KATEGORİ: Yolumuzu Aydınlatanlar

Ba­da­na­cı Velî Ah­med Bin A­li

Ah­med bin Ali el-Ale­si, Bağ­dad'da ye­ti­şen ev­li­yâ­dan­dır. Ka­dı Ebû Ya'lâ'dan fıkh ve ha­dis ilim­le­ri­ni oku­du. 503 (m. 1109) se­ne­sin­de ve­fât et­ti...
Bu mü­ba­rek za­tın mes­le­ği sı­va­cı­lık ve ba­da­na­cı­lık idi. Ön­ce­le­ri bu iş­le meş­gul olup, ge­çi­mi­ni sağ­lar­dı...

Vehbi Tülek

be­nim Ren­gim ­si­yah Ve Fa­ki­rim

Enes bin Mâ­lik ra­dı­yal­la­hü anh, En­sâr-ı ki­râm'ın bü­yük­le­rin­den­dir. Hic­ret­ten on se­ne ön­ce doğ­muş (m. 612), hic­re­tin 93 se­ne­sin­de (m. 712) ve­fât et­miş­tir. Re­sû­lul­lah efen­di­miz (sal­lal­la­hü aley­hi ve sel­lem), Me­di­ne-i Mü­nev­ve­re'ye teş­rif­le­rin­de Enes 9-10 yaş­la­rın­da idi.

Vehbi Tülek

tek Üm­met Zeyd Bin Amr

Ebû Hü­rey­re "ra­dı­yal­la­hü anh" şöy­le ri­vâ­yet et­miş­tir: İs­râ­ilo­ğul­la­rı, mem­le­ket­le­ri Buh­tun­na­sâr ta­ra­fın­dan is­ti­lâ edi­lip ve zul­me uğ­ra­dık­la­rı için, ül­ke­yi terk et­ti­ler. Bun­lar ara­sın­da Hâ­rûn aley­his­se­lâ­mın ev­lâd­la­rın­dan bir grup, Tev­rât'ta Mu­ham­med aley­his­se­lâ­mın med­he­dil­di­ği­ni ve Onun Ara­bis­tan'da hur­ma ağaç­la­rı­nın çok ol­du­ğu bir yer­de bu­lu­na­ca­ğı­nı oku­du­lar. Bu se­bep­le Şâm'dan gi­dip Me­di­ne'ye yer­leş­ti­ler. Mu­ham­med aley­his­se­lâ­mın zu­hûr et­me­si­ni ve Onu gör­mek­le şe­ref­len­me­yi ümit­le bek­le­di­ler. Fe­kat ömür­le­ri yet­me­di. Ev­lâd­la­rı­na "Ona ka­vu­şur ve gö­rür­se­niz imân edi­niz!" di­ye va­si­yet et­ti­ler...

Vehbi Tülek

Ebû Mensûr Ve Imân E­den Ya­hu­di

Ebû Men­sûr Hay­yât Muk­ri, Kı­ra­at ve Han­be­li fı­kıh âli­mi­dir. 401 (m. 1011) yı­lın­da doğ­du. 499 (m. 1105) yı­lın­da Bağ­dad'da ve­fât et­ti. Ta­le­be­le­rin­den Ha­fız Ebü'l-Fadl Mu­ham­med bin Nasr an­la­tır:

Vehbi Tülek

E­bül­-abbâs Ve ­ki­bir­li Bir â­lim!..

Ebü'l-Ab­bâs Mü­les­sem, Ke­lâm âlim­le­rin­den­dir. Mı­sır'da Nil sa­hi­lin­de bu­lu­nan Kûs ve Sa'id şe­hir­le­rin­de ikâ­met eder­di. 1274 (h. 672) se­ne­sin­de Kûs şeh­rin­de ve­fât et­ti. Ora­da bu­lu­nan der­gâ­hı­nın bah­çe­si­ne defn olun­du...

Vehbi Tülek

Fı­kıh Ve Kır­âat â­li­mi Ab­dul­lah Harrânî

Bü­yük âlim Ab­dul­lah Har­râ­ni, öm­rü bo­yun­ca ilim tah­sil et­ti. Fı­kıh âli­mi İbn-i Ham­dân onun hak­kın­da; "Ab­dul­lah Har­râ­ni'den çok ilim öğ­ren­dim ve ha­dis-i şe­rif din­le­dim. O di­ni­ne çok bağ­lı ve onu ko­ru­mak için gay­ret­li, kı­râ­at il­min­de ve di­ğer ilim­ler­de bir tâ­ne idi. Kı­râ­at il­mi hak­kın­da eser­le­ri var­dır. Ab­dul­lah Har­râ­ni Har­ran'da ka­dı­lık yap­tı. Ora­da kı­râ­at ve ha­dis il­mi­ni öğ­ret­ti. Bu gay­re­ti üze­re ve­fât et­ti" de­mek­te­dir..

Vehbi Tülek

ay­rı Düş­müş ­bir Garî­bim...

Emir-ül mü'mi­nin haz­re­ti Ali "ra­dı­yal­la­hü teâ­lâ anh" âhi­re­te se­fer et­ti ve Ha­san ve Hü­se­yin "ra­dı­yal­la­hü teâ­lâ an­hü­mâ" haz­ret­le­ri mer­kad-ı şe­ri­fi­ne [me­zâ­rı­na] def­net­ti­ler... Ge­ri dö­ner­ken, yol­da bir fa­ki­re rast gel­di­ler. Ha­zin ses ile fi­gân edi­yor­du. Hâ­li­ni sor­duk­la­rın­da, ce­vâb ver­di ki:

Vehbi Tülek

Şe­hid â­lim Ka­dı Ebû Yalâ

Ka­dı Ebû Ya'lâ haz­ret­le­ri, kı­ra­at, ke­lâm, ha­dis, tâ­rih ve Han­be­li mez­he­bi fı­kıh âli­mi­dir. 1059 (h. 451) yı­lın­da doğ­du 1131 (h. 526) yı­lın­da Bağ­dad'da­ki evin­de şe­hid edil­di...
Ebû Ya'lâ, fı­kıh bil­gi­le­rin­de za­ma­nın ön­de ge­len âlim­le­rin­den ol­du. Han­be­li mez­he­bi fı­kıh bil­gi­le­rin­de arif idi. Fet­va ma­ka­mı­na yük­sel­di. Üs­tün ze­kâ­sı ve en­gin bil­gi­si ile in­san­la­rın mes'ele­le­ri­ni kı­sa za­man­da hal­le­der­di. Ehl-i sün­net ve ce­mâ­at yo­lu­nun mü­dâ­fa­asın­da çok gay­ret­liy­di. Bu hu­sus­ta pek­çok ki­tap yaz­dı...
Gü­zel ah­lâ­kı yük­sek il­mi, ha­fı­za­sı­nın üs­tün­lü­ğü ve ze­kâ­sı­nın kes­kin­li­ği, in­san­la­rın mes'ele­le­ri­ni ko­lay­ca çö­züm­le­me­si ile Müs­lü­man­la­rın sev­gi­si­ni ka­zan­dı. On­la­ra Al­la­hü te­âlâ­nın emir ve ya­sak­la­rı­nı öğ­ret­ti. Eh­li sün­net i'ti­kâ­dı­na ters olan fi­kir sa­hip­le­ri­ne gü­zel ce­vap­lar ve­re­rek sus­tur­du.

Vehbi Tülek

Ebû Bekr­-i Şiblînin ­son Ne­fes Kor­ku­su!

Ebû Bekr-i Şib­li ev­li­ya­nın bü­yük­le­rin­den­dir. 247 (m. 861) se­ne­sin­de Sa­mar­ra'da doğ­du. Bağ­dâd'a ge­lip, bu­ra­ya yer­leş­ti. Cü­neyd-i Bağ­da­di­nin ta­le­be­si­dir. Ay­nı za­man­da Mâ­li­ki mez­he­bi­nin fı­kıh âlim­le­rin­den­dir. Za­ma­nı­nın bir ta­ne­si olan Ebû Bekr-i Şib­li 334 (m. 945) se­ne­si­nin Zil­hic­ce ayın­da ve­fât et­ti.
Kıy­met­li na­si­hat­le­ri var­dır. Bu­yur­du ki:

Vehbi Tülek

Re­su­lul­lah â­şık­la­rı ­dar­da Kal­maz­lar!..

İs­lâm âlim­le­rin­den İmam-ı Mu­ham­med Mû­sâ bin Nu'mân Me­râ­ki­şi Mâ­li­ki 683'te [m. 1284] ve­fât et­ti. (Mis­bâh-uz-zu­lâm Fil-müs­te­gi­sin bi-hayr-il-enâm) adın­da­ki ki­ta­bın­da, Re­sû­lul­la­hı ve­si­le ede­rek mu­râd­la­rı­na ka­vu­şan­la­rı yaz­mak­ta­dır. Bun­lar­dan bi­ri de Mu­ham­med bin Mün­ke­dir'dir. Mu­ham­med di­yor ki:

Vehbi Tülek

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek