Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.519.511

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bilgisiz Kişiler, Zillete Düşmeye Mahkûmdur!

Ebû Ahmed Muzaffer hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Ebû Sa’îd-i Ebü’l-Hayr ve diğer büyük zâtlarla görüşüp onlardan ilim öğrendi. Kendisinden de birçok kimseler istifâde etti. Hicri 5. asrın ortalarında vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Akçakoca Kalesi

Osmanlı devletinin kuruluş yılları. Orhan Gazinin silah arkadaşları, İzmit ve civarını ele geçirmişti. Buralara Anadolu içlerinden göç eden Türkmen boyları yerleştiriliyordu. Böylece Anadolu'nun Türkleşmesi daha geniş alanlara yayılıyordu. İzmit havalisinde ele geçirilemeyen tek kale, Karadeniz sahilindeydi. Çok sarp bir yerde kurulu olduğu için zaptedilmesi çok zordu. Fakat buranın tekfuru zaman zaman Türk köylerine saldırıp gençleri esir alıyor, kadınlara saldırıyordu. Orhan Gazi, yaşlı Akça Koca'ya burasını zaptetme emrini verdi. O sırada Akyazı'da bulunan Akça Koca, hemen harekete geçti ve gün doğmadan kaleye ulaştı. Kaledekiler henüz uykudaydılar. Hemen gazileri kale kapılarına taksim eden Akça Koca, 20 arkadaşıyla birlikte kalenin büyük kapısı önünde pusuya yatıp beklemeye başladı. Güz doğduktan sonra kaledekilerin bir kısmı tarlalara gitmek üzere kaleden çıkmaya başladılar. Açılan kale kapıları, onlar için büyük bir fırsattı. Kaleden çıkanların arkası kesilince Akça Koca, arkadaşlarına hücum emrini verdi ve kapılar kapanmadan kaleden içeri girmeyi başardılar. Hemen kılıçlarını çekip Allah Allah" nidalarıyla yeri göğü inletmeye başladılar. Herkes kaçıyor, saklanacak yer arıyordu. Akça Koca, Tekfurun konağını buldu ve adamı kıskıvrak yakaladı. Tekfur için yapılacak bir şey kalmamıştı. Gazilerden aman diledi ve kaleyi terketmek için izin istedi. Kalede herkes sevinçliydi. Çünkü tekfurun zulmünden kurtulup Osmanlı adaletine kavuşmuşlardı. Bu kaleye daha sonra, burasını fetheden Akça Koca'nın ismi verildi ve ona yurtluk olarak tahsis edildi.

Vehbi Tülek

Osmanoğullarinin Âkibeti Ne Olacak?

Vehbi Tülek

FÂsiklardan Uzaklaş

Vehbi Tülek

Orhan Gazi’nin Oğluna Nasihati

Vehbi Tülek

Büyük oğlu Süleyman'ın vefâtına ziyâdesiyle üzülen Orhan Gâzi rahatsızlandı. Veliahtlığa getirdiği Murâd Beye şu nasihatlarda bulundu:"Oğul, saltanatına mağrûr olma. Unutma ki, dünyâ, hazret-i Süleymân'a kalmamıştır. Unutma ki, dünyâ saltanatı geçicidir, lâkin büyük bir fırsattır. Allah yolunda hizmet ve Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) şefâatine mazhariyet için, bu fırsatı iyi değerlendir. Dünyâya âhiret ölçüsüyle bakarsan ebedi saâdeti fedâ etmeye değmediğini göreceksin. Oğul! Rumeli Hıristiyanları rahat durmayacaktır, sen o cânibe yürü. Rumeli fethini tamamla. Kostantiniye'yi ya fethet, yâhut fethe hazırla, civardaki Türk beyleriyle mesele çıkarmamaya çalış. Ahâli her ne kadar bizi istese de başlarında bulunan beyler, beyliklerinden geçme taraftârı gözükmez. Daha bir zaman idâre edecekler, lâkin sonunda olmuş meyve gibi avucuna düşecekler. Anadolu'da gâile çıkmazsa Rumeli işini rahat halledersin. Bu yüzden Anadolu'nun sessizliğini bozmamaya gayret et. Cennetmekân babam Osman Gâzi Han, Söğüt ve Domaniç'ten ibâret bir avuç toprağı beylik yaptı. Biz Allah'ın izniyle beyliği hanlığa çevirip sultanlığı ikmal ettik. Sen daha da büyüğünü yapacaksın. Osmanlıya iki kıta üstünde hükmetmek yetmez. Zirâ i'lâ-yı kelimetullah azmi dünyâya sığmayacak kadar yüce bir azimdir. Selçuklunun vârisi biz olduğumuz gibi Roma'nın vârisi de biziz. Oğul, Kur'ân-ı kerim'in hükmünden ayrılma. Adâletle hükmet. Gâzileri gözet. Dine hizmet edenlere hizmeti şeref say. Fakirleri doyur. Zâlimleri ise cezâlandırmakta tereddüt gösterme. En kötü adâlet, geç tecelli eden adâlettir. Sonunda hüküm isâbetli dahi olsa, geciken adâlet zulümdür. Oğul, biz yolun sonuna geldik, sen daha başındasın. Cenâb-ı Mevlâ saltanatını mübârek kılsın."

Her Kim Bu Taşi Kaldirirsa

Vehbi Tülek

İki Defa Tahta Çikan Padişah I. Mustafa Han

Vehbi Tülek

Şeyh EdebÂli’nin Vasiyeti

Vehbi Tülek

22 - Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Sizler Şahid Olun

Vehbi Tülek

Selim’e Tabi Olasin

Vehbi Tülek

Gül Baba’nin Cenaze Namazi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kur'ânı Ezberlemek Istiyorum Efendim

Ebü'l-Berekât Hakkâri hazretleri evliyânın meşhurlarındandır. Lübnan'da Ba'lebek yakınlarında Beyt-i Fâr beldesinde doğdu. Burada küçük yaşta yüksek ilim sâhibi âlimlerin meclislerine devâm etti. Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerinin halifelerinden olan amcası Adiy bin Müsâfir, o sırada Hakkâri civârında talebe yetiştirmekteydi. Oraya gidip onun sohbetlerinde kemale geldi. İcazet verilerek Hakkâri civarındaki talebelerinin yetiştirilmesi ile vazifelendirildi. Cizre, Harran, Amid (Diyarbakır) evliyâsının birçokları ile görüştü. On üçüncü asrın sonlarında Hakkâri'de vefât etti. Çok kerametleri görüldü...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Senden Başka Hiçbir Ilâh Yoktur

Vehbi Tülek

Abdülmelik Cüveyni hazretleri Şafii mezhebinde meşhur fıkıh ve hadis âlimidir. 419 (m. 1028)'de İran'da Nişâbûr şehrinin Cüveyn nahiyesinde doğdu. 478 (m. 1085)'de Nişâbûr'da vefât etti. İlimdeki yüksekliğinden dolayı kendisine, "İmâm-ül-Haremeyn" unvanı verildi.

Unutulmaz Denizci Burak Reis

Vehbi Tülek

Hasan Hamdi Efendi

Vehbi Tülek

Hasan Hamdi Efendi, Nakşibendi yolunun ileri gelenlerindendir. Aslen Afyon-Sandıklı'dandır. 1904'te İstanbul'da vefât etti. Fâtih Câmii haziresinde medfûndur. Vefatından kısa bir zaman önce, kendisine sorulan bir suale cevap olarak buyurdu ki:

Ümmî Velî Seyyid Alî

Vehbi Tülek

Ebû Bekr Neccâd

Vehbi Tülek

Bu Kitaplar Medîne'ye Gönderilecek

Vehbi Tülek

“gözükızıl Velî” Mehmed Baba

Vehbi Tülek

Haşim Bin Utbe (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

“hat Üstâdı” Hamid Aytaç

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) bir gün evinde bir yastığa dayanmış oturuyordu. İçeriye Selman-i Farisi girdi. Hazret-i Ömer (radıyallahü anhümâ) , oturması için yastığığ ona uzattı. Selman-i Farisi (radıyallahü anh):
-Resulullah Efendimiz (sallallahü ne kadar dogru söylüyor, dedi. Hazret-i Ömer:
-Ya Eba Abdurrahman ! Nedir o?
-Bir gün Resulallah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin huzuruna çıktım. O dayanmakta oldugu yastığı bana uzattı ve " Selman, evine gelen Müslüman kardeşinin altına ikram olarak bir minder uzatan müslümanı Allahü Teala mutlaka affeder" buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Cennetlik Hanım Isteyen...

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Evliyalar Ölmez İmiş

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek