Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.560.814

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Ehl-i Sünnet Itikadının Temel Esasları

İshâk bin Muhammed Semerkandî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Semerkand’da doğdu. Fıkıh ve kelâm ilmini, meşhûr âlim Ebû Mensûr Muhammed Mâtürîdî’den tahsil etti. Ebû Bekr Verrâk ve zamanındaki Belh evliyâsı ile sohbet etti ve onlardan tasavvuf ilmini öğrendi. 342 (m. 953) senesinde vefât etti. Çok kitap yazdı. Eserlerinden “es-Sevâd-ül-a’zam” kitabında, bir insanın “Ehl-i sünnet vel cemâatten olabilmesi için, altmışbir temel esâsı kabûllenmesi gerekir. Bu temel esaslardan bazıları şunlardır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ii. Abdülhamid Han'in İmzasi

Saray kâtiplerinden Esad Bey anlatır:Bir gece önemli bir şifre almıştım. Bunu Sultan Abdülhamid Hân'a imzalatmak için, yatak odasının kapısını çaldım. Kapı açılmadı. Bir müddet bekledikten sonra, tekrar çaldım. Yine açılmadı. Üçüncü defa vuracağım sırada kapı açıldı. Karşıma çıkan sultan, havlu ile yüzünü siliyordu. bana şöyle dedi:"Evlâdım, beklettim kusûruma bakma! Daha kapıyı birinci çalışında kalktım. Gecenin bu saatinde geldiğine göre, mühim bir evrak olduğunu anladım. Abdestsiz idim. Bu milletin hiçbir evrakına abdestsiz imza atmadım. Abdest almak için geciktim. evrakı oku da dinliyeyim!..." Evrakı okudum. Besmele çekerek imzaladı. "Hayırlı olur inşâallah!" dedi.

Vehbi Tülek

Hepimiz Mevaşiyiz

Vehbi Tülek

İyiliğe Karşi Kemlik

Vehbi Tülek

Haci Bayram-i Veli Hazretlerinin Nasihati

Vehbi Tülek

Hacı Bayram-ı Veli hazretleri Edirne'den ayrılırken kendisinden nasihat isteyen Sultan Murâd Hana şöyle dedi:"Tebean içinde herkesin yerini tanı, ileri gelenlere ikrâmda bulun. İlim sâhiplerine hürmet et. Yaşlılara saygı, gençlere sevgi göster. Halka yaklaş fâsıklardan uzaklaş, iyilerle düşüp kalk. Hiç kimseyi küçümseme ve hafife alma. İnsanlığında kusûr etme, sırrını hiç kimse ye açma, iyice yakınlık peydâ etmedikçe, kimsenin arkadaşlığına güvenme. Cimri ve alçak insanlarla ahbablık kurma. Kötü olduğunu bildiğin hiçbir şeye ülfet etme. Seninle başkaları arasında bir toplantı akdedilir veya insanlarla aranızda bâzı beseleler görüşülürse, yâhut onlar bu meselelerde senin bildiğin hilafını iddiâ ederlerse, onlara hemen muhâlefet etme. Sana bir şey sorulursa, ona herkesin bildiği şekilde cevap ver. Sonra bu meselede şu veya bu şekilde görüş ve delillerin de bulunduğunu söyle. Senin bu türlü açıklamalarını dinleyen halk, hem senin değerini, hem de başka türlü düşünenlerin değerini tanımış olur. Sana bu görüş kimindir? diye sorarlarsa, fakihlerin bir kısmınındır, de. Onlar, verdiği cevâbı benimserler ve onu sürekli olarak yaparlarsa, senin kadrini daha iyi bilir ve mevkiine daha çok hürmet ederler."Seni ziyârete gelenlere ilimden bir şey öğret, böylece faydalansınlar. Herkes, öğrettiğin şeyi belleyip tatbik etsin. Onlara umûmi şeyleri öğret, ince meseleleri açma. Onlara güven ver, ahbablık kur. Zirâ dostluk, ilme devâmı sağlar. Bâzan da onlara yemek ikrâm et. İhtiyaçlarını temin et. Onların değer ve itibârlarını iyi tanı ve kusurlarını görme. Halka yumuşak muâmele et, müsâmaha göster. Hiçbir kimesye karşı bıkkınlık gösterme, onlardan biri imişsin gibi davran."

FÂtih’in İlme Ve UlemÂya Verdiği Kiymet

Vehbi Tülek

Bu Devletin Ayakta Kalmasi İçin

Vehbi Tülek

MÂzeret Ortada

Vehbi Tülek

Orhan Gazi’nin Oğluna Nasihati

Vehbi Tülek

93 - Sultan Ii. Selim Ve Kibris'in Fethi

Vehbi Tülek

Mahmud Şevket Paşa Suikasti

Vehbi Tülek

Bir Yüz Karasi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bu Iş Büyük Nîmettir, Acaba Kime Verirler?

Hacı Hıdır Efgân hazretleri, Hindistan'ın meşhûr velilerindendir. Aslen Afganistanlıdır. Serhend'e bağlı Behlülpûr kasabasında doğdu. Behlülpûr'da 1625 (H. 1035) senesinde vefât etti. İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin sohbetleriyle şereflendi. Kısa zaman içinde feyiz alıp yükseldi ve tasavvuf derecelerini geçti. İcâzet verilip, memleketine gönderildi. Serhend yakınlarındaki Behlülpûr kasabasında bulunur, sık sık İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin yüksek dergâhlarına gelir, sohbetleriyle şereflenir ve tekrar dönerdi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Belhî Abdülkadir Efendi

Vehbi Tülek

Belhi Abdülkadir Efendi, İstanbul'da yaşamış olan Nakşibendi şeyhlerindendir. Afganistan'da Kunduz'da doğ­du. Nakşibendi-Müceddidi şeyhi Seyyid Süleyman Efendi'nin oğludur. Babasıyla birlikte Sultan Abdülaziz'in davet etmesi üzerine İstanbul'a geldi. 1923'te ve­fat etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:

Dünya Ve âhiret Saadeti Için

Vehbi Tülek

Annesini Üzen Gence Yapılan Kabir Azabı!..

Vehbi Tülek

Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) Selman-ı Farisi hazretleri ile kabristana gitmişlerdi. Resulullah efendimiz, bir kabrin başına varınca gözyaşları dökmeye, hatta hırka-i saadeti ıslanıncaya kadar ağlamaya başladılar. Selman-ı Farisi hazretleri;
- Ya Hayrelbeşer! Ağlamanızın sebebi nedir? dedi. Resûl-i Ekrem Efendimiz;
- Bu kabirde yatan bir delikanlıdır; ona şiddetli azap olunmaktadır. Kardeşim Cebrail'e bu ehl-i kabre neden bu kadar azap edildiğini sordum, anasına asi olduğunu ve anasının da ona hakkını helâl etmediğini söyledi. Sen git Bilâl'e söyle, Medine halkını buraya çağırsın, buyurdular.

Bir Garip Mümin Nalıncı Baba

Vehbi Tülek

Ali Nakî (hâdî) (rahmetullahi Aleyh)

Vehbi Tülek

Tâbiinin Büyüklerinden Râbi Bin Huseym

Vehbi Tülek

onu, Iple Buraya Çektik!..

Vehbi Tülek

Amr Bin Utbe

Vehbi Tülek

Ahmed Beykendî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah Bin MübÂrek

Abdullah Bin MübÂrek

Merv'de bir yıl ticâretle uğraşır, kazancının hepsini fakirlere dağıtırdı. İkinci yıl İslâmiyet'i yaymak için cihâda, düşmanla harbe giderdi. O, medresede müderris, hoca; câmide vâiz, şehirde tüccâr; harbde büyük bir kahramandı. Kılıç ve kalem sâhibi idi. Kalemiyle cihâda dâir eser yazdı, kılıcıyla da dillere destan olan kahramanlıklar gösterdi.

Abbâsiler devrinde Bizanslılarla yapılan harplerden birine katılmıştı. Abbâsi ordusu sessiz, sâkin ve aydınlık bir gecede Tarsus'un kuzeyinde karargâh kurmuştu. Tarsus'un sırtlarında İslâm ve Bizans orduları görünüyordu. İki taraf da kendilerini kuvvetli göstermek için alevleri göklere yükselen ateşler yakmışlardı. Bu ateş ocaklarından birinin etrafında tepeden tırnağa silâhlı askerler hilâl şeklinde oturmuşlar, ortalarında ise ince yapılı, nûrâni yüzlü bir zat onlara ders anlatıyordu. Kimse vaktin nasıl geçtiğinin farkına varmamıştı. Sözü kesip, duâsını yapınca istirahate çekildiler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Onun Görmediği Yer

A'meş Ve Hanımı

Kadin Akli

Fani Dünya

Delik Kova

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek