ Onu Alçaltır!

Abdurrahmân Fûrânî hazretleri hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 388 (m. 998) yılında Türkistan’da Merv’de doğdu. Buradaki büyük âlimlerin derslerine devam ederek ilmde yüksek derecelere ulaştı ve icazet aldı. Şafiî mezhebinde mutlak müctehid ile müntesib müctehid arasında bir derece olan eshâb-ı vücûhtan sayıldı. Hadîs ilminde zamanının ileri gelenlerinden idi. 461 (m. 1069) yılında Merv’de vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

4 - Bir Şehidimizin Son Mektubu

2 Haziran 1916'da Kolağası (Yüzbaşı) Mehmet Tevfik, Çanakkale harbinde bir İngiliz mermisi ile yaralanmış ve şehid olmadan önce şu mektubu yazmıştır:

Sebeb-i hayatım, feyz-i refikim
Sevgili babacığım, valideciğim;

Arıburnunda ilk girdiğim müthiş muharebe de sağ yanımdan ve pantolonumdan hâin bir İngiliz kurşunu geçti. Hamdolsun kurtuldum. Fakat, bundan sonra gireceğim muharebeler den kurtulacağıma ümidim olmadığından, bir hatıra olmak üzere şu satırları yazıyorum.

Vehbi Tülek

Şefaat Buyurulup Affolundunuz

Vehbi Tülek

Kadem-i Şerif Ve Sultan Ahmed

Vehbi Tülek

Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri Ve Kayserili Halil Paşa

Vehbi Tülek

1600 senelerinde Osmanlı tahtında, Sultan I. Ahmed bulunuyordu. Daha yaşı küçük olduğu için bunu fırsat bilen âsiler ve bazı eyalet valileri devlete isyan etmiş, Anadolu'da huzur ve sükun kalmamıştı. İşte bu sıralarda Padişah, Üsküdar'da bulunan Aziz Mahmud Hüdayi hazretlerini sık sık ziyaret edip himmet ve dularını istiyordu. Padişahın bu zata olan muhabbeti sebebiyle bir çok asker ve devlet erkanı da ona talebe olmuşlardı. Bunlardan biri de Yeniçeri Ağalarından Kayserili Halil Ağa idi. Halil Ağa, Anadolu'da isyan çıkaran Celalilerden, Canbolatoğlu üzerine gönderilen askeri birlikte vazifeliydi. Onu çok seven hocası Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri, bir mektup göndere rek müridini şu sözlerle teşyi ediyordu:

Ne Dediler

Vehbi Tülek

MÂzeret Ortada

Vehbi Tülek

Sultan Abdülhamid’in Hal’i

Vehbi Tülek

94 - Sultan Iii. Murad Ve Polonya Kralliği

Vehbi Tülek

Haliçteki İlk Köprü

Vehbi Tülek

Akka’da Durdurulmasaydim Bütün Doğu’yu Ele Geçirebilirdim

Vehbi Tülek

Sizi Sultan İlan Edelim

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Mahmûd Zencânî

Ebü'l-Menâkıb Mahmûd Zencâni hazretleri, Şafii mezhebi fıkıh, hadis ve tefsir âlimlerindendir. 656 (m. 1258) senesinde Bağdad'da Moğol istilâsında şehid düştü. Bir dersinde kaza ve kader hakkında şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Molla Marûf Nûdihî

Vehbi Tülek

Molla Ma'rûf hazretleri, Kuzey Irak velilerindendir. 1761 (H.1175) târihinde Süleymâniye'ye bağlı Nûdi köyünde doğdu. Seyyid olup, soyu hazret-i Hüseyin'e ulaşır. Kâdiriyye yolu üzerineydi. Süleymâniye'de Câmiü'l-Kebir'de ders okuttu. Çok talebesi oldu. 1838 (H.1254) târihinde Süleymâniye'de vefât etti. Sivan Kabristanına defnedildi. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Karamânî Kemaleddin Efendi

Vehbi Tülek

Ebu Muhammed El-ezdî

Vehbi Tülek

Ebu Muhammed el-Ezdi hazretleri Mısır'ın meşhur hadis hafızı ve ensab âlimidir. 332'de (m. 943) Kahire'de doğdu. Kü­çük yaştan itibaren ilim tahsiline başla­dı. Dârekutni gibi birçok âlimlerden hadis okudu. 409 (m. 1018)'de vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Sûizan, Sözlerin En Yalanıdır

Vehbi Tülek

Ömer Bin Abdülazîz

Vehbi Tülek

Allahın Rahmetinden Mahrum Edilenler

Vehbi Tülek

Şam Kadısı İshak Çelebi

Vehbi Tülek

Ubeydullah Hayderî

Vehbi Tülek

Hamdûn Kassâr Hazretleri

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Üç Kandil

Hakikati Görmek

Firkateyne Bininiz

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Sarayda İftar

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek