Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.471.225

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Yalnız Olmak, Kötülerle Oturmaktan Daha Iyidir!

Muhammed Tâhir Fettenî hazretleri hadîs âlimlerindendir. Hindistan’ın Gücerât eyâletinde bulunan Fetten kasabasında, 910 (m. 1504) senesinde doğdu. Zamanının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsil etti. Birçok ilimlerde yüksek derecelere ulaştı. Zamanında Gücerât âlimleri arasında ondan daha yüksek kimse yoktu. 986 (m. 1578) senesinde Fetten’de vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Abdülmecid Han Ve Misir Meselesi

Tanzimat Fermanı'nın yayınlanmasından sonra Mısır'a karşı İngiltere'nin ön ayak olması ile, Mehmed Ali Paşayı tutan Fransa dışarıda bırakılarak Osmanlı, İngiltere, Rusya, Prusya ve Avusturya devletleri Londra'da bir araya geldi ve 15 Temmuz 1840'da Londra anlaşması imzalandı. Buna göre, anlaşmaya imza koyan devletler, Mehmed Ali Paşaya onar günlük iki ültimatom verdiler. Mehmed Ali Paşa bu ültimatomları kabul etmediğini bildirdi. Bunun üzerine İngiltere ve Avusturya tarafından desteklenen Osmanlı kuvvetleri, Mısır ordusunu yendi. Osmanlı askeri 16 Ekim 1840 günü Trablusşam'a, 4 Kasım günü Akka'ya, 13 Kasım günü Haleb'e, 29 Aralık günü Şam'a girdi. Londra anlaşmasına göre artık Mehmed Ali Paşanın Mısır'dan çıkarılması gerekiyordu. 27 Kasım 1840 günü Mısır ile İngiltere arasında yapılan anlaşma ile, Mehmed Ali Paşa, ikinci ültimatomun şartlarına uyacağını bildirince, İngiltere, Osmanlı Devletine ihanet ederek; Babıali'den Mısır ile Sudan'ın ırsi olarak Mehmed Ali'ye bırakılmasını istedi. Bundan maksadları, Mısır'ı yalnız bırakıp, şartların müsaid olduğu bir zamanda işgal etmekti. Bunun üzerine Reşid Paşa, Sultan Abdülmecid'e 24 Mayıs 1841 günü Mısır fermanını yayınlattı. Bu ferman, 1914 senesine kadar Mısır'ın bir çeşit anayasası olarak kalmıştır. Fermana göre Mısır, Osmanlı padişahı tarafından tayin edilen Kavalalı mensuplarınca idare edilecekti.

Vehbi Tülek

Hediye Baston

Vehbi Tülek

Vermeyince Ma’bud

Vehbi Tülek

MÂzeret Ortada

Vehbi Tülek

Tanzimat yıllarının meşhur şâirlerinden Kâzım Paşa, bir gün serasker kapısında Masârif Nâzırı'nın yanında otururken bir kadın gelip, birikmiş aylıklarını ister. Nâzır, havâle gelmediği ve tahsisat (ödenek) bulunmadığı için bahis mevzuu maaşı veremeyeceğini; eğer bir sonraki ayda gelirse, maaşını alabileceğini; çünkü o zaman bütçenin muhtemelen rahatlayacağını... uzun uzun anlatır. Ancak kadın ısrarcıdır... Darda olduğundan bahsederek sızlanmaya başlar... İşin uzadığını gören Kâzım Paşa, araya girer ve kadına Masârif Nâzırı'nı göstererek;" Hanım, der, ısrar etme artık. İşte mâzeret ortada... Bu ayı veremem diyor; fakat, belki öbür ayı verebilir; git sonra gel.

Asil Kahraman Bunlardir

Vehbi Tülek

Yapmasini Değil, Satmasini Bilirim

Vehbi Tülek

Fatima Sultan’in Rüyasi

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Mevlid Kandilleri

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Abdülhamid’in Vefati

Vehbi Tülek

Önce Elini Öpüp Sonra Dövmek LÂzim!..

Vehbi Tülek

Abdülhamid HÂn’in Engin Merhameti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Şeriat Üç Kısımdır: İlim, Amel Ve Ihlâs

Sirâceddîn-i Evvel hazretleri Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin talebelerinden ve zamânındaki büyük velîlerdendir. İsmi Osman Sirâceddîn'dir. 1781 (H.1195) senesinde Irak'ta Cebel-i Himrin denilen yerde doğdu. Bağdât'a giderek büyük âlimlerin yetiştiği Geylânî Medresesine devâm etti. Sonra Şeyh Abdullah Hırpanî'nin medresesine devâm ederek, orada müderris bulunan büyük âlim ve velî Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleriyle tanıştı. Onun ilim ve feyiz kaynağı ders ve sohbetlerine devâm ederek ilimde yüksek dereceye erişti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sarı Yâkub Hazretleri

Vehbi Tülek

Sarı Yâkub hazretleri, Konya velilerindendir. Aslen Karamanlı olup ilk tahsilinden sonra Molla Fenâri hazretlerine talebe olmuş, Çelebi Sultan Mehmed Han devrinin tanınmış ilim adamları arasına girmiştir. Konya'da kendi adıyla anılan mahalle ve câmii vardır. Kabri de kendi adını taşıyan mezarlıktadır.
Sarı Yâkub hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Abdülvâhid Melîhî

Vehbi Tülek

Dünyaya Düşkün Din Adamı, Hakîkatte Dünya Adamıdır!

Vehbi Tülek

İbn-i Karadâğî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İsmi Ömer bin Muhammed Emîn’dir. 1885 (H.1303) senesinde Irak’ta Süleymâniye’de doğdu. Önce babasından sonra da başka âlimlerden okudu. Amcası Şeyh Muhammed Necîb Karadâğî’nin derslerine de devâm etti. Süleymâniye’de Molla Hüseyin Peskendî ve Molla Abdullah’a devâm edip icâzet aldı. Harap hâle düşen Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin dergâhını tâmir ettirip burada uzun zaman ilim öğretip talebe yetiştirdi. 1936 (H.1355) târihinde Süleymâniye’de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

İslâm Beş Temel Üzerine Kurulmuştur

Vehbi Tülek

Hoş Geldin Ey Ölüm Hoş Geldin

Vehbi Tülek

Mevlânâ Ebû Saîd

Vehbi Tülek

Hayatta Hiç Kimseye Hased Etmedim!

Vehbi Tülek

Amelimiz Azdır Diye Üzülmeyiniz

Vehbi Tülek

Müslüman Topluluktan Ayrılmak Azaptır

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Hz. Mugire, Sa'd bin Ebi Vakkâs tarafından sefir olarak gönderilmişti. İranlılar, sert konuşup, Müslümanları korkutacaklarını zannettiler. Söz sırası Mugire'ye gelince, o, büyük bir cesaretle konuşmaya başladı ve şöyle dedi: "İslâmiyetin esaslarına göre, herkes Allahü teâlâ indinde bir kul olarak eşittir. Hiç kimsenin diğerine karşı bu hususta bir imtiyazı yoktur."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Abdullah-i EnsÂrî

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Allah’a Firar Et

Firkateyne Bininiz

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Bunlar Şarapti

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek