Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.474.319

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Ümmet, Dalâlet Üzere Ittifak Etmez!

Mevlânâ Mehdî Şîrâzî hazretleri Osmanlı tefsîr âlimlerindendir. İran’da Şîrâz’da doğdu. Şirâz’da ilim tahsil ettikten sonra İstanbul’da meşhur âlimlerin derslerine devam etti. İstanbul, Dimetoka, Silivri ve Filibe’de müderrislik vazîfesinde bulundu. 957 (m. 1550) senesinde Filibe’de vefât etti. Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Fatih’in Medreseleri

Fatih'in bilime olan hizmetlerine tanıklık eden anıtların en önemlisi, kuşkusuz camisinin etrafına yaptırdığı medreselerdir... Ancak ilk medrese eğitimi, fetihten hemen sonraki günlerde cami haline getirilen Ayasofya'da başlamış ve caminin yanındaki papaz odaları boşaltılarak öğrencilerin buralarda kalmaları sağlanmıştır. Molla Hüsrev'in başmüderrisliğe getirildiği bu ilk öğretim kurumunda, İstanbul'un ilk kadısı,Ayasofya'yı Cami olarak "tescil eden" Hızır Çelebi 'nin ilk müderrisler arasında bulunduğu görülmektedir. Bu sıralarda molla Zeyrek de müderris olarak Zeyrek camisinde derslere başlamıştır. (Türkiye Tarihi 2 s: 243) İşte İstanbul'da fetihten sonra öğretime başlayan ilk iki medrese bunlarrdır. Fatih medreselerinin yapımı bitince, Zeyrek'teki öğrenciler oraya taşınmış, Ayasofya'da ise öğretim sürdürülmüştür. Vakfiyesinde de belirtildiği üzere, Medaris-i Semaniye adı ile Fatih Camii'nin etrafında yapılmış olan bu yeni kuruluş, sekiz medrese ve her medresenin arkasında Tetimme adı verilen daha küçük sekiz medreseden oluşmaktadır. Ayrıca müderris ve öğrencilerin yararlanması için bir kitaplık, bir Darüşşifa ve bir de misafirhane bulunmakta idi. medreselerin her birinde "akli" ve "natli" bilimlerde birer müderris, Daruşşifada ise hangi ulustan olursa olsun iki hekim, bir göz hekimi, bir cerrah ve bir de eczacı görevlendirilmişti. Hekimlerin hastaları günde iki kez ziyaret etmeleri şart koşulmuştur.Fatih döneminde üzerinde durulması gereken önemli bir kuruluş da hızla geliştiği görülen bir yüksek okul niteliğindeki Enderun Okulu'dur. Bu kuruluş içinde askerlik, yöneticilik,güzel sanatlar bölümleri olduğu gibi, ayrıca bir de hastane bulunmakta idi. tanzimat dönemine kadar yaşadığı görülen Enderun Okulu'nda Galata Sarayı,Eski Saray ve Edirne Sarayı gibi sarayların orta dereceli saray okullarını bitirenler kabul edilmekte idi.

Vehbi Tülek

Hepsi Osmanli Padişahinin Gölgesine Siğinmişlardir

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud Ve Patrik Gregorios

Vehbi Tülek

Ebdal Murad’in Kilici

Vehbi Tülek

Ebdal Murâd, Orhan Gâzinin Bursa'yı fethinde yanında bulunan mücâhidlerden idi. Yanında dâimâ bir tahta kılıç bulundurur, bu nasıl kılıç deyip alay edenlere; "Siz onun ne kadar keskin olduğunu bilmezsiniz" derdi.Ebdal Murâd fetih esnâsında Bursa kalesini gözetleme vazifesi yaptı. "Hıdmet-ül-Mülûk nısf-üs-sülûk" (Devlet başkanlarına hizmet tarikat yolculuğunun yarısıdır) sözü gereğince fetihde Sultan Orhan Gâziye maddi ve mânevi yardımlarda bulundu. Dört arşın uzunluğundaki tahta kılıç ile şaşılacak kahramanlıklar gösterdi. Tahta kılıcını kocaman bir kaya parçasına vurmasıyla kayayı ikiye ayırması düşmanı dehşete düşürdü.

Yirmisekiz Mehmed Çelebi Ve Parisde Opera

Vehbi Tülek

Akibet Görürsün Hele Ferhat

Vehbi Tülek

84 - Zenbilli Ali Cemali Efendi

Vehbi Tülek

Ekmeğe 5 Para Bile Zam Yok

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Adülhamid Suikasti

Vehbi Tülek

Akçakoca Kalesi

Vehbi Tülek

Cezayirli Gazi Hasan Paşa

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kaza Ve Kader Konusunda Çok Kimseler Yanılmıştır!

Abdullah Haddâdî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1634 (H. 1044) senesinde Yemen'in Terîm şehrinde doğdu. Zamânının büyük âlimleriyle görüşüp derslerini dinledi. 1720 (H. 1132) senesinde aynı yerde vefât etti. “İthâf-üs-Sâil bi Ecvibet-il-Mesâil” isimli eserinde şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Muhlisler Ve Sâdıklar...

Vehbi Tülek

Ebû Ahmed Kalânisi, evliyânın büyüklerindendir. Bağdât'ta doğdu. Aslen Mervlidir. Zamânındaki büyük velilerin sohbetlerinde bulundu. 883 (H.270) senesi hac için gittiği Mekke-i mükerreme dönüşü vefât etti...

Ahmed Nâmıkî Câmî

Vehbi Tülek

Necîbüddîn-i Şîrâzî

Vehbi Tülek

Necibüddin-i Ali Şirâzi hazretleri, İran'da yaşamış olan büyük velilerdendir. Şirâz'da doğdu. Bir mürşid aramak için seyahate çıktı. Bağdât'a uğradı. Şihâbüddin-i Sühreverdi hazretlerini tanıdı. Şihâbüddin hazretleri onu talebelerinin arasına aldı. Necibüddin Ali, hocasının feyz ve bereketleri ile birkaç sene içinde yetişip velilik yolunda kemâl mertebesine ulaştı. Hocası tarafından mezun edilip, insanlara doğru yolu gösterip, onlara feyz ve bereket sunmak üzere memleketi olan Şirâz'a gönderildi. 1279 (H.678) târihinde Şirâz'da vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Her Azanın Farklı Şükrü Vardır

Vehbi Tülek

Ebü'l-hayr Şihâbüddîn Menûfî

Vehbi Tülek

Peygamberlerden Sonra, Insanların En Iyisisiniz

Vehbi Tülek

Nimetullah Geylânî

Vehbi Tülek

Hakiki Mümin Bilerek Hatâ Yapmaz

Vehbi Tülek

İzin Verilen Hayvanı Avlamak Caizdir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Bizi Hatirlayin!

Bizi Hatirlayin!

Rumelili yüzbaşı İbrâhim Ağa adında bir kimse Bolu'da bir müddet vazife yaptı. Memleketine döneceği zaman Mustafa Sâfi Efendiyle vedâlaşmak için ziyâretine gitti. Vedâlaşıp giderken yüzbaşı İbrâhim Efendiye; "Yolculuğunuz sırasında sıkıntıya düşerseniz bizi hatırlayınız. Selâmetle memleketine ulaşırsın." dedi. Yüzbaşı İbrâhim Ağa bir gemiye binip yola çıktı. Denizde bir müddet yol aldıktan sonra fırtına çıkıp, bindiği gemi batmaya yüz tuttu. Yüzbaşı İbrâhim Ağa suyun dibine doğru batarken Mustafa Sâfi Efendinin kendisine vedâlaşırken söylediği sözü hatırlayıp, Allahü teâlânın izniyle Mustafa Sâfi Efendinin rûhâniyetinden yardım istedi. O anda Mustafa Sâfi Efendi gözüküp onu elinden tuttu ve sudan çıkardı. Sonra da; "Suyun üzerinde bağdaş kur otur! Korkma bir gemi gelip seni kurtaracak!" buyurmuştur. Biraz sonra bir gemi gelip onu kurtarmış ve memleketinin sâhiline götürüp bırakmıştır. Bu hâdiseden sonra Yüzbaşıİbrâhim Ağa memleketinden Bolu'ya giderek Mustafa Sâfi Efendiye talebe olmuş ve ömrü boyunca orada kalmıştır

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Karşılık Beklemiyorum

Yüz Vermedin!

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

A'meş Ve Hanımı

Örümcek Ağı

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Adam Olmazsan

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

Sarayda İftar

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek