Yolumuzu Aydınlatanlar • 21.12.2008
Lût aleyhisselâm Sedum'a (Sodom) yerleştikten sonra, Allahü teâlâ onu kavmine peygamber olarak göndermişti.
Lût kavmi ahlâken çok düşük, Allahü teâlâya âsi bir topluluk idi. Bu kavmin insanları arasında livâta çok yaygınlaşmıştı...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 22.12.2008
Hettâr Cenedi, Yemen'de yetişen tasavvuf âlimlerindendir. Asıl adı Îsâ bin İkbâl'dir. Vefâtına kadar öğrendiği ilimleri, istekli olanlara öğretti. 606 (m. 1209) yılında Cened şehrinde vefât edip oraya defnedildi... Bu mübarek zatın çok kerâmeti görüldü. Ali Fetâ anlatır:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 23.12.2008
Tayyar Mehmed Paşa, Sultan Dördüncü Murad devri Osmanlı sadrâzamlarındandır. Nasuh Paşa kethüdâlığından yetişerek Bağdat Muhâsarasında Safeviler tarafından şehit edilen (1625) Uçar Mustafa Paşanın oğludur...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 24.12.2008
Matar Bâzerâyi hazretleri, Irak'ta yetişen evliyânın büyüklerinden ve âriflerin önderlerindendir. Bağdad'a 150 kilometre mesafede bulunan Necef şehrinin köylerinden Bâzerây'a mensûb olduğu için "Bâzerâyi" denilmiştir. 550 (m. 1155) senesinden evvel vefât etti.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 25.12.2008
Muhammed bin Nâsır es-selâmi hazretleri 467 (m. 1074) senesinde doğdu. 550 (m. 1155) senesinde vefat etti. Bu mübarek zat, önce Şafii mezhebinde idi. Peygamberimizi (sallallahü aleyhi ve sellem) rü'yâda görüp, Hanbeli mezhebine geçmesi işâret buyurulması üzerine sonradan Hanbeli mezhebine girip, o mezhebin fıkıh bilgilerini öğrenip, bu husûsta âlim olmuştur.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 26.12.2008
Dırar ibni Ezver radıyallahü anh Esedoğullarının en zenginlerindendi. Babası "eğri boyunlu" anlamına gelen Ezver lakabıyla tanındığı için o da Dırar ibni Ezver diye şöhret buldu. Asıl adı Dırar ibni Malik ibni Evs el-Esedi'dir. 630 m. senesinde kabilesinden bir heyetle Medine'ye geldi. Resulullah sallallahü aleyhi vesellem efendimizin huzurunda "Lamiyye" kasidesini okudu.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 27.12.2008
Dün bir nebze bahsettiğimiz gibi, Eshâb-ı kirâmdan Dırar ibni Ezver radıyallahu anh, Bizans'a esir düşmüştü. Ancak, O Heraklius'un karşısında eğilmedi. Daha gür imanla İslam'ı savundu... Bizans İmparatoru Heraklius, Müslümanlar karşısında üst üste alınan hezimetlerden dolayı çok üzgündü. Dırar ve arkadaşlarının esir alındığını işitince çok sevindi. Derhal getirilmesini emretti.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 28.12.2008
Tâvûs bin Keysân hazretleri, Tâbiinin büyüklerindendir. Aslen İranlıdır. Duâsı kabûl olan zâtlardandı. O derece cesur ve kuvvetli kalbe sâhipti ki, öldürüleceğini bilse bile gayrimeşrû bir işi aslâ yapmaz ve dalkavukluğa kaçacak bir sözü hiç kullanmazdı. Hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 29.12.2008
Ebü'l-Berekât Hakkâri hazretleri, Doğu Anadolu evliyâsının büyüklerindendir. Miladi 12. ve hicri 6. asrın sonlarında Hakkâri'de vefât etti. Laliş köyünde amcasının inşâ ettirdiği ve kendisinin medfûn olduğu zaviyeye defnedildi... Çok kerametleri görülmüştür...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 30.12.2008
Rufâi Tarikatı'nın kurucusu, piri, büyük mutasavvıf Seyyid Ahmed er-Rufâi hazretleri, (1118-1182) yılları arasında yaşamıştır. Seyyiddir, yani Hazret-i Hüseyin'in soyundandır. Hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki: