Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.448.458

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ulu CÂmi’nin Açilişi

Yıldırım Bayezid Hân, 1396 Niğbolu Zaferi'nden sonra Rabbine karşı bir şükran ifâdesi olarak Bursa'ya büyük bir câmi yaptırmaya karar verdi. Câminin inşasında çalı şanların ekmek ihtiyacını yakında küçük bir fırını bulunan Somuncu Baba karşıladı. Ulu Câmi'nin bir Cuma günü açılmasına karar verildi. Bursalılar bu muhteşem câmiyi hınca hınç doldurmuşlardı. Başta pâdişah Yıldırım Bayezid Hân, Şeyhülislam Molla Fenâri, gönüller sultanı Emir Sultan, diğer ulemâ ve devlet erkanı açılış için hazırdı. Yıldırım Bayezid Hân, câminin açılış hutbesini okuması için Emir Sultan'ı görevlen dirdi. Emir Sultan, "Sultanım, zamanımızın büyük âlimi burada iken, bizim hutbe okumamız uygun düşmez." diyerek affını istedi.

Vehbi Tülek

Hemhal Olmak

Vehbi Tülek

Osmanli'da Tören

Vehbi Tülek

Gazi Osman Paşa’nin İstanbula Dönüşü

Vehbi Tülek

Sultan II Abdülhamid Han, Serasker Müşir Rauf Paşa'yı seraskerlik vazifesi uhdesinde kalmak üzere, yaveri ekremilik ve fevkalade büyük elçilik payeleriyle hem Rusya 'da bazı görüşmelerde bulunmak ve hem de Gazi Osman Paşa'yı alıp İstanbul'a getirmek üzere Petersburg'a göndermiştir.Yapılan görüşmeler neticesinde Gazi Osman Paşa 'nın İstanbul'a dönmesine müsaade olunmuştur. Yolculuk esnasında mihmandarlık vazifesinde bulunmak üzere meşhur General Nemikof, Gazi Osman Paşa nın maiyetine verilmiş ve ayrıca Rus Çarı tarafından Paşa'ya, kahramanlığını takdir manasında, çifte nişan takılmıştır.Gazi osman Paşa nın gelmekte olduğunu haber alan İstanbul halkı sahile dökülerek tüm geceyi ayaküzerinde sabaha kadar geçirmeye razu omuş ve büyük bir Çoşku ile kendisini beklemeye koyulmuştur.

Kavuk Yerine Miğfer

Vehbi Tülek

Yara

Vehbi Tülek

Hayirsiz Ve Bahtsiz İsem

Vehbi Tülek

Şanli Bir Zafer İçin “bilmem Ne Kazandik” Diyenin Hali

Vehbi Tülek

Seydi Ahmed Paşa

Vehbi Tülek

Bir KurÂn-i Kerim, Bir SelÂm-i Şahane Ve Hilafetin Gücü

Vehbi Tülek

Ekmeğe 5 Para Bile Zam Yok

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Seven Kurtuldu Sevmeyen Öldü!

Pir Muhammed Gencevi hazretleri, evliyânın büyüklerinden Şems-i Tebrizi'nin torunlarındandır. On altıncı asırda yaşamıştır. Menkıbeleri, adına yazılan "Menâkıbnâme"de toplanmıştır...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Fıkıh âlimi Şâkir Hamevî

Vehbi Tülek

Evliyânın büyüklerinden olan Ahmed Şâkir Hamevi, Hanefi mezhebi fıkıh âlimidir. Aslen, Suriye'nin Hama şehrindendir. 1709 (H.1121) senesinde doğdu. Şam'da yerleşti ve çok talebe yetiştirdi. Kıymetli sözleri vardır. Oğluna yaptığı nasihatte şöyle buyuruyor:

Allahü Teâlâ Insanlara Zulmedenleri Sevmez!

Vehbi Tülek

Ebu Cafer Nüfeylî

Vehbi Tülek

Ebu Cafer Nüfeyli hazretleri hadis hafızlarındandır. 143 (m. 851)'de Urfa-Harrân'da doğdu. Mâlik bin Enes, Abdul­lah bin Mübarek ve Süfyân bin Uyeyne gibi âlimlerden hadis ri­vayet etti. Kendisinden de Ahmed bin Hanbel, Ebû Dâvüd Sicistâni ve daha başka muhaddisler rivayette bulundular.Ebû Cafer Nüfeyli, 234 (m. 848)'de vefat etti. Şöyle anlatır:

Rabbimden Üç Şey Istedim

Vehbi Tülek

Emîrzâde Cenâbî Çelebi

Vehbi Tülek

Kurtuluş, Sâlihlerin Sohbetindedir

Vehbi Tülek

Gariplerin Sığınağı Nasûh Çelebi Belgrâdî

Vehbi Tülek

Günahkâra Müjde Ver Sıddıkları Ise Korkut

Vehbi Tülek

Tövbe, Akıllı Kimsenin Ihtiyâcı Olan Bir Şeydir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yeterki Kalbi Kirilmasin

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Bir hükümdarın pek çok cariyeleri vardı. İçlerinde pek güzel dilberler bulunmasına rağmen, siyah bir cariyeye daha fazla alaka ve sevgi gösterirdi. Diğerlerinin bunu çekemediğini fark eden padişah, bir gün kendilerine üzeri mücevheratla süsülü birer kristal bardak vermişti. Manevi değeri yanında maddi kıymeti de pek yüksek olan bu bardakları ellerinde tutan cariyeler, hayranlıkla bakarlarken padişah:
- Herkes elindeki bardağı yere vurup kırsın, demişti. Güzel cariyeler hediyelerini sinelerine bastırarak:
- Efendimizin bu kadar değerli bir hediyesini nasıl kırabiliriz! dediler. Siyah cariye ise padişahın emrini, hiç tereddüt etmeden ve vakit kaybetmeden der'akab yerine getirdi. Barfdak yere çarpılmış ve param parça olmuştu. Padişah siyah cariyeye hitaben: - Diğer cariyelerim bu kadar kıymetli bardağı kıramadıkları halde sen neden kırdın? dedi. Siyah cariyenin verdiği cevap ise çok takdire şayandı:
- Bana efendimin kalbi lazım, kadehin ne kıymeti olabilir. Yeterk ki onun kalbi kırılmasın!
Hükümdar, bu cevabın içerisinde diğerlerine gereken dersi vermiş bulunuyordu. Yüzü güze fakat özü çirkin bir kadın, kocasının kalbini kırmaya devam ettikçe, kalbte açtığı yaraya güzellik olamaz

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Karşılık Beklemiyorum

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Kum Ve Kaya

Karşılık Beklemiyorum

Helvaci Çocuk

Gül Yaprağı

Padişah Ve At

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek