Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.554.053

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Uhud Şehidi: Amr Bin Ukeyş

Hâkim Nişâbûrî hazretleri meşhur hadîs âlimidir. Hadîs ilminde hâkim idi. Yani râvîlerinin hâl tercümeleri ile beraber, sekizyüzbinden ziyâde hadîs-i şerîfi ezbere bilirdi. Bu ilimde ve diğer ilimlerde çok kitap yazdı, ilimde, fazilette, Allahü teâlâyı tanımakta ve hafızasının kuvvetliliğinde çok yüksek idi. 321 (m. 933) senesinde Horasan’da Nişâbûr’da doğdu. 405 (m. 1014)’de orada vefât etti. Müstedrek kitabında şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Deli Hüseyin Paşa

Halk arasında "gâzi" ve bilhassa gözünü budaktan sakınmaz tavrı ve hareketleri netice sinde "deli" lakabı ile tanınmış olan Hüseyin Paşa, kuvvetli bir vücut yapısına sâhip, cesur bir vezirdi. Özellikle Revan ve Bağdat seferleri ile Girit'in fethinde gösterdiği kahramanlıklar kendisine büyük bir şöhret kazandırdı. Girit'te 12 yıl geceli gündüzlü cephede kalmış ve bütün parasını adanın imârına harcamıştı. Bu sebeple halk arasında ziyâdesiyle sayılıp seviliyordu. Bilhassa Girit Rumları arasında İslâmiyetin yayılmasına gayret etmiş ve onun gösterdiği adâlete hayran kalan Hıristiyanlar, kitleler halinde İslâma girmişlerdir. Bu, Arnavutluk ve Bosna-Hersek'tekinden sonra Balkan kavimleri arasında üçüncü toplu İslâmlaşma hareketidir. Bâzı kiliseleri câmiye çevirtip, Hanya ve Kandiye başta olmak üzere pekçok yerde câmi yaptırdı.

Vehbi Tülek

Osmanli’da Peygamber Sevgisi

Vehbi Tülek

Benim Milletimin Ocaği Yaniyor

Vehbi Tülek

Hirka-i Saadet Merasimi

Vehbi Tülek

Topkapı Sarayı'nın Hırka-i Saâdet dâiresinde bulunan Peygamber efendimize ve yakınları na ait olan Mukaddes Emânetler, Osmanlı Devleti zamanında her Ramazan ayının 15'inde ziyâret olunurdu. Bu ziyâretten birkaç gün önce Mukaddes Emânetler'in bulunduğu taht odası nın temizliği büyük bir hürmetle yapılır, padişah başta olmak üzere Has oda ağaları Mukaddes Emânetleri Taht Odasından Revân Odasına taşırlardı. Bu taşıma esnasında pâdişah da Has oda ağaları gibi hizmette bulunur, herhangi bir sebeple bu törende bulunamazsa maiyetinden birini gönderirdi. Ayın 14'ünde merasimde bulunacaklara dâvet tezkereleri gönderilirdi. Dâvetliler ertesi gün öğle namazından sonra Bâbüs-saâde'ye gelerek sadrazamı beklerlerdi. Sadrazam Bâbü's-sa'âde'ye geldiği zaman Silâhdar ağa tarafından karşılanır, Silâhtar ağa sadrazamın sağına, Has oda başı da soluna geçerdi. Şeyhülislâmın da yanına birer Has oda ağası gelirdi. Sadrazam ve şeyhülislâm yanlarında bulunan ağalarla birlikte Bâbüs-saâde'den içeri girerler, Arz Odası geçildiği zaman, Bâbüs-saâde önünde bulunan davetliler de protokol sıralarına göre Hırka-i Saâdet'in ziyaret olunacağı yere gelirlerdi. Burada herkes ayakta dururdu. Hırka-i Saâdet sandığının karşısında aşir okuyacak olan birinci ve ikinci imamlarla ayakta duramıyacak kadar ihtiyarsa Şeyhülislâmın oturmasına müsaade edilir. Aşir okunduktan sonra padişah Hırka-i Saâdet sandığını açar. Başta sadrazam ve şeyhülislâm olmak üzere diğer dâvet olunanlar protokol sıralarına göre teker teker gidip Hazret-i Peygamberin Hırkası'na yüz sürerlerdi. Bundan sonra hazır bulunan şeyhlerin herbiri sandığın karşısında yer alırlar, duâ ederlerdi.

