Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.533.228

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Övünmek Için Söylemiyorum Peygamberlerin Reîsiyim

Nûreddîn Hâdırî hazretleri hadîs, nahiv, kırâat ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 747 (m. 1346) senesinde doğdu. Şam’a gidip oranın büyük âlimlerinden ilim öğrendi. Haleb’de Hanefî kadılığına getirildi. Burada fetvâlar verdi ve ders okutarak talebe yitiştirdi. 824 (m. 1421) senesinde Haleb’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Minare Eğri Mi?

Süleymaniye Camiinin inşası tamamlanmış, ibadete açılacağı gün ilan edilmişti. O gün gelince istanbul'un her yanından insanlar bu eşsiz eserin açılışında bulunmak için şehrin bu noktasına akın etmişti. Herkes hayranlıkla bu Türk mucizesini seyrediyordu. Fakat bunlar arasında bulunan bir çocuk: "Aaa şu minareye bakın nasıl eğri!" diye bağırıyordu. Herkes de bakıyordu ama bir eğrilik görmüyordu. Çocuğun minarelerden biri için eğri dediği Mimar Sinan'a kadar ulaştı. Koca mimar hemen çocuğun yanına geldi ve ona: "Yavrum hangi minare eğri göster bana" dedi. Çocuk da: "İşte şu" diye minarelerden birini gösterdi. Mimar Sinan hemen adamlarını topladı. Uzun halatları biribirine ekletip minareye bağlattı ve:"Çekin yukarı doğru!" diye çektirmeye başladı. Çocuğa da:

Vehbi Tülek

Sadrazami Tersleyen Adam

Vehbi Tülek

Ülkemde Bu Adama CevÂb Verecek Bir Âlim Yok Mu?

Vehbi Tülek

Yeniçağ’da Avrupa

Vehbi Tülek

Hıristiyanlığın en revaçta olduğu Ortaçağ'da, büyük tıp âlimleri, yalnız Müslümanlardı ve Avrupalılar Endülüs'e tıp tahsil etmeye gelirlerdi. Çiçek hastalığına karşı aşıyı bulanlar, Müslüman Türklerdir. O zamanki Avrupa'da insanlar, hastalıktan kırılıyordu. Fransa kralı 15. Louis 1774'de çiçekten öldü. Avrupa uzun zaman vebâ ve kolera salgınlarına uğradı.Napolyon 1798'de Akkâ Kalesi'ni muhâsara etdiği zaman, ordusunda vebâ hastalığı meydana çıkmış ve hastalığa karşı çâresiz kalınca, düşmanı olan müslüman Türklerden yardım istemek zorunda kalmıştı. O zaman yazılan bir Fransız eserinde şöyle demektedir:

Velinimeti Uğrunda Feda-yi Can Eden Kahraman

Vehbi Tülek

107 - Koca Yusuf Paşa Ve Şebeş Zaferi

Vehbi Tülek

Hey Sultan MurÂd’im VÂ’den Yakin Geldi!..

Vehbi Tülek

Cağaloğlu SinÂn Paşa (çağalazâde)

Vehbi Tülek

Osmanlilarin Rumeli’ye Geçmeleri

Vehbi Tülek

Kazliçeşme

Vehbi Tülek

Hakani Mehmed Bey’in Ricasi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Nefsinin Emri Altına Girmeyesin Ki

Seyyid Ahmed Kâsâni, Silsile-i aliyye büyüklerinden Kâdi Muhammed Zâhid hazretlerinin halifelerindendir. 866'da (m. 1461) Türkistan'da Fergana'nın Kâsân kasabasında doğdu. Gençliğinde Taşkent'e gidip Nakşibendi şeyhi Kâdi Muhammed Zâhid hazretlerine intisap etti. On iki yıl kendisine hizmet ettikten sonra icazet alarak Semerkant yakınlarındaki Dehbid köyüne yerleşti. 949'da (m. 1542) burada vefat etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Süleyman Aleyhisselâm

Vehbi Tülek

Süleyman aleyhisselâm, Beyt-ül-Makdis'e girip, bir yıl, iki yıl, bir veya iki ay yahut daha az ve daha çok ibâdetle meşgul olurdu. Yiyecek ve içeceğini yanında getirirdi. Yine vefatına yakın oraya girdi. Her sabah geldiğinde, mihrabında bir fidanın bittiğini görürdü. Hazreti Süleyman ona, ismini ve faydasını suâl ederdi. Eğer dikilecek bir fidan ise, onu çıkartıp başka bir yere diktirir, ismini, faydasını, zararını ve tıbda ne işe yaradığını da üzerine yazdırırdı...

Efsimin Eline Öyle Düşmüşüm Ki!

Vehbi Tülek

Hayreddîn Atûfî

Vehbi Tülek

Hayreddin Atûfi rahmetullahi aleyh, Osmanlı âlimlerinin büyüklerindendir. Merzifon'da doğdu. 948 (m. 1541) senesinde İstanbul'da vefât etti. Eyyûb'de defnedildi. Vefatından kısa bir zaman evvel bir dersinde buyurdu ki:

Kur'ân-ı Kerim Okurken Lâzım Olan Edepler

Vehbi Tülek

Ebû Tâhir Mahallî

Vehbi Tülek

Erkeklerin Yüzük Takmaları Hakkında

Vehbi Tülek

Sâlim Benânî

Vehbi Tülek

Mevlânâ Hayreddîn

Vehbi Tülek

Sen Benden, Duâ Istemeyecek Misin?

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abayi Yakmak

Abayi Yakmak

"Abayı yakmak." Bu tâbir mecâzen, "birine âşık olmak, tutulmak, gönül vermek" gibi mânâlar ihtivâ eder. Dervişler arasında birilerinin aşkının büyüklüğünden bahsedilecekse eskiden, "Ooo! Abası hayli yanıktır!" gibi ifadeler kullanılırmış.Eski tekke mimarimizin kompleksi içinde; bir mescid veya câmi, ortada şadırvanı olan bir avlu ve avluyu çevreleyen derviş hücreleri, büyükçe bir dershâne, mutfak, kiler, ambar v.s. bulunduğu bilinmektedir. Bilhassa kış aylarında dershânenin ocağı harlı ateşle yakılarak dervişânın burada toplanmaları sağlanır, böylece hem iktisat yapılmış, hem de uzun saatler mürşidden istifade ve istifâza etmeleri temin edilirmiş.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Cünnetü'l-esmâ

At Hirsizi

Yüz Vermedin!

Kadin Akli

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek

Sakin Kalyona Binme

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Vehbi Tülek