Acı Çorba Muhammed Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 14 Kasım 2007
Evliyânın meşhûrlarından Akşemseddîn hazretlerinin oğlu Fadlullah Efendinin hizmet ve sohbetlerinde yetişip kemâle gelen Şeyh Muhammed Efendi, zâhirî ve bâtınî ilimlerde derin âlim ve velî bir zât oldu. İlim tahsîlini tamamlayıp kemâle geldi. Tasavvufta yüksek derece ve olgunluklara kavuşup, kendisini ibâdet ve tâata verdi.
Uteybe bin Ebi Leheb
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 13 Kasım 2007
Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) kızı Ümmü Gülsüm (radıyallahü anha) Resulullah Efendimizin İslâmiyeti tebliğinden önce doğdu. Annesi hazret-i Hadîce’dir. Ümmü Gülsüm, Ebû Leheb’in ikinci oğlu Uteybe ile nişanlanmıştı. Diğer kızı Rukayye de Ebu Leheb’in bir başka oğlu Utbe ile nişanlıydı.
Resulullah Efendimize Peygamberliği bildirilip dini tebliğe başlamıştı. O günlerde Tebbet Suresi inince Ebu Leheb çılgına dönmüştü. İki oğluna da;
“Eğer siz Muhammed’in kızlarıyla evlenirseniz yanınızda durmak bana haram olsun” dedi. Harb bin Ümeyye’nin kızı olan anneleri de buna benzer sözlerle oğullarını Resulullahın kızlarıyla evlenmekten vazgeçirdiler.
Koca Karınlı müşrik Ubeyde bin Saîd
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 12 Kasım 2007
Zübeyr bin Avvam hazretleri, Peygamber efendimizin halası olan Hazret-i Safiyye’nin oğludur. Cennetle müjdelenen on kişiden biridir. İmân ettiği vakit, amcası çok kızmıştı. Dinden dönmesi için, kendisini ateşe sokup çıkartıyordu. Amcasının, “Daha fazla inat etme, atalarının dînine dön” teklifine karşı diyordu ki:
-Aslâ küfre dönmem! Allah birdir. Fayda veya zararı olmayan putlara tapmam. Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah.
Böylece, yapılan bütün işkencelere büyük bir sabır ve metânet gösteriyordu...
Bir alperen... Cemel Ali Dede
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 11 Kasım 2007
Horasan’dan yollara düşüp gelen ve Anadolu’yu yurt edinen alperenlerden olan Cemel Ali Dede’nin doğum târihi bilinmemektedir. 1274 (H.673) senesinde Konya’da vefât etti. Kabri, Konya’da Meram tarafındadır...
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretlerinin babası Sultânü’l-Ulemâ ile birlikte Konya’ya gelen Cemel Ali Dede, Sultânü’l-Ulemânın sohbetinde bulunup tasavvuf yolunda ilerledi. Selçuklu devri Konya’sının tanınmış kişilerinden oldu. Çevresindeki fakirleri ve düşkünleri gözeten çok cömert bir zat idi...
Bir testiye bir adam!
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 10 Kasım 2007
Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerini çocukken İsmâil Fakîrullah hazretlerine teslim ederler. İyi bir terbiye alması için çocukluğunun mühim bir devresini Fakîrullah hazretlerinin yanında geçiren İbrahim Hakkı hazretleri, bir gün eline aldığı bir testiyle çeşmeye gider, doldururken oraya gelen bir atlı;
-Çekil bakayım önümden be çocuk! diyerek İbrahim Hakkı’yı azarlayarak atını çeşmeye sürer. O da testisini alıp bir kenara çekilmeye uğraşırken atını mahmuzlayan adam, onu bir köşeye sıkıştırır. Testisini bırakıp kendisini kurtarmak zorunda kalır küçük İbrahim Hakkı... Bu esnada at da üzerine basıp testiyi kırar.
Abdülmü'min bin Abdülhak el-Bağdadî
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 09 Kasım 2007
Abdülmü’min bin Abdülhak el-Bağdadî, Irak evliyasındandır. Doğum ve vefat tarihleri hakkında bir bilgi yoktur. Bağdad’da Müslümanlara sohbet ederdi. Buyurdu ki:
“Havf, Allahü teâlânın azâbından korkmak ve recâ, Allahü teâlânın rahmetinden ümitli olmak, bir kuşun iki kanadı gibidir. İkisi birden bulunursa, hem kuş, hem de uçuş düzgün ve mükemmel olur. Kanatların birisi bulunmazsa, kuş da, uçuş da noksan olur. Kanatlarının ikisi de bulunmazsa kuş ölüme terk edilmiştir.”
Abdülmüheymin Hadramî
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 08 Kasım 2007
Abdülmüheymin Hadramî, Kuzey Afrika evliyasındandır. 1348 (H. 479) senesinde Tunus’un Zellac kasabasında vefat etti. Kıymetli nasihatleri vardır. İşte onlardan birkaç damla...
Abdülmüheymin Hadramî hazretleri buyurdu ki:
“Bir kulun, Allahü teâlânın beğendiği işleri kolayca yapabilmesi, sünnete göre hareket etmesi, sâlih kimseleri sevmesi, eş-dost ile güzel geçinmesi, Allah rızâsı için insanlara iyilik yapması, Müslümanların işini görmesi ve vakitlerini Allahü teâlânın dînine hizmetle geçirmesi, saâdet alâmetlerindendir.”
Şeyh-ül Umran Umran Sülüst
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 07 Kasım 2007
Şeyh-ül Umran hazretleri, İbrahim aleyhisselam gibi bir peygamberin anıldığı örnek davranış ve aynı güzel huyun “ebedîleştirdiği” nice cömert insanlardan biridir... Öyle ki karşısında bir misafir olmadan yemek yemezdi. Eğer misafirsiz kalırsa daima günlerini oruçlu geçirirdi...
Anne duası ve Hazreti Alkame
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 06 Kasım 2007
Asr-ı saadette Alkame isminde gayretli çalışkan ve cömert bir genç vardı. Hastalandı ve rahatsızlığı şiddetlendi. Hanımı vaziyeti Resul-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimize bildirdi:
“Ya Resûlallah, kocam çok hasta, ölüm halinde” dedi.
Resulullah efendimiz, vaziyeti öğrenmek için; Hazreti Ali, Selman-ı Farisi, Bilal-i Habeşî ve Ammar bin Yasir’i (radıyallahü anhüm) Alkame’nin evine gönderdi... Gittiler, Alkame ağır hasta idi. Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resûlullah demesini söylediler. Bir türlü söyleyemedi. Üzüldüler.
Ben bu cezayı çoktan hak ettim
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 05 Kasım 2007
Bir vakitler Kütahya’da Ulu Cami civarında nalbantlık yapan Küçük Ahmet Ağa vardı. Bir gün dükkanına genç bir atlı geldi: “Nalbant Ağa!” dedi, “Atımın nallarını değiştiriver.”
Nalbant, baktı atın nalları daha yeniydi. Delikanlıya dönerek:
“Evlat! Bunlar yeni, değişmelerine lüzum yok!” dedi.
“Olsun, usta sen yine de değiştiriver!” dedi genç.
“Peki oğlum!” deyip atın nallarını değiştirdi. Daha sonra nalbantın parasını verip vedalaşacağı sırada, Ulu Cami önündeki bir kalabalık dikkatini çekti.