Destileri Kirmasinlar

Vehbi Tülek

Osmanli Ramazanlari

Vehbi Tülek

35 - Bu Mukaddes Vatan İçin Ölebiliriz

Vehbi Tülek

Beş Yüz Beş Kuruş

Vehbi Tülek

Bağdad’in Fethi

Vehbi Tülek

MÂzeret Ortada

Vehbi Tülek

Attiği Her Taş Hedefine Ulaşiyordu

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Abdesti, Şartlarına Uygun Olarak Al

Şeyh Yavsî hazretleri evliyânın büyüklerinden olup Şeyhulislâm Ebüssü'ûd Efendinin babasıdır. İsmi, Mustafa Muhyiddîn-i İskilibî'dir. Çorum’un İskilip kazasında doğdu. Devrinin meşhur âlimlerinden dinî ilimleri tahsil ettikten sonra Şeyh İbrâhim Kayserî'nin sohbetlerinde bulundu. İlim ve edeb öğrendi. İcâzet aldı. Hacca giderken, Amasya'da Şehzâde Bâyezîd ile görüştü. Bu görüşmede ona; "Hacdan dönüşte sizi pâdişâhlık tahtına oturmuş buluruz" buyurdu ve öyle oldu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kalbine Ve Mîdesine Dikkat Eden Kurtulur

Vehbi Tülek

Habîb-i Râî hazretleri Tâbiînin büyüklerindendir. Bahreyn'de doğdu. 748 (H.130) senesinde Bağdât'ta vefât etti. Çocukluğu ve tahsil çağı Bağdât'ta geçen Habîb-i Râî, zamânının âlimlerinden ilim tahsil etti. Eshâb-ı kirâmdan (aleyhimürrıdvân) Selmân-ı Fârisî'nin sohbetinde bulunmakla şereflendi. Çobanlık yapardı. Çok kerametleri görüldü. Koyunlara kurtlar hiç zarar vermezdi. Hattâ koyunları kurtlar otlatırdı. Namaz vakitleri güttüğü koyunları bir yere toplar, koyunların bulunduğu yerin etrâfına âsâsıyla bir dâire çizerek namazını kılar, koyunlar çizginin dışına çıkmazlardı.

Dostlar, Dünya Ve Ahiret Sermayesidir

Vehbi Tülek

Vakit, Keskin Bir Kılıç Gibidir!

Vehbi Tülek

Şerefüddin Ahmed Firdevsi hazretleri Hindistan evliyasındandır. 689'da (m. 1290) Bihâr yakınlarındaki Mâner'de doğdu. Kübreviyye şeyhlerinden Bedreddin Semerkandi'nin talebesi ve Firdevsiyye kolunun piri Necibüddin-i Firdevsi'ye intisap etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi 783 (m. 1381)'de vefat etti. "Hân-ı Pürni'met" isimli bir eseri vardır. Bu kitabında buyuruyor ki:

Bir Leşe Üşüşen Köpekler Gibi

Vehbi Tülek

Bir Asilzâde Hasîrîzâde

Vehbi Tülek

Alacahisarlı Hasan Dede

Vehbi Tülek

bu Merhemi Sizin Için Hazırladık!

Vehbi Tülek

İnsanlara Doğruyu Göstermek Peygamberlerin Sünnetidir

Vehbi Tülek

Halvetiye’nin Kurucusu Pir Ömer Halvetî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Ölüyü Diriltemem

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Adam Olmazsan

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek