Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.539.710

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Gençlik, Delilikten Bir Şubedir!

Seyyid Ömer bin Ali hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1002 (m. 1593) senesinde Yemen’de Zafâr denilen yerde doğdu. Ukayl bin İmrân’ın derslerine devam etti. Ondan çok istifâde etti. Sonra Hindistan’a gitti. Orada Seyyid Ebû Bekr bin Hüseyn ile görüştü. Onun yanında bir müddet kalan Seyyid Ömer, ondan da hırka giydi. 1063 (m. 1653) senesinde Hindistan’ın Beycâfûr beldesinde vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Terzi Sûfî Baba

Gargarofça kasabasından Koca Şâban adlı bir sipâhi, Terzi Sûfi nâmında sâlih bir kimse ile berâber Zigetvar seferine katıldı. Sirem sancakbeyi, Bâli Beyin yanında karakol hizmetinde idiler. Çevreyi kontrol ettikten sonra, sahrada uyuya kaldılar. Bir müddet sonra uyanan Terzi Sûfi, Şâban Beyi uyandırıp; "Gel Şâban Bey, hücûma katılalım. İnşâallah hisar fetholunur." dedi. O da latife edip; "Düşte görmüşsen hayrola." dedi. Terzi Sûfi de; "İnşâallah olur. Ak abalı dervişler gelip, hisarı ateşe verip içeri girerler, hayır alâmetidir." dedi. Abdest alıp yola koyuldular. Kaleye yaklaştıklarında, sevinç çığlıkları atan askerler; "Muslihuddin Efendi geldi. Kalenin fethini haber verdi." diyorlardı. Onlar yürüyüşe devâm ettiler. İşte bu sırada, hisarın alevler içinde yandığını gördüler. Hep berâber hücûm edip, fetihten ümitsiz iken, o gün kaleyi ele geçirdiler.

Vehbi Tülek

Devlet Adamlarina Altin Öğütler

Vehbi Tülek

Somuncu Baba

Vehbi Tülek

Hazar Kanali Projesi

Vehbi Tülek

1569'da Rusya'nın Hazar kıyılarındaki ilerlemelerinin önünü almak, Astırhan'ı kurtarmak ayrıca İran üzerine yapılacak seferlerde Hazar Denizi vâsıtasıyla askere kısa zamanda zahire ve harp malzemesi yetiştirebilmeyi sağlamak gâyesiyle Volga Nehri ile Don Nehirlerinin birbirlerine çok yaklaştıkları bir noktada kanal açma teşebbüsüne girişildi. Ancak kış mevsiminin gelmesi üzerine çalışmalar tamamlanamadı. Ertesi yıl da İran ile Rusya'nın Kırım Hânını kandırmaları yüzünden, tekrar işbaşı yapılamadığından bu büyük teşebbüs gerçekleştirilemedi.Kıbrıs'ın fethinden sonra Kırım Hanına bir miktar asker ve top gönderen Selim Han, 1569'da Astırahan Seferi başarısızlığını telâfi etmek ve daha fazla genişlememeleri için gözdağı vermek üzere Rusya içlerine bir sefer düzenlenmesini emretti. Nitekim 1571 baha rında harekete geçen Devlet Giray Han, 120.000 kişilik süvâriden meydana gelen ordusu ile Rusya üzerine yürüdü. Çok sür'atli hareket eden Devlet Giray, yaptığı muhârebe lerde Rus ordularını on binlerce zâyiât verdirerek dağıttı ve Moskova'ya girdi. 150.000 esirle Kırım'a dönen Devlet Giray Han, bu zaferi üzerine Taht-alan lakabıyla anıldı. Ertesi yıl tekrar sefere çıkan Devlet Giray Han, Oka Nehrine kadar uzandı. Bu başarıları üzerine İkinci Selim Han, murassâ kılıcı, hil'at ve nâme-i hümâyûn göndererek Devlet Giray'ı tebrik etti. Çar, Osmanlı Devletine bağlı Kırım Hanlığıyla, yılda 60.000 altın vergi vermeyi kabûl ederek barış yaptı.

Orhan Gazi’nin Örnek Şahsiyeti

Vehbi Tülek

19 - Oruç Reis

Vehbi Tülek

Avrupa'daki Osmanli Korkusu

Vehbi Tülek

İlmin Kiymeti

Vehbi Tülek

Şah İsmail’in Hayreti

Vehbi Tülek

Osmanli'yi 45 Yil Beklemiş

Vehbi Tülek

Sultan Ahmed Ve Bostan Çelebi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Fakirliği Sevmek Çetin Bir Imtihandır!

Muhammed bin İbrâhim Bağdâdi hazretleri kelâm, fıkıh, tefsir, hadis âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. Bağdât'ta doğdu. Bağdât'taki âlimlerden ilim tahsil etti. Kelâm, fıkıh, tefsir, hadis ve kırâat ilimlerinde yüksek âlim oldu. Sırri-yi Sekati ile başka velilerin sohbetlerinde bulundu. Onlardan ilim ve mârifet aldı. Büyük veli Hâris-i Muhâsibi'nin sohbetlerinde bulunup, talebesi oldu. Uzun müddet onun hizmetinde bulunup tasavvuf yolunda ilerledi. 901 (H.289) senesinde Bağdât'ta vefât etti.

Bağdât'ta Ressâfe isimli mescidde vaaz ederdi. Bu vâzlarından birisinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hadîs Ve Fıkıh âlimi Abdurrahman-ı Şebrîsî

Vehbi Tülek

Ebü'l-Feth (Abdurrahman-ı Şebrisi), ilimde çok yüksek bir zat idi. Küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. Çok ilim tahsil etti. Birçok âlimden hadis ve fıkıh ilimlerini okudu. Bunların ilki, babasının dedesi Kâdı Nûreddin Ebü'l-Hasan Ali'dir. İbn-i Hacer, Takıyyüddin Ressâm, İzzeddin Ebû Muhammed ibni Furat el-Hanefi ve daha başka âlimlerden hadis-i şerif okudu.

Hadîs âlimi Ali Bin Fudayl

Vehbi Tülek

Allahü Tealanın Salih Kulları Çoktur

Vehbi Tülek

Ömer Halvetî hazretleri evliyanın meşhurlarındandır. İran’da Labîcan'da doğdu. Harezm'e gelip orada Muhammed Harezmî hazretlerinin sohbetlerinde yetişti. İcazet, diploma alıp, Tebriz'den Herat'a giderek taliplere ilim ve edep öğretti. 1397 (H.800) tarihinde Tebriz’de vefat etti. 

Kendine Istediğini Herkes Için Iste

Vehbi Tülek

Hadis Ve Fıkıh âlimi Abdullah El-makdisî

Vehbi Tülek

Muhammed Bin Sabah Dûlâbî

Vehbi Tülek

"kâdı Hân" Hasen Fergânî

Vehbi Tülek

Anadolu Velîlerinden Abdullah Fahri Baba

Vehbi Tülek

Sünnet-i Müekkede Ve Sünnet-i Hüdâ

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Niyâzi-i Mısri, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerini gördü. Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri büyük bir taht üzerinde oturmaktaydı. Etrâfına talebeleri toplanmıştı. Niyâzi-i Mısri, kendisini onların arasın da görünce, hayâsından dışarı çıkmaya yol ve fırsat aradığı bir sırada, Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri, onu yanına çağırıp, bir kese altın hediye verdi ve; "Senin nasibin diyâr-ı Rûm'dadır. Mısır'da değildir." buyurdu. Ertesi gün Niyâzi-i Mısri bu rüyâsını hocasına anlatın ca, hocası hemen ona hilâfet verdi ve duâ etti. Bunun neticesinde Niyâzi-i Mısri 1646 sene sinde Mısır'dan ayrılarak İstanbul'a gitti. İstanbul'da Sultanahmed Câmii civârında Sokullu Mehmed Paşa dergâhında ikâmet edip, uzun süre riyâzette kaldı. Kaldığı odada çok gözyaşı döktü. Halil Paşa, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin kaldığı odanın döşemelerini yenilemek için teşebbüste bulunduğu zaman, Niyâzi-i Mısri hazretlerini rüyâsında gördü. Rüyâda "Gözlerimin yaşı ile yıkanmış olan tahtaları muhâfaza ediniz." diye emretmesi üzerine, tahtalarını muhâfaza etmek sûretiyle odayı tâmir etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sakin Kalyona Binme

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Padişah Ve At

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Allah Diyen Genç

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Bülbülün Zikri

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

Fani Dünya

Vehbi Tülek

B0r Çuval Toprak

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek