Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.449.204

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

3 - İstanbul'un Fethi (manzum Hikaye)

Yıl bin dört yüz elli üç, mevsim bahar, ay Nisan
Geldi Bizans önüne genç Padişah Mehmed Han
İstanbul önlerinde kurdu karargahını
Ümit ve iştiyakla sürüyordu atını

Vehbi Tülek

Mücevherli Minare

Vehbi Tülek

Kavuk Yerine Miğfer

Vehbi Tülek

CinÂs-i TÂm

Vehbi Tülek

Vaktiyle ticâri izin kâğıdını kaybeden bir denizci yeniden çıkartmak için ilgili merciye mürâcaat etmiş. Me'mur sormuş:

"Adın ne? "Kara Ali. "Memleketin? "Karabiga."Nereden geliyorsun? "Karadeniz'den. "Yükün? "Kara boya. "Nereye gideceksin? --Karamürsel'e. "Dönüşte uğrayacak mısın? "Hayır. Orada gemiyi karaya çekeceğim. "Eee?... "İş ortağım Karaman'dan Karadağoğlu Kara Mustafa'yla buluştuktan sonra kararlaştır dığımız üzre gemiyi ona havâle edeceğim ve karadan Mekke-i Mükerreme'ye Kara örtülü Beytullah'a yüz sürmeye gideceğim. "İnşâllah oradan yüz aklığıyla dönersin! "Orasını kara toprağa gömüldükten sonra kararımızı verecek olan bilir. Memur artık dayanamamış ve; "Zift mi kesildin be adam, demiş

Demek Yolda Kaldiniz

Vehbi Tülek

Gazi Osman Paşa Ve Romanya Prensi

Vehbi Tülek

Vasif Efendi İspanya’da

Vehbi Tülek

98 - Sultan Ii. Osman Ve Hotin Kalesinin Fethi

Vehbi Tülek

Mesih Paşa Vezir Olur Mu?

Vehbi Tülek

İngilizlerin El Koyduklari Osmanli Gemileri

Vehbi Tülek

Harp İlanindan Vazgeçsin

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

beni Öldüren Yeğenimdir!..

Musa aleyhisselam zamanında Beni İsrail'den bir genç, kendisinden başka mirasçısı bulunmadığı halde, malına tamah ederek zengin amcasını öldürür. Ölüsünü de gizlice başka bir köye bırakır. Ertesi günü Hazreti Musa'ya gidip, zengin şahsı bu köylülerin öldürdüğünü söyler. Onlar da kendilerinin öldürmediğini söyleyince, Cenab-ı Hak, bir inek kesip bir parçası ile ölüye vurulursa, ölü dirilip katilin kim olduğunu söyleyeceğini Hazreti Musa'ya bildirir.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ümmetim! Yâ Rabbî! Ümmetim

Vehbi Tülek

Kâdızâde Kutbeddin Efendi Osmanlı âlimlerdendir. Bursa'da doğdu. 957 (m. 1550)'de İstanbul'da vefât etti. Bir dersinde, bu ümmetin üstünlüğünü anlatırken buyurdu ki:

Zekâtı Verilen Mallar Artar

Vehbi Tülek

Her Akıl Sahibinin Îmân Etmesi Lâzımdır.

Vehbi Tülek

İbnü’n-Nefis Sülemî hazretleri fıkıh ve hadîs âlimidir. 570 (m. 1174) senesinde Bağdad’da doğdu. 618 (m. 1221) senesinde Horasan’da şehîd oldu. Birçok hadîs âliminden hadîs-i şerîf dinledi. Hadîs-i şerîf öğrenmede çok gayret sarf etti. Bu ilimde yüksek derecelere kavuştu. Fıkıh ilminde de söz sahibi idi. Hanbelî mezhebinin fıkıh bilgilerini çok iyi bilirdi. Hılâf (mukayeseli hukuk) ilminde de âlim olup, edebiyat ilmine de vâkıf idi. Bir dersinde şunları anlattı:

Hiçbir Mahlûka Karşı Secde Edilmez

Vehbi Tülek

Âlimin Konuşması Karanlıkları Yok Eder

Vehbi Tülek

Öyle âyet-i Kerîmeler Indirmekteyiz Ki

Vehbi Tülek

Size En Hayırlılarınızı Haber Vereyim Mi?

Vehbi Tülek

Haram Işlemekte Olanı Söz Ile Menetmelidir

Vehbi Tülek

Dırâr Bin Mürre

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Kınalızâde Ali Çelebi şöyle anlatmıştır: Bursa'dan İstanbul'a gitmeye niyetlenmiştim. Gitmeden önce bir gece akrabâ ve bâzı arkadaşlarımla, müderris ve medrese mensupları ile sohbet ettik. Söz şeyhlerden açıldı. Bu arada hayatta olanlardan Şeyh Burhâneddin Efendiden de söz edildi. Ben onun hakkında bâzı uygunsuz sözler söyledim. Ertesi gün Mudanya'dan gemiye binip yola çıktım. Rüzgâr ters yönden esiyordu. Bozburun denilen yere geldiğimizde bindiğimiz gemi batma derecesine geldi. Artık gemide bulunan herkes geminin batmakta olduğuna kanâat getirdi. Ben de geminin kaptan odasında oturup, hayâtımdan ümidimi kesmiş ve şaşkın bir halde ölümü bekliyordum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Cennetlik Hanım Isteyen...

A'meş Ve Hanımı

Altıyüz Dirhemlik İp

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Karşılık Beklemiyorum

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek