Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.464.606

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Medeniyet Merkezi İstanbul

Bir İspanyol, 1552-1556 yıllarında Türkiye'de geçirdiği dört yılını anlatır. Aynı zamanda bir hekim olan bu seyyah, Cenova'dan Napoli'ye giderken Türk gemicilerine esir düşmüş ve İstanbul'a getirilmiş. Daha sonra, tıp bilgisini göstererek Kaptan-ı Derya Sinan Paşa'nın hekimleri arasına girmeyi başarmış. Adı Petro. Seyahatnamesinde, dört yılını yaşadığı Kanuni devrinin yaşantısını gözler önüne serer. Biraz da imrenerek.İşte seyahatnameden birkaç kesit: "İstanbul öyle işlek bir şehir ki, buraya günde İspanya'nın Valladolid şehrinin nüfusu kadar yabancı girip çıkar.""Türklerin bıraktığı hayır eserleri, bizde bırakılandan çoktur. Türk zenginleri, bizimkilerden daha cömert davranırlar.""Türkler sadece insanlara değil, hayvanlara bile iyilik yapmayı sevap sayarlar. Bir-iki düzine ciğer satın alıp, kedi ve köpekleri doyuranlara çok rastlanır."

Vehbi Tülek

Yavuz Ve Muhyiddin Arabi

Vehbi Tülek

Somuncu Baba

Vehbi Tülek

Bütün Mülkiyetler Mukaddestir

Vehbi Tülek

Sultan III. Mustafa zamanında topçuluğun ve donanmanın ıslahıyla görevli olarak Osmanlı devletine gelen Macar asıllı Fransız subayı Baron de Tott, " Memoires sur les Turcs et Tartares" adlı eserinde, Kanuni Sultan Süleyman devrinde geçen ilgi çekici bir istimlak mesele sini nakleder:"Süleymaniye Camiinin yeri tesbit edildiğinde, inşaatın yapılacağı arsanın tam ortasında, evini hiçbir suretle satmak istemeyen bir yahudi vardı. Çok büyük paralar teklif edilmesine rağmen Yahudi, kararından vazgeçmiyordu.Önünde bütün dünya ordularının mağlup olduğu ve bütün imparatorların eğildiği muhteşem Süleyman'ın, o Yahudiyi idam ettirirken, evini de yerle bir etmesi beklenirdi. Ne mutlu, davalarını adaletin hükmüne bırkan ve çevresindekilerin yargılarına değer vermeyecek kadar büyük bir ruh taşıyan hükümdarlara!... İşte Sultan Süleyman da böyle bir insandı. Kanunu çağırmak için tahtından indi. Şeyhülislama yazdığı mektupta şöyle diyordu:

Öyleyse Sultanimizi Üzme !

Vehbi Tülek

Elçiye Zeval Yok

Vehbi Tülek

Küçük Bir Çamur Denizi Sulandirmaz

Vehbi Tülek

Bağdad Gibi Yüz Kaleye Değerdin

Vehbi Tülek

Seni Kanuna Şikayet Ederiz

Vehbi Tülek

Akşemseddin Ve Fatih Sultan Mehmed

Vehbi Tülek

Şanli Bir Zafer İçin “bilmem Ne Kazandik” Diyenin Hali

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Sana Kim Dedi Ki Dünya Ile Hoş Ol

Mehmed Kâmil Efendi, Doksanıncı Osmanlı Şeyhülislâmı'dır. 1141 (m. 1728)'de İstanbul'da doğdu. 1215 (m. 1800)'de orada vefât etti. Meşihat makamında, kendisine sorulan bazı suallere şöyle cevap verdi:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bu Kartal, Bizlere Ibret Için Gönderildi

Vehbi Tülek

Abdurrahmân bin Havşeb hazretleri Tabiinden, fıkıh, hadis ve kırâat âlimidir. 20 (m. 641)'de Şam'da doğdu. Irak'a yerleşti. 100 (m. 718)'de orada vefât etti. Şöyle nakleder:

Sicâh Bin Hâris Ve Mâlik Bin Nüveyre

Vehbi Tülek

Kâinâta Ibret Nazarıyla Bak

Vehbi Tülek

Harputlu İshak Efendi son devir Osmanlı âlim ve evliyâsındandır. Elazığ'da, Harput'un Percenç köyünde 1803 (H. 1218) senesinde doğdu. 1891 (H.1309) senesinde İstanbul'da vefât etti.

Kerâmetler Menbâı Abdullah Bin Hıdır

Vehbi Tülek

Kerâmetler Menbaı Muhammed Fergal

Vehbi Tülek

Bir Işi Yapmaya Kuvvet Veren Allahü Teâlâdır

Vehbi Tülek

İsmi Kostantin Idi, Abdürrahmân Oldu

Vehbi Tülek

Ebû Süleymân Dârânî

Vehbi Tülek

Şeytanın Pek Çok Hîlesi Vardır

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yüz Vermedin!

Yüz Vermedin!

Fakih Îsâ bin Muhammed şöyle anlatır:

Uzak bir diyârda idim. Abdullah el-Ayderûs'u açıkça bulunduğum yerde görmeyi temenni etmiştim. Mescide gittim. Oraya bir dilenci ve yanında birisi gelip benden bir şey istedi. Bir şey vermedim. Oradan ayrılıp başka yere gittim. O dilenci ve yanındaki kişi benim arkamdan geldi. Sonra yine yanıma yaklaşarak benden bir şeyler istedi. Yine yüz vermedim. Bunun üzerine o dilenci ve yanındaki ayrılıp gitti. Bir müddet sonra ben, Abdullah el-Ayderûs'un bulunduğu yere döndüm. Şeyh Abdullah'ın yanına giderek; "Ben sizi gittiğim yerde alenen görmeyi temenni ettim. Lâkin bu isteğim hâsıl olmadı." dedim. Bunun üzerine Ebû Muhammed el-Ayderûs ; "Sana aleni görünmem hâsıl oldu. Falan gün duhâ vaktinde sen falan mescidde idin. Senin yanına bir dilenci geldi. Yanında birisi de vardı. Senden bir şeyler istediler. Onlara bir şey vermedin. Sonra kalkıp bir yere gittin. Onlar da seni tâkib etti ve yine bir şeyler istediler. Yine yüz vermedin. İşte o dilencinin yanındaki ben idim. Ben, senin yanına o kılıkla gelmiştim." dedi. Ben; "Efendim! Sizin dedikleriniz doğrudur. Fakat o size fazla benzemiyordu." deyince, Şeyh Abdullah da; "Eğer ben bu hâlimle senin yanına gelse idim, sen beni tanır ve insanlara haber verirdin." buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

İsmail Hakki Efendi

Korkma!

Derdi Olan Neylesin?

Örümcek Ağı

Sarik Ve Sakal

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek