Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.495.281

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Hanefî Mezhebinin Reîsi: İmam-ı A'zam Ebû Hanîfe

Cemâlîzâde Fudayl Efendi Osmanlı âlimlerinden olup Şeyhülislam Zenbilli Ali Cemâlî Efendi’nin oğludur. 920 (m. 1514) senesinde İstanbul’da doğdu. Ebüssü’ûd Efendi gibi zamanının büyük âlimlerinden ilim tahsil etti ve Ebüssü’ûd Efendinin kızıyla evlendi. İstanbul’da çeşitli medreselerde müderrislik ve Mekke-i mükerreme kadılığı yaptı. Şeyhülislâmlık teklif edildiyse de, bu vazîfeyi kabûl etmedi. 991 (m. 1583) senesinde İstanbul’da vefât etti. Çok kitap yazdı. Bunlarda, Hanefî mezhebine göre fıkıh bilgilerini açıklayan “Dımânât” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Âlim Sadrazam FÂzil Mustafa Paşa

Haziran 1680'de vezir olan Fâzıl Mustafa Paşa, 1683'te Niğbolu sancağı da verilmek sûretiyle Silistre (Özü) vâlisi ve Lehistan serdarı oldu. Lâkin veziriâzam Kara Mustafa Paşanın katli üzerine bu da gözden düşerek aynı yıl serdarlıktan azlolunup, emekli edildi. Kendisine Azaz ve Kilis sancakları arpalık olarak verildi. 1684 sonlarında Sakız muhâfızlığına gönderilen Mustafa Paşa, 1686'da Boğaz muhâfızı olup, kapıkulu ocaklarının cephede isyânı ve İstanbul'a hareketleri sırasında sadâret kaymakamlığıyle İstanbul'a dâvet olundu (1687). Bu sırada pâdi şah bulunan Sultan Dördüncü Mehmed Hana karşı orduda bir isyan hareketi meydana gelmişti. Bu isyan ateşinin önüne geçilemediğinden, ordu daha İstanbul a girmeden alınan tedbirlerle Dördüncü Mehmed Han hal edilip yerine kardeşi İkinci Süleymân Han pâdişah yapıldı.

Vehbi Tülek

Din Ve Devlet Uğrunda Ölmeye Geldi

Vehbi Tülek

Yavuz Ve Muhyiddin Arabi

Vehbi Tülek

Ümid Bekler

Vehbi Tülek

Bir gece Nûreddinzâde Muslihuddin Efendi, fener hazırlatıp saraya gitti. Saraya varınca, kapıda bulunan görevliler içeri aldılar. Pâdişâha durumu arzedilince, kendisini kabûl etti. Pâdişâhla uzun müddet sohbet ettikten sonra şu rüyâsını anlattı: "Bu gece Resûlullah efendimizi rüyâmda gördüm. Emir buyurdu ki: "Süleymân'a bizden selâm söyle; İslâmın düşmanlarıyla farz olan cihâdı niçin terk etti? Benim şefâatimden ümit bekler ve rızâmı almak isterse, İslâm askerini hazır bulundurup, İslâm düşmanlarını ihtar etmekten uzak durmasın!"

Sultan Iii. Selim Ve Kabakçi Mustafa

Vehbi Tülek

Orhan Gazi Ve İznik’in Fethi

Vehbi Tülek

Rahmetli Pederim Baytar İdi

Vehbi Tülek

Yirmisekiz Mehmed Çelebi Ve Parisde Opera

Vehbi Tülek

Hukuk Her Şeyin Üstündedir

Vehbi Tülek

Oruç Reis

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Murad Ve Molla Fenari

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Dinlerini Dünya Için Satanlar

Ebü'l-Abbâs Ahmed Hafâci hazretleri Hanefi mezhebi âlimlerindendir. 979 (m. 1571)'de Mısır'da doğdu. Buradaki tahsilinden sonra, İstanbul'a gidip, büyük âlimlerin ders ve sohbetlerinde bulundu. Üsküp gibi Rumeli beldelerinde kadılık yaptı. Sultan Dördüncü Murâd Hân tarafından Selanik kadılığına tayin edildi. Buradan Mısır kadılığına gönderildi. 1069 (m. 1659)'da Mısır'da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Eve Girerken Besmele Çekin

Vehbi Tülek

Muhammed bin Ahmed Zâhid hazretleri Hanefi fıkh âlimlerindendir. Hindistân'da 632 [m. 1234]'de vefât etti. (Tergib-üs-salât) kitâbında buyuruyor ki:

Bir Topal Sineğe Yenilen Nemrud

Vehbi Tülek

Dinimizde Uğursuz Gün Yoktur!

Vehbi Tülek

Hâherzâde  hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. İsmi, Muhammed bin Hüseyn Buhârî el-Adîdî’dir. 483 (m. 1090) senesinde Buhârâ’da vefât etti. Mâverâünnehr’de zamanının meşhûr âlimlerinden ilim tahsil etti. “Fetevâyı Hâherzâde” isimli eserinde şöyle anlatır:

Ârif Zâtlar Insanın Rûhunu Terbiye Eder

Vehbi Tülek

Büyük Mutasavvıf Ebû Yâkûb Nehrecûrî

Vehbi Tülek

Dünyaya Kıymet Vermeyenler

Vehbi Tülek

Hazreti Lokman'a Hikmet Verdik

Vehbi Tülek

Seydîzâde Abdurrahmân Efendi

Vehbi Tülek

Elbette, Sizlere De Şefaat Edeceğim

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Ölüyü Diriltemem

Ölüyü Diriltemem

Trablusşam Nakib-ül-eşrâfı Şeyh Abdülfettâh Zağbi Efendi, Yûsuf Nebhâni hazretlerine şöyle anlatmıştır:

Bir defâsında bir arkadaşımız hastalanmıştı. Abdullah ibni Şeyh Hıdır ez-Zağbi'yi de yanımıza alıp ziyâretine gitmek istedik. Onu götürmekten maksadımız hastanın bereketlerinden istifâde ederek şifâya kavuşması idi. Ancak gitmek istemedi. Çok ısrar edince kabûl edip bizimle geldi. Hastanın yanına vardığımızda, şiddetli hastalığından hiç bir eser kalmadı. Ayağa kalkıp bizi karşıladı. "Hoş geldiniz." deyip konuştu. Ziyâreti yapıp yanından ayrıldık. Ayrılıp giderken yolda Şeyh Abdullah hazretleri; "Ben ölüyü diriltemem." dedi. Bu sözüyle ziyâretine gittiğimiz kişinin öleceğine işâret etmişti. Dedim ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

A'meş Ve Hanımı

Vehbi Tülek

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Sünnet Akçesi

Keramete İnanmayan Âlim

Hayat Kurtaran Yalan

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Vehbi Tülek